CAN, AĞABEYİ GÖKHAN GÖNÜL İLE GÖRÜŞMEK İÇİN RİZE’YE GİTTİ
İZMİT’te maç izlediği sırada milli futbolcu Gökhan Gönül’ün doğum tarihini öğrenince ağabeyi olduğunu öğrenen Can Gönül, onunla görüşmek için Rize’ye gitti.
İzmit’te bir yetiştirme yurdunda büyüyen ve izlediği bir futbol maçı sırasında milli futbolcu Gökhan Gönül’ün kardeşi olduğunu öğrenen Can Gönül, dün bir televizyon programında Gökhan Gönül ile görüştü. 27 yıldır ilk kez ağabeyiyle temas kuran Can, bu sırada gözyaşlarına boğuldu. Program sırasında Gökhan Gönül, Can’ın kardeşi olduğunu kabul ederek görüşmek için yanına davet etti.
Bu davet üzerine Can Gönül dün gece saatlerinde İstanbul’dan ayrılarak Gökhan’ın bulunduğu Rize’ye gitti.
Görüntü Dökümü
————————-
-Can Gönül’ün geçilen arşiv görüntüsü
Haber-Alişan KOYUNCU/İZMİT(Kocaeli)(DHA)
=======================================
İZMİT KÖRFEZİ’NDE DENETİMLER KİRLİLİĞİ AZALTTI
KOCAELİ Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı’nın deniz uçağı ve kontrol tekneleriyle, İzmit Körfezi’ndeki denetimlerinde, kirliliğe neden olan gemi sayısının, yıldan yıla azaldığı belirlendi. Deniz İşletmeleri Şefi Meriç Deniz, yetkinin alındığı 2006 yılından beri 475 tekneye yaklaşık 40 milyon TL idari ceza uygulandığını söyledi.
İzmit Körfezi’nde denizi kirletenlere göz açtırılmıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2006’da İzmit Körfezi’ndeki kirliliklerin denetlenmesi ve buna sebep olan gemilere idari yaptırım kararı uygulanması yetkisini, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne devretmesinin ardından, İzmit Körfezi’nde denetim yapan ekipler kuruldu. 30 personelin bir deniz gözlem uçağı, bir deniz kontrol teknesi, 4 deniz süpürgesi ve 3 amfibik temizleme aracıyla çalıştığı birim, 2006’dan beri toplam 475 tekneye yaklaşık 40 milyon TL idari ceza uyguladı. Denetimlerin sıkılaşmasıyla kirlilik olaylarında da azalma görüldü. Göreve başladıkları 2006’da yaklaşık 100 gemiye ceza uyguladıklarını belirten Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Deniz İşletmeleri Şefi Meriç Deniz, “Denetimlerimiz sonrası kirlilikler azalmaya başladı. 2020 yılında 6 gemiye, bu yıl ise 3 gemiye ceza uyguladık” dedi.
‘475 GEMİYE YAKLAŞIK 40 MİLYON TL İDARİ YAPTIRIM KARARI UYGULADIK’
Denetimlerin 7 gün 24 saat boyunca aralıksız devam ettiğini söyleyen Meriç Deniz, “İzmit Körfezi’nde gemi ve deniz araçlarından kaynaklanan deniz kirliliklerinin denetlenmesi ve kirliliğe sebep olan gemilere idari yaptırım kararı uygulama konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2006 yılında başkanlığımıza yetki devretti. Bu yetkiyle biz İzmit Körfezi’nde gerek gemi kaynaklı kirlilikleri gerekse bizim yetkimizde olmayan liman, sanayi, kıyı tesisi kaynaklı kirlilikleri kontrol etmeye başladık. Kendi yetkimizde olan gemi ve deniz araçlarıyla ilgili kirlilik tespit ettiğimizde idari yaptırım kararı uygulamaya, farklı bir kurumun yetkisinde olan kirlilikleri de yetkili kurumlara iletmeye başladık. Öncelikle 7 gün 24 saat denetim yapıyoruz. Bunu gerek karadan kontrol teknelerimizle, gerekse havadan deniz uçağımızla yapıyoruz. Kontrol teknesiyle yaptığımız denetimlerde deniz yüzeyinde herhangi bir kirlilik gördüğümüzde ya da bir geminin direkt denize deşarj ettiğini gördüğümüzde müdahale ediyoruz. Burada gemiden kaynaklanan kirlilik varsa hemen numunelerimizi alıyoruz. Gerekli fotoğraf ve kamera görüntülerimizi çekiyoruz. Tutanaklarımızı dolduruyor ve cezai işlem uyguluyoruz. Tabi bu arada, yayılmaması için de geminin etrafına bariyer çekmek suretiyle kirliliği önlüyoruz. 2006 yılından bu yana 475 gemiye cezai işlemle, yaklaşık 40 milyon TL idari yaptırım kararı uygulamış oldukö diye konuştu.
ETKİN DENETİM
Denetimlerin etkin yürütülmesinin kirlilik olaylarının önüne geçtiğini açıklayan Deniz, şöyle konuştu:
“Biz 2006 yılında yetkiyi aldığımızda, o zamanki gemi kirlilikleri bayağı çoktu. Yılda 100’e yakın gemiye ceza uyguluyorduk. Tabi bu havadan ve kontrol tekneleriyle yaptığımız denetimler sonucunda her geçen gün ceza miktarları azalmaya başladı. 2020 yılında 6 gemiye ceza uyguladık. Bu yıl da Ağustos ayı itibarıyla toplam 3 gemiye ceza uyguladık. Burada denetimlerin etkinliği, kirliliklerin de azalmasına neden oldu, olumlu bir yönde tabi. Bir gemiye cezai işlem uyguladığımızda, bu işlemden sonra Liman Başkanlığı’na Çevre Kanunu doğrultusunda bu gemilerin bağlanmasını talep ediyoruz. Bu gemi cezasını ödemedikten sonra İzmit Körfezi’nden ayrılamıyor. Böylelikle, bir aylık ödeme süresinde gemi tekrar kalkmak için cezasını ödüyor.ö
‘İLK DEFA 2007 YILINDA MÜSİLAJLA TANIŞTIK’
Müsilajla mücadelede de etkin rol oynadıklarını söyleyen Deniz, “Kendi kontrollerimizin dışında farklı farkındalık projeleri de yürütüyoruz. Bunların yanında, TÜBİTAK ile İzmit Körfezi’ndeki su kalitesinin izlenmesi projesini de yürütüyoruz. Bu proje 2007 yılında başladı. İzmit Körfezi’nin su kalitesini izlemeye başladık. Bununla birlikte körfeze akan bazı derelerin de su kalitesini inceliyoruz. Bu yıl itibarıyla 12 dereden numune alıyoruz. Bu incelemelere 2007 yılında İzmit Körfezi’nde gördüğümüz müsilajla başladık. İlk defa 2007 yılında müsilajla tanıştık. Bunun bilimsel araştırmalarını yapmak üzere TÜBİTAK ile bir proje geliştirdik. Devamlı olarak 2007 yılından beri bu projeyi yürütüyoruz. Geçen günlerde İzmit Körfezi ve Marmara Denizi’nde görülen müsilaj olayından sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’mızın çıkardığı genelgeyle İzmit Körfezi’nde müsilajı deniz süpürgeleriyle temizlemeye başladık. Yaklaşık 550 ton civarında atık topladık. Bunun da İZAYDAŞ tesislerimizde bertaraf edilmesini sağladık. Bunun dışında da bazı derelerimizde denize çöplerin ulaşmasını engelleyen bariyerler bulunuyor. Bu bariyerler sayesinde de atıklar İzmit Körfezi’ne ulaşmadan toplanıyor” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
———————–
– Denizi kirleten gemilerden görüntü
– Körfeze demirleyen gemilerden görüntü
– Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Deniz İşletmeleri Şefi Meriç Deniz ile röp.
– Detay
HABER: Dinçer AKBİR-KAMERA: Alişan KOYUNCU/ İZMİT(Kocaeil),(DHA)
===========================================
ADANA’DA OTOMOBİL VE MOTOSİKLET HIRSIZLARI YAKALANDI
ADANA’da polis, 3 ayrı olayda bir otomobil ve iki motosiklet hırsızlığına karışan 6 şüpheliyi yakaladı.
İl Emniyet Müdürlüğü Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, otomobil ve motosiklet hırsızlarına yönelik çalışma başlattı. 22 Ağustos’ta Seyhan ilçesi Sümer Mahallesi’nde meydana gelen olayda, evinin yakınına otomobilini park eden M.K., sabah aracını göremeyince polisi aradı. Olay yerine gelen ekipler, inceleme yaptı. Kısa sürede çalıntı otomobil Sarıçam ilçesinde polis tarafından durduruldu. Araçtaki B.O.A. (21), M.Ö. (26), D.A. (26) ve Ü.A. (36) gözaltına alındı. Şüphelilerden B.O.A., emniyetteki ifadesinde, otomobili tek başına çaldığını ve 3 arkadaşının da yolda karşılaştıkları için otomobile bindiğini söyledi. Şüpheliler, emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi.
MOTOSİKLET HIRSIZLARI DA YAKAYI ELE VERDİ
Polis, 21 Temmuz’da da Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin otoparkından A.Y.’ye ait motosikleti çalan şüphelinin kimliğini güvenlik kameralarını inceleyerek belirledi. Kimliği belirlenen T.E. (21), kısa sürede yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelinin ifadesinde, “Hastaneye muayene olmaya geldim. Dönüşte dolmuş param yoktu. Ben de motosiklet çalarak döndümö dediği öğrenildi.
Son olarak 22 Ağustos’ta Yüreğir ilçesi Karacaoğlan Mahallesi’nde Ö.Ö.’ye ait motosikleti çaldığı tespit edilen M.T. (41), polis tarafından, çaldığı araçla seyir halindeyken yakalandı. Emniyetteki ifadesinde suçlamayı reddeden ve motosikleti kendisine başkasının getirdiğini öne süren şüpheli adliyeye sevk edildi. M.Ö., D.A. ve Ü.A. savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Mahkemeye çıkarılan 3 şüpheliden M.T. ve T.E. adli kontrolle serbest bırakıldı, B.O.A. ise tutuklandı.
Görüntü Dökümü
———————–
– Zanlıların emniyetten çıkışı
– Emniyet tabelası
Haber:Can ÇELİK-Kamera.Eser PAZARBAŞI/ ADANA,(DHA)
==============================
DİYARBAKIR İL SAĞLIK MÜDÜRÜ: VEFATLARIN YÜZDE 95’İ AŞISIZ
DİYARBAKIR İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, oluşturdukları noktalarda, aşı sırası gelen vatandaşların randevu almadan aşı yapabileceklerini belirterek, vefat edenlerin yüzde 95’inin aşı yapmayanlar olduğunu söyledi.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, yüzde 55,9’luk aşılama oranıyla turuncu kategoride bulunan Diyarbakır’da aşılama çalışmaları aralıksız sürüyor. Sağlık görevlilerince, oluşturulan mobil merkezlerde vatandaşlar randevu almadan aşısını yapabiliyor. İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, aşılama oranlarında yüzde 55’i geçerek turuncu kategoriye geçtiklerini söyledi. Dr. Tekin, “Bugün itibari ile yüzde 55,9’luk bir oranımız mevcut. Tabi bu bizim için yeterli mi? Elbette ki değil. Hedefimiz önümüzdeki 10 gün içerisinde yüzde 65 ile sarı kategoriye geçebilmek. Yakın bir zamanda okullarda açılacak ve sosyal hareketlilik de artacaktır diye düşünüyorum. Dolayısıyla bizim bu süreden önce mutlaka aşı oranlarımızı artırıp çok daha sağlıklı bir şekilde bu süreci atlatmamız gerekir diye düşünüyorum” dedi.
‘SON DÖNEMDE AŞIYA RAĞBET ARTTI’
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 100 binde 627,55 oranla vakaların en yüksek olduğu iller kategorisinde bulunan Diyarbakır’da sağlık görevlileri her alanda halkı aşı olmaları konusunda ikna etmeye çalışıyor. Vatandaşların son dönemde aşıya rağbetinin artığını anlatan Dr. Tekin, şunları söyledi:
“Bizler de sahada olabildiğince farklı noktalarda kapı kapı dolaşarak, sabit stantlar kurarak vatandaşımızı hem bilgilendirmeye hem de aşı noktasında davetlerde bulunuyoruz. Bunun önemini malumunuz bizim hastanelerimizde yatan hastaların ve vefat eden insanların içerisinde yapmış olduğumuz analizlerde yüzde 90 oranında aşısız insanların. Vefatlarda da yüzde 90 ile 95 arasında maalesef aşısız insanların hayatını kaybettiklerini görüyoruz. Özellikle bu argüman üzerinde de vatandaşlarımızı mutlaka bilgilendirip aşı olmaları durumunda çok daha sağlıklı olacaklarını kendilerine iletmemizle birlikte çok şükür ki teveccühümüz de arttı. Aile hekimliklerimizde, kamu hastanelerinde, üniversite hastanelerinde ve özel hastaneler de dahil olmak üzere aynı zamanda sabit noktalarda ve kapı kapı dolaşmak suretiyle ücretsiz bir şekilde hem Biontech hem de Sinovac aşılarımızı vatandaşımızın hizmetine sunuyoruz.”
Görüntü Dökümü
———————–
-Büro şefi Şeyhmus Çakan anons
-Mobil aşılama ambulansı
-Ambulansta aşı olanlar
-İl Sağlık Müdürü Cihan Tekin ile röp.
-Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi
-Aşı olanların hastaneden çıkması
-Hastanedeki aşı çalışmaları
-Acil Servis
-Acil önünde bekleyen ambulanslar
-Genel ve detay
Haber-Kamera: Şeyhmus ÇAKAN-Serdar SUNAR/ DİYARBAKIR,(DHA)
========================================
KAYBOLAN KEDİSİNİN ANISINA ÖZEL TASARIMLI UKULELE ÜRETTİ
BURSA’da Rüstem Avcı, 6 yıl baktığı kedisi ‘Simba’nın kaybolması üzerine anısını yaşatmak için özel üretim kedi başlı ukulele yaptı. Patentini aldığı ‘Simba’ adını verdiği ukuleleyi dünyaya sattıklarını belirten Avcı, “Simba ukulelerinin en güzel yanı, ondan elde ettiğimiz kazancın yüzde 12’sini sokak hayvanlarına harcıyoruzö dedi.
Bursa’da müzik aletleri satan iş yeri sahibi Rüstem Avcı’nın, 6 yıl boyunca dükkanında baktığı ‘Simba’ isimli kedisi, kayboldu. Tüm aramasına rağmen bulamadığı kedisinin anısını yaşatmak isteyen Avcı, ‘Simba’nın şeklini ukulelenin baş kısmına tasarladı. Kedi başlı ukulelenin seri üretimine geçen Avcı, birçok ülkeye de ihracat yapmaya başladı. İş yerlerindeki tüm çalışanlarının hayvansever olduğunu ve tüm gelirlerinin yüzde 12’sini sokak hayvanlarına başladığını belirten Avcı, kedi başlı ukuleleyi görenlerden olumlu geri dönüşler aldığını söyledi.
‘ACISI FARKLI OLDU’
Kedisi ‘Simba’yı bulma sürecinden bahseden Rüstem Avcı, “Bizim bütün çalışanlarımız hayvansever olmak zorunda değil hayvan gibi sever olmak zorunda. Bu konuda mesleki yeterlilik tabi önemli ama hayvansever olma zorunluluğunu mutlaka çalışanlarımıza dayatıyoruz. Hayatın estetiği içerisinde müzik de var, hayvanlar da var. Bütün canlılar da var. Doğal olarak biz de bundan kendimizi ayrı düşünemiyoruz. Her gün doğal olarak iş yerimizin önünden birçok kedi, köpek gelip geçiyor. Ancak bir tane kedi geldi. Arabanın motorundan çıktı, kalbimize girdi. Küçücük bir şeydi. Biz bunu çok sevdik. Öyle bir ilişki kurdu ki birçok kedi var ama o bizim için bambaşkaydı. Sonra bu kedi kayboldu. Sırra kadem bastı. 6 yıl bizimle yaşamıştı. Onun acısı diğerlerinden farklı oldu. Epeyce aradık ama bulamadıkö dedi.
‘DÜNYAYA SATIYORUZ’
Simba için proje ürettiklerini belirten Avcı, “Simba’yı yaşatalım dedik. Bianca Simba adı altında 2 aylık bir çalışmanın ardından ukulele ürettik. Herkesin alıp çalabileceği bir enstrüman ürettik. Estetiği de Simba’ya uygun olduğu için 2 aylık bir tasarımın ardından Biancha Simba Ukulele’yi ürettik ve çok müthiş dönüşler aldık. İyi ki de üretmişiz. Şimdi dünyaya satışını yapıyoruz. Tasarım bir hayalle başladı ama zaman ilerledikçe gördük ki biz bu alanda en iyi ürünü üretmişiz. Kalite ve estetik anlamında iyi bir ürün ortaya koyduk. Daha sonra bunun patentini ve lisansını da aldık. Dolayısıyla şu anda ukulele piyasasında en üst sıralarda. Bianca Simba Ukulelerinin en güzel yanı ondan elde ettiğimiz kazancın yüzde 12’sini sokak hayvanlarına harcıyoruzö diye konuştu.
Görüntü Dökümü
———————–
-Müzik evinden detaylar
-Ukuleleden detaylar
-Kedinin köpekle oynaması arşiv görüntüleri
-Genel detaylar
-Rüstem Avcı röportajı
Haber: Muammer İRTEM-Kamera: Semih ŞAHİN/ BURSA, (DHA)