Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack-boost domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114

Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
DHA YURT BÜLTENİ -7 – Haberolduk.com – Son Dakika Haberler

DHA YURT BÜLTENİ -7

dha-yurt-bulteni-7-bWgR8jfy.jpg

1) ‘YERLİ AŞIDA FAZ-3’E GEÇİLMESİNDE SIKINTI YOK’
 
TÜRKİYE’de koronavirüse karşı geliştirilen yerli aşılar arasında insan deneyleri başlayan ilk aşının çalışmalarının yürütüldüğü Kayseri Erciyes Üniversitesi İyi Klinik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (İKUM) Müdürü Doç. Dr. Zafer Sezer, Faz-2’de gönüllü uygulaması sonuçlarını izleme çalışmasının sürdüğünü söyledi. Sezer, “Mayıs ayında Faz-3’e başlanılması anlamında sıkıntı yok” dedi.

ERÜ bünyesindeki Aşı Araştırma ve Geliştirme Merkezi (ERAGEM) ile İKUM tarafından koronavirüse karşı geliştirilen ve Sağlık Bakanlığı ile Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nca (TÜSEB) desteklenen Covid-19 yerli aşısında Faz-1’den sonra Faz-2 çalışmalarında da tamamlanma aşamasına gelindi. Faz-2’de 250 gönüllü üzerinde yapılan aşılama sonuçlarının raporlanması süreci ise devam ediyor.

İKUM Müdürü Doç. Dr. Zafer Sezer, çalışmaların sürdüğünü belirterek, “Faz-2 aşamasında gönüllülerimizin aşılamasını tamamladık; ancak Faz-2 çalışmalarımız devam ediyor. Uzun bir süre gönüllüleri izlemeye devam edeceğiz. Biliyorsunuz biz bu gönüllülere 28 gün arayla 2 defa aşı yaptık. Faz-2 aşamasında bildiğiniz gibi gönüllülerin özellikle laboratuvar üzerinden etkinlik açısından antikor düzeyi takipleri yapılıyor. Bunlar beraberinde güvenlikle izleniyor; ancak asıl etkinlik Faz-3 aşamasında belirlenecek” diye konuştu.

‘BÜTÜN VERİLER İNCELENECEK’
Doç. Dr. Sezer, yapılan çalışmaların iyi gittiğini kaydederek, “Faz-1’de 44, Faz-2’de ise 250 gönüllü alımı yapıldı. Faz-1’e göre görülen yan etkiler benzer özellikteydi. Tabi bütün bu yan etkiler ve çalışmanın tamamı Bağımsız Veri İzleme Komitesi tarafından takip ediliyor. Bunun dışında hem Etik Kurul hem Sağlık Bakanlığı’na bu çalışmalar raporlanıyor. Onlar da bu konuda değerlendirme yapıyor. Faz-3 aşamasından önce aslında bütün bu veriler hem etkinlik hem de güvenlik açısından tekrar incelenecek ve onun sonuçlarına göre Faz-3’e geçilecek. Faz-3’e geçilmesi yönünde herhangi bir sıkıntı olmadığı görülüyor” dedi. 

‘NİSAN SONUNA DOĞRU VERİ OLUŞACAK’
Aşı uygulanan gönüllüleri takip ettiklerine değinen Sezer, “Biz aşılamayı tamamladık; ama takipleri var. Özellikle aşıdan sonra ikinci hafta ve sonrası bizim için oldukça önemli. İkinci haftadaki veriler ve ikinci doz sonrası bu anlamda nisan ayının sonuna doğru bir veri oluşacak. Mayıs ayında Faz-3’e başlanılması anlamında bir sıkıntı yok. Faz-3 bildiğiniz gibi TÜSEB ve Sağlık Bakanlığı bünyesinde yürütülüyor. Çok merkezli bir klinik araştırma olacak. Onun sonuçlarına göre de yerli aşının genel kullanımı mümkün olabilecektir” diye konuştu.

‘AŞILAR EN ETKİLİ SİLAH’
Doç. Dr. Sezer, aşı konusunda vatandaşa seslenerek, “Tüm insanlarımızı aşılayabilmek çok önemli. Dünyada aşılama oldukça önemli; fakat aşıya erişim açısından dönem dönem sıkıntılar olabiliyor. Burada vatandaşlarımızın aşı tercihi konusunda Sağlık Bakanlığı’mızın onayladığı hangi aşıya ulaşabiliyorlarsa onu olmasında hiçbir sakınca yok. Şu anda aşıların Covid-19’a karşı en güvenli ve etkili silah olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

Görüntü Dökümü:
-Doç. Dr. Zafer Sezer ile röportaj
-İKUM’dan genel görüntü
Haber-Kamera:Olcay DÜZGÜN/KAYSERİ,(DHA)

=====================

2) ARACINI EVDEN AYRILAN KIZ KARDEŞİNİN ÜZERİNE SÜREN TAKSİCİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ

MERSİN’de annesinin karşı çıkmasına rağmen evden ayrılan kız kardeşi C.G.D.’yi (17) yolda yürürken görüp, aracını önüne kıran taksi şoförü Emircan D. (21), adliyeye sevk edildi. Emircan D.’nin, taksisine binmek istemeyen kardeşini durdurmak için önüne kırdığını söylediği öğrenildi.

Merkez Yenişehir ilçesi Çiftlikköy Mahallesi’nde ailesiyle yaşayan C.G.D., eşyalarını bir çantaya koyup, annesine evden ayrılacağını söyledi. Ancak annesi, C.G.D.’nin bu kararına karşı çıktı. C.G.D. tüm uyarılarına karşın evden çıkınca, annesi taksi şoförlüğü yapan oğlu Emircan D.’yi arayıp, bilgi verdi. Bunun üzerine Emircan D., taksiyle kız kardeşini aramaya başladı. Emircan D., kardeşi C.G.D.’yi Üniversitesi Caddesi’nde yürürken görüp, taksiyle yanına yaklaştı. 
Emircan D., kardeşinden araca binmesini istedi. Ancak genç kız, ağabeyinin bu isteğini geri çevirdi. Bunun üzerine Emircan D., taksiyle manevra yaparak kardeşine hafif şekilde çarptı. Yere düşen C.G.D. çığlık atarken, Emircan D. ise araçtan indi. Kısa süreli tartışmanın ardından genç kız bölgeden ayrıldı. Olay anı, çevredeki bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülenip, sosyal medyadan paylaşıldı.
ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
İhbar üzerine harekete geçen polis ekipleri, Emircan D. ile kız kardeşi C.G.D.’yi polis merkezine götürdü. C.G.D., ağabeyinden şikayetçi olmadı. Gözaltına alınan Emircan D. hakkında Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince ‘kasten yaralamaya teşebbüs’ suçundan işlem başlatıldı.
Emircan D., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
‘KARDEŞİMLE ARAMIZDA SORUN YOK’
Emniyet çıkışında gazetecilerin “Neden yaptın?” sorularını yanıtlayan Emircan D., “Sadece kardeşimizi koruduk, bu da suç yerine geçiyorsa bilemeyiz artık” dedi. Emircan D., “Kardeşinle barıştın mı?” sorusunu ise, “Kardeşimle bir sorunum yok benim. Aracı üzerine sürmedim. Önüne kırmak istedim o da adım atarken çarptı” diye yanıtladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————————-
-Olay anı
-Emniyet binası ve tabelası
-Şüphelinin emniyetten çıkartılması
-Şüphelinin adliyeye götürülmesi

Haber-Kamera: Soner AYDIN/MERSİN,(DHA)

========

3) ‘KIRMIZI KOD’LU ALANDA HASTA YAŞI 30’LARA İNDİ
 
AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Hastanesi Covid Yoğun Bakım ‘kırmızı kod’lu alanda koruyucu giysiler altında ter döken sağlık çalışanlarının koronavirüsle mücadelesi, DHA ekibi tarafından görüntülendi. Solunum sıkıntısı çeken kadın hastaya yapılan entübasyon işlemi anbean kayıt altına alındı. Bölümdeki son durumu aktaran Prof. Dr. Melike Cengiz, “Başlangıçta yaşı olan, başka sağlık sorunları nedeniyle çeşitli bağışıklık sistemlerini baskılayan durumları bulunan hastaları daha sık alıyorduk. Ancak aşılama sürecinin etkisi olduğunu düşünüyoruz. Şu an daha genç hasta grubundan yoğun bakıma aldığımız hastalar oluyor. 30’lu, 40’lı, 50’li yaşlarda hasta oldukça arttı” dedi.

AÜ Hastanesi, artan koronavirüs vakaları nedeniyle geçen haftalarda B planını devreye soktu. Entübe edilen hastalar için bir yıldır kullanılan tüm yoğun bakımların 3’te 2’si, Covid hastaları için ayrıldı. Vaka sayılarının artmasıyla yoğun bakımların yüzde 95’i doldu. Kanser, trafik kazaları gibi normal hastaların kaldığı yoğun bakım ünitelerinde de ciddi yoğunluk yaşanıyor. Yoğun bakımların efektif kullanılması, çok acil olmayan ve yoğun bakım gerektiren ameliyatların ertelenmesi kararı alındı. Geçen sene uygulanan ‘A’ planında iki ayrı yoğun bakım Covid hastaları için ayrılırken, vaka artışındaki doluluk nedeniyle ‘B’ planı devreye alınarak, yeni bir yoğun bakım alanı oluşturuldu. Toplam 2 Covid Yoğun Bakım ünitesinde bulunan 24 yatağın tamamında Covid tedavisi gören hasta bulunuyor. Vaka artışının bu hızla devam etmesi halinde 3’üncü Covid Yoğun Bakım ünitesinin devreye girmesi öngörülüyor.

DHA EKİBİ, KIRMIZI KODLU ALANDA
Bir yıldır hastaları hayatta tutmak için yoğun mücadele eden sağlık çalışanları, tedavinin yanı sıra hastaların öz bakımlarını da yerine getiriyor. Sağlıkçılar, ölümle burun buruna gelen hastaların motivasyonlarını yükseltmek için güler yüzle çalışmalarına canla başla devam ediyor. DHA ekibi, kırmızı kodlu alanda koruyucu giysileri altında ter döken sağlık çalışanlarının mücadelesine şahit oldu. Solunum sıkıntısı çeken kadın hastaya yapılan entübasyon işlemi de görüntülendi.

SAĞLIK NEFERLERİ ARTIK ÇOK YORGUN
AÜ Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Covid Yoğun Bakım Sorumlusu Prof. Dr. Melike Cengiz, kırmızı kodlu alanındaki çalışmalar hakkında bilgi verdi. 7 gün 24 saat kesintisiz vardiya usulü çalıştıklarını söyleyen Prof. Dr. Cengiz, bir yıllık sürede çok yorulduklarını dile getirdi. Hastalara bakım esnasında birçok sağlık çalışanının koronavirüse yakalandığını anlatan Prof. Dr. Cengiz, “Aramızda hiçbir kayıp vermedik. Bizim açımızdan en sevindirici taraf bu. Bunun dışında yüzlerce hastamız oldu. Bunlardan bir kısmını iyileştirmenin heyecanını yaşadık, bir kısmını ise ne kadar emek verirsek verelim kaybettik. Hem hastaları kaybetmenin üzüntüsünü yaşadık hem de ailelerin üzüntülerini paylaşmaya çalıştık. Sonuçta 1 yıl, tüm sağlık çalışanları adına son derece üzüntülü ve yorucu geçti. Tek tesellimiz tedavi etmeyi başarabildiğimiz, buradan sevinerek alkışlayıp çıkardığımız hastalar oldu. Onları tekrar hayata döndürmenin mutluluğu bizi ayakta tut” dedi.

60’LI YAŞLAR YERİNİ 30’LU YAŞLARA BIRAKTI
Geçen seneden bu yana yoğun bakıma yatan hasta tipinde değişiklik olduğunu belirten Prof. Dr. Cengiz, “Başlangıçta genellikle ek hastalıkları olan, yaşı olan, başka sağlık sorunları nedeniyle bağışıklık sistemlerini baskılayan durumları bulunan hastaları daha sık alıyorduk. Ancak aşılama sürecinin etkisi olduğunu düşünüyoruz. 60 yaş üzeri aşılamanın yoğunlaşmasından kaynaklanabilir. Şu an daha genç hasta grubundan yoğun bakıma aldığımız hastalar oluyor 30’lu, 40’lı, 50’li yaşlarda hastamız var” diye konuştu.

‘AŞILANMA EN ETKİLİ YÖNTEM’
Covid Yoğun Bakımda artık gençlerin daha çok yer aldığını vurgulayan Prof. Dr. Cengiz, “Gençlerde aşılanma etkili bir yöntem. O yüzden aşının yan etkilerinden korkan ya da bunu ihmal eden kişiler varsa önemle rica ediyorum. Yoğun bakıma kimin ne zaman geleceği belli değil. ‘Ben yoğun bakıma gelmem bu hastalığı 2 günde atlatırım’ demememiz gerekiyor. Çok kolay şekilde yoğun bakımı atlatabileceğini düşünen meslektaşlarımızdan bile maalesef hastalığı atlatamayan, kaybettiğimiz kişiler oldu” dedi.

İYİLEŞME SÜRESİ UZADI
Koronavirüsün mutasyona uğramasıyla hastalık sürecinin uzadığını aktaran Prof. Dr. Melike Cengiz, “Özellikle virüsün pozitif kalma süresinin uzun olduğu hastalarda ya da hastalığı çok ağır geçirenlerde, yurt dışından gelenlerden örnekleri sağlık müdürlüklerine götürüyoruz ve mutasyon belirlemeleri yapılıyor. Hastalık süresi uzadı. Başlangıçta 1-2 hafta içerisinde hastalar iyileşme yoluna giderse taburcu edebilirken, şu anda genel durumu orta olan, iyileşmesini kuvvetle muhtemel beklediğimiz 1 ayın üzerinde hala pozitif olan ya da pozitifleşmese bile hastalığı atlatamayan hasta grubumuz var” ifadelerini kullandı.

ENTÜBASYON UYGULANAN HASTALARIN İYİLEŞME SÜRESİ UZUYOR
Koronavirüs hastalarının yoğun bakım serüvenini anlatan Prof. Dr. Cengiz, en çok solunum güçlüğü çeken kişilerde yoğun bakım ihtiyacı doğduğunu söyledi. Hastalara yüz ve burundan oksijen almalarını öncelikli olarak sağladıklarını belirten Prof. Dr. Cengiz, hastanın genel durumunda bozulma ve organ yetmezliğine gittiği durumlarda solunum cihazına bağladıklarını anlattı. Hastanın nefes alabilmesi için en son 30 santim uzunluğunda ağzından akciğerine kadar giden entübasyon tüpünü yerleştirdiklerini anlatan Prof. Dr. Cengiz, “Bu tüpleri yerleştirdiğimiz, son derece ağır solunum yetmezliği olan hastalar. Bu hastaları uyutmamız gerekiyor ve ağrı duymalarını hatırlamalarını engellemeye çalışıyoruz. Hiç solunum cihazına bağlamamak, entübasyon tüpünü takmamak bizim amacımız çünkü solunum cihazına bağlanma, süreci son derece uzatıyor. Maalesef hayatta kalma oranlarını oldukça düşürüyor” diye konuştu.

ÇARESİZ GÖZLERE ÇARESİZ BAKAMIYORLAR
Hastaların tedavisinin yanı sıra özel bakım ihtiyaçlarını da karşıladıklarını anlatan Prof. Dr. Melike Cengiz, “Yeme, içme, yıkanma, genel bakım, ilaç verilmesi, öksürtülmeleri gibi bütün ihtiyaçlarını sağlık personeli aracılığıyla karşılıyoruz. Hastaların karşısında çaresiz kalmaktan çok yorulduk. Bir hasta size çaresiz gözlerle baktığında sizin de çaresizlikle ona bakmanız mümkün olmuyor. Hep ona moral vererek bu işin olumlu sonuçlanacağını söylemeye çalışarak bakıyoruz gözlerine. Ama içimizden biliyoruz ki bu hastaların birçoğunu kaybedeceğiz. Bunun verdiği yorgunluk bütün fiziksel yorgunluktan çok daha kötü” dedi.

‘KİMİN BAŞINA GELECEĞİ BELLİ DEĞİL’
Vatandaşların tedbirlere uymasını rica eden Prof. Dr. Melike Cengiz, “Hem kendimizi hem diğer insanları korumak açısından özellikle bu hastalığın çok arttığı günlerde karantinaya uyalım. Maskemizi asla çıkarmayalım mutlaka mesafeyi koruyalım. Maske ve mesafe kuralına uyulması bu hastalığın bulaşmasını çok yüksek oranda engelliyor” ifadelerini kullandı.

23 YAŞINDA COVID’DEN HAYATINI KAYBEDİNCE SAĞLIK ÇALIŞANLARI KENDİNİ TUTAMADI
Covid Yoğun Bakım Sorumlu Hemşiresi Ayşena Ünal, birçok olaya şahit olduklarını anlattı. Ünal, “23 yaşında bir hastamızı kaybettik. O bizi inanılmaz etkiledi. Çünkü 23 yaş bizim için çok genç, hastayı kaybettikten sonra kendimizi tutamadık. Hiçbir bağımız, yakınlığımız olmamasına rağmen hepimiz ağladık. Tükendik artık herhalde, onun da etkisi var. İstiyoruz ki her hastamız iyileşip çıksın ama maalesef böyle olmuyor. Lütfen uyarıları ciddiye alın” dedi.

‘BİR ANLIK GAFLETE DÜŞTÜK’
Covid Yoğun Bakımda tedavi gören Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Batı Antalya Bölge Başkanı Rıza Perçin’e, sağlık çalışanlarının yardımıyla muz ve mama yedirildi. Ardından önemli uyarılarda bulunan Perçin, “En çok dikkat eden kişilerden biriydim ama bir gaflete düştük. 25-30 gün önce koronavirüse yakalandım. 1 haftadan beri negatifim. Ama hocalarımız en iyi şekilde olmamız için ellerinden geleni yapıyor. Onlara çok teşekkür ediyoruz. Herkes dikkat etsin. Küçücük bir gafletle buradayım. Bu evreler kolay değil” ifadelerini kullandı.

‘BU İŞİN ŞAKASI YOK’
Yoğun bakımda tedavisi süren Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Boztaş da görevi sırasında çok tedbirli davrandığını, odasına HES koduyla ziyaretçi aldığını, en fazla 10 dakika görüşme yaptığını, tüm tedbirlere rağmen koronavirüse yakalandığını anlattı. Kontrol amaçlı hastaneye yatıp 2-3 gün sonra solunum sıkıntısı nedeniyle yoğun bakıma alındığını aktaran Boztaş, şu an kendisini iyi hissettiğini belirtti. Ahmet Boztaş, “Manavgat’tan Akdeniz Üniversitesi’ne gelmemdeki ilk sebebim Muhittin Böcek başkanımızın burada başarıyla tedavi olması. O ekibe kendimi emanet etmek istedim. Buradaki bakım mükemmel. En tepeden en aşağıda hizmet üreten arkadaşa kadar herkes sizi sakinleştirip mutlu huzurlu ediyor. Bu risk devam ediyor. İşin içine düşünce belli oluyor artık bu işin şakası yok” diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————–
– Yoğun bakım giriş levhasından detay
– Yoğun bakımdaki sembol detay
– Hemşirelerin birbirilerinin kıyafetlerine isim yazması detay
– Monitörlerden detay
– Yoğun bakımda çalışanlar detay (yakın ve uzak planlar)
– RÖP1: Prof.Dr Melike Cengiz RÖP
– Yoğun bakımdaki hastalardan detay
– RÖP2: Yoğun bakımda tedavi gören TÜRSAB Antalya Bölge Başkanı Rıza PERÇİN RÖP
– DHA Muhabiri Aslı DURAN’ın arka planda yoğun bakımda tedavi gören TÜRSAB Antalya Bölge Başkanı Rıza PERÇİN birlikte anonsu
– Monitör mezopan ile detay
– Yoğun bakımda aniden gelişen hareketlilik ve entübe edilecek hasta için hazırlıklar yapılması
– Sağlık çalışanlarının hastayı entübe ettiği anlar detay
– Oda içerisindeki hemşire kalabalığı detay
– DHA Muhabiri Aslı DURAN’ın hasta entübe edilirken anonsu
– Entübe işlemlerinden yakın ve uzak planlı görüntüler
– DHA Muhabiri Aslı DURAN’ın entübe tüpü ile anonsu
– DHA Muhabiri Aslı DURAN’ın sabit anonsu(yaş ile ilgili)
– Solunum makinasından detay
– Yoğun bakım hemşiresi Ayşena Ünal RÖP
– RÖP3: Yoğun bakımda tedavi gören Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Boştaş RÖP
– Hemşirenin kıyafetlerini çıkartması detay
– Prof. Dr. Melike Cengiz’in yüzündeki maske izi
– Yoğun bakım hemşiresinin kıyafet üzerindeki ter izi detay
– Genel ve detaylar
HABER: Aslı DURAN- KAMERA: Burak YALMAN/ANTALYA, (DHA)

==========

4) 7 İLDE FETÖ OPERASYONU: 7 GÖZALTI 

KONYA merkezli 7 ilde, Fetullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması’nın  (FETÖ/PDY) Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki  askeri mahrem yapılanması içinde faaliyetlerine devam eden muvazzaf ve ihraç edilen 7 kişi gözaltına alındı. 

Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY’ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında,  örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde askeri mahrem yapılanması kapsamında  muvazzaf ve ihraç edilen 10 kişinin halen örgüt faaliyetlerini sürdüğü belirlendi. Kimliği belirlenen 10 kişi hakkında yakalama kararı çıkarılması üzerine bugün Konya merkezli 7 ilde eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda 7 kişi gözaltına alındı. Diğer 3 şüphelinin yakalanması için çalışmalar sürüyor.  

Salih BÜYÜKSAMANCI/KONYA, (DHA)- 

======================

5) GEMLİK SAHİLİ PLANKTON PATLAMASIYLA BEYAZA BÜRÜNDÜ

Marmara Denizi’nin Gemlik Körfezi’ne bakan kıyısı, ilkbaharda deniz suyunun ısınması nedeniyle planktonların çoğalmasıyla beyaza büründü. Denizdeki manzarayı görenler ise şaşkınlık yaşadı.

İlkbaharda deniz suyu sıcaklığının yükselmesiyle biyolojik bir mevsimsel olay olarak meydana gelen plankton patlaması, Marmara Denizi’nin Gemlik Körfezi kıyısını beyaza boyadı. Sahilin beyaz renge büründüğünü görenler şaşkınlığını gizleyemezken, bazı vatandaşlar da cep telefonların ile fotoğraf ve görüntü çekti. Geçtiğimiz hafta da yaşanan plankton patlamasının ardından Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden yapılan açıklamada, ilkbahar mevsiminde özellikle Gemlik açıklarında görülen plankton çoğalmalarının herhangi bir deniz kirliliği olmadığı belirtilmişti.

Görüntü Dökümü:
——————————–
-Deniz yüzeyindeki planktonlardan görüntüler
Haber-Kamera: Kazım BULUT/GEMLİK(Bursa),(DHA)

=====================

6) MAHALLELİ, ‘KAPUZ KANYONU’NU TURİZME KAZANDIRMAK İÇİN GİRİŞİM BAŞLATTI

Antalya’da Aşağıkaraman Mahalle sakinleri, keşfedilmemiş cennet Kapuz Kanyonu’nun turizme kazandırılması için girişim başlattı. Mahalle muhtarı Mesut Pöze, dernek kurup Kapuz Kanyonu’nu DSİ’den isteyeceklerini kaydetti.

Antalya kent merkezine 10 kilometre uzaklıkta, Konyaaltı ilçesine bağlı Aşağıkaraman Mahallesi sınırlarındaki Kapuz Kanyonu, keşfedilmeyi bekliyor. Bölge sakinlerinin ‘keşfedilmemiş cennet’ olarak adlandırdığı kanyon çok az kişi tarafından biliniyor. Bu nedenle pek ziyaretçisi olmayan kanyon, gürültüden ve insan kalabalığından uzak olmasıyla dikkati çekiyor. Bölge sakinlerinin hafta sonlarında piknik yaptığı, botla gezip yüzdüğü kanyon, şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyenlerin tercihleri arasında.
2019 yılında Konyaaltı Belediyesi, doğal güzellikleriyle dikkati çeken, çevresinde pek çok meyve ağacı bulunan kanyonun turizme kazandırılması için çalışma başlattı. Belediye Başkanı Semih Esen, o dönem bölge halkıyla toplantı yapıp kanyonda botla incelemelerde bulunup proje hazırlanacağı müjdesini Aşağıkaraman Mahalle sakinleriyle paylaştı. 
Aşağıkaraman Mahalle Muhtarı Mesut Pöze, görüşmelerin üzerinden iki yıl geçtiğini ve sonuç alamadıklarını söyledi. Muhtar Mesut Pöze, mahalleli olarak dernek kurup, Devlet Su İşleri’nden kanyonu isteyeceklerini söyledi. Muhtar Pöze, “Kapuz Kanyonu dünya harikası bir yer. Fakat bir türlü düzenlenemedi. DSİ buraya gelen yolu kapattı. Düzensiz kullanılıyor. Piknikçiler gelmeye ve ateş yakmaya devam ediyor. Burası daha derli toplu bir düzene sokulup, kontrollü şekilde işletilebilir. Aşağıkaraman mahalle halkı olarak buna talibiz. Kuracağımız dernek ile DSİ’den burayı talep edip turizme kazandırmak için çalışacağız” dedi.
Kanyonun son 400 metresinin genişlediğini, rafting ve trekking için uygun olduğunu aktaran Pöze, suyun kimi yerlerde derinleştiğini, kimi zaman ise bel hizasında, kanyon ağzında ise doğal gölet olduğunu belirtti.
DOĞALLIĞINA DOKUNULMAMALI
Kanyonun ağzında oluşan göletin plaj olarak kullanıldığını anlatan Mesut Pöze, özellikle gençlerin yaz aylarında her gün yüzmek için kanyona geldiğini ifade etti. Muhtar Pöze, “Çocukların serinleme alanı. Aynı zamanda aileler gelip ağaçların gölgesinde piknik yapıyor. Burası bir cennet. İnsanlar burayı doğallığına dokunmadan gezip görebilmeli” dedi.
MAHALLELİ İSTİYOR
Aşağıkaraman Mahalle sakini Muhammed Karakuş, “Burayı mahalleliye kazandıracağız. Öncelikle bir dernek kurma çalışmamız var, tamamı mahalleliden oluşacak. Devlet büyüklerimize başvuracağız ve halkımıza kazandıracağız. Birtakım süreçler geçirdik. Konyaaltı Belediyesi ile çalıştık ama sonuç alamadık. DSİ yetkililerimizden destek istiyoruz. Buranın çevre düzenlemesini yaptırıp insanların kullanımına açılmasını sağlayacağız” diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————–
(arşiv görüntü)

– Yaz ayında kanyonda kano yapanlardan görüntü
– Kanyon içinde tekli ve çiftli kano
– Kanyondaki mavilikten ve sualtı kürek görüntüsü
– Bir çocuğun kanoda el sallaması
***
– Kapuz Kanyonundan drone görüntüleri
– Kapuz kanyonuna gelen vatandaşlar
– Kapuz Kanyonundan uzak plan detay
– Aşağıkaraman Mahalle Muhtarı Mesut Pöze RÖP 
– Aşağıkaraman Mahalle sakini Muhammed Karakuş RÖP
– Kapuz Kanyonun içerisindeki akarsu detay
– Kapuz kanyonunun çevresi detay
– Detaylar
HABER: İbrahim LALELİ- KAMERA: Burak YALMAN/ANTALYA, (DHA)
 

Exit mobile version