1) ‘ÇAY GÖÇÜ’ HIZ KAZANDI, ‘İZOLE’ ÇAĞRISI GELDİ
DOĞU Karadeniz’de, mayıs ayında başlayacak çay tarımı için hasat döneminde büyük kentlerden bölgeye gelmesi beklenen 100 binin üzerinde üreticinin ülkede tam kapanma endişesiyle çay göçü hız kazandı. RTEÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ayşegül Çopur Çiçek “Bu kadar hızlı mutasyon geçiren virüsle birlikte mutantlı virüslerin göç hareketliliğiyle gelmesi yüksek bir ihtimal. Gelecek olan kişilerin kendilerini tam kapanmaya almış gibi izole etmelerini öneriyoruz” dedi.
Doğu Karadeniz’de, Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde, 830 bin dekar alanda 1 milyon üretici aile tarafından yapılan yaş çay üretiminde hasat dönemi yaklaşıyor. Mayıs ayı ortalarında başlayacak çay tarımında geçen yıl olduğu gibi büyük kentlerden bölgeye 100 binin üzerinde üretici gelmesi bekleniyor. Büyük çoğunluğu İstanbul ve Ankara’da yaşayan üreticiler, yaklaşan Ramazan Bayramı öncesinde yola çıktı. Ülkede tam kapanma endişesi taşıyan çoğu üretici de erkenden memleketlerine geliyor, çay bahçelerinde hazırlık yapıyor. Bölgeye gelecek kişilere virüsü taşıyabilecekleri endişesine karşı izole olmaları çağrısında bulunuluyor.
‘İZOLE ETMELERİ ŞART’
RTEÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Osman Birol Özgümüş, çay sezonu nedeniyle bölgeye dışarıdan geleceklerin sayısının artacağını belirterek tedbirli olunması çağrısında bulunuyor. Prof. Dr. Özgümüş, “Birçok mutant virüsün ve bulaşıcılığı yüksek virüslerin giriş ihtimali artıyor. En önemlisi hareketlilik artıyor. Bu hareketliliği azaltmamız lazım. Bunun için özellikle dışarıdan gelecek kişilerin buradaki aileleri ile birlikte karar verip kapalı ortamlarda birlikte bulunmalardan uzak olması lazım. Çay bahçelerinde bulunup hemen kendilerini toplumdan izole etmeleri şart. Bu hareketliliği ne kadar azaltırsak, virüsün bulaşacağı insanı o kadar azaltmış oluruz. Böylece de vaka sayıların istatistiği günden güne düşecek diye düşünüyorum” dedi.
‘TAM KAPANMA GİBİ İZOLE OLUNMALI’
RTEÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ayşegül Çopur Çiçek de “Çay sezonu ile birlikte bölgesel bir hareketliliğin olacağını hepimiz biliyoruz. Bu kadar hızlı mutasyon geçiren virüsle birlikte mutantlı virüslerin göç hareketliliğiyle gelmesi yüksek bir ihtimal. Gelecek olan kişilerin kendilerini tam kapanmaya almış gibi izole etmelerini öneriyoruz. Kimse ile görüşmeden sadece çay bahçesinde işlerini yapmalılar. Aşı olmaları, maske mesafe kurallarına uymalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ÜRETİCİ GEÇEN YILDAN TECRÜBELİ’
Çay İşletmeleri (ÇAYKUR) Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim ise “Dışarıdan gelenler kendinde virüs olup olmadığını bilmiyorlar. Geldiklerinde çevresindeki insanları, eğer taşıdıkları bir virüs varsa koruyabilmeleri için kendilerini en az 10 gün izole etmeleri doğru olacaktır. Çay hasadı tamamen açık alanda gerçekleştiği için, aileler birbirlerine gidip gelmedikten sonra hasat yapmada bir sorun yok. Alım yerlerinde de bakkaldan bile daha az kalabalık var. Sosyal mesafeyi de koruduktan sonra bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Herkes sadece kendi sağlığını düşünse, hiç kimsenin başkasına bir şey bulaştırma şansı olmaz. Bu yılki çay sezonunun geçen seneye göre çok daha sağlıklı geçeceğine inanıyorum. Çünkü hepimizin geçen seneden tecrübesi var” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
-Çay bahçesi drone detayı
-Çay hasadı yapan üreticiler
-Çay toplamadan detaylar
-Alımyerine getirilen çaylar
-Alımyeri detayları
-Prof. Dr. Osman Birol Özgümüş röportaj
-Doç. Dr. Ayşegül Çopur Çiçek röportaj
-Çaykur Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim röportaj
HABER:ARZU ERBAŞ KAMERA:EMİRHAN PEHLİVAN/RİZE-DHA
=========================================================
2) ORDULU ROBİNSON CRUSOE’UN EVİ YANDI
ORDU’nun Perşembe ilçesinde tek başına yaşayan, hayvan ve doğa sevgisiyle masal kahramanı Robinson Crusoe’a benzetilen Fahrettin Özdemir’in (92), evi yandı. Oğluna ait evde kalmaya başlayan Özdemir, küle dönen evine gidip hayvanlarıyla ilgileniyor, yanan malzemelerini onarıyor.
Perşembe ilçesine bağlı Efirli Mahallesi’nde tek başına oturan Fahrettin Özdemir, 1964 yılında satın aldığı 4 dönüm arazinin 2 dönümünü hayvanlarına ayırdı, kalan arsaya da meyve fidanları dikti. Arazisinde köpek, hindi, kaz, ördek, keçi, güvercin, tavşan, horoz ve tavuk gibi hayvanları besleyen Özdemir, emekli maaşını hayvanları için harcamaya başladı. Hayvan sevgisiyle örnek olan Özdemir, 57 yıldır hem hayvanlarına hem de bahçesindeki ağaç ve bitkilere gözü gibi bakıyor.
EV KULLANILAMAZ HALE GELDİ
İngiliz yazar Daniel Defoe’nun ünlü roman kahramanı Robinson Crusoe’a benzetilen Özdemir’in evinde önceki gece bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Dumanları gören vatandaşların ihbarıyla mahalleye itfaiye ekipleri sevk edildi. Jandarma ekipleri olay yerinde güvenlik önlemleri aldı. Yangın kontrol altına alınırken, ev ise kullanılmaz hale geldi. Dumandan etkilenen ve hastaneye kaldırılan Fahrettin Özdemir ise tedavisinin ardından taburcu edildi. Yangında bir köpeğin öldüğü öğrenilirken, Perşembe İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri yangınla ilgili soruşturma başlattı.
‘KENDİMİ DIŞARIYA ZOR ATTIM’
Yaşadığı o anları anlatan Özdemir, “Ocağa yemek koymuştum, sonra da uykuya dalmışım. Bir sesler duymaya başladım ama fırtına var sandım, uyumaya devam ettim. Bir anda alevlerle karşılaştım, kendimi dışarıya zor attımö dedi.
Oğluna ait evde kalmaya başlayan Özdemir, sabah erken saatlerde küle dönen evine gidip önce hayvanlarıyla ilgileniyor ardından da yanan malzemelerini onarmaya çalışıyor.
Görüntü Dökümü
———————–
-Yangın anından detaylar
-Güvenlik kamerası görüntüsünden detaylar
-Yanan evden detaylar
-Hayvanlardan detaylar
-Fahrettin Özdemir’in röportajı
-Köpeğini seven Özdemir’den detaylar
-Hayvanlardan detaylar
-Detaylar
-Yanan malzemelerini inceleyen Özdemir’den detaylar
Haber-Kamera: Ahmet BAYRAK/PERŞEMBE (Ordu), (DHA)-
=========================================================
3) KARADENİZ’DE AV YASAĞINA SIKI DENETİM
ORDU’da, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’ne bağlı su ürünleri mühendisleri, tekneyle açıldıkları denizde yasak ağlarla avcılık yapan balıkçılara karşı denetim gerçekleştirdi. Ağları inceleyen ekiplerin teknesine yunusların yanaşma anı, kameraya yansıdı.
Ordu Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün su ürünleri mühendisleri, 15 Nisan itibarıyla başlayan denizlerde av yasağının ardından denetimlerini sıklaştırdı. Görevliler, ‘Su Ürünleri Kontrol 52’ teknesi ile Perşembe Limanı’ndan açıldıkları denizde, 121 kilometrelik hat üzerinde serilen tüm ağları inceledi. Yumurtlama döneminde olması gerekçesiyle avlanması yasak olan kalkan balığı avı için kullanılan ağlara da el koyuldu. Ele geçirilen yasak ağlar, imha edilmek üzere götürüldü.
Denetimlerde, ağa takılarak telef olan yunus ve yine kullanımı yasak olan misina ağ ile avlanan vatoz tespit edildi. Ağları serenlerin tespitine yönelik çalışma yapan ekiplere, sürü halindeki yunusların yanaştığı görüldü. Yunuslar, Karadeniz açıklarındaki denetim teknesini yolculuk boyunca takip etti.
Görüntü Dökümü
———————–
– Denetim teknesinden detaylar
– Yunus balıklarının eşlik etmesi
– Muhabir Tayfur KARA’nın anonsu
– Yasak ağın çekilmesi
– Ağa dolanarak ölen yunus balığı
– Muhabir Tayfur KARA’nın anonsu
Haber-Kamera: Oğuzhan UYSAL/ORDU, (DHA)
=========================================================
4) TUZ GÖLÜ’NE GÖÇ EDEN FLAMİNGOLARIN AKSARAY MOLASI
TÜRKİYE’nin 2’nci büyük gölü olan Tuz Gölü’ne göç eden flamingolar, Aksaray’da Mamasın Barajı ve Hırkatol köyü sazlıklarında mola verdi. Kuluçka dönemini geçirecekleri göle gitmek üzere tekrar kanat çırpan flamingoların yolculuğu, görsel şölen oluşturdu.
Aksaray, Konya ve Ankara sınırlarında bulunan ve kapalı havza özelliği taşıyan Tuz Gölü, Türkiye’nin tuz ihtiyacının büyük bölümünü karşılamanın yanında doğal güzelliğiyle de dikkat çekiyor. Göl, bahar ve yaz aylarında yaklaşık 30 bin flamingoya ev sahipliği yapıyor. Tuz Gölü’ne göç eden flamingolardan bazıları, bu yolculuk sırasında Mamasın Barajı ve Hırkatol köyü sazlığında mola verdi. Bu anlar, doğa fotoğrafçıları tarafından görüntülendi.
Flamingoların fotoğrafları çekmek için bölgeye gelen Fahri Tunç, “Tuz Gölü’nün misafirlerinin Aksaray’ın sulak alanlarına gelmeleri biz fotoğraf tutkunlarını heyecanlandırdı. Sazlıklarda flamingoları ürkütmeden çok güzel fotoğraf kareleri çektik” dedi.
Flamingolar ise bir süre mola verdikten sonra kuluçka dönemini geçirecekleri göle gitti.
‘TUZ GÖLÜ, EN ÖNEMLİ KULUÇKA ALANI’
Aksaray Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Cemal Darılmaz, “Tuz Gölü dünyada flamingoların en önemli kuluçka ve beslenme alanı. Su seviyesinin 1 metreyi geçmemesi, tuzlu ve acı su olması nedeniyle içindeki besinler itibarıyla flamingolar için bulunmaz bir yer. Biz buna habitat diyoruz. Bu alanlarda dünyada sayılı olarak var. Türkiye’de ise doğal olan tek alan Tuz Gölü’dür. Şu an için değil geçmiştin bu yana böyle. Biz yeni araştırmalarımızla bunları belirtmeye çalışıyoruz. Bunları belirtmenin yanında bu flamingoları korumak da çok önemli. Yaşam alanı için Tuz Gölü’nü seçmelerinin en büyük nedenlerinden birinin de insandan ve yabani hayvanlardan uzak olması, flamingoların tuz gölüne gelmesine sebeplerden biridir. Bunun yanında insan faktörünün azalması flamingo sayılarını artırıyor. Geçen yıl beklentilerimizin üzerinde flamingo sayısına ulaştık. Bu yıl da bunun üzerinde beslenmek ve üremek için Tuz Gölü havzasına gelmeye başladılar” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
– Flamingolardan detay
– Röportajlar
– Genel ve detay görüntüler
Haber- Kamera: Erkan ALTUNTAŞ AKSARAY DHA
=========================================================