Motosikletli kuryeler, uyuşturucu ticaretine adlarının karışmasına tepki gösterdi
ANTALYA Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Nihat Özdemir, “Son dönemde motosikletli kuryeler arasında adımız uyuşturucu ticaretine karışıyor. Biz bunlardan hoşnut değiliz. İşimiz restoran ve kafelerden paket dağıtmak. Biz Ayşe Teyzenin ilacını, Fatma Teyzenin suyunu götürüyoruz. Toplumun her kesimine hizmet eden bir mesleğiz” dedi.
Antalya Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Nihat Özdemir, motosikletli kuryelerin yaşadığı sıkıntıları anlatmak üzere Attalos Heykeli önünde basın açıklaması yaptı. Koronavirüs nedeniyle iş yüklerinin çok arttığını aktaran Özdemir, trafikte zamanla yarıştıklarını ve başka araçlar tarafından yok sayıldıklarını anlattı. Antalya’da günlük 5-6 trafik kazası meydana geldiğini belirten Nihat Özdemir, motosikletli kuryelerin çoğu zaman ağır sakat kaldığını, hatta kazaların ölümle bile sonuçlandığını söyledi. Her A2 ehliyeti olan kişinin motosikletli kurye olmaması gerektiğini vurgulayan Özdemir, mesleki yeterlilik belgesi olanların bu mesleği yapması gerektiğini söyledi.
‘MÜŞTERİYE HES KODU UYGULANSIN’
Nihat Özdemir, artan koronavirüs vakaları nedeniyle motosikletli kuryelerin can güvenliğinin olmadığını anlattı. Paket siparişlerini koronavirüs tedbirlerine uygun olarak götürdüklerini aktaran Özdemir, “Siparişi götürdüğümüz kişinin hasta olup olmadığını bilemiyoruz. Biz de kendimizi ve ailemizi riske atarak bu yolda ilerliyoruz. En azından herhangi bir siparişte HES kodu istenirse bizler için daha sağlıklı olacaktır. Sanki bu virüsü motosikletli kuryeler taşıyormuş gibi ‘Apartmanın içerisine kurye alınmasın, kurye asansöre binemez’ gibi yazılar asılıyor. 300 metre uzaklıkta olan evin, sitesinin dışarısına motosikleti bırakıp yağmurlu bir havada paketi götürüyoruz. Kurye paketi mi koruyacak yoksa kendini mi koruyacak bunu hayretle izliyoruz. Ama biz ne yaparsak yapalım bu düşüncenin önüne geçemiyoruz. Toplumun gözünde biz serseriyiz” diye konuştu.
‘İSTER İSTEMEZ KURAL İHLALİ YAPIYORUZ’
Zevk için değil, ekmekleri için motor sürdüklerini vurgulayan Özdemir, Antalya’da günlük 5-6 motosiklet kazası olduğunu söyledi. Motosikletli kuryelerin üzerlerindeki hız baskısı nedeniyle istem dışı trafik kuralı hataları yaptıklarını söyleyen Nihat Özdemir, “Müşteri sipariş ettiği yemeğin pişme süresini bile baza almadan 25’inci dakikada restorandan çıkan paketi, 30 dakika içerisinde siparişinin gelmesini istiyor. 6-7 kilometre ilerideki adrese 5 dakika içerisinde paketi nasıl teslim edeceğiz. Mecbur ister istemez kırmızı ışık ihlali gibi kural ihlali yapıyoruz. Ya paketi teslim edeceksin ya öleceksin” diye konuştu.
‘MESLEKİ YETERLİLİK BELGESİNİN ZORUNLU OLMASINI İSTİYORUZ’
Nihat Özdemir, “8321/02 koduyla ağır meslek grubuna alınıp mesleki yeterlilik belgesinin zorunlu olmasını isteyen bir kesimiz. Son dönemde motosikletli kuryeler arasında uyuşturucu ticaretine adımız karışıyor. Biz bunlardan hoşnut değiliz. İşimiz restoran ve kafelerde paket dağıtmak. Biz Ayşe Teyzenin ilacını, Fatma Teyzenin suyunu götürüyoruz. Toplumun her kesimine hizmet eden bir mesleğiz. Toplumda, trafikte motosikletin fark edilip saygı görmek istiyoruz” dedi.
‘FRENİ BOZUK MOTORLARLA, EKSİK EKİPMANLA ÇALIŞIYORUZ’
Antalya’da geçen aylarda trafik kazası geçiren motosikletli bir kuryenin ölüm kalım savaşı verdiğini anlatan Nihat Özdemir, “Bu kişinin 2 bebeği var. Ufacık çocuklara bunun hesabını kim verecek. Öyle zor bir süreçteyiz ki bize sahip çıkılmasını istiyoruz. İş yerinde freni bozuk motorlarla ekipmansız paketi götürmemiz isteniyor. Antalya piyasasında 100 liraya 12 saat çalıştırmaya çalışan işverenler var. Çoğunun sigortası tam yatırılmıyor. Biz bunu mesleğimiz olarak gördüğümüz için ekmeğimizi kazanıp sağlıklı bir şekilde işimizi yapmak istiyoruz” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
– Motosikletli kuryelerden genel görüntü
– Motosikletten detay
– Kasktan detay
– Nihat Özdemir’in açıklamaları
HABER-KAMERA: Aslı DURAN/ANTALYA, (DHA)
=================
Yönlendirilen çağrılar yüzünden hayatı kabusa döndü; günde 300 kişi arıyor
MERSİN’de önceki gün yönlendirmeli çağrılar almaya başlayan müzisyen Fırat Güneş’in (39) hayatı kabusa döndü. Günde 300’den fazla kişinin aradığını, durumu anlatmaya çalıştığı bazı kişilerle tartışma yaşadığını belirten Güneş, “Kafayı yemek üzereyim. Eşini arayan bir kişi benimle karşılaşınca tartıştık. Bir başkası komşusunu aramış, biri minibüs beklerken arkadaşını aramış, ‘nerede kaldın?’ diye soruyor” dedi.
Merkez Akdeniz ilçesinde müzisyenlik yapan Fırat Güneş’in önceki gece yarısı telefonu çalmaya başladı. Önce yanlış numaradan arandığını sanan Güneş’in telefonu susmadı. Üst üste yeni kişiler de aramaya başlayınca Güneş’in gecesi kabusa döndü. Telefonu sabaha kadar susmayan Güneş, müşteri hizmetlerini aradı, ancak çözüm bulamadı. Sabah iş yerine gelen Güneş’in telefonu tüm gün çaldı.
‘İŞİM GEREĞİ TELEFONU KAPATAMIYORUM’
300’den fazla kişi tarafından aranan Güneş, “Gece 12 gibi telefonum çaldı. Tanımadığım bir kişiydi. ‘Yanlış numara’ deyip kapattım. Ancak tüm gece telefonum susmadı, sürekli çaldı. Ne ben ne ailem uyuyamadı. Sabah işyerime geldim telefonum çalmaya devam etti. İşim gereği telefonumu da kapatamıyorum. Müşteri arıyordur diye açıyorum mecburen aradıklarında” dedi.
‘EŞİNİ ARAYAN ADAMLA TARTIŞTIK’
Zaman zaman arayan kişilerle aralarında tartışma çıktığını dile getiren Güneş, “İstanbul’dan, Ankara’dan, İzmir’den, Diyarbakır’dan, Trabzon’dan arıyorlar. Kafayı yemek üzereyim. Eşini arayan bir kişi benimle karşılaşınca tartıştık. Bir başkası komşusunu aramış, biri minibüs beklerken arkadaşını aramış, ‘nerede kaldın?’ diyor. Derdimi anlatmaktan yoruldum. Operatörü aradım sorun görünmüyor. Çaresiz bir şekilde çalan telefonumu açıyorum. Umarım bu sorun bir şekilde düzelir” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Fırat Güneş’in masa başında çalışması
-Fırat Güneş’in telefonunun çalması
-Fırat Güneş’in gelen aramalara bakması
-Fırat Güneş ile röp
Haber-Kamera: Soner AYDIN/MERSİN, (DHA)
===================
Çok yüksek riskli il Amasya’da sağanakla birlikte sokaklar bomboş kaldı
SAĞLIK Bakanlığı güncel vaka sayısı haritasına göre ‘Çok yüksek riskli iller’ grubunda yer alan Amasya’da etkili olan sağanak yağış nedeniyle cadde ve sokaklar sessizliğe büründü. Havanın güzel olduğu günlerde kalabalığıyla dikkat çeken caddeler, yağan yağmurla birlikte bomboş kaldı.
Haftalık verilere göre Amasya, her 100 bin kişide 194,04 vaka ile ‘Çok yüksek riskli’ iller arasında yer aldı. Kentte denetimlerini sürdüren ekipler, kalabalık noktalarda Hayat Eve Sığar (HES) kontrolü yapıyor, polisler devriye halinde vatandaşları uyarıyor. Tüm uyarılara rağmen özellikle güneşli havalarda kalabalığıyla dikkat çeken Yavuz Selim Meydanı ve Şehzadeler Gezi Yolu, sağanak yağışla birlikte bomboş kaldı.
‘İNSANLAR KORONAVİRÜSTEN DEĞİL, YAĞMURDAN KAÇIYOR’
Ümmü Gülsüm Mıkkırdı (32), “Yoğun yağış nedeniyle Amasya’da sokaklarımız bomboş kaldı. İnsanlar koronavirüsten değil, yağmurdan kaçar oldu. Umarım bu virüs belasından tez zamanda kurtuluruz. Lütfen maske, mesafe, sosyal mesafe kurallarına herkes uysun. Evlerimizde toplu halde bulunmayarak, devlet büyüklerimize de yardımcı olalım. Şu anda yüksek riskli bölgedeyiz, kırmızı bir bölgedeyiz. Çocuklarımız okullara gidemedikleri için evlerde haritalar üzerinde Amasya’yı mavi renge boyuyor. Umarım sadece kağıtlarda kalmaz ve Amasya, mavi renge dönerö dedi.
‘YAĞMUR YAĞDIĞI ZAMAN VATANDAŞ EVİNE GİRİYOR’
Herkesin kurallara uyması gerektiğini ifade eden Dursun Geçici (46), “İnsanlar koronavirüsün zararlarından değil, yağmurun rahmetinden kaçıp evine sığınıyor. Sağlık açısından sorun teşkil eden durumdan kaçınmıyorlar ama yağmur yağdığı zaman vatandaş evine giriyor. Yani Covid-19’dan bir anda önce kurtulmamız için mümkün olduğu kadar evden çıkmamız lazım. Kalabalık yerlere girmemelerini, zorunlu olmadıkça evden çıkmamalarını, çıkmak zorunda kaldıklarında bile sosyal mesafeyi korumalarını ve mutlaka maske takmalarını, temizliğe özen göstermelerini, eve girdiklerinde kişisel temizliklerine dikkat etmelerini rica ediyorumö diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
-Boş sokaklardan detaylar
-Detaylar
-Vatandaşların röportajı
-Detaylar
Haber-Kamera: Serap Şerife KARA/AMASYA, (DHA) –
===================
Gölcük Tabiat Parkı’nda kar kalınlığı 20 santimetreye ulaştı
BOLU kent merkezi ve doğal güzellikleriyle ünlü Gölcük Tabiat Parkı’nda kar yağışı etkili oldu. Gölcük Tabiat Parkı’nda kar kalınlığı 20 santimetreyi buldu.
Bolu kent merkezine yaklaşık 14 kilometre uzaklıkta bulunan Gölcük Tabiat Parkı’nda kar yağışı etkisini artırdı. Kar kalınlığının 20 santimetreye ulaştığı Gölcük’te, ziyaretçiler kar yağışının keyfini çıkardı. Kar yağışı ile beyaza bürünen Gölcük’e gelen ziyaretçiler, göl çevresinde yürüyüş yaptı, iskelede hatıra fotoğrafı çektirdi.
Bolu kent merkezinde de kar yağışı etkili oldu. Gece saatlerinde başlayan kar yağışı aralıksız olarak devam ederken kent merkezi beyaz örtüyle kaplandı. Kar kalınlığının 10 santimetreyi bulduğu şehirde, trafik olumsuz etkilenmedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Gölcük’ten kar manzaraları
-Kent merkezinden kar görüntüleri
Haber-Kamera: Ömer ÇETİNASLAN/BOLU,(DHA)
================
Sobadan sızan gazdan etkilenen 4 kişi tedaviye alındı
DÜZCE’de sobadan sızan karbonmonoksit gazından etkilenen aynı aileden Suriye uyruklu 4 kişi, tedaviye alındı.
Olay, Hamidiye Mahallesi Hamidiye Sokak’ta meydana geldi. Suriye uyruklu ailenin fertleri, öğle saatlerinde rahatsızlandı. Ailenin ihbarı üzerine adrese sağlık ekipleri sevk edildi. Ekiplerin yaptığı kontrolde Fadhaa ve Hassan Ayyash çiftiyle çocukları Ahmet ve İlyas Ayyash’ın karbonmonoksit gazından etkilendiği belirledi. Aile bireyleri ambulanslarla Atatürk Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. Ailenin sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Zehirlenmenin yaşandığı evin görüntüsü
Evde bulunan çocukların camda ağlarken görüntüsü
Gazdan etkilenen annenin ambulansa bindirilirken görüntüsü
Acil servis önünden görüntü ve detayalar
HABER-KAMERA: Tugay BEKTAŞ/DÜZCE, (DHA)
=================