GÜRBULAK’TA, TIR’IN YAKIT DEPOSUNDA 84 KİLO EROİN ELE GEÇİRİLDİ
TİCARET Bakanlığı Gümrük Muhafaza ekiplerince Gürbulak Gümrük Kapısı’na İran’dan gelen TIR’ın yakıt deposunda 84 kilo eroin ele geçirildi, sürücü gözaltına alındı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, bilgi sistemleri üzerinden alınan uyarıda, Gürbulak Gümrük Kapısı’na İran’dan gelen TIR hakkında ihbar kaydı olduğu tespit edildi. Uyuşturucu kaçakçılığı şüphesi ile araç riskli olarak değerlendirildi. X-ray taramasına sevk edilen TIR’ın yakıt deposunda şüpheli yoğunluğa rastlanıldı ardından arama hangarına alınan TIR’ın ayrıntılı kontrollerinde narkotik dedektör köpekler de kullanıldı. Yapılan kontrolde, TIR’ın yakıt depolarından birine dedektör köpeklerin tepki verdiği görüldü. Yakıt deposu yerinden söküldü ve şüpheli bölge kesilerek açıldı. Yakıt deposunun içinde gizli bölme oluşturulduğu ve bu bölmede sıkıştırılmış paketlerin gizlendiği saptandı. Çıkarılan 113 renkli paket içinde 84 kilo eroin ele geçirilirken, TIR sürücüsü gözaltına alındı. Soruşturma kapsamında uyuşturucunun naklinde kullanılan araca da el koyuldu.
Görüntü Dökümü:
-Operasyondan görüntüler
-Detaylar
Şaduman UNUTMAZ/ ANKARA-AĞRI (DHA)
===========
FALAKA GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKAN KARGOCUNUN EŞİ: DİĞER KADINLARDAN HABERİM YOKTU
KAYSERİ’de para karşılığı anlaştığı kadınların ayaklarını kelepçe ve eşarpla bağlayıp falakaya yatırdığı görüntüleri ortaya çıkan kargocu Erkan T.’nin (33) eşi H.T’nin ifadesi ortaya çıktı. İfadesinde eşinden şikayetçi olmadığını belirten H.T., “Eşim, zaman zaman beni falakaya yatırdı. Görüntülerin ortaya çıkmasıyla diğer kadınları gördüm. Diğer kadınlardan hiç haberim yoktu. Görüntülerdeki kadınların kim olduğunu bilmiyorum” dedi.
Olay, Melikgazi ilçesi Mimsin Şirintepe Mahallesi’nde meydana geldi. Bir kargo şirketinde çalışan evli ve 2 çocuk babası Erkan T., maddi durumu iyi olmayan kadınları evine çağırarak, gözlerini uyku bandı, ayaklarını kelepçe ve eşarpla bağlayıp falakaya yatırdı. Güzel, çirkin ayrımı yapan Erkan T., falakaya yatırdığı kadınlardan ‘güzel’ dediklerine 500 TL, ‘çirkin’ dediklerine ise 250 TL ödeme yaptı. Erkan T., falaka görüntülerini de kayıt altına aldı. Erkan T., iş teklifinde bulunduğu kadınlara da çektiği videoları gönderdi. Benzer teklifte bulunduğu N.K. isimli kadının savcılığa suç duyurusunda bulunması üzerine Erkan T. hakkında ‘müstehcenlik’ ve ‘cinsel taciz’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosya kapsamında gözaltına alınan Erkan T., falakaya yatırılan kadınların şikayetçi olmaması üzerine savcılık tarafından takipsizlik kararı verilerek serbest kaldı.
‘FALAKANIN EVİMDE YAPILDIĞINDAN HABERİM YOK’
DHA, Erkan T’nin eşi H.T.’nin emniyetteki ifadesine ulaştı. Olayla ilgili bilgisine başvurulan H.T.’nin, “Erkan T. ile 10 yıllık evliyiz. İki çocuğumuz var. Ortaya çıkan görüntülerde ayağı eşarpla bağlanarak falakaya yatırılan kişilerden birisi benim. Eşim, zaman zaman beni falakaya yatırdı. Ben de 2 çocuğum ve ev huzurumun bozulmaması için Erkan’ın bu isteğini kabul etmek zorunda kaldım. Görüntülerin ortaya çıkmasıyla diğer kadınları gördüm. Diğer kadınlardan hiç haberim yoktu. Görüntülerdeki kadınların kim olduğunu bilmiyorum. O kadınlardan ve falakanın evimde yapıldığından haberim yok. Eşim Erkan T.’den şikayetçi değilim” dediği belirtildi.
POLİSE BAŞVURAN KADIN YOK
Görüntülerin ortaya çıkmasının üzerinden 6 gün geçmesine rağmen ayaklarına kelepçe ve eşarp bağlanıp falakaya yatırılan kadınların bugüne kadar polis merkezine başvurmadığı öğrenildi.
Görüntü Dökümü:
-Falaka görüntüleri
Haber: Yasin DALKILIÇ – Kamera: KAYSERİ,(DHA)
=============
TARTIŞMA YAŞADIĞI ADAMIN, KADIN ARKADAŞININ EVİNİ YAKMAK İSTEDİ
MANİSA’nın Şehzadeler ilçesinde yalnız yaşayan Gülşen D.’nin (41) evine soda şişesine hazırladığı molotofkokteyli atan Fatih Ç. (25), gözaltına alındı. Fatih Ç.’nin Gülşen D. ile hiçbir bağlantısının olmadığı, onun erkek arkadaşıyla yaşadığı sorun nedeniyle böyle bir eyleme başvurduğu belirtildi.
Olay, saat 01.00 sıralarında, Şehitler Mahallesi’nde meydana geldi. Fatih Ç., soda şişesine benzinden hazırladığı molotofkokteylini Gülşen D.’nin zemin kattaki evine doğru fırlattı. Evin duvarına isabet eden molotofkokteyli, pencerenin önündeki kaldırıma düştü. Olayı gören mahalleli, yangına müdahale ederek söndürdü. İhbar üzerine adrese polis ekipleri sevk edildi. Görgü tanıklarının ifadesine başvuran polis ekipleri, şüpheli Fatih Ç.’yi kısa sürede yakalayarak gözaltına aldı.
Şehit Öztürk Polis Merkezi’ne götürülen Fatih Ç.’nin, Gülşen D. ile hiçbir bağlantısının olmadığı, onun erkek arkadaşıyla yaşadığı sorun nedeniyle böyle bir eyleme kalkıştığı belirlendi.
Fatih Ç.’nin sorgusunun sürdüğü bildirildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Mahalleden detay
-Polis ekiplerinden detay
Haber-Kamera: Ersan ERDOĞAN/ MANİSA, (DHA)
=======================================
TİCARET VE SANAYİ ODALARINDAN YANGIN DAYANIŞMASI
ANTALYA’nın Manavgat ilçesinde, 3 binden fazla evin hasar gördüğü orman yangını nedeniyle düzenlenen kampanyada, birçok ilden odalar ve firmalar tarafından 5 milyon TL’ye yakın değerde ev eşyası geldi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin de kampanyanın 6 ay daha süreceğini açıkladı.
Manavgat’ta 28 Temmuz’da başlayıp, 10 gün süren, yerleşim yerleriyle birlikte 75 bin hektar alanın küle döndüğü büyük yangın sonrası yaralar sarılıyor. Kurumsal olarak ilk olarak nakdi yardımı başlatan ve sonra AFAD’ın kampanyasına devreden Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, evleri yananların eşyalarının karşılanması için de Türkiye genelinde ayni yardım kampanyası düzenliyor. Birçok ilden şu ana kadar odalar ve firmalar tarafından halı, buzdolabı, fırın, çamaşır makinesi, yemek takımı, su ısıtıcı, battaniye, jeneratör, ev mobilyaları, yatak, kanepe, baza ve çeşitli mutfak malzemeleri olmak üzere gibi ev eşyaları gönderildi.
KAMPANYA 6 AY SÜRECEK
Türkiye’deki birçok ticaret ve sanayi odası ve üye firmalarından TIR ve kamyonlarla yaklaşık 5 milyon TL değerinde ayni yardım gönderilen bölge için kampanya, 6 ay daha devam ettirilecek. Yangın için açılan ilk kampanyayı Antalya Valiliği adına oda olarak yangının 3’üncü günü başlattıklarını belirten ATSO Başkanı Davut Çetin, “O kampanyaya biz TOBB olarak 5 milyon TL bağışladık daha sonra diğer odalar ve firmalardan gelen bağışlarla 10 milyon lirayı buldu. 6,5 milyon TL’sini Manavgat’ta zarar gören işyerlerine dağıttık sonrasında da Cumhurbaşkanlığı talimatıyla hem yangın hem sel felaketleri olunca genel kampanyaya aktarıldı ama oradakinin bir kısmı da yine oradaki iş yerlerine dağıtılmaya devam edilecek” dedi.
TÜRKİYE’NİN HER YERİNDEN DESTEK
ATSO olarak valilik izniyle bir de ayni kampanya başlattıklarını belirten Çetin, “Bu şekilde yardım kampanyası açan da tek kurumuz. Bir aydır devam ediyor ve 6 ay daha sürecek. Şu anda epey bir malzeme geldi ve 6 bin metrekare depo bulduk ve oraya malzemeleri indiriyoruz. Bir taraftan da ihtiyacı olan ilçelerde, kaymakamlıklardan gelen talepleri karşılamaya başladık. Kayseri ve Kocaeli sanayi odaları, İstanbul Deniz Ticaret Odası, İnegöl, Kumluca Ticaret Borsası ve ticaret sanayi odaları ve bizim üye firmalarımızdan ciddi malzeme geldi. Şu anda onları toparlıyoruz. Kayseri’den de malzemeler gelmeye devam ediyor” diye konuştu.
Ev eşyaları gelmeye devam ederken, kurulan 300 konteynerdeki ailelere dağıtımların yapıldığını, evler hazırlandıktan sonra da yerleşenlere yine malzemelerin teslim edileceğini kaydeden Başkan Çetin, şu ana kadar Antalya’ya gönderilen ayni yardımların tutarının ise 5 milyon TL civarında olduğunu ve gelmeye de devam ettiğini söyledi. Çetin, bölgedeki evler için beyaz eşya, mobilya, ev tekstili, giysi gibi bireysel yardımların da yapıldığını belirtti.
‘KÖYLÜ KENDİ YAPMAK İSTİYOR’
Yangında 3 bine yakın evin hasar gördüğünü, 1380’inin tam hasarlı ve yıkılması gereken bina olduğunu belirten ATSO Başkanı Çetin, “Köylüler TOKİ’den ziyade evlerini kendileri yapmak istiyor. Biraz daha kendi isteklerine göre, çünkü bu evlerin bir kısmının altında veya yanında ahırlar var ve kendi istedikleri şekilde yapmak istiyorlar. ‘Evlerin tespiti yapılsın, ne kadar ödenecekse ödensin, biz evleri kendimiz yapalım’ beklentileri var. Hem biraz daha hızlı olur belki. Bir de sosyal hayatları açısından yaşadıkları yerlerde kalmak istiyorlar. Bunları bakanlarımıza da ilettik” dedi.
Görüntü Dökümü:
– Yanan evlerden drone görüntüleri
– RÖP: ATSO Başkanı Davut Çetin ile röportaj
– Yanan evler detay
– Yanan evlerin içlerinden detay
– Ayni yardım malzeme deposundan görüntü (FOTO)
HABER: Mehmet ÇINAR- KAMERA: Burak YALMAN / ANTALYA, (DHA)
=========================================================
PANDEMİDE KRİZİ FIRSATA ÇEVİREN FATİH, OTELDEN HEM BURS HEM STAJ İMKANI KAZANDI
ANTALYA’da yaşayan Fatih Kamil Yavuz (18), Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hayata geçirilen ‘Geleceğin Turizmcileri’ projesinden ilk yararlanan öğrenci oldu. 5 yıldızlı otelden hem burs kazanıp hem de staj imkanı yakalayan Yavuz, “Koronavirüsü avantaja çevirdim. Sürekli ders çalıştım” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, liselerde seçilecek öğrencilerin liseyi himayeye alan kurum tarafından burslu olarak yüksek öğretime devam etmelerini sağlamaya yönelik ‘Geleceğin Turizmcileri’ projesi hayata geçti. Antalya’da Mehmet Zeki Balcı Mesleki Teknik Anadolu Lisesi ile Rixos Hotels işbirliği sayesinde ilk kez bir öğrenci hem burs hem de staj imkanı yakaladı. Mehmet Zeki Balcı Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nden mezun olan Fatih Kamil Yavuz, üniversite sınavında ilk 6 binin içine girerek, Antalya Bilim Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nü yüzde 100 burslu kazandı. Lisedeki staj görevini Rixos DownTown Antalya’da tamamlayan Fatih Kamil Yavuz, hayata geçirilen iş birliği projesiyle Antalya Bilim Üniversitesi’nde eğitim gördüğü süre içerisinde yılda 8 ay RixosHotels’ten aylık 750 lira nakdi bursun yanı sıra, 4 ay staj imkanı yakalayan ilk öğrenci oldu. Geleceğin turizmcisi Fatih Kamil Yavuz, üniversiteden mezun olduktan sonra dünyanın çeşitli ülkelerinde marka değeri olan RixosHotels grubunda çalışmak istediğini aktardı.
GELECEĞİN TURİZMCİSİ
Fatih Kamil Yavuz, üniversite sınavında ilk 6 binin içine girdiğini ve istediği bölümü kazandığını anlattı. Yavuz, “Gastronomi benim çocukluktan beri hayalimdi. Hatta onun için meslek lisesinde mutfak bölümünü okudum. Lisedeki öğretmenlerim çok yardımcı oldu. Bize bütün projenin imkanlarını sundu. Onun için özellikle ilk projeler bize sunuldu, RixosHotels projeye dahil oldu. Bunu öğrendikten sonra daha çok çalışmaya başladım. RixosHotels’in bana sunabileceği imkanları gördüm. Büyük bir kurum ve dünyada birçok oteli bulunuyor. Ben de derslerime çalıştım, daha sonra burada staj yaptım. 12’nci sınıfa geçtiğimde koronavirüsü avantaja çevirdim. Sürekli ders çalıştım. RixosHotels’in Antalya Bilim Üniversitesi’yle projeye dahil olduğunu tahmin ediyordum. RixosHotels okurken ve staj yaparken bize büyük olanaklar sundu. Hem okulumu onore ettim hem Antalya Bilim Üniversitesi’ni kazandım hem de Rixos’tan burs aldım. Benim için çok güzel bir fırsat oldu. Arkadaşlarıma örnek olduğumu düşünüyorum” diye konuştu.
ÜNİVERSİTEYİ KAZANINCA BURSLARI DEVAM EDİYOR
Mehmet Zeki Balcı Mesleki Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Rahmi Çiftçi, 2 yıl önce Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve turizm sektör temsilcilerinin okulu proje kapsamına aldıklarını anlattı. Protokol kapsamında özellikle yabancı dil ağırlıklı okul olması dolayısıyla ilginin yoğun olduğunu aktaran Çiftçi, bu sayede turizm sektörünün de desteğinin güçlü olduğunu söyledi. Öğrencilerin okulda 4 yıl içerisinde 3 yabancı dil öğrendiğini belirten Rahmi Çiftçi, “Öğrencilerimiz çalışırken burs almaları, öğrencilerimizi ve velilerimizi son derece mutlu etmiştir. Öğrencilerimiz 4 yıl okuduktan sonra üniversiteyi kazanınca bu bursları devam etmektedir. Üniversiteye devam ederken de yaz aylarında staj imkanlarını aynı otel grubunda çalışarak devam ettirmektelerdir. Devletin imkanları doğrultusunda bu öğrencilerimiz sigortalı. Asgari ücretin dörtte biriyle öğrencilerimize devlet katkı yapıyor. Ayrıca bu öğrencilerimiz çalışırken destek almaktadır. 3 yabancı dili iyi bilen bir öğrenci asgari ücretin yüzde 60’ı ve 1500 lira da burs alabilmektedir. Öğrencimiz Fatih bizi onurlandırarak bu burslardan yararlandı. Kendisini tebrik ediyoruz” diye konuştu.
TURİZM SEKTÖRLERİYLE İŞ BİRLİĞİ
Antalya Bilim Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamza Kandur, üniversitenin eğitim verdiği alanlarda sektörle birçok işbirliği yapıldığını anlattı. Turizm Fakültesi olarak RixosHotels’le bir proje yapma arzusu olduğunu belirten Prof. Dr. Kandur, “Çalışmalarımızı sürdürdük ve bugün de bunu ete kemiğe büründürmenin heyecanı içerisindeyiz. Geleceğin turizmcileri projesiyle öğrencilerin turizm şirketleriyle eşleştirilmesi ve bunların eğitimlerinin finanse edilmesi düşünülüyordu. Biz bunu Rixos grubuyla başlattık, bugün ilk öğrencimizi üniversitemize kazandırmanın gururu içindeyiz. Öğrencimizin eğitimini RixosHotels sağlamış olacak. İnşallah bunu farklı alanlarda da genişletip devam ettirmeyi düşünüyoruz” dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
– RÖP1: Fatih Kamil Yavuz ile röportaj
– RÖP2: Lise Müdürü Rahmi Çiftçi ile röportaj
– RÖP3: Rektör Yardımcısı ve Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamza Kandur ile röportaj
– Müdür Çiftçi teşekkür belgesi verirken
– Detay
HABER: Aslı DURAN-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA, (DHA) –
====================================
PLASTİK ŞİŞELER KAMYONETTEN DÜŞTÜ, SÜRÜCÜ YOLA DEVAM ETTİ
DİYARBAKIR’da, üzerinde atıkların olduğu, seyir halindeki kamyonetten plastik şişeler, yola düştü. Sürücünün fark etmesine rağmen yoluna devam etmesi, yoldan geçen diğer sürücülerin tepkisini çekti.
Diyarbakır- Elazığ yolunda, plastik atık taşınan kamyonetten rüzgarın etkisiyle düşen şişeler, cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Kamyonet sürücüsünün durumu fark etmesine rağmen yoluna devam etmesi, görüntü çeken sürücülerin tepkisine neden oldu. Kamyonet sürücüsü, kısa süre sonra yol üzerinde gözden kayboldu.
Görüntü Dökümü
————————
Cep telefonu kamerası
Kamyonet
Karayolu
Yola dökülen plastikler
Pet şişeler
Genel ve detay
Burak EMEK/ DİYARBAKIR, (DHA)-
======================
SALON SPORLARI, DİJİTAL BAĞIMLILIĞIN İLACI
SİVAS Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi ve Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Tuncay Dilci, dijital nesne tutkunu çocuklara önerdikleri terapi modellerinin başında sporun yer aldığını belirterek, “Planlı ve programlı salon sporlarını öneriyoruz. Salon sporlarında çocuklarda laktik asidin dışa vurumu ile bu yönde bir rahatlama sağlar” dedi. Özellikle pandemi döneminde artan boş zamanlar, dijital ortamda geçirilen zamanı da artırdı. Uzmanlar, artan dijital bağımlılığı azaltmak için çeşitli önerilerde bulundu. Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Tuncay Dilci, çocuklar için salon sporlarının önemine değinerek, buralarda verimli zaman geçirebileceklerini vurguladı.
Prof. Dr. Dilci, dijital bağımlılıkla mücadelede çocuklar için önerdikleri terapi modelleri bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Bunların içerisinde holografik teknikten, atlı terapiye kadar uzanan çeşitlerin yanı sıra, doğa sporları ve salon sporlarını da öneriyoruz. Salon sporlarıyla beraber çocukta var olan laktik asidin dışa vurumu bu yönde bir rahatlama sağlar. Sportif müsabakaların eşliğinde özgüven geliştirme, verimli bir zaman geçirme, çocuktaki stres hormonunu sağlıklı yöneterek, dijital mecraların vermiş olduğu adrenalin, dopamin gibi bağımlılığın yaratıcı hormonal özelliklerin yaygın bir şekilde oluşmasının önüne geçerek çocukların daha rahat ve daha doğal ortamda enerjisini bu alana kanalize etmesi söz konusudur. Lütfen ailelerimiz bu konuda teşvik edici olsunlar. Çocuk dijital nesne karşısında her zaman kontrol edilemez. Dijital mecraların vermiş olduğu sakıncalı içerikler ve mesajlar ile bazı alışkanlıkların bilinçaltında oluşmasına zemin hazırlayabilmekte. Bildiğimiz, tanıdığımız spor salonlarına giderek savunma sporları da olabilecek şekilde beden, ruh sağlığını daha iyi hale getirebilecek her türlü salon sporlarını yapmalarını öneriyorum. Çocuklarda yoğun dijitalleşmeye bağlı olarak dürtüsel bozukluklar olabilmektedir. Aslında bir iletişim aracı olarak sportif müsabakalar güzel. Hoca disiplini eşliğinde hem ruhsal hem fiziksel olarak kendine zarar vermeden ve bu yönde şiddet içeren davranışlarını ve duygularını kontrol ederek bir nevi duygu düzenleme becerisi olarak bu tür sportif faaliyetleri destekliyoruz.”
‘AMACIMIZ GENÇLERİN GELECEĞİ’
21 yıldır kick-boks ile ilgilenen Mükremin Güler (28) de son dönemde çocuklarını dijital bağımlılıktan kurtarmak isteyen ailelerin kendilerine ulaştığını belirterek, “Çocuklar bizim geleceğimiz, ben onlara altın gözüyle bakıyorum. Temel amacımız gençlerimizin geleceği. Geleceğe yatırım yapıyoruz aynı zamanda. Burada sadece kick-boks olarak değil onların dışarıdaki insanlara ve ailelerine karşı davranışı da şekillendiriliyor. Bunlar benim için çok önemli. Aile gelip benimle çocuğumun şöyle bir problemi var, diye konuşuyor. Ben de ona göre çocukla konuşuyorum, neyi nasıl yapması gerektiğini anlatıyorum. Antrenmanlar disiplin gerektiriyor. Kesinlikle ailelerimiz geri dönüşleri çok olumlu” diye konuştu.
Sporcularını evlerinde de takip ettiğini kaydeden Güler, “Konuşmayı, diksiyonu kullanmayı öğreniyor. Sokaklar gerçekten kötü, çocuklarımız salonlarda yetişsin. Teknoloji çağındayız. Kendi sporcularımın velileri gelip tableti, telefonu elinden bırakmıyor, diye şikayette bulunuyor. Sporcularımızı sadece salonda değil eve gittikleri zaman da takip ediyoruz. Veliler çok memnum. Dijital bir uzaklaşma için kesinlikle spor yapılmalı” dedi.
Salonda çalışan sporcular ise daha önce evde boş vakitlerinin tamamını bilgisayar başında harcadıklarını, şimdi ise antrenmanlardan dolayı hem zaman kalmadığını hem de canlarının istemediklerini belirterek, bu durumun hem ailelerini hem de kendilerini mutlu ettiğini dile getirdi.
Görüntü Dökümü:
-Spor salonundan görüntüler
-Çocukların antrenmanlarından görüntüler
-Prof.Dr. Tuncay Dilci’nin açıklaması
-Kick-Boks eğitmeni Mükremin Güler’in açıklaması
-Çocukların konuşmaları
Haber-Kamera: Arife Defne ARSLAN-Alperen YILDIZ/SİVAS, (DHA)
==========
