1) AYRILMAK İSTEDİĞİ SEVGİLİSİNİN ENSESİNDEN VURDUĞU ZELİHA: ÖLDÜRÜLMEKTEN KORKUYORUM
Balıkesir’de yaşayan Zeliha Atlar (27), sosyal medya üzerinden tanışıp sevgili olduğu Serdal Gülser’in (43) evli olduğunu öğrenince ayrılmak istedi. Gülser, sürekli ölümle tehdit ettiği Atlar’ı, geçen ekim ayında ise ensesinden tabancayla vurdu. Kadının boynundan çıkıp köprücük kemiğinin yanından tekrar giren kurşun, koltuk altından çıktı. Sadece ‘hayır’ dediği için bunları yaşadığını söyleyen Atlar, “Cezaevi duvarlarına numaramı yazıyor. Yanındakilere ‘Bu olay böyle kapanmadı. Onu öldüreceğim’ diyor. Çok korkuyorum çıkacak diye” dedi.
Balıkesir’in Edremit ilçesinde yaşayan Zeliha Atlar, geçen yıl mart ayında sosyal medya üzerinden kendisine mesaj atan Serdal Gülser ile tanıştı. Bir süre arkadaşlık eden ikili arasında ilişki başladı. İddiaya göre Atlar, 2 ay sonra Gülser’in evli ve 4 çocuk babası olduğunu öğrendi. Bunun üzerine genç kadın, ilişkiye devam edemeyeceğini ve ayrılmak istediğini söyledi.
Serdal Gülser, kendisinden ayrılmak isteyen Atlar’ı ölümle tehdit edip, silahla evini bastı. Tehditler nedeniyle ilişkiyi sürdürmek zorunda kalan Atlar, defalarca yaşadığı silahlı tehdit nedeniyle polis merkezine giderek Gülser’den şikayetçi oldu. Serdal Gülser, hakkında uzaklaştırma kararı verilmesine rağmen Atlar’ı rahatsız ve tehdit etmeye devam etti. Uzaklaştırma kararını ihlal etmesine rağmen Gülser hakkında işlem yapılmadı.
AYAKLARINA KAPANIP ‘ÖLMEK İSTEMİYORUM’ DİYE AĞLADI
Bir süre sonra Serdal Gülser, akşam saatlerinde Zeliha Atlar’ı arayarak konuşmak istediğini söyledi. Atlar görüşmeyi kabul etti ve Gülser’e ait araca bindi. Gülser, Atlar’ı dağlık alana götürerek araçtan inmesini söyledi. Bu sırada aracın bagajındaki kazma, kürek ve pompalı tüfeği alan Gülser, Atlar’a, “Seni buraya öldürmeye getirdim. Burada seni gömeceğim” dedi. Atlar ise Gülser’in ayaklarına kapanarak “Ölmek istemiyorum” diyerek ağladı. Serdal Gülser bunun üzerine kendisinden ayrılmazsa öldürmeyeceğini söyleyince Atlar, ayrılmayacağını söyledi.
SİLAH ZORUYLA EVDEN ÇIKARTTI
Ekim ayına kadar tehdit ve ölüm korkusuyla ilişkisine devam eden Atlar, 10 Ekim günü arkadaşının evine gittiğinde telefonuna Serdal Gülser’den ölüm tehditleri ve küfür içeren mesajlar gelmeye başladı. Atlar’ı arayan Gülser, kendisiyle görüşmezse arkadaşının evine gelerek herkese zarar vereceğini söyledi. Bunun üzerine Atlar, Gülser ile görüşmeyi kabul etti. Eve gelen Serdal Gülser, belinden çıkarttığı tabancayı Atlar’ın bacağına dayayarak kendisiyle gelmesini söyledi. Kadını zorla evden çıkarıp otomobile bindiren Gülser, hızla uzaklaştı.
‘ÖLÜMÜN ELİMDEN OLACAK’
Bu sırada araçta H.P.’yi arayan Serdal Gülser, “Silahları, tüfekleri hazırla geliyorum ben” dedi. Ardından M.P.’yi arayan Gülser, bu kişiye de fişekleri hazırlamasını, ardından H.P. ile Atlar’ın evinin önüne gelmesini söyledi. Evin önünde buluşan H.P., M.P., Gülser ve Atlar, birlikte eve çıktı. Burada H.P.’den silahı alan Serdal Gülser ikiliye aşağıya inmelerini söyledi. Silahı eline alan Gülser “Ayrılmak mı istiyorsun, ölümün benim elinden olacak” diyerek ayağa kalkıp Atlar’ın olduğu koltuğa doğru yürüdü. Kadının başını tutup öne doğru bastıran Gülser, tabancayla ense bölgesinden bir el ateş etti.
VÜCUDUNDAN ÇIKAN KURŞUN KOLTUĞU DELİP PARKEYE SAPLANDI
Dizlerini kendisine çeken Atlar’ın ensesinden giren kurşun önce boynundan çıktı. Köprücük kemiğinin yanından tekrar giren kurşun, koltuk altından çıktı. Koltuğu da delip geçen kurşun, parkeye saplandı. Yaşadığı acıyla çığlık atan Atlar, kan içerisinde kalıp evin mutfak kısmına doğru koştu. Bu sırada panik yapan Serdal Gülser kaçmaya çalışırken, apartmanın merdivenlerinde Atlar’ın annesi F.S. ile karşılaştı. Gülser burada anneye de ateş etti ancak isabet ettiremeyince ikili arasında arbede yaşandı.
KIZ KARDEŞİ TEKMELEDİ
Ardından merdivenlerden inen Serdal Gülser, bu kez Atlar’ın kız kardeşi 12 yaşındaki S.A. ile karşılaşınca küçük kızın karın bölgesine tekme atıp uzaklaştı. Olay yerine çağrılan ambulansla hastaneye götürülen Zeliha Atlar, tedaviye alındı. Serdal Gülser ise yakalanarak polis merkezine götürüldü. İfadesinin ardından adliyeye sevk edilen Gülser tutuklandı.
‘DEFALARCA EVİMİ BASTI’
Antalya’daki avukatı Ahmet Onaran ile görüşmek için kente gelen Zeliha Atlar, yaşadıklarını DHA’ya anlattı. Serdal Gülser ile sosyal medya üzerinden tanıştıklarını söyleyen Zeliha Atlar, “Arkadaşlığımız ve sonrasında gönül ilişkimiz başladı. Yaklaşık 2 ay sonra evli ve 4 çocuk babası olduğunu öğrendim. Bu ilişkiyi kendime yakıştıramadım ve bitirmek istedim. Defalarca kendisine ‘Böyle bir ilişkimiz olmaz, evlisin ve 4 çocuğun var. Ben bunu kendime yakıştıramıyorum’ dedim. Kişi bunu hiçbir zaman kabul etmedi. Defalarca evimi bastı” dedi.
‘UZAKLAŞTIRMA KARARINI İHLAL ETMESİNE RAĞMEN BİR ŞEY YAPILMADI’
Başına gelenlerin sadece ‘hayır’ dediği için yaşandığını söyleyen Atlar, “Ayrılmak istediğimi söyleyince evimi pompalı tüfekle bastı. Sadece ona ‘hayır’ dedim diye. Kapıdan silahıyla birlikte polisler aldı. Karakola gittim şikayetçi oldum ve uzaklaştırma kararı verildi. Karardan 15 gün sonra evimin karşısında arabanın içerisinde benim çıkmamı bekliyordu. Silahlı olarak önümü kesti, götürmek istediği yere gitmediğim için beni orada darbetti. Yine polis geldi ve karakola gittik. Uzaklaştırma kararını ihlal etmesine rağmen hiçbir şey yapılmadı. Bu olayla ilgili dosyalar ancak 1 yıl sonra açıldı” diye konuştu.
‘BURADA SENİ GÖMECEĞİM’
Atlar, Gülser’in aracına kazma, kürek koyarak kendisini dağa götürdüğünü ve öldürmek istediğini belirterek, şöyle dedi:
“Sonrasında beni konuşmak için çağırdı ve dağa götürdü. Beni indirince arabanın bagajında pompalı tüfek, kazma ve kürek olduğunu gördüm. Bana ‘Seni buraya öldürmeye getirdim. Burada seni gömeceğim’ dedi. Dehşet bir geceydi. Deli gibi ağlıyorum, ayaklarına sarıldım ‘Ölmek istemiyorum’ dedim. Ayrılmazsam beni öldürmeyeceğini söyledi. ‘Senin karakola gidip beni şikayet etmen hiçbir işe yaramıyor. Ben 1 saate çıkıyorum’ dedi.”
‘İLİŞKİ TEHDİT, BASKI VE KORKUYLA DEVAM ETTİ’
Ölüm tehditleri karşısında Serdal Gülser hakkında işlem yapılmayınca kendisini korumak zorunda olduğunu hissettiğini aktaran Zeliha Atlar, “Sonrasında ilişkimiz tehdit, baskı ve korkuyla devam etti. Sürekli ölmekten korkuyorsun. Bu adamın blöf yapmadığını biliyorsun. Öldürürüm diyorsa bu adam seni öldürür. Bu olayı aileme anlattım. Annemin evinde dahi silahını çıkartıp bana çekti. Sonunda artık ne olacaksa olsun dedim. Artık hiçbir şekilde görüşmedim” diye konuştu.
‘KAFANA SIKACAĞIM, SENİ ÖLDÜRECEĞİM, YAŞATMAYACAĞIM’
Olay günü kendisine sürekli ölüm tehditlerinde bulunduğunu söyleyen Atlar, “Olay günü geldi, benimle görüşmek istediğini söyledi, ben kabul etmedim. Bana ‘Bu akşam hesaplaşma günü’ diye mesaj yazdı. Arkadaşıma gitmiştim o sırada beni aradı. Telefonda bana küfür ve hakaret etmeye başladı. Sürekli ‘Kafana sıkacağım, seni öldüreceğim, yaşatmayacağım’ diyordu. Sakinleştirmeye çalıştım. Sonra arkadaşımın evine geldi ve arkadaşım gittiğimi söyleyince ona ‘Bu akşam onun kafasına sıkacağım’ demiş. Oradan ayrıldıktan sonra evin tüm eşyalarını yakacağım diye bana mesaj attı” dedi.
‘KONUŞACAĞIZ DİYE EVE ÇIKARTTI’
Serdal Gülser’in ailesinin yanına gideceğini söyleyince korkusundan arkadaşının evine çağırdığını belirten Atlar, “Yanındaki silahı dayayıp ‘Buradan benimle çıkacaksın yoksa herkesi öldürürüm’ dedi. Mecburen çıktım. Arkadaşıma arabanın plakasını alıp polise haber vermesini söyledim. Eve geldiğimizde elimden telefonu aldı. Sadece konuşacağız diyerek beni eve çıkarttı. Silahını çıkartıp ‘Ben sana bendem ayrılırsan ölüm olur. Ben seni öldürmek için bu eve getirdim’ dedi” diye konuştu.
‘ÖLMEK İSTEMİYORUM, YALVARIRIM BENİ ÖLDÜRME’
Olay günü yaşadıklarını anlatırken tedirgin hali göze çarpan Atlar, şöyle konuştu:
“Saçlarımı tutup önüme doğru eğdi, kafama silahı dayadı ve ensemden silahı sıktı. Eğildiğim için kurşun boynumdan çıktı. Hayati damarlarımı milimetrik oynuyor. Kolum ve ayağımda uyuşmalar var. Çığlık atmaya başladım. Kulaklarım duymuyordu, başım acayip şekilde dönüyordu. ‘Ölmek istemiyorum’ diye bağırıyordum. Silahı ikinci kez çekti elini kaptım ve ‘Ölmek istemiyorum, yalvarırım beni öldürme’ dedim. Silah sesini duyunca annem bağırarak geldi. Annemin geldiğini duyunca kaçmaya çalışıyor ve anneme de bir el ateş ediyor.”
‘ÇIKACAK DİYE ÇOK KORKUYORUM’
Yaşadığı korkunun hala devam ettiğini belirten Zeliha Atlar, sokakta tek başına yürüyemediğini söyledi. Atlar, “Sonrasında tutuklandı. Beni öldürmeye hakkı yok. Çok korkuyorum. Hala kendi evime giremiyorum, sokakta tek başıma yürüyemiyorum. Evden çıkarken 12 yaşındaki kız kardeşim ‘Abla ya yine gelir seni öldürmeye çalışırsa’ diyor. Kapı çaldığında bile 4 kişi kapı açıyoruz. Cezaevi duvarlarına numaramı yazıyor. Yanındaki kişilere ‘Bu olay böyle kapanmadı. Ben onu öldüreceğim’ diyor. Çok korkuyorum çıkacak diye” diye konuştu.
‘SİLAH VE TEHDİTLE SUSTURULMAYA ÇALIŞILMIŞ’
Zeliha Atlar’ın avukatı Ahmet Onaran, müvekkilinin 9 ay boyunca yaşadığı ilişkide sürekli şiddet, korku ve tehditle kontrol altına alınmaya çalışıldığını söyledi. Avukat Onaran, “Olay öncesinde ayrılmak isteyen ve koruma kararı alan müvekkilimize yönelik tehditle, silahlı tehditle susturulmaya çalışılmış. Müvekkil Zeliha bu durumla ilgili emniyete müracaat etmiş, koruma kararı aldırmış. Koruma kararını ihlalden de müracaat var” dedi.
‘ZELİHA YAŞIYORSA ŞANS ESERİ YANIMIZDA’
Olayın tasarlayarak öldürmeye tam teşebbüs olduğunu söyleyen Onaran, “Olay günü arkadaşının yanındayken silahlı tehditle arabaya binmiş. Şahsın akrabaları tarafından ikinci bir silah olay yerine getirilmiş. Müvekkilimin ensesinden bu silah sıkılmıştır. Tasarlayarak ve öldürmeye tam teşebbüs şeklinde olduğu açık. Sanığın telefonundan çıkan görüşmelerde ‘Kafasına sıkacağını’ hem Zeliha hanım ile hem de silahı getiren kişilere söylemiştir. Müvekkilimin, olay mahalline arkadaşının evinden vücuduna sanık tarafından tabanca dayanarak ‘Buradan benimle gel, yoksa buradaki herkese sıkarım’ tehdidiyle getirilmiş olması, sanığın ‘silahla hürriyeti tahdit’ suçunu işlediğine sabittir. Dava süreci başladı. İlk duruşma 23 Haziran’da yapılacak olup, sanığın en üst sınırdan ceza alması için elimizden geleni yapacağız. Bugün Zeliha Hanım yaşıyorsa şans eseri yanımızdadır” diye konuştu.
‘HÜRRİYETİ SİLAHLA KISITLANDI’
Müvekkilinin sürekli tehdit edildiğini belirten Ahmet Onaran, “Tam tasarlayarak silah temin edilmiş, korkutulmuş, mekan seçilmiş buna ilişkin şartlandırma adeta ortada. Müvekkilimin hürriyeti silahla kısıtlandığı için bu ayrıca bir suçtur. Kendisinden kurtulmaya çalışan müvekkilime ‘Benden ayrılırsan yaşayamazsın’ şeklinde tehditler yapılıyormuş. Tasarlayarak öldürme nitelikli bir haldir. Bu teşebbüs aşamasında kaldığında müebbet hapis cezası gerektiren durumlarda 13 yıldan 20 yıla kadar adam öldürmeye tasarlayarak teşebbüs etmenin suçu vardır, mahkemenin böylesi vahim bir durumu her iki suç açısından kanun bapsamında belirtilmiş olan cezanın üst sınırından vereceğine olan inancımız tamdır” dedi.
‘EN ÜST SINIRDAN CEZA ALMASI İÇİN GEREKENİ YAPACAĞIZ’
Mahkemenin üst sınırdan ceza vereceğine inandıklarını söyleyen Avukat Onaran, şöyle devam etti:
“Hürriyeti tahdit suçu silahlı olduğu zaman asgari cezası 8 yıl, burada defaten nitelikli tehdit var. Kanun kapsamında en üst ceza neyse verilmelidir. Bir kadının ensesine silah marifetiyle sıkılmak suretiyle bir cürüm işlendiği için mahkeme de sanıyorum indirim sebeplerinden, cezanın alt sınırından uzaklaşacak ve en üst sınırdan hüküm kuracağına inanıyoruz. Birçok meslektaşımız ile istişare halindeyiz. Sanığın en üst sınırdan ceza alması için gerekeni yapacağız. Böyle bir ceza verildikten sonra bunu akıllarından geçirecek olanlar da bu tür eylemlerde ne kadar ceza alacaklarını görmesi açısından önemsiyoruz bu dosyayı.”
‘BU KURŞUN TÜM KADINLARA SIKILMIŞTIR’
Zeliha Atlar’ın avukatlarından Kübra Özcan ise zanlının en yüksek cezayı alması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Özcan, “Kadına yönelik fiziksel, psikolojik, cinsel şiddetin en ağır yaşandığı dönemden geçiyoruz. Üzülerek söylüyorum bunu. Müvekkilime sıkılmış bu kurşun tüm kadınlarımıza sıkılmıştır. Sanığın en ağır şekilde cezalandırılması için elimizden gelen her şeyi yapıp hukuki süreci yöneteceğiz” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
– Zeliha’nın avukatı Kübra Özcan ile birlikte parkta yürürken
– Zeliha cep telefonunda olay fotoğraflarını gösterirken
– Yaralı halinden fotoları gösterirken
– Zeliha, ensesini ve köprücük kemiği gösterirken
– RÖP1: Zeliha Atlar ile röportaj
– DHA Muhabiri Alparslan Çınar’ın Zeliha’nın yanındaki anonsu
– Zeliha’nın yakın plan parkta düşünürken
– RÖP2:Zeliha’nın yanında avukat Ahmet Onaran’ın açıklamaları
– RÖP3: Avukat Kübra Özcan’ın açıklamaları
– Zeliha ve sevgilisi Serdal Gülser ile fotosu
– Zeliha’nın sarışın olay öncesi halinden (FOTO OLARAK)
HABER: Alparslan ÇINAR-KAMERA: Semih ERSÖZLER/ANTALYA,(DHA)
===================================================
2) ÇAY’DAKİ ENERJİ SANTRALİNDE ÇIKAN YANGININ ZARARI 6 MİLYON LİRA
Afyonkarahisar’ın Çay ilçesindeki biyokütle enerji santralindeki depolama sahasında geçen hafta çıkan yangında 40 bin ton civarında ve yaklaşık 6 milyon lira değerinde ham maddenin yanarak kül olduğu belirtildi.
Çay ilçesine bağlı İstasyon bölgesinde faaliyet gösteren özel bir firmaya ait biyokütle enerji santralinde 18 Mayıs günü saat 16.00 sıralarında yangın çıktı. Yangın, enerji üretiminde kullanılacak ağaç kökü, mısır ve saman balyalarının depolandığı açık alanda başladı. Şiddetli rüzgarın etkisiyle büyüyen, 170 dönümlük alanı etkileyen, çevresindeki çiftlik evleri ve bahçeleri de tehdit eden yangın, 2 gün sonra kontrol altına alındı. Toplamda 15 kişi ve 8 çiftliğin etkilendiği yangında, 58 büyükbaş ve 460 küçükbaş hayvan tahliye edilerek kurtarıldı.
Kontrol altına alınmasına rağmen tesisteki ham maddelerin bulunduğu bölgede yangın içten içe devam ediyor. Tesisin bulunduğu bölgede duman yoğunluğu görülürken, hafif esen rüzgarın şiddetlenip, yangını yeniden alevlendirmesinden endişe ediliyor. Yangında çiftlik ve besihaneleri hasar görenler ise onarım için yangının sönmesini bekliyor. Tesise ait ekiplerin yanı sıra Çay Belediyesi’ne ait itfaiye araçları da yangının diğer stok sahalardaki ham maddelere sıçraması ihtimaline karşılık hazırda bekletiliyor. Ana tesisle ham madde stok sahalarının arasındaki mesafe de iş makineleriyle tarafından açılarak önlem alındı. Son yangında 40 bin ton civarında ve yaklaşık 6 milyon lira değerinde ham maddenin yanarak kül olduğu belirtildi.
(ARŞİV GÖRÜÜNTÜLERLE)
Muzaffer NAL/ÇAY (Afyonkarahisar), (DHA)-
===================================================
(ÖZEL)
3) TEK BACAKLA BİSİKLET SÜREREK HAYATA TUTUNUYOR
*Ahmet Dönmez: Bacağımı kaybettikten sonra spora tutundum
** “Hedefim triatlon yarışmacısı olmak”
Mersin’de 18 yıl önce geçirdiği trafik kazasında sol bacağını kaybeden Ahmet Dönmez (31), tek bacakla pedal çevirerek hayata tutunuyor. Dönmez en büyük hedefinin triatlonda yarışmak olduğunu söyledi.
Ahmet Dönmez, 2003’te babası ile geçirdiği trafik kazası sonucu sol bacağını kaybetti. Olay tarihinde 13 yaşında olan Dönmez, yıllar içerisinde tek bacakla yaşamaya alıştı. Birçok spor dalıyla ilgilenen Dönmez, bisikletle kilometrelerce pedal basarak hayata tutundu. Antrenör Özgül Yeşil ile birlikte Mersin-Adana arasında günde ortalama 100 kilometre yol yaparak yarışmalara hazırlanan Dönmez’in hedefi triatlon sporcusu olmak.
“BACAĞIMI KAYBETTİKTEN SONRA SPORLA HAYATA TUTUNDUM”
Spor yaparak hayata tutunduğunu anlatan Ahmet Dönmez, “10 senedir amatör olarak spor yapıyorum. Birçok spor dalı ile uğraştım. Ampute futbol, tekerlekli sandalye basketbol, vücut geliştirme. Son 6 senedir profesyonel olarak yüzme sporuyla uğraşıyorum. 2,5 buçuk senedir tek bacakla yol bisikleti kullanıyorum. Bisiklete başladığım için çok mutluyum. Düşe kalka kendimi geliştirdim. Bisikleti çok seviyorum, olmayan uzvumu tamamlıyor. Bisiklet sayesinde her yere daha rahat ve hızlı gidiyorum. Hedefim triatlon yarışmacısı olmak. Üç branşı bir arada yapmak istiyorum” dedi.
‘BU BENİM ÖZELLİĞİM, KUSURUM DEĞİL’
Kendisini tek bacakla bisiklet kullanırken görenlerin önce şaşırdığını ardından tebrik etiğini kaydeden Dönmez, “İnsanlar beni gördüklerinde çok mutlu oluyor. Telefonlarıyla fotoğrafımı, videomu çekiyorlar. Selam verip tebrik ediyorlar. Böylece aslında insanlara örnek oluyorum. Tek bacakla da bisiklet kullanabileceğini gösteriyorum. Bacağımın olmaması bana engel değil. Bu benim özelliğim, kusurum değil. Tek bacakla şehir değiştiriyorum. Engelliler istese her şeyi başarabilir” diye konuştu.
‘ÇOK GÜZEL TEPKİLER ALIYORUZ’
Ahmet Dönmez’in hayallerini gerçekleştirmesi için destek olan antrenör Özgül Yeşil ise şunları söyledi:
“Ahmet’i ilk sosyal medyada gördüm. Tek bacakla bisiklet sürdüğünü gördüğümde iletişime geçtim. Gerçekten çok gurur verici bir iş yapıyor. Engelliler şu an evlerinde otururken ya da utanarak sıkılarak sosyal hayata karışırken Ahmet çok önemli bir şey yapıyor. Bir uzvu eksik olarak şehirlerarası yolculuk yapıyor. Beraber bazı şeyleri başarabiliriz, dedik ve bir yola girdik. Yoldaki tepkiler çok güzel. Yanımızdan geçerken tebrik edenler var. Görüntülerimizi çekip örnek almaları için engelli arkadaşlarına gönderenler var. Sporla birlikte tüm engeller ortadan kalkıyor. Lütfen sporu hayatımıza dahil edelim.”
Görüntü Dökümü
———————–
-Ahmet Dönmez ve Özgül Yeşil’in bisiklet sürmesi
-Ahmet Dönmez ve Özgül Yeşil’in sohbeti
-Ahmet Dönmez detay görüntü
-Ahmet Dönmez röp
-Özgül Yeşil röp
Mustafa ERCAN-Soner AYDIN/MERSİN, (DHA) –
===================================================
4) SERİK’TE BUĞDAY HASADI BAŞLADI
Antalya’nın Serik ilçesinde buğday hasadına başlandı.
Serik’te hasat mevsiminin gelmesiyle biçerdöverler buğday tarlalarında çalışmaya başladı. Tarım işçilerinin de görev aldığı hasatta hummalı bir çalışma yürütülüyor. Üretim sürecinde sarf edilen emeğin karşılık bulması için hasat kriterlerine azami ölçüde dikkat ediliyor.
Serik Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Çömezoğlu, bu yıl hasadın geçen yıla göre yaklaşık bir hafta erken başladığını söyledi. Serik’te yaklaşık 118 bin 500 dekar alana buğday ekimi gerçekleştirildiğini aktaran Çömezoğlu, bu yıl 52 bin 250 ton buğday hasadı beklediklerini, aynı dönemde Serik’te 2 bin 400 dekar arpa ve 1080 dekar yulafın hasatlarının da yapılacağını kaydetti.
Çömezoğlu, “Buğday ekili alanda hasat için yeterli olgunluğa yaklaşıldı ve biçerdöverlerle hasada başlandı. İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü olarak mahalle muhtarlıkları, emniyet, jandarma, Serik Belediye Başkanlığı ile 2021 yılı için biçerdöver hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin Valilik tebliği kapsamında kontrol ve denetimlerimiz yürütülecektir. İlgili tebliğ mahallinde ilan ettirilmiştir. İlçemizde yaklaşık 40 biçerdöver hasat için mahallerde bulunmaktadır. 2021/01 Valilik tebliğine göre dane kayıp oranı yüzde 1,5’u geçmemelidir. Biçerdöverler de 6’şar kiloluk 2 yangın tüpü bulundurulmalıdır. Biçerdöver operatörlerinde G sınıfı sürücü belgesi veya biçerdöver operatör belgesi bulunmalıdır. İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü olarak gerekli kontrol ve denetimler titizlikle yapılmaktadır. Buğdaylar hasat olgunluğuna ulaşıp ulaşmadığı hakkında saha incelemelerimiz devam etmektedir” dedi.
Tekke Mahallesi Muhtarı Mustafa Şimşek, “Bölgemizde buğday hasadı başladı. Girdiler biraz pahalı ama buğday bu sene iyi para ediyor. Memnunuz” dedi.
Tekke Mahallesi’nde buğday üreticisi Mehmet Durmaz, Nizamettin Özen ve Osman Şahin de buğdayın dönümünden 500-600 kilo verim beklediklerini, geçen yıl buğday taban fiyatı 1 lira 65 kuruşken bu yıl 2 lira 40 kuruş olarak açıklandığını ve fiyatlardan memnun olduklarını söyledi.
Öte yandan hasadı gerçekleştirilen tarlalarda Serik Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı ekipler hasadın tane kaybı ve verim kontrollerini yaptı.
Görüntü Dökümü
———————–
– Ekin tarlasından hasat görüntüleri
– Görevlilerin kontrolü
HABER- KAMERA: Namık Kemal KILINÇ/SERİK,(Antalya)(DHA)
===================================================