Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack-boost domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114

Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
DHA YURT BÜLTENİ – 6 – Haberolduk.com – Son Dakika Haberler
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. DHA YURT BÜLTENİ – 6

DHA YURT BÜLTENİ – 6

featured
service

1) HEMŞİRE ANNELERİNİN GÜNÜNÜ GÖRÜNTÜLÜ ARAYARAK KUTLADILAR
 
GAZİANTEP’te, 2 hemşirenin ‘Anneler Günü’nü çocukları, çalıştıkları hastanelerde görevleri sırasında cep telefonundan görüntülü arayarak kutladılar.
Koronavirüs salgını nedeniyle nöbetleri artan ve risk grubunda oldukları için genellikle ailelerinden izole şekilde yaşamlarını sürdüren sağlıkçı anneler, Anneler Günü’nde de mesailerine devam etti. Evlerinde bile tedbirler gereği çocuklarıyla mesafeli duran anneler, görevleri başında geçirdikleri Anneler Günü’nde çocuklarının görüntülü aramasıyla mutlu oldu.
‘ÇOCUĞUMA KORKARAK SARILIYORUM’
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhemşiresi Pınar Kıyak, kendileri için özel olan günde bile mesaisine devam ettiğini söyledi. Koronavirüse yakalanan ve tedavi sürecinde ailesi ile zor günler geçirdiğini anlatan Kıyak, “Koronavirüs hastalarının bulunduğu serviste görev yapıyorum ve bu süreçte ben de Covid-19’a yakalandım. Hastalık döneminde evde izole yaşarken çocuğuma dokunamadım ve aynı evin içinde oğlumla görüntülü arama yaparak birbirimizi görebildik. Bugün de Anneler Günü ve ben görevimin başındayım, oğlum hastalık sürecinde olduğu gibi görüntülü arama yaparak günümü kutladı. Böylesine özel bir günde çocuğumdan ayrı olduğum için üzüldüm ama görüntülü aramayla da olsa kutlamasıyla mutlu oldum” diye konuştu.
Koronavirüs servisinde görev yaptığı için sevdiklerine zarar verebileceği endişesiyle yakınlarına sarılamadığını anlatan Pınar Kıyak, “Sevdiklerimize dokunamamak bizi çok yıprattı. Kendimizden çok sevdiklerimize zarar vermekten korktuk bizler. Salgın sürecinde en çok çocuğum yıprandı. İşten eve gelince kapıyı açar açmaz bana sarılmak istiyordu ama ben buna izin vermiyordum. Koronavirüs tedavi sürecinde evde izole yaşarken de oğlum ile görüntülü arama ile yaparak birbirimizi görüyorduk. Aynı evin içinde birbirimize ulaşamamak çok büyük acıydı. Hastalığımdan çok çocuğumun ağlayışları beni daha çok üzdü. Ben iki yıldır Anneler Günü’nde annemi göremiyorum. Çocuğum da mesaide olduğum için yanıma gelemedi ve beni görüntülü arayarak günümü kutladı. Böyle kısıtlı da olsa oğlumun günümü kutlamasıyla mutlu oldum” diye konuştu.
‘İNSANLAR KURALLARA UYARSA ANNEMLE DAHA YAKIN OLACAĞIM’
Başhemşire Pınar Kıyak’ın oğlu Mustafa Kıyak ise, annesinin gününü görüntülü aramayla kutladığını dile getirdi. Mustafa Kıyak, vatandaşların kurallara uyması halinde annesine daha yakın olabileceğini belirterek, “Annemin geçen yıl Kovid-19’a yakalanması beni çok üzmüştü. Annemi çok seviyorum ve bu süreçte annemden çok uzak kaldım. Evin içinde bile annemle telefonla görüntülü konuşmak zorunda kaldım. Bu durum beni çok üzdü” diye konuştu.
‘ÇOCUKLARIYLA GÖRÜNTÜLÜ KONUŞTU’
Doktor Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kovid-19 aşı servisi sorumlusu hemşire Nihal Albayram Alpaslan da bu anneler gününde de çalıştığı için çocukları tarafından görüntülü araması ile mutlu oldu.  3 çocuk annesi Alpaslan, yoğun şekilde salgın ile mücadele ettiklerini ve bu süreçte çocuklarıyla arasına mesafe girdiğini belirterek, “Eve gittiğimizde açıkçası çocuklarımızla geçirmek için zamanımız kalmıyor. Özellikle nöbet günlerimizde gece yarısı çıkıyorum ve eve gittiğimde genelde çocuklarımız uyumuş oluyor. Bu yıl Anneler Günü’nde çalışıyor olduğum için çocuklarımdan uzaktım ve üzülürken onların beni görüntülü arama yaparak günümü kutlamasıyla buruk bir mutluluk yaşadım” şeklinde konuştu.
Nihal Alpaslan’ın kızı Nisa Simge Albayram başta kendi annesi olmak üzere tüm sağlıkçı annelerin gününü kutladı. Nisa Simge Alpaslan, salgın sürecinin kendileri için annelerini göremedikleri için sıkıntılı geçtiğini ifade ederek herkesi kurallara uymaya davet etti.

Görüntü Dökümü
———————–
– Anneler günü için Başhemşire Pınar Kıyak ile röp
-Hemşire annelerin çocuklarını telefonla görüntülü araması
-Pınar Kıyak’ın oğlu Mustafa Kıyak ile evinde röp
-Hemşire Nihal Albayram ile röp
-Hemşire Albayram’ın çocuğunu görüntülü araması
-Nisa Simge Albayram ile evinde röp
-Genel ve detay görüntüler

Haber:Kadir GÜNEŞ -Kamera:Ahmet ATMACA-GAZİANTEP-DHA

===========================================================

2) PALYAÇO KIYAFETİ GİYEN HEMŞİRELER HASTA ÇOCUKLARI EĞLENDİRDİ
 
AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Hastanesi Çocuk Hematoloji Onkoloji Kliniği’nde çalışan hemşireler kanser ve lösemi hastası çocuklara tedavinin yanı sıra psikolojik destek veriyor. Palyaço, Pamuk Prenses, aslan kostümleri giyip yüzlerindeki maskeye makyaj yapan hemşireler, dans edip çocukları eğlendirdi. Hemşireler, Anneler Günü dolayısıyla annelere de hediyeler dağıttı.
Koronavirüs önlemleri kapsamında tüm hastanelerde olduğu gibi AÜ Hastanesi’nde de ziyaretçi girişleri yasaklandı. Çocuk Hematoloji Onkoloji Kliniği’nde yatan lösemi ve kanser hastası çocuklar için öncesinde yapılan sosyal sorumluluk etkinlikleri de salgın nedeniyle iptal edildi. Bunun üzerine klinikteki hemşireler, çocukların moralini yüksek tutmak için animatörlerden kalan palyaço, Pamuk Prenses, aslan gibi kostümleri giydi. Hemşireler birbirlerinin yüzündeki maskelere kalp, yıldız çizimleri yaptı. Klinikte yatan 41 çocuk hastaya moral veren hemşireler, müzik eşliğinde dans ederek hediye dağıttı.
Bu sırada AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve AÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, palyaço hemşireler eşliğinde çocukların tedavileri hakkında Çocuk Hematoloji Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alphan Küpesiz’den bilgi aldı. Çocuk hastaların yanı sıra annelerini de unutmayan Prof. Dr. Özlenen Özkan, hasta çocuklarının yanından bir an olsun ayrılmayan annelerin anneler gününü kutlayarak hediye dağıttı.
‘PSİKOLOJİK DESTEK DE ÇOK ÖNEMLİ’
AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, AÜ Hastanesi’nde belirli zamanlarda çocuk hastalar için özel etkinlikler düzenlediklerini anlattı. Tedavilerin yanı sıra psikolojik desteğin de hastalar için çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Özkan, “Moral ve motivasyon bunun önemli parçalarından biri. Anneler de çocuklarıyla beraber. Anneler günü olduğu için hem onların gönlünü almak hem de çocuklarımıza dokunmak için buradayız. Onların mutlu yüzü bizi de mutlu ediyor. Sadece ilaç değil, psikolojik tedavi de çok önemli. Onlara yakın ilgi göstermek, elimizden geldiğince şefkat göstermek önemli. Doktorlarımız güzel işler yapıyor, tabii onlarsız olmaz. İyi ki varlar. Hem onlara hem de ailelerine çok teşekkür ediyorum çünkü çok sabır gerektiren bir iş. Onları görünce mutlu oldum ama bir taraftan da insan üzülüyor. Allah şifa versin. İnşallah en kısa zamanda onlar da ailelerine evlerine geri dönerler” diye konuştu.
‘COVİD NEDENİYLE REFAKATÇİLER KISITLANDI’
Çocuk Hematoloji Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alphan Küpesiz, pandemi sürecinde etkilendiklerini anlattı. Hastalarının kronik ve tedavi edilmesi gereken hastalar olduğunu aktaran Prof. Dr. Küpesiz, “Lösemi, kanser, kemik iliği nakli sonrasında yaşanan sorunlarla ilgili hastaları yatarak tedavi ediyoruz. Bu hastalıkta covid hastalığı ağır gidebilir, bu nedenle hastalarımızı sürekli covid testi yaparak serviste izole ediyor ve refakatçıları kısıtlamaya çalışıyoruz. Pandemi öncesinde anne ve babanın birlikte girip çıkması ya da bazen annenin yorulduğunda başka bir refakatçiyle yer değiştirmesine izin veriyorduk ama son dönemde covid bulaşması riski nedeniyle refakatçılarda kısıtlamaya gittik” dedi.
‘ÇOCUKLARIMIZI MUTLU ETMEYE ÇALIŞIYORUZ’
Kısıtlama nedeniyle anne ve çocukların motivasyonunu artırmanın önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alphan Küpesiz, “Pandemi öncesinde biz sık aralıklarla belli günler dışında da küçük aktivitelerle palyaço, tiyatro, müzik dinletileri yapıyorduk ama bunları yapamadığımız için hemşirelerimiz bize destek veriyor. Palyaço hemşirelerimiz birtakım küçük organizasyonlarla çocukların odalarında aktivasyonlar yaparak küçük hediyeler veriyor. Çocuklarımızı bu şekilde mutlu etmeye çalışıyoruz. Anneleri çocuklarını bu duruma sahiplendirmeye ve kabul etmeye yönlendirmeye çalışıyoruz. Bu süreç bizim için de zor geçiyor” diye konuştu.
‘TÜM HASTALARA COVİD TESTİ YAPILIYOR’
Pandeminin başında uçuşların engellendiği dönemde Türkiye’nin de etkilendiğini, bu nedenle tedavilerde birtakım gecikmeler meydana geldiğini belirten Prof. Dr. Küpesiz, “Birkaç ay içerisinde bunlar da çözüme kavuştu. Acil olan vakalara farklı nakiller yapıldı. Şimdi ise her şey yolunda kısıtlama ve sorun yaşamıyoruz. Tabii ki tüm hastalara Covid testi yaparak sonrasında servise aldığımız için pandeminin bizim servisi etkilemesinin önüne geçiyoruz” dedi.
‘EN BÜYÜK HEDİYE ONLARIN İYİLEŞMESİ’
Çocuk Hematoloji Onkoloji Kliniği Sorumlu Hemşiresi Münevver Erkul, kronik rahatsızlığı olan hastaların tedavisi için uğraştıklarını belirterek, tedavinin dışında çocuk hastaların daha iyi hissetmesi için çeşitli oyun terapileri gerçekleştirdiklerini anlattı. Pandemi öncesinde çok sayıda gönüllünün ziyaret ettiğini çeşitli etkinlikler düzenlediklerini aktaran Erkul, pandemi nedeniyle ziyaretçi kabul edilmediği için klinik hemşireleri olarak psikolojik destekte bulunduklarını söyledi. Animatörlerden kalan kostümleri giyerek çocukları eğlendirdiklerini belirten Münevver Erkul, “Bebeklikten 18 yaşına kadar çocuk hastalarımız var onların yaş gruplarını ayarlayarak hediye ayarlıyoruz. Hediye dağıtımını müzik eşliğinde palyaço kostümleriyle yapıyoruz. Çocuklarımız çok güzel tepki veriyor. Bizim için en büyük hediye onların iyileşmesi” diye konuştu.

Görüntü Dökümü
———————–
-Palyaço hemşirelerin hazırlanışı
-Palyaço hemşirelerden detaylar
-Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Başhekim Prof. Dr. Yıldıray Çete’nin hasta odalarını ziyaret edip annelere çiçek verme görüntüleri
-Hastalardan ve annelerinden detaylar
-Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın röportajı
-Detaylar
-Prof. Dr. Alphan Küpesiz’in röportajı
-Hemşirelerden detaylar
-DHA Muhabiri Aslı Duran’ın anonsu
-Sorumlu hemşire Münevver Erkul’un röportajı

Haber: Aslı DURAN Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ ANTALYA, (DHA)

===========================================================

3) LÖSEMİDEN HAYATINI KAYBEDEN ANNELERİNİN MEZARINA ÖZEL İZİNLE GİTTİLER

ADANA’da, 4 yıldır lösemi tedavisi gören ve 24 Nisan’da hayatını kaybeden Fatma Can’ın (39) çocukları Alp (13), Yiğit (14) ile Yaren Can (18) özel izinle annelerinin mezarını ziyaret edip, Anneler Günü’nü kutladı. Polisin götürdüğü annelerinin mezarına çiçek bırakıp, dua eden çocuklar, duygu dolu anlar yaşadı.
Merkez Seyhan ilçesine bağlı Huzurevleri Mahallesi’nde yaşayan Fatma Can’a 4 yıl önce lösemi tanısı kondu. Yüreğir Devlet Hastanesi’nde tedavisine başlanan 3 çocuk annesi Can’a 2 kez kemik iliği nakli yapıldı ancak kanser yeniden nüksetti. Geçen ay 3’üncü nakile hazırlanırken durumu ağırlaşan ve kemoterapi tedavisine yanıt vermeyen Can, 24 Nisan Cumartesi günü hayatını kaybetti. Fatma Can, ailesi tarafından gözyaşları arasında Kabasakal Mezarlığı’nda toprağa verildi.
KISITLAMADA MEZARLIĞA GİTMEK İSTEDİLER
Fatma Can’ın eşi Mükremin Can, geçen hafta İl Emniyet Müdürlüğü’ne gidip, çocuklarının 9 Mayıs’ta Anneler Günü nedeniyle sokağa çıkma kısıtlamasında mezarlığa gitmek istediğini söyledi. Bunun üzerine Emniyet Müdürü Doğan İnci’nin talimatıyla, Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü ekipleri, hayatını kaybeden Fatma Can’ın çocukları Alp, Yiğit ile Yaren Can’ı bu sabah evlerinden alarak, annelerinin mezarına götürdü. Annelerinin mezarına çiçek bırakıp, Anneler Günü’nü kutlayan çocuklar, duygu dolu anlar yaşadı.
POLİSE TEŞEKKÜR ETTİ
Annesinin 3’üncü nakile hazırlanırken hayatını kaybettiğini belirten Yaren Can, “Buraya her geldiğimde aynı duyguyu yaşıyorum. Çok farklı ve kötü bir duygu. Bugün Anneler Günü ve onun yanına geldik. Kısıtlama olduğu için herkese nasip olmuyor ancak biz gelebildik. Bize bu ziyareti sağlayan polislere çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Fatma Can’ın çocukları, dua ettikten sonra polis ekiplerince evlerine götürüldü.

Görüntü Dökümü
———————–
– Ailenin siteden çıkışı
– Polis aracına binişi
– Ölen kadının kızı Yaren Can ile röp
– Mezara çiçek bırakılması
– Dua edilmesi
– Mezarın su dökülmesi
– Ölen kadının fotoğrafı

Haber:Anıl ATAR-Kamera:Eser PAZARBAŞI /ADANA,(DHA)

===========================================================

4) HUBUBAT HASADINDA ALARM: BİÇERDÖVERLER TARLALARA GİRMEYEBİLİR
 
YURT genelinde beklenen bahar yağışlarının görülmemesi, Orta Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerindeki kuraklık, hububat hasadını tehdit ediyor. Türkiye genelinde en az 2 milyon ton rekolte kaybı beklendiğini ifade eden Ulusal Hububat Konseyi Araştırma Danışma Kurulu üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, “Özellikle İç Anadolu Bölgesi ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde gördüğümüz kuraklık, hububat yönünden güvenliğimizi tehdit etmeye başladı. İç Anadolu Bölgesi’nde de özellikle Konya Ovası’nda ciddi anlamda bitkiler strese girmiş durumda. Önümüzdeki 1 hafta içinde etkili yağış alamazsak tarlalara biçerdöver girmeyebilir” dedi.
Kış mevsiminde yeterli yağış alamayan, bahar dönemini ise kurak geçiren Orta Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerinde hububat hasadı yaklaşırken, buğday ve arpa da büyük rekolte düşüşleri bekleniyor. Ulusal Hububat Konseyi Araştırma Danışma Kurulu üyesi ve Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, “Yağış bakımından bu yıl kötü başlamıştı. Ocak ayında rahatlama oldu. Şubat ayında yine kuraklık yaşadık. Mart ayı da bir nebze yağışlı geçti. Ancak özellikle buğday ekim alanlarında verim ve rekolteyi belirleyen en önemli husus, nisan ve mayıs yağışları. Maalesef Konya Ovası’na 1 aydır yağmur düşmedi. Bu da ocak ayında belli bir kıvama gelen kıraç ekim alanlarındaki kurtardığımız ürünleri ciddi anlamda tehdit etmeye başladı. Ülkemizde şu an birçok alan çok kötü durumda. Güney Doğu Anadolu Bölgesi daha erkenci olduğu için havaların da sıcak olması nedeniyle sulanamayan alanlarda ürün kaybı yaşanıyor” dedi.  
‘BÖYLE GİDERSE TARLALARA BİÇERDÖVER GİRMEYEBİLİR’
Türkiye’nin, 38 bin 873 kilometrekare yüz ölçümüyle en büyük kenti olan, en fazla tahıl ürünü yetiştirildiği için ‘tahıl ambarı’ olarak bilinen ve yıllık ortalama 2,5 milyon ton buğdayın üretildiği Konya Ovası’nda kuraklığın ciddi boyutlara ulaştığını ifade eden Prof. Dr. Süleyman Soylu, şunları söyledi:
“İç Anadolu Bölgesi’nde de özellikle Konya ve çevresine ciddi anlamda bitkiler strese girmiş durumda. Önümüzdeki 1 hafta içinde etkili yağış alamazsak tarlalara biçerdöver girmeyebilir.  O derece sıkıntılı bir durumu söz konusu. İnşallah bir an evvel gerekli yağışa kavuşuruz. Bunlar bir verim kaybı oluşturacak ama zararın neresinden dönersek kardır. Trakya, Ege ve Karadeniz Bölgesi’nde çok büyük bir sorun görmüyoruz. Ama özellikle İç Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi, maalesef buğday arpa üretimi yönünden ciddi anlamda sıkıntı oluşturacak gibi görünüyor.”
‘SULAK ALANLARDA DA BİTKİLER STRESE GİRİYOR’
Hububat verim kaybının sadece kıraç arazilerde görülmediğini ifade eden Prof. Dr. Soylu, “Türkiye buğday üretiminin yaklaşık yüzde 35’ini Orta Anadolu Bölgesi gerçekleştiriyor. Tabi ki bu bölgede üretim alanlarının yüzde 75’i kıraç, yüzde 25’inde sulu tarım var. Bu kuraklık sadece kıraç alanları etkilemiyor. Sulak alanlarda da çiftçilerimiz şu anda durmadan sulama yapmak zorunda. Bu da üretim maliyetlerini yükseltiyor. Bitkiler de strese giriyor verim yönünden de buralarda kısmi bir azalma görebiliriz” dedi.  
‘UNLU MAMUL SEKTÖRÜ TEDİRGİN’
Rekolte kayıplarında unlu mamul sektörünün de tedirgin olduğunu belirten Prof. Dr. Süleyman Soylu, “Buğday-arpa üretimi sadece kendi ihtiyacımız için değil. Buna dayalı büyük bir sanayi var. Türkiye, dünyanın en büyük un ve unlu mamuller ihracatçısı konumunda. Ciddi bir ham madde ihtiyacı var. Dolayısıyla bu yönünden de sektör de biraz tedirgin diyebiliriz” diye konuştu. ‘YAĞIŞ OLMAZSA CİDDİ REKOLTE KAYIPLARI YAŞANACAK’
Bu sezon beklenen yağışlar olsa bile 2 milyon ton rekolte kaybı olabileceğini öne süren Prof. Dr. Süleyman Soylu şöyle dedi: “Türkiye’nin uzun yıllar rekoltesi, yıllık yağışa göre 19-21 milyon ton dolaylarında değişir. Yağışların iyi olduğu yıllarda 23 milyon tona kadar da çıkabiliyor. Fakat bu yıl görünen o ki yağışlar iyi giderse 18-19 milyon ton arasında bir rekolte olacak gibi. Tabi bu iyimser bir görüş. Ancak yağış alamazsak, bu rakamlar daha aşağılara düşebilir”

Görüntü Dökümü
———————–
-Yeşeren buğday tarlalarından görüntü
-Buğday tarlalarındaki toprağın kuruluğu
-Buğday filizlerinden görüntü
-Havadan Konya Ovası
-Arşiv biçerdöver hasat görüntüsü
-Prof. Dr. Süleyman Soylu röp

Haber-Kamera:Hasan DÖNMEZ- Salih BÜYÜKSAMANCI /KONYA, (DHA)

===========================================================

5) OTOMOBİLİN MOTOR KISMINA SIKIŞAN KEDİ KURTARILDI
 
BURDUR’un Bucak ilçesinde, otomobilin motor bölümüne sıkışan yavru kedi, itfaiye ekiplerinin yarım saatlik çalışmasıyla kurtarıldı.
Mehmet Akif Mahallesi’nde oturan Serdar Çimen, dün evinin önünde park halindeki 15 ABF 079 plakalı otomobili çalıştırıp hareket edeceği sırada aracın ön kısmından kedi sesi duydu. Hemen aracı durdurup, motor kaputunu açan Çimen, kedi sesinin buradan geldiğini fark edince Bucak Belediyesi İtfaiye Müdürlüğünü arayarak yardım istedi. İhbar üzerine gelen itfaiye ekipleri, kaputu açarak kediyi çıkarmak için çalışma başlattı. İtfaiye ekibi kediyi yarım saatlik uğraştan sonra çıkardı. Otomobilden yara almadan çıkarılan yavru kedi bir kutuya konularak bakımları yapılmak ve beslemek üzere itfaiyeye götürüldü. 
Bucak İtfaiye Müdürü Sedat Çavdar, “Mehmet Akif Mahallesi’nde bir vatandaşın ‘otomobilden kedi sesi geliyor’ ihbarı üzerine vakit geçirmeden olay yerine gittik. Otomobilden kedi sesi geliyordu. Başka kedilerden korkarak mı, yoksa motor ısısından yararlanmak amacı ile mi girmiş bilemiyoruz ama ekip arkadaşlarımın çalışması sonucu yavru kediyi sağsalim çıkardık. İtfaiyemizde bakımı yapılıp, karnı doyurulduktan sonra tekrar doğaya salacağız” dedi.

Görüntü Dökümü
———————–
– Otomobilin motor bölümünden görüntü
– İtfaiyenin çalışması
– Kedinin araçtan çıkarılması
– Kediden görüntü

HABER- KAMERA: Halim AKCA/ BUCAK (Burdur), (DHA)

===========================================================

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!