Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack-boost domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114

Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
Fatih’te Uygur Türk’ünün öldürülmesine ilişkin davada bir tahliye – Haberolduk.com – Son Dakika Haberler

Fatih’te Uygur Türk’ünün öldürülmesine ilişkin davada bir tahliye

fatihte-uygur-turkunun-oldurulmesine-iliskin-davada-bir-tahliye-BGCL3Kg6.jpg

Ahmet YEŞİLMEN / İSTANBUL, (DHA) – FATİH’te 2019 yılında bir otele ait kafede oturan Uygur Türkü Saimaiti Aierken’in silahlı saldırı sonucu öldürülmesine ilişkin 7 tutuklu sanığın yargılandığı davada, bir sanığın tahliyesine karar verildi. 

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşmaya tutuklu sanıklar Abdullah Enver, Hüseyin Ahmetaliyev, Normakhamat Ariphonov, Alı Isbeh, Ali El Hac Ali ve Esad Elhatib getirildi. Samer Barghouth ise tutuklu bulunduğu cezaevinde Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) duruşmaya katıldı. Tutuklu sanıklardan Normakhamat Ariphonov’un tahliyesine karar veren mahkeme heyeti, diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırarak duruşmayı erteledi.

İDDİANAME
Olay,  Fatih’te 10 Kasım 2019 yılında bir otele ait kafede meydana gelmişti. Kafede otururken silahlı saldırı sonucunda ağır yaralanan Uygur Türkü Saimaiti Aierken, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Olaya ilişkin soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 
60 sayfalık iddianame hazırladı. İddianamede Heyet Tahrir Şam (HTŞ/FEC/ENC) örgütü ayrıntılı olarak anlatıldı. İddianamede, cinayeti işleyen sanık Abdullah Enver’in polise verdiği ifade yer aldı. Enver’in ifadesinde, “Tevhid-i Cihat örgütünün idari işlerinden sorumlu Adem’in olaydan yaklaşık 45 gün önce İdlip’de bulunan dergahta otururken kendisi dışarıya çağırdığını ve ‘İstanbul’ a gideceksin, Hüseyin Ahmetaliyev ile buluşacaksın’ diyerek bana öldüreceğim şahsın fotoğrafını, bindiği aracın plakasını, ev adresini söyledi. Bana yol harçlığı olarak bin 500 dolar verdi. Adamı öldürdükten sonra 50 bin dolar Hüseyin’e, 50 bin dolar da bana olmak üzere toplamda 100 bin dolar vereceğini söyledi. Ben de adamı neden öldüreceğimizi sorduğumda ‘Müslüman değil, kafir, katli vacip’ dedi” diye konuştu. 

2014 YILINDA TÜRKİYE’YE GELMİŞLER
Soruşturma sırasında Aierken’in kullandığı aracın, Kırgızistan’a ait ‘CC’ plakalı konsolosluk aracı olduğunu belirlendi. Saimaiti Aierken’in ölümünün duyulması üzerine Kırgız basınında Saimaiti Aierken’in adının Kırgızistan’da 700 milyon doların yurt dışına kaçırılmasıyla ilgili yürütülen soruşturmada geçtiği belirtildi. Saimaiti Aierken’in eşi Wufulı Bumaılıyamu’nin Kırgızistan ile Türkiye arasında döviz transferi yaptığını, 2014 yılında ölüm tehditleri aldıkları için ailecek Kırgızistan’dan Türkiye’ye geldiklerini anlattı.

EŞİM TEHDİT EDİLİYORDU
Maktülün eşi Wufulı Bumaılıyamu soruşturma kapsamında verdiği ifadede, “Bu zaman zarfında o zamanın Kırgızistan Gümrük Bakanı olan ismini Rahim olarak bildiğim kişi ve Türk vatandaşı olan ismini Ebibullah Abdulkadar Pehlivan olarak bildiğim kişilerle de bu tarz para transferleri yaptığını biliyorum. Eşim bu şahısların para transferlerini genellikle İngiltere, Almanya, Dubai ve Amerika ülkelerine yapardı. Bu ticarette eşim bu şahıslarla problemler yaşadı. Eşimden sürekli eşime vermedikleri paraları istemeye başladılar. Bizim Türkiye’ye gelme sebeplerimizden bir tanesi de bu şahısların sürekli eşimi ölüm ile tehdit etmeleriydi. Olaydan yaklaşık olarak 3-4 ay önce bu tehditlerden bunaldığı için bir televizyon programına bu konu ile alakalı eşim bir röportaj verdi. Röportajın içeriğinde eşim yukarıda bahsetmiş olduğum iki kişi ile alakalı olarak Kırgızistan’dan paraların hangi amaçla, ne şekilde ve nerelere transfer edildiğini bildiğini ve bunların resmi olarak evraklarının kendisinde olduğunu, kimsenin kendisini tehdit etmemesini, yoksa bu evrakları basın yolu ile Kırgızistan televizyonlarına vereceğini belirtti. Bu röportajdan sonra eşim daha fazla tehdit edildi ve Kırgızistan Gümrük Bakanı görevinden alındı. Bu zaman zarfında eşim bana kendisinin başına bir şey gelirse polise bu olayların tamamını anlatmamı ve kendisinin bu şahıslar tarafından öldürüleceğini bana söyledi” dediği belirtildi.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİSLERİ  İSTENİYOR 
İddianemede 7 sanık hakkında “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak”, “Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etmek”, “Tasarlayarak Adam Öldürmek” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor.

 

Exit mobile version