Namık Kemal KILINÇ/SERİK (Antalya), (DHA) – CERRAHPAŞA Tıp Fakültesi Çocuk Romatoloji Uzmanı Doç. Dr. Kenan Barut, koronavirüse maruz kalan çocuklarda virüsün bağışıklık sistemini tetiklemesine bağlı olarak ‘multisistem inflamatuar sendrom (MIS-C) görülebildiğini söyledi. MIS-C hastalığı da çocuklarda ateş, döküntü ve organ yetmezliği belirtileri ile kendini gösteriyor.
Antalya’nın Serik ilçesinde yapılan Tıp Kongresi’nde konuşan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Ramatoloji Uzmanı Doç. Dr. Kenan Barut, koronavirüs sonrası özellikle çocuklarda MIS-C diye adlandırılan durum oluştuğunu ifade etti. Barut, kongrede “MIS-C ilk olarak pandeminin 6’ncı ayı gibi İngiltere, ardından da diğer Avrupa ülkelerinde çıkmaya başladı. Toplum pikinden yaklaşık bir ay sonra çocuklarda ateş, ateşle birlikte döküntü ve döküntülerle birlikte de organ yetersizliği bulgusu saptandı. Sonra tüm dünyadan bu olgular bildirilmeye başlandı” dedi.
‘ÇOCUKLARIMIZI KORUMAMIZ LAZIM’
Toplumlarda koronavirüsün ciddi olarak arttığı dönemden 1 ay sonra MIS-C’nin çocuklarda arttığını gözlemlediklerine değinen Doç. Dr. Barut, şunları söyledi:
“Türkiye’deki tüm hastanelerden yoğun organ yetersizliği, döküntüleri olan ateşli çocuklar bildirildi. Bizim önlemlerimiz var. 12 yaş üzeri çocuklarda aşımız var. Toplumda maske kullanımı, mesafe ve hijyene önem vererek koronavirüs salgınını düşürebilme olasılığımız var. Bunlara dikkat edersek çocuklarımız bu hastalıktan etkilenmeyecek, ciddi problemler yaşanmayacaktır. Bu tür hastalar geldiklerinde tedavilerini veriyoruz. Oran düşük olsa da kaybettiğimiz çocuklarımız da oluyor. Bunların yarısını yoğun bakımda izliyoruz. Yoğun bakımda ağır tedaviler alıyorlar. Kortizon, antibiyotik, kan sulandırıcı tedaviler alıyorlar. Bunlarla birlikte solunum desteği verdiğimiz çocuklarımız da oluyor. Kanlarını değiştirdiğimiz çocuklarımız oluyor. Bu hastalık çok ağır gidiyor. Bu nedenle çocuklarımızı bu hastalıktan korumamız lazım. Mutlaka ama mutlaka aşıyı tüm topluma yaymamız lazım.”
‘AŞI KARŞITLARININ SAVUNDUĞU TEZLER DOĞRU DEĞİL’
Aşı karşıtı insanların sosyal medyada bu görüşü yaydıklarını anlatan Doç. Dr. Barut, “Bu çok büyük bir tehlike. Aşı karşıtlığı bu nedenle git gide artabilir. Sosyal medyadaki bilgilerin doğruluğu denetlenmiyor. Yaptığımız bilimsel çalışmalar şunu gösteriyor ki aşı karşıtlarının savunduğu o çeşitli kronik hastalıkları tetiklediği yönündeki tezlerin doğru olmadığını gösterdi. Bizim inanmamız gereken bilimsel çalışmalar. Bilimsel çalışmalar kontrollü oluyor ve kontrol edilerek yapılıyor. Sosyal medyada birisinin yanlış bilgisini daha sonra paylaşması şeklinde değil. Bir sürü bilim adamının katılımı ile çeşitli gruplarda çalışmalar yapılıyor ve aşıların güvenliği denetleniyor” şeklinde konuştu.
FOTOĞRAFLI