Suriye’deki güvenlik güçlerine Türkçe kursu
ŞANLIURFA’nın sınır komşusu olan Suriye’nin Tel Abyad ve Resulayn kentlerinde, güvenlik güçleri ve kamu kurumlarında çalışan personele yönelik Türkçe dil kursları devam ediyor. Türkçe konuşma ve yazmayı öğrenen yerel polisler, Türk yetkilileriyle rahatlıkla iletişim sağlıyorlar.
Barış Pınarı Harekatı’yla terör örgütü PKK/YPG’den arındırılan Suriye’nin Tel Abyad ve Resulayn ilçelerinde, güvenlik güçleri ve kamu kuruluşlarında çalışan personele yönelik Türkçe dil kursları başlatıldı. Halk Eğitim Merkezleri’nde Türkçe dil eğitimi almış Suriyeli öğretmenler tarafından verilen kurslara, ilçe güvenliğini sağlayan yerel polisler ile kamu kuruluşlarında çalışan personel ilgi gösteriyor. Türkçe konuşma ve yazmayı öğrenen Suriyeliler, özellikle yol kontrollerinde ve bölgeye gelen yardım kuruluşlarıyla rahatlıkla iletişim sağlayarak, günlük hayatta kullanılan kelimeleri öğrenmenin mutluluğunu yaşıyor. Dönüşümlü olarak 12 hafta devam eden kurs sonunda başarılı olanlara sertifika veriliyor. Bölgede aynı zamanda görev yapan Türk askerlerine ise Arapça dil kursları verilmeye başlandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
– Türkçe kurslarına katılan yerel polisler
– Türkçe konuşma ve yazmayı öğrenmeye çalışan yerel polisler
– Kamu kuruluşlarında çalışanlar ve kadınlar Türkçe kurslara katılması
– Genel ve detay görüntüler
Haber:Ali LEYLAK-Kamera: -ŞANLIURFA – DHA)
===================
53 kilo uyuşturucuyla yakalanan 2 kişi tutuklandı
GAZİANTEP’in İslahiye ilçesinde, polis ekiplerinin kovalamacıyla durdurduğu otomobilde 53 kilo esrar ile yakalanan Suriye uyruklu 2 şüpheli tutuklandı.
İslahiye Emniyet Müdürlüğü ekipleri, ilçe girişinde şüphe üzerine bir otomobili durdurmak istedi. Sürücü yoluna devam ederken, polis ekipleri de peşine düştü. Kovalamacayla durdurulan otomobilde yapılan aramada 53 kilo esrar ele geçiren ekipler, araçta bulunan Suriye uyruklu M.A. ve M.H.’yi gözaltına aldı. Emniyetteki sorgulamalarının ardından adliyeye sevk edilen 2 şüpheli, çıkarıldıkları mahkemece ‘Uyuşturcu madde ticareti yapmak ve nakletmek’ suçundan tutuklanarak cezaevine konuldu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
– İslahiye adliyesi
– Çuvalla uyuşturucun adliyeye getirilmesi
– Şüphelilerin adliyeden çıkarılması
– Genel ve detay görüntüler
Haber- Kamera: Kadir ÇELİK- GAZİANTEP-DHA)
====================
Şanlıurfa’da firari hırsızlık şüphelisi yakalandı
ŞANLIURFA ve Gaziantep’te hırsızlık yaptığı belirlenen ve hakkında 15 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan C.K., jandarma ekiplerince yakalandı.
Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen soruşturma kapsamında İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, hırsızlık suçundan hakkında 15 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan C.K.’nin Ahmet Yesevi Mahallesi’nde bir depoda gizlendiğini belirledi. Ekipler C.K.’nin gizlendiği depoya operasyon düzenlendi. C.K.’nin gözaltına alındığı depodaki aramada, Şanlıurfa ve Gaziantep’te bağ, bahçe ve tarladaki 16 hırsızlık olayında çalındığı belirlenen güneş panelleri, trafolar ve 77 tarım aleti ele geçirildi. Çalıntı malzemelere el koyan jandarmanın gözaltına aldığı C.K.’nin sorgulanmasına başlanırken, çalıntı malzemeler sahiplerine teslim edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
– Ele geçen malzemeler
– Tarım aletleri ve güneş panelleri
– Genel ve detay görüntüler
Haber:Ali LEYLAK-Kamera: -ŞANLIURFA – DHA)
======================
Babaları rahatsızlanınca otomobil tamir servisini 3 kız kardeş işletiyor
SAKARYA’nın Adapazarı ilçesinde 3 kız kardeş, babaları rahatsızlanınca otomobil tamir servisinin başına geçti. Servise gelen araçlarla ilgilenen, yedek parça ve ekspertiz işlemlerini yürüten 3 kız kardeşin azmi sayesinde işletmede çalışan 10 kişi işsiz kalmaktan kurtuldu.
Adapazarı Güneşler Mahallesi’nde yaşayan Nevzat Çetin (66), geçirdiği akciğer rahatsızlığı nedeniyle 27 yıldır işlettiği otomobil tamir servisine gelememeye başlayınca 5 kızından 3’ü, babalarının Zirai Aletler Sanayi Sitesi’nde bulunan dükkanını işletmeye başladı. Evli ve ikişer çocukları bulunan 3 kız kardeş, 10 kişinin çalıştığı ve 27 yıldır aynı yerde hizmet veren dükkanda tamir için gelen otomobillerle ilgileniyor, yedek parça siparişi veriyor ve kazalı araçların ekspertiz işlemlerini yapıyor. 1 yıldır işlerin başında olan 3 kız kardeş sayesinde iş yerinde çalışan 10 kişi de işsiz kalmadı.
‘KÜÇÜKLÜĞÜMÜZDEN BERİ BURADAYIZ’
Babalarının dükkanına küçüklüklerinden beri geldiklerini belirten Merve Çetin Sarıgedik (34), “Biz küçüklüğümüzden bu yana dükkana hep geliyorduk, çok da yabancı değildik. Babamız koronavirüsten dolayı dışarı çıkamadığı için 2 ablam ve ben artık buradayız. Gelen müşterilerimiz bizi görünce ilk başta şaşırıyorlar, sonradan çok hoşlarına gidiyor. Eskiden de burada bulunduğumuz için bizi tanıyan, bilen müşterilerimiz var” dedi.
“EŞLERİMİZ BİZİ ANLADI VE DESTEK OLDU”
Eşlerinin kendilerine çok büyük destek verdiğini söyleyen Fatma Çetin Akgünler (38), “Babamız 2019 yılının Kasım ayında rahatsızlandı ve doktoru ona grip bile olmaması gerektiğini söyledi. Koronavirüsün de başlamasıyla birlikte biz de bir yol ayrımına girdik. Ya babamız çalışacaktı ya da biz babamızın sağlığı için servisi kapatacaktık. Daha sonra buradaki çalışanlarımızın işsiz kalmaması için biz 3 kız kardeş biz bu işi yaparız diyerek dükkanı işletmeye başladık. Biz bu işe başlamadan önce bu işin erkek işi olduğunu düşünen insanlar vardı fakat biz başladıktan sonra bize ‘iyi ki geldiniz, iyi bu işi yapıyorsunuz’ dediler. Babam 40 yıllık esnaflık hayatı boyunca güzel dostlar biriktirmiş. Onların yardımı ve eşlerimizin desteğiyle çok güzel yerlere geldik. Biz eğer servisi kapatmış olsaydık babamıza çok büyük haksızlık etmiş olurduk. Eşlerimiz de bizi anladılar. Bizim arkamızda durup, bize çok büyük destek oldular, yardımcı oldularö diye konuştu.
‘BU İŞİ YAPMAKTAN KEYİF ALIYORUZ’
İş yerini kapatmanın ya da kiraya vermenin babalarını üzeceğini bildikleri için çalıştırmaya devam eden Kevser Çetin Sonbahar (36), “Kardeşlerimizle beraber zaten küçükken çalışmıştık. Buradaki iş durumuna ve gidişata hakimdik. Bunun devamında da biz bu işi yaparız diyerek karar aldık. Ailemizin desteği ve yardımıyla devam ediyoruz ve bu işi yapmaktan keyif alıyoruz. Burada müşterilerimize babamızın eksikliğini hissettirmemeye çalışıyoruz. Bu işe başlamadan önce ‘yapamazsınız, devam ettiremezsiniz’ şeklinde olumsuz yorumlar da duyduk. Kiraya vermemizi söyleyen çok fazla insan oldu. Biz bunlara rağmen yapabileceğimize inanarak bu işe başladık ve devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Dükkan detay
Kardeşlerin ofiste çalışmaları
Merve Sarıgedik röp.
Ustaların çalışmaları detay
Fatma Akgünler röp.
Kevser Sonbahar röp.
Detay
HABER: Ramiz Kaan OKTAR-KAMERA: Onur GÜDEN/ADAPAZARI (Sakarya), (DHA)
========================
Balon balığı kuyrukları, 2021’de de alınacak
BALIKÇILIK ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Kaynak Yönetimi ve Balıkçılık Daire Başkanı Doç. Dr. Mahir Kanyılmaz, zehri siyanürden 1200 kat daha güçlü balon balığının, kıyılarımızda sekiz türü bulunduğunu söyledi. 2020’de sadece benekli tür için kuyruk başına 5 TL kampanyasında toplam 46 bin 192 adet kuyruk alımı yapıldığını belirten Doç. Dr. Kanyılmaz, 2021’de de kuyruk alımının hem yıl boyu hem de tüm türleri kapsayacağını, benekli balon balığı için kuyruk başı 5 lira, diğer türler için 50 kuruş ödeneceğini açıkladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Kaynak Yönetimi ve Balıkçılık Daire Başkanı Doç. Dr. Mahir Kanyılmaz, Süveyş Kanalı aracılığıyla Hint Okyanusu ve Kızıldeniz’den Akdeniz’e göç eden ve hızla yayılan istilacı tür balon balıklarıyla ilgili önemli açıklamada bulundu. Hem Türkiye’de hem de dünyada ekolojik, ekonomik ve insan sağlığı açısından tehlikeli birçok tür olduğunu belirten Doç. Dr. Mahir Kanyılmaz, “Bizim kıyılarımızda en tehlikelisi balon balığı türleri ve 8 türü ülkemiz sularında mevcut. Yenildikleri zaman son derece tehlikeli, ekosisteme de zararı var. Balon balığı 2000’li yılların ortalarından itibaren denizlerimizde görülmeye başladı ve bu türle ilgili bilim camiamız ve bakanlığımız tarafından çok sayıda bilimsel çalışma üretildi” dedi.
KIYILARIMIZDA SEKİZ TÜRÜ VAR
Türkiye kıyılarında balon balığının 8 türünün bildirildiğini belirten Doç. Dr. Kanyılmaz, 5’inin Lagocephalus, 3’ünün de diğer türlerden oluştuğunu söyledi. En meşhur olanın Lagocephalus sceleratus olduğunu anlatan Doç. Dr. Kanyılmaz, diğer balon balıklarının aksine flavimaculosus türünün daha küçük yapıda ve sürü halinde görüldüğünü söyledi. Tüm türlerin hem ekosistem hem insan sağlığı için zararlı olduğunu belirten Doç. Dr. Kanyılmaz, “Fakat sceleratus türü çok fazla büyüyor ve çok karşılaşılıyor. Oltayla kıyıda balıkçıların bile tutabildiği, çok görülebilen bir tür. Benekli balon balığı olarak da adlandırılıyor” diye konuştu.
SİYANÜRDEN 1200 KAT DAHA ZEHİRLİ
Balon balıklarının tetrodotoksin (TTX) olarak tanımlanan nörotoksin içerdiğini ve siyanürden 1200 kat daha güçlü zehri olduğunu belirten Doç. Dr. Kanyılmaz, “Tüketilmeleri son derece tehlikeli olduğu için bakanlığımız tarafından avlanması ve karaya çıkartılması izne tabi bir tür. Akdeniz’den Ege’ye doğru giderek yayılmasıyla, ekosistemdeki sayılarının azaltılması için bir destekleme alımına gidildi. Önceki dönemlerde KKTC ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde de benzer çalışmalar yürütüldü. Destekleme programı zararlarından en fazla etkilendiğini bildiğimiz küçük ölçekli kıyı balıkçılarını dikkate alacak şekilde dizayn edildi” dedi.
46 BİN 192 ADET BALIK KUYRUĞU
Desteğin uzatma ve sürütme ağları dışındaki av araçlarıyla, ruhsatlı balıkçıları kapsadığını kaydeden Doç. Dr. Kanyılmaz, bir aylık sürede 46 bin 192 adet balon balığı kuyruğu alındığını söyledi. 36 bin civarının Antalya ve ilçeleri, az sayıda balon balığının da Ege’den alındığını anlatan Doç. Dr. Mahir Kanyılmaz, “Destekleme kapsamında alım faaliyetimiz Ege ve Akdeniz’i kapsadı. Tabi Edirne, Balıkesir, Çanakkale’nin de Ege’ye kıyısı var fakat sadece İzmir’de Seferihisar’a kadar olan bölgeden alım gerçekleştirdik. Henüz çok kuzeye çıktığını söylemek mümkün değil. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde yine aynı bölgeleri kapsayan bir alım hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
GÖVDELERİ DENİZDEN 1 MİL AÇIĞA ATILDI
Toplanan kuyruklardan sonra sahada araştırma ekipleri tarafından detaylı çalışmalar yapıldığından bahseden Doç. Dr. Kanyılmaz, “Zehirli olduğu için tamamının karaya çıkarılması durumunda bertaraf edilmesiyle de ilgili sıkıntılar vardı. Bu nedenle sadece kuyruğu alındı, doğru kuyruğun ve hangi türe ait olduğuna dair saha çalışanlarımıza kuyruk tanıma eğitimi verdik. Teknede avlanan balon balıkları bilimsel olarak da kabul edilen bir yöntemle kafasına sertçe vurularak tek seferde öldürülüyor, sonuçta balon balığı da olsa acı çektirmemek lazım. Sonra kuyruğunu kesip, sızdırmaz bir torbaya konuluyor, gövdesi de karnı yarılarak karadan en az 1 mil açıkta denize bırakıldı” diye konuştu.
GÖVDE VE KUYRUKLAR NE OLDU?
Doç. Dr. Kanyılmaz, bırakılan balıklar ve kuyrukların ne olduğuna dair şunları söyledi:
“Kısa sürede denizin dibine kadar indiler ve orada doğal bozulmaya bırakıldılar. Doğal bozulma sürecinde kendi türünden olan balon balıkları hızlıca orada onları tüketti. Yine balon balıkları, balon balıklarını yedi. Bu kampanya döneminde herhangi bir kıyıya vurmuş, insan ya da diğer canlıların sağlığını tehdit edecek hiçbir hususun oluşmaması için bakanlığımız azami dikkati göstererek en doğru ve uygun yöntemi uygulamaya koydu. Kuyruklar da titiz bir çalışma sonucu atık yönetmeliği kapsamında hayvan dokusu bertarafına uygun olarak yetkili kuruluşlar tarafından usulüne uygun şekilde bertaraf edildi. Hiçbir şekilde doğaya bırakılmadı, karada herhangi bir canlı için tehdit oluşturmadı.”
2021’DE DE ALIMLAR YAPILACAK
2021 yılı için özellikle üreme döneminden önce balon balıklarının alınabilmesi için çalışmalara başladıklarını açıklayan Doç. Dr. Mahir Kanyılmaz, “Prosedür son hızla ilerliyor. Geçen yıl sadece benekli balon balığı için 5 TL ödenmişti, destekleme sisteminin getirdiği başarı neticesinde 8 türün de desteklenmesine karar verildi. Geçen sene olduğu gibi benekli balon balığı için 5 lira, diğer türler için kuyruk başına 50 kuruş verilecek. Bu destekleme ümit ediyorum kısa zamanda kararname yayımlandıktan sonra tebliği çıkarılarak hayata geçirilecek ve yıl boyunca devam edecek. Yani gecen seneye göre çok fazla balon balığını ekosistemden çekeceğimizi düşünüyorum” diye konuştu.
‘ANAÇ VE ANAÇ ADAYLARI TOPLANDI’
46 bin 192 balon balığının yakalanmasının ne sağladığı konusunda da bilgi veren Doç. Dr. Kanyılmaz, “Ekosisteme tehdit olacak gelecek yılların anaçları ve anaç adaylarını topladık. Yani aldığımız bir balon balığına tek bir balon balığı olarak bakmamak lazım. Bir balon balığı 3 milyon kadar yumurta verebilmekte. Ekosistemde her 100 balon balığının 47’si dişi, 53’ü erkek, yüzde 50 ortalama kabul etmek lazım. Üreme yeteneğinde olan 23 bin civarında balon balığını ekosistemden çekmiş oluyoruz. Bunların ortalama 1.5 milyon yumurta verdiğini düşündüğünüzde, doğada tabi ki bütün yumurtalardan larva oluşumu sözkonusu değil. Yaklaşık bir balon balığının 150 ile 4500 arası larva üretebileceğini düşündüğümüzde 46 bin adet balığın çok üstsel bir etkisi var” ifadelerini kullandı.
‘MİLYONLARCA BALON BALIĞININ EKOSİSTEME GİRİŞİ ENGELLENDİ’
Binlerce, belki milyonlarca yeni balon balığının ekosisteme girip biyolojik çeşitlilik, balıkçılar ve av araçlarına verilen zararın azaltıldığına dikkat çeken Doç. Dr. Kanyılmaz, şöyle devam etti:
“Bu proje biyolojik, ekolojik ve sosyal sorumluluk açısından çok önemli bir proje oldu. Gerek bilim camiası gerek halkımızda çok yüksek kabul gördü. Kabul görmüş olması bizi cesaretlendirdi, daha iyi ve detaylı projeler üretimi konusunda gerekli adımlar için ciddi işaretler verdi. 46 bin balığın henüz ekosistemdeki etkisi doğrudan görülmemiş olsa bile önümüzdeki yıllardaki stoğa katılım açısından çok ciddi katkısı olacak. 2021 yılında yapılacak çalışmalarla bunun daha çok hissedileceğini biliyoruz.”
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
– Balon balığı kuyruklarından görüntü (arşiv)
– DHA Muhabiri Alparslan Çınar’ın anonsu (arşiv)
– Balon balığı kuyruklarının teslimi (arşiv)
– Balon balığının deniz içinde, yakalanırken farklı görüntüleri (arşiv)
– Daire Başkanı Doç. Dr. Mahir Kanyılmaz’ın açıklamaları
HABER -KAMERA: Mehmet ÇINAR/ANTALYA,(DHA)