Nevra UÇKAÇ/ İZMİR, (DHA)- İZMİR’de yaşayan Sebahat Karadal (60) hayatını, down sendromlu oğlu Yunus Emre Karadal’a (20) adadı. Yunus Emre ile 6 sene boyunca her gün okula giden anne Karadal, oğluyla birlikte derslere de girdi. Bu süreçte basketbol da oynanan Yunus Emre, Down Sendrom Basketbol Milli Takımı’na girerek Türkiye’yi, İtalya’da da temsil etti.
Kemalpaşa ilçesinde yaşayan ev kadını Sebahat ile tamirci Saim Karadal’ın 3 çocuğundan en küçüğü Yunus Emre Karadal’a doğduktan sonra down sendrom teşhisi konuldu. Sağlıklı iki oğlunu büyüttükten sonra 40 yaşında Yunus Emre’yi kucağına alan Sebahat Karadal, oğlunu yetiştirmek için büyük çaba sarf etti. Annesinin, iyi bir eğitim alması için yıllarca okula getirip götürdüğü Yunus Emre, basketbol oynayarak hem Türkiye hem Avrupa’daki maçlarda büyük başarılara imza attı. 04-11 Ekim tarihleri arasında düzenlenen 2021 Down Sendromlular Avrupa Oyunları’nda ikinci olan Down Sendrom Basketbol Milli Takımı’nın oyuncusu Yunus Emre Karadal, Türkiye’ye döner dönmez Bornova ilçesinde özel eğitim merkezindeki beden eğitimi öğretmeni Özlem Baştürk Aliş’in yanına gitti.
‘6 SENE SINIFTA YUNUS EMRE İLE OTURDUM’
Öğretmeniyle antrenmanlara devam eden oğlunu, okulun bahçesinde izleyen anne Karadal, “Yunus Emre’ye 40 yaşındayken hamile kaldım. Down sendrom ile ilgili hiç bilgim yoktu. Doğar doğmaz emmediği için doktora götürdüğüm zaman bazı testler yapıldı ve down sendromlu olduğunu öğrendik. Çok şaşırdık ve ne yapacağımızı bilemedik. Büyük emek verdim. 6 sene sınıfta Yunus Emre ile oturdum. Normal çocuklarla birlikte 1’inci sınıfta okuma yazmayı öğrendi. Sanki bana bir ödev verilmişti. Büyük azim ve şevkle ona kendimi adamıştım. Çünkü evimde başka çocuk yoktu. Abileri evliydi” dedi.
‘HER ŞEYİMLE YANINDAYIM’
Yunus Emre için ilk amacının ona düzgün bir eğitim vermek olduğunu anlatan anne Karadal, türkülere ve spora hevesli Yunus Emre’nin ortaokuldaki öğretmeninin tavsiyesi üzerine basketbola başladığını belirtti.
Oğlu Yunus Emre’nin vaktinin çoğunu basketbol antrenmanlarına ayırdığını söyleyen Karadal, şöyle devam etti:
“Birbirimizden kopamayan bir ikiliydik. Şimdi büyük gurur yaşıyorum. İtalya’daki maçta onu seyrederken sevinçten gözyaşı döktük. Allah, herkese nasip etsin. Kelimelerle anlatılmaz. Bundan sonra nereye gidecekse gitsin, her şeyimle onun yanındayım. Avrupa ise Avrupa’ya gitsin. İstanbul’a mı Ankara’ya mı taşınılacak? Onun için taşınırım. Her şey onun hayatı, geleceği, başarısı için. Benim için çok değerli. Eve kapatayım, ekmeğini vereyim, kenarda otursun demedim. Çok şükür, bugünleri gördük. Onun başarısı beni mutlu ediyor” diye konuştu.
Basketbolu severek oynayan Yunus Emre Karadal da “İtalya’da çok mutlu oldum. Bundan sonra basketbolcu olmak istiyorum. Uçağa bindim. Milli formayı giydim. Milli takım ve Türkiye için forma giydim, gururluyum. Çok mutluyum. İkinci olduk. Madalya aldık” dedi.
‘BİZİM İÇİN GURUR KAYNAĞI’
Yunus Emre’nin mezun olduğu okuldaki beden eğitimi öğretmeni Özlem Baştürk Aliş de öğrencisinin başarısıyla gurur duyduğunu belirterek “Bu yıl Avrupa’da güzel bir başarı elde etti. Takım olarak Avrupa ikincisi oldu. Milli takıma gitmesi ve bu şekilde başarılı olması bizim için gurur kaynağı. Geçen yıl mezun oldu, bu yıl da down sendromlularla beraber müsabakalara katıldılar. Yunus Emre’nin oynadığı okulumuzun kulübü, Türkiye 3’üncüsü oldu. Yunus Emre de bu şekilde milli takıma yükseldi. Özel öğrencilerimizin hepsi spora yönlendirilmeli. Spor onlar için hem sosyalleşmeleri hem de sağlıkları açısından çok önemli bir faktör” ifadelerini kullandı.
FOTOĞRAFLI