Dolu mesaneyle trafiğe çıkmak risk taşıyor

dolu-mesaneyle-trafige-cikmak-risk-tasiyor-m2Gsjqrv.jpg

Gül KABA-Doğan GÜNDOĞDU/İSTANBUL, (DHA) – İdrar kesesi doluyken trafiğe çıkılmaması uyarısında bulunan Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Nuhoğlu, “İdrar dolu bir mesane ile özellikle uzun yolculuğa çıkılmamalıdır. Çünkü kişi bir travma ya da trafik kazası geçirirse aşırı dolu mesanenin patlama, delinme veya parçalanma riski artar. Mesane parçalanırsa acil ameliyat gerekir hatta hayati tehlike oluşturur” dedi.

Biruni Üniversitesi Hastanesi’nden Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Nuhoğlu, idrara kesesi doluyken trafiğe çıkmanın riskine ilişki bilgi verdi. Prof. Dr. Nuhoğlu, toplumda sıkça dile getirilen fakat bilimsel dayanağı olmayan konulara yönelik de açıklamalarda bulundu.

TAM DOLU MESANENİN İÇERİSİNDE 500-700 CC İDRAR OLUYOR

İdrar kesesinin aşırı dolu olması halinde uzun yolculuğa çıkılmasını tavsiye etmediğini belirten Prof. Dr. Nuhoğlu, “Çünkü kişi bir travma ya da trafik kazası geçirirse aşırı dolu mesanenin patlama, delinme veya parçalanma riski artıyor. Tam dolu mesanenin içerisinde 500-700 cc idrar oluyor. Kişinin travma geçirmesi halinde daha hassas oluyor. Eğer mesane parçalanırsa hayati tehlike oluşturabilir. Kişinin geç kalmadan acile başvurup müdahale edilmesi gerekir. Travma geçiren hastanın yaralanma bölgesi ve büyüklüğüne göre genel durum bozukluğu, cilt kesileri, ortopedik yaralanmalar ve karın içi organ yaralanmaları gibi geniş spektrumda bulgular ortaya çıkabilir. Mesane patladığında ise karın ağrısı olur. Diğer organlar da hasar alabilir. Uzun yolculuklara çıkmadan yarım saat önce mutlaka tuvalete çıkmalarını öneriyorum” diye konuştu.

KORONAVİRÜSÜ AĞIR GEÇİRENLER DİKKAT

Sosyal medyada koronavirüs aşısının kısırlığa, sertleşme bozukluğuna neden olduğuna ilişkin söylemler olduğunu fakat bu konuda bilimsel bir çalışmanın bulunmadığını aktaran Prof. Dr. Nuhoğlu, “Ama koronavirüsün kısırlık yaptığına yönelik Amerika’da veya başka ülkelerde çalışmalar mevcut. Çünkü koronavirüs damar sistemlerini olumsuz etkiliyor. Bölgenin damar sistemini etkilediği için cinsel fonksiyonlarda azalmaya etki etmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

“3-6 AY KADAR GEÇİCİ BİR SERTLEŞME KAYBINA RASTLADIK”

Koronavirüs geçirip kısırlık şikayetiyle kendilerine gelen hasta olmadığını aktaran Prof. Dr. Barış Nuhoğlu, “Kısırlığa etkisini hemen değil ilerleyen yıllarda göreceğiz. Ama koronavirüs geçirip sertleşme problemi yaşayan hastalarımız oldu. Bu sorunu yaşayıp, bize gelen hastalarımız genellikle 40-50 yaş aralığında koronavirüsü ağır geçiren ve hala kronik yorgunluğu olan kişilerdi. 3-6 ay kadar geçici bir sertleşme kaybına rastladık. Uyguladığımız tedaviden sonra hastalar 3 ay içerisinde normal hayatına döndü. Kişilere, sağlıklı beslenmeye dikkat etmesini, hafif spor yapmasını ve düzenli uykuyu öneriyoruz” dedi.

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Topluma yerleşmiş ve değişmesi çok zor bazı bilgilerin olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nuhoğlu, “Bu bilgilerin bilimsel dayanağı yok ama nasıl topluma yerleşmiş anlamak mümkün değil. Örneğin, anneler çocuğu altını ıslattığı için bize geliyor. Biz de bakıp uygun tedaviyi veriyoruz. Ama aileler bu tedaviden sonra çocuklarının kısır kalacağından endişe ediyor. Şu ana kadar idrar kaçırma ya da altını ıslatma tedavisine yönelik kullanılan ilacın kısırlık yapma gibi bir etkisi yoktur” diye konuştu.

AİLEDE VARSA EĞİLİM ARTIYOR

Çocuğun 6 yaşına kadar altına kaçırmasının normal olduğunu belirten Prof. Dr. Nuhoğlu, “Bunu hastalık olarak kabul etmiyoruz. Ondan sonra devam ediyorsa enfeksiyon, taş, yapısal anormallikler gibi rahatsızlık var mı ona bakıyoruz ki çoğunda böyle bir şey olmuyor. Yüzde 90’ında ailesinde altına kaçırma öyküsü yatıyor. Ya da çocuk psikolojik travma yaşadıysa, idrarını kaçırabiliyor. Aile içindeki şiddet, uyumsuzluk, yeni kardeş hatta sık ev değişimi de çocukta travmaya neden olabiliyor. Travmanın boyutuna göre çocuk psikyatırından destek alıyoruz” ifadelerini kullandı.

AYAKTA İDRAR YAPMANIN SAĞLIĞA BİR ZARARI YOK

Hiçbir bilimsel çalışmanın ayakta idrar yapmanın prostata neden olduğunu göstermediğine dikkat çeken Prof. Dr. Nuhoğlu, “Ama bu kanat toplumda çok yaygın. Muhtemelen annelerin çocukları sağa sola idrarını yapmasın diye söylediği bir tez. İdrarın belli bir oranın üstünde 100 ile 150 cc kadar kalmasını hastalık kabul eder, nedenini araştırırız. 60 yaşındaki birinin idrarı ciddi oranda kalıyorsa, tıkanıklık ve prostat büyümesi bulgusudur. Genç yetişkinlerde olursa nörolojik olarak kabul ederiz. Ama ayakta yapılınca kalan idrarın sağlığa herhangi bir olumsuz etkisi yoktur” dedi.

 

 

 

Exit mobile version