Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack-boost domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114

Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
DHA YURT BÜLTENİ – 8 – Haberolduk.com – Son Dakika Haberler
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. DHA YURT BÜLTENİ – 8

DHA YURT BÜLTENİ – 8

featured
service

1) KERİM CAN 46 SAAT SONRA BULUNDU; JANDARMA ‘OH BE’ DEDİ
 
BURDUR’un Altınyayla ilçesine bağlı Asmabağ köyünde ailesiyle gittiği ormanlık alanda kaybolan 10 yaşındaki otizmli ve işitme engelli Kerim Can Güney, bugün sabah saatlerinde bir taşın arkasında otururken bulundu. Kaybolduktan 46 saat sonra ulaşılan Kerim Can’a hemen su verildi. Sağlık durumu iyi olan Kerim Can’ı kucağına alan bir jandarma personeli, mutluluktan “Oh be. Çok şükür” diyerek sevindi.
Altınyayla ilçesine bağlı Asmabağ köyünde önceki gün saat 11.30 sıralarında ailesiyle ormanlık alandaki tarlaya giden otizmli ve işitme engelli Kerim Can Güney ortadan kayboldu. Bir süre Kerim Can’ı arayan ailesi izine rastlayamayınca kayıp ihbarında bulundu. İhbar sonrası bölgeye AFAD, jandarma, AKUT, UMKE ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kerim Can’ı arama çalışmaları, jandarma, AFAD ve UMKE’ye bağlı 100 ekip ile yaklaşık 200 köylünün katılımıyla sürdürüldü. Kerim Can’ın kaybolduğu arazide yaklaşık 5 kilometre çapında bir alanda arama yapıldı.
DRON VE İZ KÖPEKLİ ARAMA
Kerim Can’ın işitme engelli ve konuşma yeteneğinin de olmaması ekiplerin işini zorlaştırdı. İl Jandarma Komutanlığı ekipleri hem dron hem de köpeklerle aramaya katılırken, Afyonkarahisar AFAD ekipleri de dün sabah K-9 köpekleriyle köye geldi ve arama çalışmalarına dahil oldu. ‘Zeus’ ve ‘Badi’ ismindeki 2 iz köpeği farklı noktalarda dönüşümlü olarak arama çalışmalarına katıldı.
HAVUZ BOŞALTILDI
Kerim Can’ın kaybolduğu bölgenin hemen yanındaki dolu olan sulama havuzu, içine düşme ihtimaline karşın ekipler tarafından boşaltıldı. Yaklaşık 3 metre derinliğinde ve 20 metre çapındaki havuz boş çıktı.
KÖYLÜLER FARK ETTİ
Kerim Can Güney’i arama çalışmaları bugün sabah erken saatlerde yeniden başlandı. Ekiplerin ve köylülerin aramaları sürerken, saat 09.30 sıralarında Kerim Can Güney bir taşın arkasında otururken köylüler tarafından fark edildi. Köylüler ve jandarma hemen çocuğun yanına koştu. Yaklaşık 46 saat sonra kaybolduğu noktanın 5 kilometre uzaklığında, sağ olarak bulunan Kerim Can’a bir jandarma görevlisi hemen su verdi. Jandarma görevlisi Kerim Can’ı kucağına alarak, ‘Oh be. Çok şükür’ diyerek sevindi. Kerim Can Güney tedavisi için bölgede hazır bekleyen ambulansa götürüldü. Sağlık durumu iyi olan Kerim Can Güney’in daha sonra ailesine teslim edileceği öğrenildi.
VALİLİK AÇIKLAMA YAPTI
Olayla ilgili Burdur Valiliği de yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, “2 Mayıs Pazar günü Altınyayla ilçesine bağlı Asmabağ köyünde ailesiyle birlikte gittiği tarlada kaybolan 10 yaşındaki çocuğumuz, arama çalışmaları sonunda, kaybolduğu yere kuş uçuşu 5 kilometre mesafede, 46 saat sonra ormanlık alanda sağ olarak bulunmuştur” denildi.

Görüntü Dökümü
———————–
(Cep telefonu)
– Çocuğun jandarmanın kucağında
– Oh be, çok şükür diye bağıranlar
– Jandarma erinin sevinmesi
– Çocuktan görüntü
– Çocuğun ambulansa getirilmesi
– Çocuğun tedavisi

HABER-KAMERA: Ahmet İSTEK- Mesut MADAN /BURDUR,(DHA)- 

=======================================================

2) BAGAJDA CESEDİ BULUNDU, KIZ TARTIŞMASINDA ÖLDÜRÜLMÜŞ
 
BURSA’nın Kestel ilçesinde 34 gündür kayıp olan ve otomobilinin bagajında ölü bulunan Sinan Sönmez (32) cinayetiyle ilgili gözaltına alınan 1’i kadın toplam 5 kişi, adliyeye sevk edildi. Emniyetteki ifadesinde cinayeti itiraf eden Rusya vatandaşı Nariman S. (29), ” İkimiz de L.A isimli kızı seviyorduk. Aramızda kız için tartışma çıktı. Kavgaya dönüştü. Onu, boğarak öldürdüm. Cesedini arabasının bagajına koydum. Pişmanım” dedi.
Kestel ilçesi Vani Mehmet Mahallesi’nde yaşayan mahalleli, geçen pazar günü saat 20.30 sıralarında, Buluş Caddesi’nde uzun süredir park halinde olan plakasız otomobilden gelen kötü koku üzerine polise haber verdi. Polis ekipleri, kötü kokunun otomobilin bagajından geldiğini tespit etti. Savcılıktan alınan izin sonrası çilingirle açılan bagajdan çürümüş erkek cesedi çıktı. İnceleme yapan polis, cesedin, İnegöl ilçesinde 30 Mart’tan beri kayıp olan Sinan Sönmez’e ait olduğunu tespit etti. Otomobilin de Sönmez’e ait olduğu ve plakalarının söküldüğü tespit edildi. Sönmez’in cansız bedeni, olay yerindeki incelemenin ardından kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Bursa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
180 GÜVENLİK KAMERASI İNCELENDİ
Şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatan Cinayet Büro Amirliği ekipleri, otomobilin bırakıldığı adres ve çevresinde yaklaşık 180 güvenlik kamerasını inceleyerek şüphelinin Rusya vatandaşı Nariman S. olduğunu tespit etti. Yapılan takibin ardından adresi belirlenen Nariman S. ve cinayeti işlerken kendisine yardım ettiği değerlendirilen L.A., S.D., A.D. ve İ.Ç., polis ekiplerince gözaltına alındı.
CİNAYETİ İTİRAF ETTİ
Emniyetteki sorgusunda işlediği cinayeti itiraf eden Nariman S., “İkimiz de L.A isimli kızı seviyorduk. Daha önce kızla o çıkıyordu, şimdi ise ben çıkıyordum. Olay günü beraber alkol alıyorduk. Aramızda bu konuda tartışma çıktı. Büyüyen tartışma kavgaya dönüşünce onu boğarak öldürdüm. Cesedini arabasının bagajına koydum. Burada dikkat çekmesin diye ablasının evinin önüne koydum. Çabuk fark edilir diye düşünerek aracı oradan aldım. Önce plakasını değiştirdim. Sonra götürüp Kestel’e bıraktım. Olay yerinden ayrılırken de aracın plakalarını söktüm. Pişmanım” dedi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 5 şüpheli, adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü
————————
-Şüphelilerin emniyetten çıkartılması ve polis aracına bindirilmesi
-Polis aracının adliyeye hareket etmesi
-Bursa Asayiş Şube Müdürlüğü detay

Haber: Semih ŞAHİN – Kamera: İsmail Hakkı SEYMEN/ BURSA,(DHA)

=======================================================

3) MARDİN’DE KURAKLIK NEDENİYLE MERCİMEK HASADI ERKEN BAŞLADI
 
MARDİN’in Derik ilçesinde geçen yıllarda mayıs ayı sonlarında yapılan mercimek hasadı, bu yıl kuraklık nedeniyle yaklaşık bir ay önce başladı. Çiftçi Mehmet Şerif Tekin, verimde çok düşüş olduğunu kaydetti. 
Derik’te mercimek hasadı, kuraklık nedeniyle erken başladı. Kırsal Konuk Mahallesi’nde biçerdöverlerle hasadı süren mercimeğin veriminde de düşüş yaşandığı belirtildi. Mayıs ayı sonlarında yapılması gereken mercimek hasadını, ilk kez bu dönemde yaptıklarını anlatan çiftçiler, 25 ton mercimek elde ettikleri alandan, bu yıl 2 ton mahsul beklediklerini söyledi.
Mercimek hasadı için kendilerini çağırdıklarında şaşırdıklarını anlatan biçerdöver operatörü Ahmet Solmaz (45), “Nisan ayının sonlarında biçerdöver için bizi çağırdıklarında, şaka yaptıklarını düşündük. Geldiğimizde baktık ki mercimek kurumuş, ama biçilmiyor. Mercimeğin boyu 3-4 santim olmuş. Mercimeğin olgunlaşmadan sararması ve biçerdöverlerle biçilmesinde sıkıntı olur. Biçerdöverin helezonu, taş ve toprağın fazla olması sebebiyle çalışmıyor. Bu nedenle, biçerdöverde biriken mercimeği, tenekeler yardımıyla römorka boşaltıyoruz” dedi.

Görüntü Dökümü
———————–
-Mercimek tarlası
-Biçerdöverler
-Çiftçilerden ve hasattan görüntü
-Röportajlar
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Emrullah KARAKAŞ/ DERİK (Mardin),(DHA)

=======================================================

4) ŞAHRUH KÖPRÜSÜ’NE UNESCO DESTEKLİ KORUMA
 
KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı’nca yayımlanan 13 görkemli köprü arasında bulunan ve 16 mahalleye bağlanan Kayseri’deki 529 yıllık Şahruh Köprüsü, UNESCO’nun desteğiyle yeni köprünün yapılmasından sonra koruma altına alınıp, araç trafiğine kapatıldı.
Sarıoğlan ilçesine bağlı Karaözü Mahallesi’ndeki Şahruh Köprüsü, 1492 yılında Dulkadiroğulları’nın son hükümdarı Alaüddevle Bozkurt Bey’in oğlu Şahruh Bey tarafından yaptırıldı. Kayseri ile Sivas arasındaki Orta Çağ yol güzergahında bulunan ve Kızılırmak üzerinde yer alan köprü, doğu-batı yönüne uzanıyor. 8 sivri kemerden oluşan tarihi köprünün uzunluğu 150, eni ise 6 metre. Çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan köprü, geçen süreçte birçok kez onarıldı.
MUHTAR UNESCO’YA BAŞVURDU
Karaözü Mahalle Muhtarı Songül Muzaffer Özdemir ve mahalle halkı, 16 mahalleye ulaşımın sağlandığı tarihi köprünün korunması için geçen yıl UNESCO’ya başvuru yaptı. UNESCO yetkilileri, Kayseri Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı ile bağlantı kurdu. Yapılan görüşme ve incelemelerin ardından Şahruh Köprüsü’nün yanına yeni bir köprü yapılmasına karar verildi. Şahruh Köprüsü’nün yaklaşık 2 kilometre uzağına yeni köprü inşa edildi. Yeni köprünün trafiğe açılmasının ardından 529 yıllık Şahruh Köprüsü, koruma altına alınıp, araç trafiğine kapatıldı. Tarihi köprüde sadece yayaların geçişine izin veriliyor.
‘KÖPRÜYÜ DİNLENMEYE ALDIK’
Karaözü Mahallesinde yaşayan tarihçi-yazar Vedat Tatar, Şahruh Köprüsü’nün çok daha eski bir köprü olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:
“O dönemlerde sadece tadilat yapıldığını düşünüyoruz. Çünkü, bu köprünün Sivas’ta olan kitabesinde aslan kabartması ve üzüm var. Bu Selçuklu Devleti’nden çok daha öncesini gösteriyor. Bunun Sümer ya da Hitit eseri olabileceğini düşünüyoruz. Bu köprü Cumhuriyet kurulmadan önce çok sayıda kervanlara geçit yeri olmuş. Yani bu ırmağın çok azgın olduğu dönemlerde şahın ‘ruhum’ dediği tüm yaya ve vasıtalı geçitlerin yapıtların yapıldığı tek yer burası. Muhtarımız Songül Muzaffer Özdemir sağ olsun bizlerle bu konuda ne yapılabileceğini tartıştı. Düşünce olarak da UNESCO’ya müracaat ettik. UNESCO’nun da desteğiyle Kayseri Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından yeni köprümüz yapıldı. Şu anda yeni köprümüz trafiğe açık. Bizlere asırlarca yol veren Şahruh Köprümüzü dinlenmeye aldık. Sadece yaya trafiğine açık.” 
’19 MAHALLENİN KAHRINI ÇEKEN BİR KÖPRÜYDÜ’
Karaözü Mahalle sakinlerinden Yusuf Özdemir ise, “Şahruh, sadece bizim mahallemizin değil 19 mahalleye gidenlerin de kahrını çeken bir köprüydü. Yalnız yeni köprü açıldığı için korunmaya alındı. Şahruh Köprüsü şu an sadece yaya trafiğine açık. Araç trafiğine kapatıldı. Bu da UNESCO vasıtasıyla gerçekleşti. Daha önce belediye başkanlarımız müracaatta bulunmuş ancak olmamıştı. Son olarak muhtar hanımın UNESCO’ya müracaatı sonucunda yeni köprü yapılarak, trafiğe açıldı” diye konuştu.

Görüntü Dökümü
———————–
-Tarihi köprünün drone görüntüsü
-Tarihi ve yeni yapılan köprüden görüntü
-Tarihçi yazar Vedat Tatar ile röprtaj
-Mahalle sakinlerinden Yusuf Özdemir ile röportaj

Haber-Kamera:Olcay DÜZGÜN-İlyas KAPLAN /KAYSERİ,(DHA)

=======================================================

5) TUNCELİ KARA YOLU, KORUMA ALTINDAKİ DAĞ KEÇİLERİNE KALDI
 
TAM kapanmada uygulanan seyahat kısıtlaması nedeniyle boş kalan Tunceli kara yolunda, Dünya Doğa Koruma Birliği’nce (IUCN) koruma altındaki dağ keçileri görülmeye başlandı. Kısıtlamadan muaf olup, yolu kullananlar, keçileri fotoğrafladı.
Tunceli’de, koronavirüsle mücadele tedbirleri kapsamında uygulanan 17 günlük tam kapanma sürecinde, seyahat kısıtlaması nedeniyle yollar boş kaldı. Tunceli ile Hozat ilçesi arasındaki kara yolunda, IUCN tarafından yayımlanan ‘nesli tükenme tehlikesi altında olan türlerin kırmızı listesi’nde bulunan dağ keçileri görülmeye başlandı. Kısıtlamadan muaf olan ve yolu kullananlar ise keçilerin fotoğraflarını çekti. 
Çiftçi Nesimi Aktuğ, “Kısıtlamadan dolayı şehir ve yollarda sessizlik sürüyor. Çiftçilik yaptığımızdan dolayı kısıtlamadan muafız. Köyümüze giderken yaban keçilerinin yolda olduğunu gördük. Şu anda kara yolunun sahipleri, otomobil yerine yaban keçileri oldu” dedi.

Görüntü Dökümü
———————–
-Muhabir Serhat Ozan Yıldırım’ın anonsu
-Dağ keçilerinin yolda gezinmesi
-Karayoluna biriken dağ keçileri
-Yolda geçen araca aldırış etmeyen dağ keçileri
-Vatandaşın dağ keçileriyle selfie çekmesi
-Nesimi Aktuğ’un konuşması
-Genel ve detay görüntüleri

Haber-Kamera: Serhat Ozan YILDIRIM /TUNCELİ, (DHA)

=======================================================

6) VİLLASINDA 33 KEDİ VE 4 KÖPEĞE BAKIYOR
 
BURSA’da mali müşavir ve voleybol hakemi Serap Nevin Mumcu (46), villasında 33 kedi ve 4 köpeğe bakıyor. Evde vardiya sistemiyle yaşadıklarını belirten Mumcu, hayvanlarının beslenme ve bakımı için ayda yaklaşık 3 bin 500 TL harcıyor. Hayvanlarından rahatsız olanların evine gelmediklerini söyleyen Mumcu, “Bu kadar kediye bakılır mı tarzında tepkiler alıyorum. Ancak bu canların yaşam alanları yok. Benim için öncelik bu” dedi.
Bursa’da mali müşavir ve voleybol hakemi Serap Nevin Mumcu, sokak hayvanlarına yardım etmeye başladı. Hayvansever Mumcu, zaman içerisinde yardıma muhtaç gördüğü sahipsiz hayvanları evinde bakmaya başladı. Hayvanların tedavilerini de üstlenen Mumcu, bağ kurduğu kedi ve köpekleri evinde bakmaya başladı. Zamanla evde 33 kedi ve 4 köpeğe bakmaya başlayan Mumcu, hayvanlarının aylık mama ve bakımları için yaklaşık 3 bin 500 TL harcıyor. Evdeki hayvanların rahat şekilde vakit geçirebilmeleri için vardiya sistemini uygulayan Mumcu, gruplara ayırdığı hayvanlarını belli saat aralıklarında evine salıyor. Sokaktaki yardıma muhtaç hayvanlarla da ilgilenen Mumcu, her gün sahipsiz sokak hayvanlarına mama dağıtımına çıkıyor.
‘ACİL SERVİS GİBİYİM’
Hayvan sevgisinin iç güdüsel olarak kendisinde olduğunu söyleyen Serap Nevin Mumcu, “Küçük yaşlarda köye gittiğim zaman orada koyunlar, kuzular, köpeklerle ilgilenirdim. Şu anki evime taşındığım zaman yaralı bir köpekle hayvan maceram başladı. Ayağı kanayan bir köpek vardı. Ağlaya ağlaya aldım, onu nereye götüreceğimi bilmeden yanıma aldım. Daha sonra Nilüfer Belediyesi’ne götürdüm. Orada tedavi ettirdim. Bir ay sonra teslim aldım. Bu civarda şu an 50-60 kadrolu köpeğimiz var. Onların haricinde başka köpekler de var. Elimizden geldiği kadar onlara bakmaya çalışıyoruz. Sabah başlıyoruz, bütün ihbarlara yetişmeye çalışıyoruz. Evdeki kadromuz doldu. 112 acil servis gibiyim. Her ihbarı değerlendirmeye çalışıyorum. Her canlıya bakmaya çalışıyorum. İmkanlarım el vermese dahi bakmaya çalışıyorum” dedi.
‘EVDE VARDİYA SİSTEMİ VAR’
Evde vardiya sistemiyle yaşadıklarını söyleyen Mumcu, “21 kedim gündüz dolaşıyor. 12 kedim de gece evin içerisinde dolaşıyor. Bir kısım gündüz uyumaya geçiyor. Gündüz dışarıda olanlar da gece uyumaya geçiyor. Böyle bir trafik var. Bütün odalarda kediler var. Çünkü bazıları yalnız yaşamayı seviyor. 4 tane köpeğimiz var. Kedilerimizle anlaşıyorlar.  Bu şekilde yaşamaya devam ediyoruz. Ben bunlarla uğraşırken yorgunluğumu  anlamıyorum. Bir koşturma var ama ilgilenirken yorgunluk nedir bilmiyorum. Kenara oturduğumda yorulduğumu hissediyorum. Aylık giderleri 3 bin 500 lirayı buluyor. Maliyetleri oldukça fazla. Bu bizi aşıyor ama şartları zorlayarak yaşıyoruz” diye konuştu.
‘TÜM ZAMANIMI HAYVANLARA HARCIYORUM’
Evde çok kedi köpek olduğu için akrabalarının gelmek istemediği ifade eden Mumcu, “Tüyden rahatsız oluyorlar. Tepki tabii ki var. ‘Bu kadar kedi, köpeğe bakılır mı?’ tarzında tepkiler alıyoruz. Aktif bir insandım ama pandemi bana çok yaradı. Pandemiden dolayı bütün zamanımı hayvanlara harcıyorum. Gelen kediye hayır diyemiyorum. Benim için öncelik bu canlar. Birisi bana telefon açıyor. ‘Kedi buldum, almazsan barınağa vereceğim’ diyor. Ben böyle yapamıyorum. O kedi barınağa, sokağa gitmesin diye ben alıp bakmaya çalışıyorum. Böyle olunca alıştık. Hepsi bizim ailemizden biri oldu. Aileden birini de ben sokağa atamıyorum. Ben bazılarını korumasız olduğu için bahçeye bile çıkarmaya korkuyorum. Nasıl korunacağını bilmediği için diğer kediler bile bunlara zarar veriyor. Artık bunlar evin kedileri oldu. Allah ömür versin, güzel yaşasınlar. Evdeki durum iyi olduktan sonra kalan enerjimizi de dışarıdaki hayvanlar için harcıyoruz” dedi.
‘SOKAK HAYVANLARINA YAŞAM ALANI SUNMALIYIZ’
Sokak hayvanlarının yarımda muhtaç olduklarını belirten Mumcu, “Sokak hayvanlarının yaşam alanları gittikçe daraldığı için, bu sokak canlılarına doğal yaşam alanları oluşturulması gerekiyor. Belediyenin böyle bir şeye imkan sunması lazım. Gittikçe binalar çoğalıyor, yeşillikler yok oluyor. Bu canlılar nerede yaşayacaklar? Yaşam alanları yok. Biz doğanın içinde yaşıyorsak, bunlarla beraber yaşamayı öğrenmek zorundayız. Sevmiyorsanız da zarar vermeyin. Sevmiyorsan saygı göstereceksin. İnsanların hatasını bu canlılar çekiyor. Peygamberimiz Hz. Muhammed, savaş esnasında gördüğü bir kediyi ve yavrularını gördüğü zaman bile zarar görmemeleri için yolunu değiştiriyor. Bu insanların vicdanına kalmış bir şey. Bu canlıları görmeye bile tahammül edemeyen insanlar var. Bunlara yaşam alanları sunulması gerekiyor. Yaşam alanı sunulmadığı için bu şekilde evde bakmak zorunda kalıyoruz” diye konuştu.

Görüntü Dökümü
————————
-Evden detaylar
-Evdeki kedi ve köpeklerden detaylar
-Evdeki kedi yuvalarından detaylar
-Serap Nevin Mumcu’nun kedi ve köpekleri beslemesinden detaylar
-Genel ve detaylar

Haber: Muammer İRTEM-Kamera: Semih ŞAHİN/ BURSA, (DHA)

=======================================================

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!