Darbedilen kadını kurtaran otobüs şoförünün, bıçaklı saldırıdan yara almadan kurtulması kamerada
Antalya’da şehir içi otobüs şoförü Barış Aytar (30), Yeşildere Mahallesi’nde yol üzerinde bir kadının darbedildiğini görünce, otobüsü durdurup hemen olaya müdahale etti. Araca bindirilmek için saçından sürüklenen kadını kurtaran Aytar, bıçaklı saldırıya uğradı. Barış Aytar, anbean kameralara yansıyan olaydan yara almadan kurtuldu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne ait Antalya Ulaşım A.Ş.’de 07 AU 336 plakalı şehir içi otobüste CV47 hattında (Meydan- Minicity) şoförlük yapan Barış Aytar, dün saat 06.30 sıralarında, Zeytinköy olarak da bilinen Yeşildere Mahallesi Aşık Veysel Caddesi üzerinde bir kadının darbedildiğini gördü. Kadının saçından tutulup zorla araca bindirilmek istendiğini gören Aytar, olayı anlamak için otobüsü yolun üzerinde durdurup indi. Aytar’ın müdahale edip kurtardığı kadın koşarak uzaklaşırken, onu darbeden kişi bıçak çıkardı. Bu sırada darbeden kişinin bir arkadaşı da koşarak gelip, elindeki bıçakla Barış Aytar’ı tehdit etti. Hemen ardından otobüse binen Aytar, olay yerinden ayrıldı. Olayı yara almadan atlatan Barış Aytar’ın, darbedilen kadını kurtarma anı, otobüsün güvenlik kamerasına anbean yansıdı.
2 KİŞİ BIÇAK ÇEKTİ
Kavgayı ayırdığı o anı anlatan Barış Aytar, “Ayırdıktan sonra kızın kaçtığını düşündüm. Önemli olan onun olay yerinden kaçıp uzaklaşmasıydı. Bundan sonra kişi, nedenini bile bilmeden bıçak doğrulttu. Ben o anda kızın mahalle arasına kaçtığını düşündüm. İşçilerin arasına karışarak kendini kaybettirdi. Şahsın, yani şehir eşkıyalarının arkadaşı ise olayı anlamadan dinlemeden, gelip bıçak çekerek sorgusuz sualsiz her ikisi de üzerime doğru yürüdü. Soğukkanlılığımı kullanarak olayı minimuma indirerek gerekeni yaptığımı düşünüyorum” dedi.
‘GÖRÜR GÖRMEZ ARACI DURDURDUM’
Olay anında ilk düşündüğü şeyin darbedilen kadını hemen o alandan uzaklaştırmak olduğunu anlatan Barış Aytar, “Düşünme fırsatım bile olmadı, görür görmez aracı durdurdum, indim ve içgüdüsel olarak müdahale etmek istedim. Antalya Ulaşım’da zaman zaman seminerler alıyoruz ama gerçeği daha bir farklı oluyor” diye konuştu.
Kendi canını tehlikeye attığını belirten Barış Aytar, “Korkudan ziyade paniklik bir durum var. Tek kişi değil iki kişi müdahale etti. Birisinin hareketlerini kollayıp, darbenin nereden geleceğini kestirebilecekken, diğerinin o anda ne yapabileceğini algılayamıyorsun. Panik oldum sadece” dedi.
ÇEVREDEKİLER DUYARSIZ KALDI
Olay anının anbean kayıt altına alındığına dikkati çeken Barış Aytar, çevredekilerin duyarsız kaldığını anlattı. Aytar, “Arkamda o kadar araç olmasına rağmen kimsenin aracından inmeyişi çok şaşırtıcı ve üzücü” diye konuştu.
‘ŞİKAYETÇİ OLACAĞIM’
Bu olayın başka bir kişinin de başına gelebileceğini aktaran Batış Aytar, “O kurtardığım kadının kimin ailesi, kimin akrabası olduğunu bilmiyorum. Kişileri tanımıyorum. Kişilerin maskeleri de yoktu. Bu konudan da ayrıca işlem yapılmasını istiyorum. Karakola giderek her ikisinden de şikâyetçi olacağım. Sanırım madde bağımlılarının yanı sıra kadınların üzerinden para kazanan kişilerdi. Kadını karşı tarafta duran aracın içerisine zorla bindirmeye çalışıyordu. ‘Bizim söylediğimiz araçlara bineceksin’ diye diretiyordu. Saçından tutmuş ve zorla sürüklüyordu” dedi.
Barış Aytar, darbedilen kadın için kendi hayatını tehlikeye attığını, yine olsa aynı şeyi yaparak kadını kurtarabileceğini söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————–
(Güvenlik kamerası görüntüleri)
– Olay anında, şahsın kadına şiddet uygulaması, otobüs şoförünün müdahalesi
– Otobüs şoförüne 2 kişinin bıçak göstererek saldırma anı
***
– Otobüs şoföründen detaylar
– Otobüsü kullanması detay
– Yakın plan yüz detay
– Otobüs şoförü Barış Aytar RÖP
– Barış Aytar’dan detaylar
– Barış Aytar’ın otobüs aynasından detayı
– Barış Aytar’dan yakın yüz plan detay
– Otobüs sürerken olaydan bahsetmesi
– Genel ve detaylar
HABER: Aslı DURAN – KAMERA: Burak YALMAN/ANTALYA, (DHA)
=================================
Covid hastası erkek ‘yanık lastik’, kadın ‘çürümüş soğan’ kokusu alıyor
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Acil Tıp doktorlarından Murat Duyan, Covid-19 hastalığı sonrası geç dönemde ortaya çıkan ‘koku algı bozukluğuna’ dikkat çekti. Dr. Duyan, hastaların 87 ve 72 gün sonra koku alma yetilerini tekrar kazandığını, ancak erkek hastanın ‘yanık lastik’, kadın hastanın ise ‘çürümüş soğan’ kokusu algıladığını tespit ettiklerini söyledi.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan araştırmalarda, Covid-19 geçiren hastaların koku yetilerini tekrar kazandıkları, ancak erkek hastanın algıladığı kokunun yanık lastik, kadın hastanın algıladığının ise çürümüş soğan kokusuna benzediği ortaya çıktı. Akdeniz Üniversitesi Beyin ve Sinir Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Altaş, Dr. Murat Duyan ve aralarında uzman hekimlerin de bulunduğu ekiple gerçekleştirilen araştırma, Covid-19 geçirenlerde koku kaybının kalıcı olmadığı, ancak hastalık tarihinden sonraki 6 ayın ardından, kokuları farklı algılama olasılığının daha fazla olduğu gerçeğini ortaya koydu.
ULUSLARARASI TIP DERGİSİNDE YAYINLANDI
Dr. Murat Duyan, dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs salgınının en önemli semptomlarından birinin koku kaybı olduğunu belirterek, “Tıp dilinde ‘anozmi’ olarak adlandırılan bu durum, birçok araştırmaya da konu oldu” dedi. Dr. Murat Duyan, “Koku algı bozukluğu saptadığımız hastalarımızı klinik çalışma olarak uluslararası bir tıp dergisine gönderdik. Çalışmamız yayımlandı. Covid-19 ile enfekte olduktan sonra total koku kaybı olan anozmi gelişebiliyor. Erkek hastalar, total koku kaybı olduktan 87 gün sonra koku almaya başlıyor. Burada ilginç olan aldığı tüm kokuların yanmış lastik kokusunu anımsattığını ifade etmesi. Kadın hastamız ise koku kaybından yaklaşık 72 gün sonra koku almaya başladığını ifade etti. Fakat aldığı kokuların çürümüş soğan kokusunu anımsattığını ifade etti” dedi.
HASTALAR KOKU ALMA EĞİTİMİNE YÖNLENDİRİLDİ
Covid-19’a yakalanan bu hastalarla ilgili nörolojik, psikiyatrik ve kulak burun boğaz (KBB) muayeneleri sonrası koku alma bozukluğu olan ‘parozmi’ tanısı konulduğunu ifade eden Dr. Murat Duyan, “Yaklaşık 5-6 ay geçmesine rağmen koku alma bozukluğu halen hastalarımızda devam etmektedir. Hastalarımızı koku alma fonksiyon kaybı nedeniyle KBB bölümündeki hekim arkadaşlarımıza koku eğitimi almak üzere yönlendirdik” dedi.
KOKU BOZUKLUĞU KBB UZMANLARININ KONUSU
Anozminin, hasta Covid-19’dan kurtulduktan sonra birkaç hafta devam ettiğini aktaran Dr. Murat Duyan, “Ancak geç dönemde ortaya çıkan parozmi (var olan kokuların farklı algılanması) döneminin ne kadar sürdüğü konusunda yeterli veri bulunmamaktadır. Raporumuz ışığında koku bozukluğu olan Covid-19 hastalarının geç dönemde ortaya çıkabilecek semptomları olabileceğinden takip edilmesini öneriyoruz. Parozmi tespit edilirse koku eğitimi için kulak burun boğaz uzmanlarına yönlendirilmelidir” dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————–
– Akdeniz üniversitesi hastanesi dış plan görüntü
– Covid hastalarının tedavi gördüğü yoğun bakımdan görüntü (Arşiv)
– RÖP: Dr. Murat Duyan
HABER: Erol AKKIR- KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA, (DHA)
===========================
Meraları su altına kalan çobanlar, hayvanlarını otlatacak yer bulamıyor
HATAY’ın bereketli topraklarının yer aldığı Amik Ovası’nda önceki aylarda meydana gelen şiddetli sağanak nedeniyle yaşanan su taşkınları büyük oranda çekilirken, su kanallarına yakın bölgede bulunan meralar, hala sular altında. Aşağıoba Mahallesi’nde çobanlık yapan vatandaşlar, meralardaki su çekilmediği için hayvanları otlatacak yer bulmamaktan yakınıyor. Bahar ayları gelmesine rağmen henüz meralara giremediklerini ve hayvanlarını yaymak için başka yerlere gittiklerini, anlatan çobanlar, su kanalların açılmasını ve meraların kurutulmasını istiyor.
Hatay’da önceki aylarda meydana gelen şiddetli sağanak hayatı olumsuz etkiledi. Antakya ilçesine bağlı Aşağıoba Mahallesi’nde birçok tarla su altında kalırken, bazı ev ve ahırlarda su baskını yaşandı. Hava sıcaklığının artmasıyla tarla ve ahırlarda su çekilirken, mahalleye ait meraların hala su altında kaldığı gözlendi. İki ay geçmesine rağmen suların çekilmediği meralar, mahallenin 20 çobanını çaresiz bıraktı.
‘HAYVANLARIMIZI OTLATACAK YERİMİZ YOK’
Geçimini hayvancılık ve çobanlık yaparak sağladığını söyleyen Mustafa Kaplan, “Köyün merası sular altında kaldı, hayvanlarımızı otlatacak yerimiz yok. Her yıl aynı manzara ile karşılaşıyoruz. Köyün aşağı taraflarına iniyoruz, jandarma ‘inmeyin’ diyor. Yukarı çıkıyoruz başka köylüler razı olmuyor. Hayvanlarımızı otlatmak için gidecek hiçbir yerimiz yok. Bu sorunumuzun çözülmesini istiyoruz. Bulunduğumuz yer üniversiteye ait bir arazi, üniversite yetkilileri yarın ‘çıkın buradan’ derse bizim gidecek hiçbir yerimiz yok. Burada da hayvanlarımızın duracak yeri yok, her taraf çamur hayvanlarımız hastalığa kalacak. Yaz geliyor, yarın sarılık hastalığı olacak hayvanlarımız da telef olacaklar diye korkuyoruz”
‘BAHAR GELDİ AMA SEVİNEMİYORUZ’
Meraların durumundan dolayı hayvanlarını otlatmak için her gün kilometrelerce yol gittiklerini anlatan Kaplan, “Buradan uzak yere gidiyoruz yayılıma, hayvanlarımız ister istemez aç kaldıkları için ekinlere zarar veriyor. Bahar geldiği zaman biz seviniyoruz, otlar çıkacak da en azından maliyeti düşürüp biraz kar edelim diye. Bahar geldi ama sevincimizden çok üzülüyoruz” dedi.
‘NE YAPACAĞIMIZI BİLMİYORUZ’
Köyde yaklaşık 20 çobanın bulunduğunu ve hepsinin tek geçiminin bu iş olduğunu ifade eden Nasır Döşoğlu da, konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Meramız su altında kaldığı için hayvanlarımızı otlatmak için hiçbir yere gidemiyoruz. Köyümüzde yaklaşık 3 bin 500 küçükbaş, yaklaşık 250 tane büyükbaş hayvanımız var. Meramız su altında olduğu için ne yapacağımızı bilmiyoruz. Su kanalları açılsın ve meralardaki sular kurutulsun istiyoruz” dedi.
Görüntü Dökümü
———————
– Su altında kalan meralardan detaylar
– Çobanlardan detaylar
– Küçükbaş ve büyükbaş hayvanlardan detaylar
– Çoban Mustafa Kaplan’ın konuşması
– Çoban Nasır Döşoğlu’nun konuşması
Haber-Kamera: İzzet NAZLI / HATAY,(DHA)
==========================
Fındıkta, ‘kozalak akarı’ tehlikesi
TÜRKİYE’nin dünya ticaretinde lider olduğu fındık tarımında zararlılarla mücadele sürüyor. Fındıkta uç kurumalarıyla verim ve kalitede yüzde 70 oranında kayıplara neden olan, yaprak ve sürgün gözlerini tahrip ederek zarar veren ‘kozalak akarı’ toplamaya teşvik için, kilo başına üreticilere ödeme yapılacak.
Türkiye’nin dünya ticaretinde lider olduğu fındıkta verim ile kaliteyi düşüren hastalık ve zararlılarla ilgili başlatılan mücadele sürüyor. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde çay tarımına zarar veren ve yörede ‘vampir’ olarak bilinen ‘ricania simulans’ adlı kelebek ile fındık üretiminde rekolte kaybına yol açan ‘drakula’ adlı ‘Turunçgil Uzun Antenli Teke Böceği’ ve fındık bahçelerine dadanan ‘kahverengi kokarca’ adlı böcek türünün ardından halk arasında fındık gülü olarak bilinen ‘Kozalak Akarı’ tehlikesi başladı. Fındıkta uç kurumalarıyla verim ve kalitede yüzde 70 oranında kayıplara neden olan, fındığın meyve, yaprak ve sürgün gözlerini tahrip ederek zarar veren kozalak akarı ile mücadele başlatıldı. İlaçla mücadelenin yanı sıra kozalak akarının dallardan elle de toplanabilirken kozalak akarı toplamaya teşvik için, fındık zararlısının kilo başına ücret verilecek.
‘FINDIĞA YÜZDE 70 ORANINDA ZARAR VERİYOR’
Ulusal Fındık Konseyi (UFK) ve Trabzon Ticaret Borsası (TTB) Meclis Başkanı Sebahattin Arslantürk, geçen yıllara oranla bu yıl bahçelerde çok fazla kozalak akarı olduğuna dikkat çekerek, “Fındık kozalak akarı bu yıl tüm zamanların en yoğun şekilde görüldüğü bir yıl oldu. Yaprak dökümünden itibaren zirai mücadelenin başlaması lazım. Ama biz mekanik mücadeleyi yani el ile toplamayı öneriyoruz. Fındığa yüzde 70 oranında zarar veren bir zararlıdan bahsediyoruz. Mutlaka mekanik ve ya kimyasal mücadele yapılmalı. Aksi taktirde önümüzdeki dönemde fındık ciddi zarar görebilir. Kozalak akarı bünyesinde bulundurduğu organizmalarla fındık uç kurumasına engel olarak fındığın filiz atmasını engelliyor. Böylece fındık verim ve kalitesinde ciddi bir zarar oluşuyorö diye konuştu.
‘KOZALAK AKARINI TOPLAYAN KİŞİLERDEN SATIN ALACAĞIZ’
Zararlı ile mücadele başlattıklarını belirten Arslantük, “1 Nisandan itibaren bu zararlı ile mücadele başlattık. Bölgemizde bulunan ziraat odaları, tarım il ilçe müdürlükleri ile birlikte örnek bahçelerde toplama ve ilaçlama uygulamaları yapacağız. Toplanan kozalak akarlarını da belli bir miktarını ücret karşılığı toplayan kişilerden satın alarak mücadeleye teşvik ettirmeye çalışıyoruz. Geçmiş yıllarda da oldu kozalak akarı. O dönemlerde devlet kozalak akarını toplayanlara kilo başı belli bir ücret belirleyerek satın aldı. Fındık değerli bir ürün. Bu değerine göre de gerekli bakımı zamanında yapmamız gerekiyor. Üreticilerimiz pandemi sürecinde ciddi olarak bahçesi ile ilgilendi fakat bu kozalak akarını çok dikkate almıyorlar. Uyarmak lazım ki çok ciddi bir zararlı bu. Ya elle toplanmalı ya da kimyasal mücadele yapılmalı. Şimdi tam zamanıö dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
——————————
-Fındık bahçelerinden drone görüntüsü (Arşiv)
-Fındık toplayanlardan görüntüler (Arşiv)
-Dalında fındık görüntüleri (Arşiv)
-Fındık zararlısı kozalak akarından görüntüler
-Fındık zararlısı kozalak akarı toplama görüntüleri
-Fındık bahçesinden görüntüler
-Ulusal Fındık Konseyi (UFK) Başkanı Sebahattin Arslantürk röportaj
-Muhabir (Aleyna Keskin) anons
-Haber genel ve detay görüntüleri
Haber: Aleyna KESKİN Kamera: Selçuk BAŞAR TRABZON/DHA
=================================
Batan balıkçı teknesindeki 3 kişi kıyı emniyeti tarafından kurtarıldı
KOCAELİ’nin Kandıra ilçesi açıklarında yardım çağrısı yaptıktan sonra batan balıkçı teknesindeki 3 kişi, Kıyı Emniyeti ekipleri tarafından kurtarıldı.
Kocaeli’nin Kandıra ilçesi Dikili mevkii açıklarındaki bir balıkçı teknesi, bugün sabah saatlerinde dalgalı denizde su alarak yardım çağrısında bulundu. Teknenin çağrısını alan Kıyı Emniyeti ekipleri, hemen harekete geçerek denize açıldı. Fırtınanın etkisiyle tekne batarken, teknedeki 3 balıkçı ise Kıyı Emniyeti ekipleri tarafından kurtarıldı. Karaya çıkarılan balıkçılar tedavileri için ambulanslarla Kandıra Kazım Dinç Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
——————————-
-Balıkçıların kurtarılma anı(cep telefonu)
-Yaralı balıkçıların fotoğrafları
HABER: Dinçer AKBİR/KANDIRA(Kocaeli),(DHA)
==============================
Bolu Dağı’nda sis etkili oldu
BOLU Dağı’nın D-100 Karayolu geçişinde sis nedeniyle görüş mesafesi bazı kesimlerde 20 metreye kadar düştü.
İstanbul ve Ankara’yı birbirine bağlayan Bolu Dağı’nda sis etkili oldu. Sis nedeniyle D-100 Karayolu’nda görüş mesafesi bazı kesimlerde 20 metreye kadar düştü. Yol kenarındaki sis ikaz lambaları yakılarak görüş mesafesi artırılmaya çalışıldı. Araçlar sis nedeniyle trafikte yavaş ilerledi. Sisin öğle saatlerine doğru kalkması bekleniyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
——————————-
-Yoldan görüntüler
-Araç geçişleri
-Sis görüntüleri
-Detaylar
Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,(DHA)