(ÖZEL)
1) BİLL GATES’İN TRAKYA’DAN ARAZİ ALDIĞI İDDİASI, FIRSATÇILARI HAREKETE GEÇİRDİ
MICROSOFT’un kurucusu Bill Gates’in Trakya’da 22 bin dönüm tarım arazisi satın aldığı söylentileri fırsatçıları harekete geçirdi. Fırsatçıların özellikle gurbetçilerin yaşadığı Avrupa’daki ülkelerde Trakya’dan parsel satmaya başladığı öğrenildi. Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’de yapılan araştırmalarda tapu kayıtlarında ‘Gates’ ya da ‘Bill ve Melinda Gates Vakfı’ adına arazi kaydına rastlanılmadı. Şehir planlamacısı Namık Kemal Döleneken, söylentilerin ardından gurbetçilere arsa satıldığını belirterek, “Bill Gates’e komşu olacaksınız, 8 bin euroya parsel satıyoruz diye paralarını alıyorlar” dedi.
Dünyanın en zengin insanları arasında bulunan Microsoft’un kurucusu Bill Gates’in Trakya’da toprak aldığına ilişkin iddialar, sosyal medya ve bazı bazı yerel haber sitelerinde yer aldı. Bunun üzerine harekete geçen bazı kişilerin özellikle gurbetçilerin yoğun olarak yaşadığı Avrupa’da, Trakya’dan parsel satmaya başladığı öğrenildi. Emlakçılar ve uzmanlar, arsa spekülatörlerine karşı halkı uyardı. Edirneli şehir planlamacısı Namık Kemal Döleneken, “Trakya’da çok uzun yıllardan beri birçok yatırımcı yer alıyor, bu yeni bir şey değil. Bunların içinde yerli de var yabancı da var. Ancak hiçbir küresel yatırımcı, bir yerde yatırım yapacağı zaman ortaya çıkmaz. Hatta bu gelişmenin kolay kolay ortaya çıkmasını istemez. Böyle bir konu ortaya çıkıyorsa, gerçek olsa da olmasa da bir nedeni olabilir, daha önce burada yatırım yapmış olanlar yerlerini değerlendirmek, fiyatlarını artırmak için bu tür haberlere, sansasyona ihtiyaç duyarlar, bunu ortaya çıkarmak için yapılan söylentidir bence. Böylece burada, özellikle pandemi nedeniyle durağanlaşan emlak piyasasını canlandırmak için bir haberdir, diye düşünüyorum. Çok insan yatırım yaptı. Hızla bunları değerlendirmek istiyorlar. Pandemiden dolayı da değerlendirme olanakları yok. Bunun tek yolu, böyle sansasyonel haberlerle piyasayı canlandırıp yüksek fiyata satabilmek.”
‘YURT DIŞINDA PAZARLAMAYA BAŞLAMIŞLAR’
“Bill Gates’e komşu olun diye yurt dışında pazarlama hareketi başlamış” diyen Döleneken, “Satanlar Türkiye’den, satmaya çalıştıkları da oradaki Türk, gurbetçi vatandaşları. Yurt dışından bir arkadaşım yazdı. Burada da bölgeyle ilgili pazarlama yaptıklarını belirtti. Bill Gates 600 bin dönüm yer aldı, siz de alın diye mesaj gönderildiğini söyledi. Tapuları da göndererek gelin siz de Bill Gates’e komşu olun, diye yurt dışında pazarlama hareketi başlamış” dedi.
‘PARSEL BAŞINA 8 BİN EURO ALIYORLAR’
Özellikle gurbetçilere parseli 8 bin eurodan arsa satılmaya çalışıldığını kaydeden Döleneken, “Bizim ülkemizde de hemen esnek koşullara uyan bir pazar mekanizması olduğu için, madem Bill Gates’in adı çıktı, haber yapıldı denilerek hemen Avrupa’da pazarlaması başlamış. Bazıları satılmış bile sanırım. Satanlar Türkiye’den, satmaya çalıştıkları da oradaki Türk, gurbetçi vatandaşları anladığım kadarıyla. 8 bin euroya parsel satıyoruz diye, paralarını alıyorlar” diye konuştu.
‘AMAÇ EMLAK PİYASASINI CANLANDIRMAK’
Bill Gates gibi küresel yatırımcıların, yatırım yapacağı zaman kendisinin ya da şirketinin hemen ortaya çıkmayacağına dikkat çeken Döleneken, “Bu gelişmenin kolay kolay ortaya çıkmasını istemez. Böyle bir konu ortaya çıkıyorsa, gerçek olsa da olmasa da bir nedeni olabilir, daha önce burada yatırım yapmış olanlar yerlerini değerlendirmek, fiyatlarını artırmak için bu tür haberlere, sansasyona ihtiyaç duyarlar, bunu ortaya çıkartmak için yapılan bir söylentidir bence. Böylece burada, özellikle pandemi nedeniyle durağanlaşan emlak piyasasını canlandırmak için bir haberdir, diye düşünüyorum” dedi.
BUNLARA KULAK ASILMAMALI
Trakya Umum Emlak Müşavirleri Derneği Edirne Şube Başkanı Aytaç Feda da söz konusu iddianın gerçekliği konusunda bir bilgileri olmadığını belirterek, vatandaşların söz konusu iddialara kulak asmaması gerektiğini belirtti. Feda, “Toprağımızın değerini bilelim. Dış yatırımcıya toprağımızı, elimizden geldiğince satmamaya çalışalım. Bedava gidiyor şu anda arsalar. Burada yapılacak bir yatırım 10 yıl sonra Avrupa pazarından yeniden Türkiye’ye pazarlanacak. Bunları insanımızın bilinçlenerek görmesi, bu yatırımları kendileri yapması gerekiyor” diye konuştu.
‘FIRSATÇILIK YAPIP FAYDALANMAYA ÇALIŞIYORLAR’
Tekirdağ’da 32 yıllık emlakçılık yapan Hasan Alçam ise vatandaşların bu söylentilere inanmaması gerektiğini ifade etti. Alçam, “Vatandaşımızı böyle şeylere inanmasınlar. Özellikle gurbetçi kardeşlerimizi bu şekilde kandırıp fırsatçı emlakçılar da bu durumdan faydalanmaya çalışıyorlar. Burada büyük firmaları kullanıyorlar. Böyle şeylere inanmasınlar. İnsanları böyle kandırıyorlar. Diyorlar ki, buradan yol geçiyor, burayı Amerika veya Arap firması aldı deyip satış yapıyorlar. Milletimiz de temiz kalbiyle inanıyor bunlara” diye konuştu.
URLA’DA BRAD PITT VE ANGELINE JOLI EV ALDIĞI İDDİA EDİLMİŞTİ
İzmir’in doğal güzellikleriyle ünlü Urla ilçesinde ABD’li sinema yıldızlar Brad Pitt ve Angelina Jolie çifti ile dünyaca ünlü futbolcu Cristiano Ronaldo’nun da villa aldığı söylentisi yayılmıştı. Pitt ile Angeline Jolie’nin İtalyan bir emlak şirketi aracılığıyla 2,6 milyon dolara 4 katlı, 7 yatak odası, 2 oturma odası, özel havuz ve spor salonunun olduğu, 2 bin 500 metrekarelik, süper lüks malikane almasının ardından ünlü futbolcu Cristiano Ronaldo’nun da aynı yerden ev aldığı iddia edilmişti. Pitt ile Jolie ve Ronaldo’nun villa aldığının yayılmasının ardından bölgedeki arazi fiyatları artmış, o dönem 400 bin TL’lik bir arazinin fiyatı, 750 bin TL’ye çıkmıştı.
Görüntü Dökümü
———————–
– Arazilerden drone görüntüsü
– Tarla ve arazi detayları
– Şehir Planlamacısı Namık Kemal Döleneken’den detay
– Döleneken ile röp.
– Arazi detayları
– Trakya Umum Evlak Müşavirleri Derneği Edirne Şube Başkanı Aytaç Feda röp.
– Arazi detayı
– Emlakçı Hasan Alçam röp.
– Drone ile arazi görüntüleri
Haber-Kamera: Mehmet YİRUN-Olgay GÜLER- Resul ORUÇOĞLU-Şafak TAŞOYAR/ EDİRNE, TEKİRDAĞ,
=========================================================
2) İÇ SULAR DA ‘İSTİLACI’ TEHDİDİ ALTINDA
TARIM ve Orman Bakanlığı’na bağlı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Kaynak Yönetimi ve Balıkçılık Daire Başkanı Doç. Dr. Mahir Kanyılmaz, göller ve iç su kaynaklarına çeşitli şekillerde taşınıp, getirilmiş, ekolojik dengeye zarar veren istilacı türlere dikkat çekti. Doç. Dr. Kanyılmaz, iç sulardaki en tehlikeli ve en çok zarar veren istilacı türlerin, sivrisinek balığı, zebra midyesi, İsrail sazanı, güneş balığı, gümüş balığı ve çakıl balığı olduğunu aktardı. Bu istilacı türlerin iç sularda ekolojik yönden zararlı olduğuna işaret eden Doç. Dr. Kanyılmaz, içlerinden sadece İsrail sazanının tüketilebildiğini, diğerlerinin akvaryum balığı olduğunu kaydetti.
Türkiye’de Akdeniz başta olmak üzere, son yıllarda Süveyş Kanalı ve gemilerin balast sularıyla denizlere taşınmış birçok istilacı deniz canlısı bulunuyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Kaynak Yönetimi ve Balıkçılık Daire Başkanı Doç. Dr. Mahir Kanyılmaz, denizlerdeki istilacı tehlikeli türlerin yanı sıra, göller başta olmak üzere iç su kaynaklarına çeşitli şekillerde taşınarak getirilmiş ve ekolojik dengeye zarar veren istilacı türlere de dikkat çekti.
SADECE BİRİ TÜKETİLEBİLİYOR
Doç. Dr. Kanyılmaz, iç sulardaki en tehlikeli ve en çok zarar veren istilacı türlerin, sivrisinek balığı, zebra midyesi, İsrail sazanı, güneş balığı, gümüş balığı ve çakıl balığı olduğunu aktardı. Bu istilacı türlerin iç sularda ekolojik yönden zararlı olduğuna işaret eden Doç. Dr. Kanyılmaz, içlerinden sadece İsrail sazanının tüketilebildiğini, diğerlerinin akvaryum balığı olduğunu kaydetti.
CANLI SU ÜRÜNLERİ İZNE BAĞLI
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nün ülkemizin sucul ekosisteminde sucul biyolojik çeşitliliğin korunması, kullanılması ve geliştirilmesiyle ilgili görev ve sorumluğa sahip olduğunu belirten Doç. Dr. Kanyılmaz, 1380 sayılı su ürünleri kanununda yapılan güncellemeyle ülkemize canlı su ürünü getirilmesi ve su ürünlerinin dışarıya çıkarılmasının bakanlık iznine tabi olduğunu vurguladı.
SU KAYNAKLARINA BIRAKILMASININ CEZASI VAR
Su kaynaklarına sucul canlıların izinsiz bırakılmasının yasaklandığına dikkat çeken Doç. Dr. Mahir Kanyılmaz, “İzinsiz sucul canlıları kaynağa bırakanlara 10 bin TL, kurumlara 20 bin TL cezai yaptırım getirildi. Bakanlığımız bu konuda son derece hassas olup, gerek denetim ve ihbarlarla gerekse sosyal medya hesaplarının takibiyle izinsiz sucul canlıları kaynaklara bırakanlara cezai yaptırımlar uygulamaktadır” dedi.
AKVARYUM HOBİCİLERİNE ÇAĞRI
Ayrıca STK’lar ve bilimsel kuruluşlarla işbirliği içinde farkındalık ve mücadele çalışmaları yürütüldüğünü de anlatan Doç. Dr. Kanyılmaz, “Vatandaşlarımızın da bu çabalara destek vermesi ve bir yerden bir yere sucul canlı taşıyıp bırakmamaları, özellikle akvaryum hobiciliği yapanların sıkıldıklarında balıkları doğaya bırakmamaları, aldıkları yere götürmeleri önemle rica olunur” çağrısında bulundu.
TRAKYA’DAN TÜM TÜRKİYE’YE YAYILDI
İç su kaynaklarında ekosisteme en çok zarar veren sucul türler ve bunların özellikleri ise şöyle:
Gümüşi havuz balığı (Carassius gibelio): Halk arasında İsrail sazanı, Çin sazanı olarak da adlandırılıyor. Yüksek üreme kabiliyetine sahip. Hızla çoğalarak ortama hakim olur. Sazan ve sazangil türleri üzerinde olumsuz etkileri bulunuyor. Normal dağılımı Kuzey Avrupa, Çin ve Rusya gibi Asya ülkeleri olmasına rağmen bu türe Meriç nehrinin taşması sonucu Bulgaristan’dan iç sularımıza taşındı ve Türkiye’de ilk 1988’de Gala Gölü’nde rastlandı. Kısa sürede hızlı yayılma göstererek, önce bütün Trakya bölgesini istila etti, daha sonra Türkiye’nin en doğudaki yerlerini de içine alacak şekilde, birçok bölgesinde görüldü.
AKVARYUM HOBİCİLERİ GETİRDİ
Güneş levreği (Lepomis gibbosus): İstilacılığı yüksek bir tür. Geniş besin tercihi, farklı habitat ve koşullara uyum yeteneğinin yüksek olması bu türün istilacı olmasında etkili. Güneş levreği ya da güneş balığı olarak bilinir. Akvaryum hobicileri ve olta balıkçıları tarafından taşındığı düşünülüyor. Ülkemiz iç sularında dağılımı giderek artıyor. Yerli tür değil. Ekonomik değeri yok. Yerli türlere ve ekonomik balık türlerine zarar verme potansiyeli bulunuyor.
EN TEHLİKELİ 100 İSTİLACI ARASINDA
Sivrisinek balığı (Ghambussia sp.): Küçük yapısıyla zararsız olduğu düşünülen tür, bırakıldığı sularda bazı balık ve iki yaşamlıların yumurtalarını yiyerek, plankton komüniteleri üzerinden yoğun şekilde beslenerek, diğer türlerle besin ve alan rekabetine girerek ekosistemlerin bozulmasına neden oluyor. Bütün istilacılar gibi yerleştiği ortamlardan çıkarılması oldukça zor. Tüm dünyada en tehlikeli 100 istilacı tür arasında kabul ediliyor. 1920-30 arasında sıtmayla mücadele için getirilmiş fakat sivrisineklerin azaltılmasına önemli katkı sunmuyor. Tam tersine sivrisinekleri tüketen omurgalı ve omurgasız canlılarla yoğun besleniyor. Türün üreme ve hayatta kalma kabiliyeti yüksek, düşmanı yok denecek kadar az. Bu nedenle ülkemizde birçok su kaynağında yayılım gösteren bu türün taşınması ve su kaynaklarına aşılanması bakanlık tarafından yasaklandı.
UZAK DOĞU’DAN GELDİ
Çakıl balığı (Pseudorasbora parva): Ekonomik değeri olmayan bu istilacı balık türünün doğal yayılış alanı Uzak Doğu Asya. Olumsuz çevresel koşullara karşı son derece dayanıklı. Bulunduğu bölgeye kısa sürede uyum sağlayan, yayılmacı ve istilacı bir tutum sergileyen bu balık hızlı bir şekilde Türkiye’nin pek çok tatlısu havzasına yayıldı. Rekabet, predasyon ve hastalık bulaştırma potansiyeli bakımından doğal balık popülasyonlarının çökmesine yol açabilmektedir.
TATLI SULARDAKİ EN ÖNEMLİ KİRLETİCİ
Zebra midye (Dreissena polymorpha): Tatlısu ekosistemlerinde yaşayan en önemli tutunucu-kirletici canlılardan biri. Tutundukları yüzeylerde çoğalarak ekosisteme hakim oluyor. Özellikle su pompalama sistemlerinde su akışını aksatma ya da tamamen engelleme, korozyona yol açma, su filtre, elekleri ve kapalı sulama sistemlerini tıkıyor. Sucul ekosistemde doğal olarak bulunan diğer canlıların yaşamını kısıtlama gibi birçok önemli soruna neden olarak hem teknik ve ekonomik hem de ekolojik anlamda zararlı. Ülkemizde ilk kayıtları 1897 yılında ve birçok sistemde yayılım gösteriyor. İnsan tüketimi için uygun değil, hayat döngüsü boyunca 1 milyon adet yumurta verme kabiliyetine sahip.
DENİZDEN İÇ SULARA GELDİ
Gümüş balığı Atherina boyeri): Denizlerimizde yaygın olarak bulunan bu tür Köyceğiz, Sapanca, İznik, Küçükçekmece ve Büyükçekmece, Eğirdir gibi birçok göle girerek adapte olarak yoğun popülasyonlar oluşturdu. Yerel balıkçılar tarafından son 10 yılda pek çok baraj gölüne de taşınmış ve bu göllerde yoğun popülasyonlar oluşturdu. Kısa yaşam süresi, erken eşeysel olgunluğa erişme, uzun üreme periyodu, tatlı ve tuzlu su koşullarına yüksek adaptasyonu gibi özelliklerine bağlı olarak, Türkiye iç suları için ciddi bir istilacılık potansiyeline sahip. Ortamda yaşayan endemik ve ekonomik balık türleriyle rekabeti halinde de biyolojik çeşitlilik ve ekosistem üzerinde olumsuz etkilere yol açıyor.
Görüntü Dökümü
———————–
(ZOOM kaydı)
– Doç. Dr. Mahir Kanyılmaz’ın istilacı tür ile ilgili açıklaması
(Klip)
– Yük gemisi ve balans suyunu boşaltması
– Balon ve aslan balığından görüntü
– Harita, Suveyş Kanalı ve Türkiye haritasından görüntü
– İstilacı türlerden deniz içinde görüntüleri
– Gümüş Balığı, Gümüşi Havuz Balığı, Sivrisinek Balığı, Güneş Levreği, Çakıl balığı, Zebra Midye’nin fotoları
HABER-KAMERA: Mehmet ÇINAR/ANTALYA,(DHA)
=========================================================
3) RAMAZANIN VAZGEÇİLMEZİ HAŞHAŞLI TAHİNLİ PİDEYİ AİLECEK ÜRETİYORLAR
AFYONKARAHİSAR’ın Sandıklı ilçesinde Hasan Özsüer, ailesiyle birlikte, ramazan ayında daha fazla tercih edilen haşhaşlı tahinli pide üretiyor
Sandıklı ilçesinde pide işletmecisi Hasan Özsüer, vefat eden babası Mehmet Özsüer’den öğrendiği haşhaşlı tahinli pide üretimini şimdi eşi Fatma, oğulları Servet ve Serkan Özsüer ile sürdürüyor. İlçede ramazan ayının gözdesi olarak bilinen haşhaşlı tahinli pideler, özellikle hafif olması dolayısıyla sahur vaktinde kahvaltılık yiyeceklerle tüketiliyor. İsteğe göre şekerin de ilave edildiği haşhaşlı tahinli pide vatandaşlar tarafından ramazan aylarında yoğun talep görüyor.
’40 SENEDİR YAPIYOR, EVLATLARIMIZI YETİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ’
Haşhaşlı tahinli pidenin yapılışını anlatan Hasan Özsüer, “Ben bu pideciliği babamdan öğrendim. 40 senedir bu pideciliğin içindeyiz. Devam ettiriyoruz. Evlatları yetiştirmeye çalışıyoruz. Haşhaş ezmesi, tahin yağ karıştırıp hamurun içine işleyip 1- 1,5 saat dinlendirdikten sonra pişirip vatandaşımıza sunuyoruz” dedi.
‘ATADAN GELEN BU LEZZETİ AİLECEK SÜRDÜRÜYORUZ’
Hasan Özsüer’in oğlu Servet Özsüer ise, “4 yıldır babamla birlikte bu işi yapıyoruz. Babam dedemden öğrendiği bu işi 40 yıldır sürdürüyor. Haşhaşlı tahinli pideye en yoğun ilgi ramazan döneminde oluyor. Ramazandan sonra da belirli aralıklarda belirli müşterilerimize çıkartıyoruz. Biz kendimiz de severek yiyoruz. Sahurlarda daha çok tüketiliyor. Atadan gelen bu lezzeti ailecek annem, babam ve kardeşlerim sürdürerek tattırmaya çalışıyoruz. İnşallah Afyonkarahisar dışına da bu lezzeti tattıracağız” diye konuştu.
‘BU LEZZETİ BİR TADAN VAZGEÇEMİYOR’
Pide alan Kazım İnci (51) de, “35 yıldır ramazanda bu pideyi yiyorum. Çocukluğumdan beri bu lezzeti tadıyorum. Bunu tadamayanlara tavsiye ediyorum. Bu lezzeti bir tadan bir daha bırakamaz” ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü
———————–
– Pide fırını önünden görüntü
– Haşhaş ezmesi, tahin ve haşhaş tahin karışımın yer aldığı kaplardan görüntü
– Bir kaba tahin konarken görüntü
– Tahinin üzerine haşhaş ezmesi eklenirken görüntü
– Tahin ve haşhaş ezmesi karıştırılırken görüntü
– Hasan Özsüer ve oğulları Hamurların üzerine ve içerisine tahin ve haşhaş karışımını eklerken görüntü
– Haşhaşlı tahin eklenen hamurlar işlenerek fırına pişmesi için konurken görüntü
– Pideler içerde iken ateş yanan fırın içerisinden görüntü
– RÖP1:Hasan Özsüer(pideci)
– Pideci Hasan Özsüer pişen haşhaşlı tahinli pideleri fırından çıkartırken görüntü
– RÖP2:Servet Özsüer(Hasan Özsüer’in oğlu)
– Fırına pide almak için giren Kazım İnci Haşhaşlı tahinli pide alırken görüntü
– RÖP3:Kazım İnci(Haşhaşlı tahinli pide alan müşteri)
– Haşhaşlı pideler paketlenirken görüntü
– Haşhaşlı pideler sergide görüntü
HABER- KAMERA: Ahmet DAĞLI/SANDIKLI (Afyonkarahisar), (DHA)
===========================================================
4) POS TEFECİLİĞİNDEN YAKALANDI; 129 KREDİ KARTININ YARDIM İÇİN VERİLDİĞİNİ ÖNE SÜRDÜ
ADANA’da başkalarına ait kredi kartlarından para çekip komisyon karşılığı tefecilik yaptığı öne sürülen Fatih K. (45) yakalandı. İfadesinde suçlamaları reddeden Fatih K., otomobilinde ele geçirilen 129 kredi kartının, kendisine yardım etmek isteyen kişilere ait olduğunu öne sürdü.
İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Mali Büro Amirliği ekipleri, kentteki bir kişinin otomobiliyle gezerek başkalarına ait kredi kartından para çekip, komisyon karşılığı tefecilik yaptığı bilgisine ulaştı. Şüphelinin Fatih K. olduğunu belirleyen polis, harekete geçti. Fatih. K., düzenlenen operasyonla Seyhan ilçesinde yakalandı. Otomobilde yapılan aramada, başkalarına ait 129 kredi kartı, 3 pos cihazı ve 2 alacak notlarının bulunduğu defter ele geçirildi.
Emniyete götürülen Fatih K.’nin, suçlamaları reddettiği, zincir marketlerden alışveriş yapıp küçük marketlere satış yaptığını, kredi kartlarının da kendisine yardım etmek isteyen kişilere ait olduğunu söylediği öğrenildi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Fatih K., çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Görüntü Dökümü
———————–
– Şüphelinin emniyetten çıkarılması
– Emniyet müdürlüğü tabelası
– ELe geçirilen kredi kartları
Haber: Anıl ATAR – Kamera: ADANA, (DHA)
===========================================================
5) ŞANLIURFA’DA 22 TON KAÇAK GÜBRE ELE GEÇİRİLDİ
ŞANLIURFA’da jandarmanın düzenlediği operasyonda 22 ton kaçak gübre ele geçirildi, 1 kişi gözaltına alındı.
İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Eyyübiye ilçesi Yenice Mahallesi’ndeki bir depoda kaçak gübre bulunduğu ve piyasaya sürüleceği bilgisine ulaştı. Ekiplerin depoya yaptığı baskında, çuvallar içerisinde sahte barkodlu 22 ton gübre ele geçirildi. Depo sahibi M.D. gözaltına alınarak sorgulamak üzere İl Jandarma Komutanlığı’na götürüldü.
Görüntü Dökümü
———————–
– Operasyon için şubeden çıkan jandarma araçları
– Depoda çuvallar içerisinde istiflenmiş gübre torbaları
– Ele geçen gübreler kamyona yüklenmesi
– Genel ve detay görüntüler
Haber:Ali LEYLAK-Kamera: -ŞANLIURFA – DHA
=========================================================