Özlem YURTÇU KARABULUT – Mertcan ÖZTÜRK / İSTANBUL, (DHA) – EKİM Ayı Meme Kanseri Farkındalık Ayı’nda, hep kadın meme kanserlerine dikkat çekildiğini, oysa erkeklerde görülen meme kanserlerinin çok daha tehlikeli olduğuna dikkat çeken Haseki Sultangazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Klinik Şefi Doç. Dr. Muzaffer Akıncı uyardı: “Erkeklerde çok sık görülmese de, ortaya çıktığı zaman gerçekten çok daha ileri evre ve agresif ilerleyen tarzda oluyor. Özellikle 60 yaş üstü erkeklerin mutlaka belli aralıklarla kendi meme dokusunu muayene etmesi, herhangi bir kitle fark ettiği an doktora başvurması gerekiyor. Erkekler genellikle bu hastalığı kendilerine konduramadığı için, meme kitlelerini önemsemiyor. Çoğu zaman jinekomasti ile karıştırılıyor. Teşhis konana kadar da çok geç kalınıyor. Böyle durumlarda erkeklerin de meme ultrasonu ya da MR’a ihtiyacı olabilir.”
Meme kanseri kadınlarda çok sık rastlanan bir kanser türü olsa da erkeklerde de görülebiliyor. Kadınlarda ölüme neden olan hastalıklar içerisinde ilk sırada yer alan meme kanseri, erkeklerde çok daha nadir görülüyor. Ancak en büyük tehlike, erkeklerde ortaya çıktığında daha ölümcül olması. Çünkü çoğu zaman önemsenmeyen kitleler, erkeklerin meme kanseri ihtimalini aklına getirmemesi yüzünden, kanser uzak organlara yayılım yaptıktan sonra teşhis konabiliyor. Hatta bazen tesadüfen çekilen akciğer röntgenlerinde fark ediliyor ancak tümör lenf düğümlerine yayılmış durumdaysa erkeklerde daha agresif ilerleyebiliyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2014 yılından itibaren Ekim ayının Meme Kanseri Farkındalık Ayı olarak ilan edildiğini söyleyen Haseki Sultangazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Klinik Şefi Doç. Dr. Muzaffer Akıncı, bu ayda kadın meme kanserlerinin yanı sıra erkekler açısından da meme kanseri farkındalığına dikkat çekmenin çok önemli olduğunu söyledi.
“MEME DOKUSUNDAKİ BÜYÜME JİNEKOMASTİ İLE KARIŞTIRILABİLİYOR”
Her 100 kadına karşılık 1 erkekte meme kanserine rastlandığını belirten Doç. Dr. Akıncı, “Ancak meme kanserinin prognozu (seyri), erkeklerde kadınlara göre biraz daha agresiftir. Teşhis ve tedavi yöntemleri birbirine çok benzer ama tanısı maalesef kadınlardakinden farklı olarak biraz daha geç konuluyor erkeklerde. Kaç tane erkek kendi göğsünü, meme dokusunu bir kadın gibi düzenli muayene eder? Biz kadınlara genelde öneririz, aylık meme muayenenizi yapın, meme dokunuzu tanıyın, aynanın karşısında bakın, memede bir çekinti var mı, herhangi bir kitle ele geliyor mu diye. Ama erkekler bu konuda biraz daha duyarsız maalesef. Bir de yaşla beraber insanlarda jinekomasti dediğimiz, östrojen hormonunun karaciğerde yıkımının azalmasına bağlı olarak selim meme büyümeleri olur. Obezitenin de çok arttığını düşünürsek, obez birinin (meme dokusundaki kitleyi vb farketmesi), kendine tanı koyması daha da zorlaşıyor” dedi.
“MEME KANSERİ KADINLARDA OLUR ÖNYARGISINI YIKMAMIZ LAZIM”
Erkeklerin meme kanserini kendilerine kondurmakta da zorlandığını belirten Doç. Dr. Akıncı, “Ben meme kanseri olur muyum? Çoğu erkeğe sorsanız, böyle bir şeyin farkında bile değil. Herhalde erkeksi bir içgüdü mü diyeyim, konduramıyorlar pek. O nedenle de akla böyle bir ihtimal gelmiyor. Meme kanseri kadınlarda olur önyargısı var. Bunu yıkmamız lazım” diye konuştu.
“FARK ETMELERİ ZAMAN ALIYOR, YAYILIM HIZLI OLUYOR”
Erkeklerde görülen meme kanserinde de genellikle aerola (meme ucunun olduğu kahverengi bölge) altında, meme başının altında bir kitle görüldüğünü belirten Doç. Dr. Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bazen bunun farkına varmaları uzun süre alabiliyor. Bu nedenle de meme kanserinin koltuk altlarına veya uzak organlara metastaz yapması gibi istemediğimiz sonuçlarla karşılaşıyoruz. Onun için de bu farkındalık ayında erkek meme kanserine de dikkat çekmek gerekiyor. Kadınlarda meme kanserinin tanısı daha kolay oluyor. Erkeklerde meme dokusu kadınlara göre daha az olduğu; kitleleri fark etmeleri biraz zaman aldığı için bunların koltuk altlarına, aksiller dediğimiz lenf bezlerine metastazları biraz daha hızlı oluyor.”
“ERKELERDE DE GENETİK YATKINLIK OLABİLİR”
Meme kanserinin kadınlarda en çok 50 yaş üstü menopoz sonrası dönemde görüldüğünü, erkeklerde ise 60’lı yaşlarda daha sık rastlandığını söyleyen Doç. Dr. Akıncı, sözlerini şöyle noktaladı: “Ortalama en sık görülme yaşı 67-70 üzeri. Bu yaşlarda da doktora müracaatta biraz daha ihmalkar olabiliyorlar. Bu da tanıda gecikmeye neden olan faktörlerden biri. Genetik faktörler kadınlarda BRCA 1 ve 2 geni pozitif olanlarda aile öyküsü kuvvetidir. Erkeklerde ise BRCA 2 pozitif olanlarda genetik yatkınlık aramak lazım. Ailesinde anne, hala, teyze, kız kardeşinde meme kanseri olan erkeklerde meme kanseri sıklığı artıyor. Gerçekten bu farkındalık ayında, erkeklerin de meme kanserine yakalanabileceğini özellikle vurgulamak lazım. Erkeklerin de meme başında akıntı, kaşıntı veya ağrısız bir kitle, anormal bir büyüme durumunda mutlaka doktora başvurması gerekiyor.”