Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack-boost domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114

Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
DHA YURT BÜLTENİ – 6 – Haberolduk.com – Son Dakika Haberler

DHA YURT BÜLTENİ – 6

dha-yurt-bulteni-6-6bkH5Hu4.jpg

1) MANİSA’YA ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ
 
SURİYE’nin İdlib kentinde teröristlerin roketli saldırısında şehit olan Piyade Teğmen Osman Alp’in (30) acı haberi, Manisa’nın Akhisar ilçesindeki ailesine ulaştı.
Piyade Teğmen Osman Alp’in şehit olduğu haberi, Manisa’nın Akhisar ilçesinin kırsal Muştullar Mahallesi’nde oturan ailesine Kaymakam Sabit Kaya ve beraberindeki askeri yetkililer verdi. Evli ve 1,5 yaşında bir kız çocuk babası olan Osman Alp’ın babası Talip Alp ve annesi Gülten Alp, acı haberi alınca gözyaşlarına boğuldu. Acı haberi alan yakınları ve komşuları, taziye için Türk bayrakları asılan şehit evine gelmeye başladı.
Şehit Teğmen Alp’in cenazesinin bugün Muştullar Mahallesi’nde toprağa verileceği belirtildi.

Görüntü Dökümü
———————–
-Şehidin Türk bayrağı asılan evinden görüntü
-Taziye ziyaretine gelenlerden görüntü

Haber: Ersan ERDOĞAN – Kamera:  Barış GEZİCİ / AKHİSAR (Manisa), (DHA)

================================================

2) İNCİ KEFALİNİN GÖÇ YOLCULUĞU BAŞLADI
 
DÜNYADA sadece Van Gölü’nde yaşayan inci kefalinin, üremek için tercih ettiği nehirlere zorlu göç yolculuğu başladı. Balıkların, engelleri zıplayarak aşmasıyla ortaya çıkan görsel şölen ve martıların onları avlama çabası ilgiyle izleniyor. 
Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı suyunda yaşayan inci kefalleri, üremek için de tatlı sulara göç ediyor. Suyun akışının tersine doğru yüzen inci kefalinin üremek için başlattığı yolculuklar, Van Gölü’ne akan tüm tatlı sularda gerçekleştiyor. Her yıl 15 Nisan-15 Temmuz tarihleri arasında üreme dönemlerinde av yasağı bulunan inci kefalleri, Alaska’daki somon balıkları gibi akıntının tersine yüzerek, görsel şölen sunuyor. Yaklaşık 15 bin insana da geçim kaynağı olan inci kefallerinin bu görsel şöleni, her yıl binlerce kişi tarafından da ilgiyle izleniyor. Balıkların muhteşem göçünün en güzel izlendiği Deli Çay’da pandemi nedeniyle gelen vatandaşların sayısı da azaldı.
İnci kefallerinin görsel şöleni fotoğrafçılar tarafından ölümsüzleştiriliyor. Erciş’te 25 yıldır fotoğrafçılık yapan Ferze Coşar, bu yılda tüm görkemiyle inci kefallerinin göçünün başladığını belirterek, “Ben 25 yıldır bu alanda fotoğraf çekiyorum. Kısıtlama nedeniyle şu anda ziyaretçi gelemiyor. Bende burada çektiğim fotoğrafları sosyal medya hesaplarımdan paylaşarak insanların bu muhteşem görsel şovu görmelerini sağlıyorum” dedi.

Görüntü Dökümü
———————–
-Balıkların uçarak yumurta bırakması
-Balık ve martıları mücadelesi
-Fotoğrafçıların görüntü çekmesi
-Ferzende Coşar’ın konuşması
-Genel ve detaylar

HABER: Barış KUL/ERCİŞ (Van), (DHA)- 

================================================

3) SORBONNE’DAN MEZUN OLDU, DOĞDUĞU TOPRAKLARI ASPİRLE BULUŞTURDU
 
DÜNYANIN en iyi üniversiteleri arasında yer alan Paris Sorbonne Üniversitesi Coğrafya Bölümü’nden 1994 yılında mezun olan Tuncelili Hava Arslan (48), doğduğu topraklara dönerek tarım işine girdi. Hava Arslan, Karabörk köyünde babasına ait tarlada yağ bitkilerinden aspir üretimine başladı. Gün boyu traktörle tarlasını süren Arslan, akşamları ise evine dönerek öğrencilerine uzaktan eğitim veriyor.
Dünyanın en iyi üniversiteleri arasında gösterilen Paris Sorbonne Üniversitesi’nden mezun olan, 15 yıl da Fransa’da yaşayan Hava Arslan, aynı üniversitede doktora ve master çalışmalarını Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) üzerine tamamladı. Daha sonra Ankara’ya yerleşen Arslan, burada eğitim alanında çalışmalar yürüttü ve özel bir eğitim kurumunda Fransızca öğretmenliği yaptı. Hava Arslan, şehir hayatından sıkıldığı için, doğduğu topraklara dönerek tarım işine girdi. Elazığ-Tunceli sınırında olan Karabörk köyüne gelen Arslan, babasına tarlada aspir bitkisi ekimine başladı. Arslan, gün boyu tarlada traktör sürerek loğ işlemi yapıyor, akşam saatlerinde ise evine dönerek, Fransızca dil eğitimi için öğrencilerine uzaktan eğitim veriyor.
‘BÖLGEDE CİDDİ BİR İSTİHDAM YARATACAĞIMA İNANIYORUM’
Aspirin, kuraklığı seven bir bitki olduğu için tercih ettiğini ve bölgede iyi verim alacağını belirten Arslan, hasattan 4 ayda yaklaşık 150 bin lira para kazanacağını, 20 kişiye de istihdam imkanı sağlayacağını ifade etti. Pandemi sürecinde dört duvar arasında sıkıldığını ve doğduğu topraklarda üretime başlama kararı aldığını belirten Arslan, “Fransa’da, Paris Sorbonne Üniversitesi’nde coğrafya bölümü okudum. Lisansımı bitirdikten sonra, doktora çalışmalarımı GAP üzerine sürdürdüm. Kuru tarımdan sulu tarıma geçişteki adaptasyon problemlerini inceledim. Türkiye’ye geldikten sonra, Fransızca etüt merkezi kurdum ve orada Fransızca dersleri verdim. Koronavirüs sürecinde bütün dünyada doğaya dönüş başladı. Metropolde dört duvar arasında çok sıkıcı bir süreç geçti. Doğaya dönmeye ihtiyaç duydum. Köyümde de bir alt yapı vardı. Babama ait tarlalar vardı ve bunlar ekilip biçilmiyordu. Yaklaşık 250 dönümlük araziye aspir ekme kararı aldım. Önümüzdeki yıl 500 dönüme çıkmayı planlıyorum. Bölgede ciddi bir istihdam yaratacağıma inanıyorum. Çünkü genelde arpa ve buğday ekiliyor. Kilosu 1,5, 2 lirayken, aspiri 4 liraya kolaylıkla satabiliyoruz. Bu da köylünün ekonomisine ciddi bir kazanç sağlayacak” dedi.
Aspirin her sektörde kullanıldığını ve bölgeye üretim modeli olacağını aktaran Arslan, “Aspiri biodizel olarak kullanabiliyoruz. Türkiye hakikaten petrol konusunda dışa bağlı. Yemeklik yağ konusunda da dışarıya bağımlıyız. Milyar dolarlar veriyoruz yağ için. Kendi topraklarımızda ekerek, Türkiye ekonomisine katkı sunmak niyetiyle buraya geldim. Benim için de yaşam kalitesi ve lüks kavramı, doğada var olarak üretim yapmak, istihdam yaratmak. Tarlada çalıştıktan sonra, akşam evime geliyorum. Evin bahçesinde Ankara’daki öğrencilerime online ders veriyorum” diye konuştu.

Görüntü Dökümü
———————–
-Muhabir Serhat Ozan Yıldırım’ın anonsu
-Tarlanın genel drone görüntüsü
-Tarlada traktörün sıkıştırma işlemi yapması drone görüntüsü
-Ekim yapılan tarla
-Traktör kullanan Hülya Arslan
-Tarlada taş toplayan kadın
-Aspir tohumu
-Muhabir Serhat Ozan Yıldırım’ın anonsu
-Uzaktan eğitim veren Hülya Arslan
-Hülya Arslan’ın konuşması
-Genel ve detay görüntüleri

Haber-Kamera: Serhat Ozan YILDIRIM/ TUNCELİ,(DHA)

================================================

4) DİKKAT ‘KOCA ENGEREK’
 
TÜRKİYE’deki en zehirli türler arasında yer alan ‘koca engerek’ yılanı, Tunceli’de köyde görüldü. Yaklaşık 2,5 metre uzunluğundaki engereği görenler korkuya kapılırken, Doğa Koruma ve Milli Parklar görevlisi Murat Özel, yılanların çiftleşme döneminde olduğu için saldırganlaştığını, vatandaşların bu konuda dikkat etmesi gerektiği uyarısında bulundu. 
Türkiye’deki en zehirli türler arasında yer alan ‘koca engerek’ yılanı, Tunceli merkeze bağlı Atlantı köyünde görüldü. Ormanlık alanda gezdikleri sırada bir ağacın üzerinde yılan ile karşılaşan köy sakinleri korkuya kapıldı. Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü’ne köy sakinlerinin ihbarının ardından gelen ekipler, yaptıkları incelemede yılanın Türkiye’deki en zehirli türler arasında yer alan ‘koca engerek’ olduğunu belirledi. Yetkiler, yılanın koruma altına alınan türler arasında yer aldığını, öldürülmesi halinde ise 6 bin 600 lira cezası olduğunu söyledi.
‘YILANI GÖRÜNCE ÇOK KORKTUK’
Köy halkından Seher Tumar, yılanı görünce çok korktuğunu belirterek, “Tam kapanma kararı nedeniyle köyümüze geldik. Sabah saatlerinde evimizin yan tarafında bulunan ormanda yürüyüş yapalım, dedik. Yürüyüş yaparken, çalıların arasında bir ses duyduk. Baktığımızda ardıç ağacının üzerinde büyük yılan gördük. Çok korktuk. İnternetten baktığımızda ise, ‘koca engerek’ yılanı olduğunu anladık. Sanırım bir şey yemişti, sindirmeye çalışıyordu ve hareketsizdi. Sonra ağacın altına girdi” dedi.
‘YILANLARIN ÇİFTLEŞME DÖNEMİ’
Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’nde görevli Murat Özel ise, yılanların bu dönem saldırgan olduğunu belirterek, vatandaşların dikkatli olmasını istedi. Özel, “Bu yılan, ülkemizde yaşayan en zehirli türlerden biri olan koca engerek. Üstüne basmazsanız asla ısırmaz. Isırdığı zaman da, en yakın sağlık kuruluşuna gidilmezse öldürür. Küçük olanlar çok tehlikelidir, yetişkin olanlar ise daha az zehir bırakır. Yılanı tahrik etmediğin sürece, insanı asla ısırmaz. Fakat şu anda tüm yılanların çiftleşme ve besin toplama dönemi. Bu dönemde yılanlar çok saldırgan olur. Mayıs sonuna kadar bu durum devam eder. Kırsalda yaşayan vatandaşlarımız, otluk alanda gezinirken çok dikkat etmeli” şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü
————————
-Koca engereğin ağaç dalları üzerinde durması
-Engereğin hareket etmesi
-Vatandaşların yılanı korkarak incelemesi
-Yetkililerin bölgeye gelmesi
-Yetkililerin yılanı incelemesi
-Sule Tumar’ın konuşması
-Murat Özel’in konuşması
-Genel ve detay görüntüleri

Haber-Kamera: Serhat Ozan YILDIRIM/ TUNCELİ,(DHA)

================================================

5) HASTANENİN OKSİJEN SİSTEMİNİ BESLEYEN KABLOYU ÇALAN HIRSIZLAR YAKALANDI

ADANA’da son bir ayda iş yeri, baz istasyonu ve özel hastaneden hırsızlık yaptıkları belirlenen 6 şüpheli, polisin çalışması sonucu yakalandı. Şüphelilerin hırsızlık anları güvenlik kameralarına yansıdı. 
Şahin D. ile ağabeyi Ramazan D.’nin özel bir hastanenin oksijen sistemini besleyen yaklaşık 10 metre uzunluğundaki kabloyu çaldığı öğrenildi.
İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, merkez ilçelerde baz istasyonu ve özel hastaneden kablo, bir iş yerinden klima ünitesi ile bir kadının çantasından cüzdan çalındığı bilgisi üzerine harekete geçti. Hırsızlık olaylarının yaşandığı bölgelerdeki güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen polis, şüphelilerin Şahin D. (31), Ramazan D. (33), Orhan A., Fatih Ö. (33), Burhan K. (28), Abdi D. (31) olduğunu belirledi.
Şüphelilerden Şahin D. ile ağabeyi Ramazan D.’nin özel bir hastanenin oksijen sistemini besleyen yaklaşık 10 metre uzunluğundaki kabloyu çaldığı öğrenilirken, bu anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Şüphelilerden Fatih Ö. ile Burhan K.’nin ise bir telekomünikasyon şirketine ait baz istasyonundan yaklaşık 100 metre uzunluğundaki kabloyu çaldığı belirlendi. Abdi D.’nin ise bir iş yerinden klima ünitesi çaldığı, Orhan A.’nın da alışveriş yapan bir kadına ait bebek arabasından cüzdan çaldığı saptandı.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden Orhan A., Fatih Ö., Burhan K. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı, Abdi D., Şahin D. ile Ramazan D. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü
———————–
– Ramazan ve Şahin D.’nin özel hastaneden kablo çalması
– Çaldıkları kabloları el arabasıyla götürmeleri
– Fatih Ö. ile Burhan K.’nin çaldıkları kablolarla binadan çıkması
– Abdi D.’nin klima ünitesini çaldığı araçla gitmesi
– Şüphelilerin emniyetten çıkarılması
– Emniyet Müdürlüğü tabelası

Haber: Anıl ATAR – Kamera: ADANA, (DHA)

================================================

6) ADANALI RESSAM, CAM ÜZERİNE YAPTIĞI RESİMLERDE GERÇEK DERİNLİĞİ ELDE EDİYOR

ADANALI ressam İbrahim Şendil (61), cam üzerine resim yapma tekniğini geliştirerek çok sayıda camı arkalı önlü kullanıp, tablolarında gerçek, doğal derinlik elde ediyor. 
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi mezunu emekli resim öğretmeni Adanalı ressam İbrahim Şendil, cam üzerine resim sanatında farklı teknik geliştirdi. Genellikle tek cam üzerine yapılan sanatı çok sayıda cam ile ele alarak bunların hem ön hem arka yüzünü kullanan Şendil, böylelikle tablolarına doğal ve gerçek derinliği kazandırdığını belirtti. Resimdeki detaylara göre birkaç saat içinde boyadığı camları birleştirerek çerçeveleyen Şendil, bu tabloların sanatseverler tarafından ilgi gördüğünü söyledi. 
‘HER CAMIN İKİ YÜZÜNÜ KULLANIYORUM’
Sanatının detaylarını paylaşan İbrahim Şendil, “Bu, cam üzerine resim yapma sanatı. Bu sanatı yaparken ben farklı olarak camın her iki yüzünü kullanıyorum. İlk camın ön yüzüne çizeğim resimde ön planda olan ilk objeyi resmediyorum. Onun arkasında gelen başka bir biçimi aynı camın arkasına çiziyorum. Bu şekilde aynı ebatlardaki diğer camları da kullanarak devam ediyorum. Burada resmedilecek konuya göre belki 10 tane cam kullanılabilir, belki sonsuza kadar gidebilir. Derinliği az olan resimlerde ise iki cam ile tabloyu tamamlayabiliyorum” dedi. 
‘RESİME GÖRSEL ZENGİNLİK KATIYOR’
Cam üzerine resim sanatında genellikle tek cam üzerine çalışıldığını ifade eden ressam, kendi tekniğini şöyle anlattı:
“Benim tekniğimdeki fark birçok cam kullanarak resimde doğal bir derinlik oluşturuyor olmam. Kendimce gerçek derinliği vermiş oluyorum. Bu teknikle her türlü resim çizilebilir ama derinliği olan resimler görsel açıdan daha zengin duruyor. Bana göre çok güzel bir görüntü oluşuyor. Resimde çok detay varsa tamamlamak uzun sürüyor. Hafızamda olan biçimleri kısa sürede, bir iki saatte yapıyorum. Herkes tarafından ilgi görüyor çünkü çok görülmeyen bir teknik.” 
‘CAMA BOYAYLA HAKİM OLMAYI GEREKTİRİYOR’
İbrahim Şendil, atölyede resim dersleri verdiğini, ilgisi olan öğrencilere bu tekniği de öğrettiğini dile getirdi. Ancak bunun zorlu bir sanat olduğunu ifade eden Şendil, “Bu sanat cama boyayla hakim olabilmeyi gerektiriyor. Camlar arasındaki geçişlerde boşluğu doldurabilmek, o ince noktayı yakalamak lazım. Ayrıca boyayı daha iyi nüfuz ettirebilmek için sünger kullanıyorum. Sonra resimler bitince camları birleştirmeden önce camların her birine arkalı önlü vernik çekiyorum. Sonra belli olmayacak şekilde uygun bir yapıştırıcı ya da silikon ile birleştirip çerçeveliyorum. Böylelikle güzel bir görüntü elde etmiş oluyoruz” diye konuştu. 

Görüntü Dökümü
———————–
– Cam üzerine resim çizme çalışması
– Ressam İbrahim Şendil ile röp
– Detay görüntüler

Haber:Gülşah ÖZGEN-Kamera:Eser PAZARBAŞI /ADANA,(DHA)

=================================================

7) 300 GÜVERCİNİ İÇİN ARAZİ SATIN ALIP, 350 BİN LİRA HARCADI
 
AĞRILI Metin Kaya (36), 300’e yakın güvercinine yuva yapmak için yaklaşık 350 bin lira harcadı. Satın aldığı 2 dönüm arazi ve konteynerden kümes kuran Kaya, gününün büyük bir bölümünü güvercinleri ile geçiriyor.
Ağrı merkez Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’nde yaşayan evli, 1 çocuk babası Metin Kaya, 7 yaşında başladığı güvercin sevdasını 29 yıldır hiç ara vermeden sürdürüyor. Yaklaşık 350 bin lira harcayarak güvercinleri için 2 yıl önce arazi satın alıp, kümesler oluşturan Kaya, özellikle kısıtlama günlerinde vaktinin büyük bir bölümünü onlarla geçiriyor. Güvercin tutkusunun her türlü stres ve kötü alışkanlıktan da uzak tuttuğunu belirten Kaya, oğlunu da bu sevgiyle tanıştırdı. Güvercin beslemenin kendisi için bir tutku olduğunu belirten Kaya şunları söyledi: “7 yaşından beri güvercin besliyorum. Bu hobi bana ağabeyim ve ailemden kaldı. Yıllarca ağabeyim güvercin besledi, sonra bu sevdayı ben sürdürmeye başladım. Benden sonrada bu işi oğluma miras bırakacağım. Bu bizim için bir sevda ve tutkudur. Sadece güvercinlerim için 300 bin liraya iki dönüm arazi satın aldım. Daha sonrada bu araziye yaklaşık 50 bin lira daha harcayarak birini arazide üçünü de evimin bahçesinde olmak üzere 4 konteyner kümes kurdum. Şu anda bir pandemi süreci yaşıyoruz. Bu kısıtlama sürecinde yaptığımız en güzel şey gelip burada taklacı güvercinlerle birlikte zaman geçirmek. Oğlumla birlikte her gün buraya geliyoruz. İnsanların içine girmiyoruz. Her taraf yeşil ve açık alan. Bura da korona olmaz. Güvercinlerin ticaretini yapmıyorum. Ama bu işin ticaretini yapanlar var. Onlar bu işi yaparak geçimlerini sağlıyorlar. Bu öyle bir tutku ki, güvercin satın alabilmek için kredi çekenler bile var. Güvercinlerin günlük yem ve ilaç masrafı ise yaklaşık 60 lirayı buluyor. Güvercinler sayesinde hiçbir kötü alışkanlığım yok. Bazen mahalle halkıda gelip bu sevdaya ortak oluyor”

Görüntü Dökümü
———————–
-Güvercin kümesinin olduğu alanın drone görüntüsü
-Güvercin tutkunu Metin Kaya’nın oğlu ile birlikte kümeste güvercinlerle ilgilenmesi
-Metin Kaya’nın güvercinleri uçurması detay görüntüler
-Metin Kaya röportaj
-Kümesin içinden güvercinlerin detay görüntüleri
-Yavru güvercinlerden detay görüntüler

Haber-Kamera: Ramazan DEMİR / AĞRI, (DHA)

=================================================

Exit mobile version