1- (ÖZEL) ANNE, KIZI VE TORUNUNUN ‘MUCİZE’ BULUŞMASI
* 170 kilometrelik umut yolculuğu mucizeye dönüştü, o kavuşma anlarını sadece DHA görüntüledi
Özlem YURTÇU KARABULUT, Buğra BENLİOĞLU / İSTANBUL-TEKİRDAĞ (DHA)- ÇERKEZKÖY’de yaşayan İsminaz Kılıçarslan (30), üçüncü çocuğuna hamileydi. 37 haftalık hamileyken Kovid’e yakalandı. 19 Mart’ta bebeği sezaryenle alındı ve onu koklayamadan özel bir hastanede yoğun bakıma yatırıldı. Durumu ağırlaşınca Tekirdağ’daki Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne nakledildi, entübe edildi. Ailesine, “Kaybedebiliriz” dendi. Son bir umut, yaşam destek cihazı ECMO ile tedavisi için Nisan ayında ambulansla İstanbul’a, getirildi. Ailesinden 170 kilometre uzakta, Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakımında 40 gün süren ECMO mücadelesinden zaferle çıkan savaşçı anne, bebeği Kumsal ile ilk kez 2,5 ay sonra tanıştı. Annesi Fatma Kaynak, tam 70 gün boyunca, bir yandan kızının yolunu gözledi, bir yandan torunu Kumsal’ı büyüttü. Genç kadının İstanbul’dan taburcu olup Çerkezköy’deki ailesine kavuştuğu; gözyaşları içinde onun kendi yavrusunu, annesinin de onu kokladığı o duygu dolu anları ise sadece Demirören Haber Ajansı görüntüledi.
14 yıllık evli fabrika işçisi Kamuran ve İsminaz Kılıçarslan çifti, üçüncü çocuklarını bekliyordu. Ailesiyle Çerkezköy’de yaşayan 30 yaşındaki genç anne, doğum iznindeydi ve yeni aldıkları evlerinde, doğacak bebeği için hazırlık yapıyordu. 37 haftalık olduğunda kontrole gitti, şikayetlerinden şüphelenen doktorları, Kovid testi yaptığında pozitif olduğu anlaşıldı. 19 Mart’ta Çerkezköy’deki özel bir hastanede acilen sezaryene alındı. Minik bebeği Kumsal’ı hiç göremedi. Kumsal bebek, anneannesi Fatma Kaynak’a emanet edildi ve İsminaz Kılıçarslan da Tekirdağ’a, Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Durumu daha da kötüleşti, yoğun bakıma alınarak solunum cihazına bağlandı. Doktorları ailesine “Çabalıyoruz ama her an her şeye hazırlıklı olunö dedi. Üç çocuk annesi genç kadının hayata bağlanması için her yolu deneyen doktorları, son bir umut, yaşam destek cihazı ECMO ile tedavi şansı olabilir diyerek İstanbul Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin deneyimli ekiplerine danıştı. Hastanın durumunu değerlendiren doktorlar, İstanbul’dan Tekirdağ’a giderek genç kadını yoğun bakımda ECMO cihazına bağladı ve ambulansla İstanbul’a nakletti. İsminaz Kılıçarslan, 40 günü ECMO’ya bağlı olarak tam 70 gün süren Kovid’le mücadelesinden zaferle çıktı. Aylar sonra İstanbul’daki hastaneden taburcu olup Çerkezköy’deki ailesiyle kavuştuğu o heyecan ve duygu dolu anları ise Demirören Haber Ajansı görüntüledi.
“BURADA ÖLDÜM YENİDEN CANLANDIM”
Taburcu olup yola çıkacağı anı sabırsızlıkla beklerken yaşadıklarını DHA ile paylaşan İsminaz Kılıçarslan, “Öldüm ve yeniden doğdum diyerekö duygularını anlattı: “Hamileyken kontrole gittiğimde, test yapıldı. Pozitif çıktı. Sonra sezaryene alındım. 2 gün sonra da yoğun bakıma kaldırıldım. Bebeğimi göremedim, kucağıma alamadım. Bir hafta özel bir hastanede kaldım. Sonra Tekirdağ’a başka bir hastaneye götürmüşler. Orada ailemi aramışlar zaten, ‘Her şeye hazırlıklı olun’ demişler. Ondan sonra İstanbul Koşuyolu Hastanesi’ne getirilmişim. Burada hayata tutundum. İlk uyandığımda kendimi bile tanımıyordum. Nerede olduğumu bilmiyordum. Kovid olduğumu bilmiyordum. Hiçbir şey hatırlamıyordum. Yani bir rüya alemindeydim. Hemşirelere sorarak kendimi tanıdım. Saçlarımı kesmişler. ECMO cihazına bağlı olduğum için mikrop kapar diye. Bebeğim 2 ayını bitirdi, üç aydan gün aldı. Bugün çok heyecanlıyım, onun kokusunu bile daha hiç içime çekemedim. Göremedim onu. Sadece (yoğun bakımdayken) tabletten görüntülü olarak görüştüm. Çocuklarım gözümde tütüyorlar. Annem, babam, herkes gözümde tütüyor. Ölümden döndüm, öldüm yeniden canlandım burada.”
İSTANBUL’DAN TEKİRDAĞ’A ONUN İÇİN ECMO EKİBİ GİTTİ
Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Kaan Kırali, İsminaz Kılıçarslan’ın Nisan ayı başlarında İstanbul’a nakledildiğini anlatarak şu bilgileri verdi: “Mart ortalarında doğum yapmış. Ancak ondan hemen önce Kovid’e yakalanmış. Tekirdağ’da yaşayan hastamız oradaki sağlık merkezlerinde tedavi edilmeye çalışılmış. En sonunda Namık Kemal Üniversitesi’ne nakledilmiş ve durumunun ağırlaşması üzerine solunum cihazına bağlanmış. Namık Kemal Üniversitesi’ndeki doktorları bizimle irtibata geçti. Bu hastaya ECMO takılıp takılamayacağını danıştı. Hastanın çok genç olması, yeni doğum yapmış olması sebebiyle öncelik verdik. Buradan bir ekibimiz hastayı ECMO’ya bağlamak üzere Tekirdağ’a gitti. Yoğun bakımda hastamıza ECMO takıldı ve ambulans ile hastanemize transfer edildi. Yaklaşık 1-1,5 ay sonra akciğerleri yavaş yavaş toparlamaya başlayınca biz de ECMO desteğini azaltarak cihazdan ayırdık” dedi.
“GÖRÜNTÜLÜ GÖRÜŞMEDEN SONRA HAYATA DAHA SIKI SARILDI”
Bu hastaların yoğun bakımda çok uzun süre yattığı için ECMO’dan ayrıldıktan sonra mutlaka fizik tedavi rehabilitasyonu alması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kırali, genç annenin yoğun bakımda her şeyi yeniden öğrendiğini söyledi ve ekledi: “Bir nevi yeniden yürümeyi öğreniyorlar, yeniden ayakta durmayı öğreniyorlar. Sonuçta hasta artık tamamen Kovid öncesi dönemdeki tüm fiziksel aktivitelerini yapar hale gelince taburcu ediliyor. Biz bu tedavi ile bir değil iki cana hayat verdiğimizi düşünüyoruz. Bebeğini hiç görememişti. Yoğun bakımdaki ECMO tedavisi bitip daha sonra rehabilitasyon aşamasına geldiğinde, moral destek olması açısından tabletle görüntülü olarak ailesi ile görüştürüldü. Bebeğini uzaktan da olsa gördü o sırada. Ama İsminaz’da gördük ki bu görüşmeden sonra hayata tutunma azmi çok daha arttı, çok daha hızlı bir şekilde iyileşmek istedi. Şimdi de buradan evine girecek ve orada da ilk defa bebeğinin kokusunu içine çekecek.”
“O KUZUSUNU KOKLADI BEN DE ONU”
Kızının hastalığından sonra aylarca gözyaşı hiç dinmeyen anne Fatma Kaynak (60), onun İstanbul’dan geleceği gün, balkonda yolunu gözlemeye başladı. “İki günlük körpe bebeği bana verdiler, ben onu kızım diye sevdim, İsminaz diye sevdimö diyerek gözyaşları içinde o günleri anlatan Kaynak, “Yavrum iki aydan beri yatıyordu. Hiç göremedim. Yavrusunu 2-3 günlükken bana verdiler. Bu körpeyi gözyaşıyla büyüttüm şimdiye kadar. Allah’ım mucize verdi, doktorlar ‘Teyze hazırlıklı olun’ dedi. ‘Nasıl hazırlıklı olayım?’ dedim. Teyze elimizden geleni yapıyoruz dediler ama umutları yoktu. Allah’ıma bin şükür olsun, İstanbul’a gitti kurtuldu geri geldi yavrum. Yuvasına döndü. Bu yuvayı daha yeni almışlardı. Hiç doğru düzgün oturamadan hastalandı. Ben haftalarca evine giremedim. Şimdi o kendi kuzusunu kokladı, ben de onu kokladım. İsminaz diye büyüttüm onun bebeğini, gecemi gündüzümü gözyaşıma kattım” şeklinde konuştu.
“KOŞUYOLU HASTANESİ BİZE ÜMİT OLDU”
14 yıllık eşiyle ilk kez Kovid yüzünden ayrı kaldıklarını anlatan Kamuran Kılıçarslan (34) ise Tekirdağ’da hastanede yatarken doktorların hiç umut veremediğini, durumunun çok kötü olduğunu söyleyerek o zor günleri şöyle anlattı: “Tekirdağ’da da sağ olsunlar ilgilendiler ama her aradıklarında ‘Elimizden geleni yapıyoruz ama durum umutsuz’ diyorlardı. Sonra İstanbul’daki Koşuyolu Hastanesi ile görüşmüşler. Orası bize bir ümit oldu. Eşimin iyileşmesinde en büyük etken, orada yapılan tedavi oldu. Ben de çok ağladım, ağlamadım dersem yalan oldur. İnsanın aklına her şey geliyor, 3 çocuğa nasıl bakarım diye düşünüyorsun. Çocuklarım her gün annelerini soruyordu, ‘İyileşecek oğlum, dönecek kızım’ diye bir yandan onlara teselli vermeye çalışıyordum. Kayınvalidemler sağ olsunlar ellerinden geleni yaptılar, bebeğimize onlar baktı. Herkes yardımcı oldu. Ama çok zor. Allah kimsenin başına vermesin. Bayramda da yoğun bakımdaydı. Görüntülü görüştük. Bayramın birinci günü bir de benim doğum günümdü, o halde hatırladı, telefonda kutladı. Artık yanımda olsun başka bir şey istemem.” Heyecandan ve sevinçten konuşmakta zorlanan baba Ali Kaynak ise 70 gündür kızının yolunu beklediğini söyleyerek, yuvasına döndüğü, bebeğine, çocuklarına kavuştuğu için binlerce kez şükrettiklerini söyledi.
Görüntü dökümü:
——————
İsminaz Kılıçarslan röp
Prof. Dr. Kaan Kırali röp
Anne Fatma Kaynak röp
Eşi Kamuran Kılıçarslan röp
Baba Ali Kaynak röp
İsminaz Kılıçarslan’ın yoğun bakımdayken bebeği ile ilk tanıştığı, görüntülü görüşme anlarının görüntüleri
Hastaneden taburcu olmadan hemen önceki detay görüntüleri
Çerkezköy’deki evinin balkonunda onu bekleyen annesinin duygusal anları
Eve geldiği an ailesinin onu kapıda gözyaşları içinde karşıladığı görüntüler
Eve girdiği ve bebeği ile ilk kucaklaştığı anlar
Kızkardeşinin “öleceğini sandımö diye ağlayarak sarıldığı anlar
Annesinin “Sen kuzunu kokla ben de seniö diyerek sarıldığı anlar
Diğer çocukları Sevim (10) ve Mert’le (10) kavuşma, sarılma anları
Genel ve detay görüntüler
======================
2- (ÖZEL) ‘MİMAR SİNAN’, İSTANBUL’UN ÇİZGİ FİLM-ANİMASYON BÖLÜMÜ AÇAN İLK DEVLET ÜNİVERSİTESİ OLDU
*Mimar Sinan Üniversitesi Rektörü Handan İnci Elçi:
*”Şimdi alt yapı hazırlığındayız. Onu da tamamladıktan sonra öğrenci alımına başlayacağız”
Burçak BOZKUŞ – Doğan GÜNDOĞDU / İSTANBUL (DHA)- MİMAR Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul’da, Çizgi Film- Animasyon Bölümü açan ilk devlet üniversitesi oldu. YÖK’e başvurunun onaylanmasının ardından üniversitede hazırlıklar başladı. Bölüm, 2021- 2022 ilkbahar döneminde ders başı yapacak. Rektör Handan İnci Elçi, “Sadece öğrenciler değil, sektör de çok heyecanlanmış. Geç ama güzel bir adım oldu. Çok mutlu ve heyecanlıyız” dedi.
Türkiye’de çizgi film-animasyon dersleri ilk defa 1947 yılında o zamanki adıyla Güzel Sanatlar Fakültesi içinde verildi. Dönemin hocalarından Vedat Ar, Türkiye’de ilk animasyon filmi olan “Zeybek Oyunu”nu burada yaptı. Yine üniversite hocalarından Sezer Tansuğ ile Tonguç Yaşar’ın birlikte yaptığı “Amentü Gemisi Nasıl Yürüdü?” isimli çizgi film de bu alanın en eski eserleri arasında yer aldı. Yıllarca Grafik Tasarımı Bölümü adı altında verilen çizgi film- animasyon dersleri, 2021- 2022 ilkbahar dönemi itibariyle Çizgi film-Animasyon Bölümü’nde verilmeye başlanacak. Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) başvurunun olumlu sonuçlanmasıyla birlikte üniversite bünyesinde hazırlıklar başladı. Mimar Sinan Üniversitesi Rektörü Handan İnci Elçi, süreci DHA’ya anlattı. Animasyon yönetmenleri ise, bu bölümden mezunların sektöre olumlu katkı vereceğini vurguladı.
“GEÇ AMA GÜZEL BİR ADIM OLDU”
Rektör Elçi, “Üniversitemizde çizgi film dersleri, 1947’de başlıyor. Hatta ülkemizin bu alanda ders veren ilk kurumu biziz. Müfredatımıza koymuşuz. Öğrencilerimizle de birlikte ülkemizin yine ilk çizgi filmini Vedat Ar hocamızın yönetiminde burada üretmişiz, ‘Zeybek Oyunu’ adıyla. Bu üretimler devam etmiş ama grafik tasarımı bölümümüzde devam etmiş, bir ders olarak. Halbuki bunun bir bölüm olarak üniversitemizin bünyesinde yer alması gerekiyordu. YÖK’e başvuruda bulunduk ve onayımız geldi. Onayımız geldikten sonra da müfredatımızı hazırladık. Şimdi alt yapı hazırlığındayız. Onu da tamamladıktan sonra öğrenci alımına başlayacağız” dedi.
Bölümün İstanbul’daki devlet üniversitelerinde ilk olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Elçi, “Bizden mezun çok kıymetli çizerlerimiz, grafik tasarımı öğrencilerimiz var, onlar bu alanda çalışmalarını sürdürüyor ama bölümden mezun olmak bambaşka bir şey. Ve İstanbul’da ilk defa bir devlet üniversitesinde Çizgi film – Animasyon Bölümü’nü açmış olacağız. Bunun için çok mutluyum. Sektör bizi aradı. Sadece öğrenciler değil, sektör de çok heyecanlanmış. ‘Bir devlet üniversitesinden program dâhilinde bir bölüm dahilinde öğrenci yetiştirecek olmanızdan çok mutlu olduk. Her türlü desteği vermeye hazırız. Öğrencilerinizin şimdiden işi hazır, stajları hazır. Bekliyoruz’ diye sektörden bizi arayanlar oldu. Çok güzel mezunlar vereceğimiz, çok güzel bir bölüm kurduğumuzu söyleyebilirim” diye konuştu
“USTA ÇIRAK İLİŞKİSİYLE GİDİYORDUK, ARTIK MEZUNLAR GELECEK”
Kötü Kedi Şerafettin adlı animasyon filminin yönetmeni olan, Mimar Sinan Üniversitesi mezunu Mehmet Kurtuluş da “Orası benim evim gibi. Türkiye’de bana sorarsanız, sanatın en önemli kurumudur üniversite olarak. Onun animasyon işine el atmış olması, müthiş sevindirici bir haber. Bir devlet üniversitesi olarak ilk olması şahane. Bugüne kadar niye açılmamış diye düşünüyor insanö dedi.
“ÖĞRENCİLERE ‘MİMAR SİNAN’A’ KOŞUN DİYEBİLİRİM”
Üniversite mezunlarının sektöre olumlu etkilerinden bahseden ünlü yönetmen Kurtuluş, “Hızla büyüyen bir efekt ve animasyon endüstrisi. Her alanda müthiş tüketilen bir sektör. Dolayısıyla yetişmiş insana, uzmana, sanatçıya çok ihtiyaç var. Hepimizin temel sorunu yetişmiş insan kaynağının azlığı Türkiye’de. Biz zaman içerisinde bu işi çözebilmek için önce içeride bir junior tezgahı kurduk. Usta-çırak ilişkisiyle eğitim vermeye çalıştık. Bunu bir üniversitenin yapıyor olması, hele de Mimar Sinan’ın yapıyor olması bizi çok sevindirdi. Tercih yapacak öğrencilere, aklında soru işareti olanlara sadece, ‘Koşun, Mimar Sinan’a koşun’ diyebilirim” şeklinde konuştu.
HANGİ DEVLET ÜNİVERSİTELERİNDE VAR?
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi, Eskişehir Anadolu Üniversitesi ve Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde de Çizgi Film-Animasyon Bölümü bulunuyor.
Görüntü Dökümü
———————-
-Mimar Sinan Üniversitesi Rektörü Handan İnci Elçi ile röp
-Animasyon Yönetmeni Mehmet Kurtuluş ile röp – stüdyosundan detaylar
-Vedat Ar’ın Türkiye’de ilk animasyon filmi olan “Zeybek Oyunuöndan günümüze ulaşan fotoğraf
-Vedat Ar ve öğrencilerinin kampüste fotoğrafı (1947)
-Sezer Tansuğ ile Tonguç Yaşar’ın birlikte yaptığı “Amentü Gemisi Nasıl Yürüdü?ö isimli çizgi filmden detaylar
-Kötü Kedi Şerafettin filminin hazırlık aşamalarından detaylar ve görüntüler
-Güncel animasyonlu reklam filmlerinden detaylar
-Muhabir anonsu (Burçak BOZKUŞ)
-Genel ve detay
======================
3- ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI İLK ADIMI ATTI; DENİZ SALYASI TEMİZLİĞİ BAŞLADI
Mustafa ESEN-Murat KORKMAZ/İSTANBUL-(DHA) ÇEVRE ve Şehircilik Bakanlığı Marmara Denizi’nde etkili olan deniz salyası olarak bilinen müsilajla ilgili ilk adımı attı. Kadıköy Caddebostan Sahili’nde temizlik çalışmalarına başlandı. Temizlik çalışmaları, havadan görüntülendi.
Marmara Denizi’ni yok olma tehlikesiyle karşı karşıya getiren deniz salyasına karşı temizlik çalışmaları bugün start aldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı ekipler, Kadıköy Caddebostan Sahili’nde temizlik çalışması başlattı. Ekipler, önce sahil kenarındaki tekneleri uzaklaştırdı ardından deniz salyalarını suda çembere aldı. Yüzeydeki deniz salyaları, motorlu pompayla çekildi. Yapılan çalışmalar, havadan dronla görüntülendi.
Görüntü Dökümü
———-
-Havadan görüntü
-Ekiplerin deniz salyasını çekme çalışması
-Sahilden uzaklaştırılan tekne
-Çemberin oluşturulması
-Motorla deniz salyasının çekilmesi
-Depolanan deniz salyası
-Genel ve detay
=====================
4- PENDİK’TE 3 KİŞİNİN YARALANDIĞI KAZA, KAMERADA
Gamze ŞİMŞEK- Mustafa ESEN/ İstanbul (DHA) Pendik’te, minibüsün çarptığı hafif ticari araç devrildi. 3 kişinin yaralandığı kaza, güvenlik kameralarına yansıdı.
Kaza, dün 14.30 sıralarında, Pendik Velibaba Mahallesi Dolayoba Caddesi üzerinde meydana geldi. Bir minibüs, 2 hafif ticari aracın arasından geçmek istedi. Ancak yolun sağından ilerleyen hafif ticari araca çarptı. Çarpmanın etkisiyle hafif ticari araç devrildi, içinde bulunan 3 kişi hafif şekilde yaralandı. Çevredekilerin yaralıların yardımına koştuğu kaza, güvenlik kameralarına yansıdı.
Kazayı gören Fırat Onan, “Dün kısıtlama olmadığından burası bir hayli kalabalıktı. Minibüs araca çarptı, araç devrildi. Araçların içerisinde çocuklu aileler de vardı. Panik havası oluştu burada. Neyse ki ağır yaralanan olmaması, tek tesellimiz. Burası biraz uzun cadde olduğu için araçlar sürat yapıyorlar. Bundan dolayı da ara ara kazalar oluyor. Bazen kırmızı ışıkta düğmeye basmamıza rağmen sürücüler dikkate almayıp devam edebiliyorlarö dedi. Sinan Toso ise, “Zaten hızlı gidiyor. Burada bir çözüm bulunması en mantıklısı olur. Yaya geçidini de kimse umursamıyor. Ön kaldıran motosikletler, süratli araç kullanan gençler, eksik olmuyor burada. Burası çok tehlikeli. En küçük bir hata can kaybına neden olabilir. Gördüğünüz gibi araçlar roket gibi geçiyor. Kimse yavaşlamıyorö diye konuştu.
Görüntü dökümü:
———————–
-Kazanın yaşandığı görüntüler
-Mahalle sakinleri ile röp
-Genel ve detay
Güvenlik kamerası
-Yolda ilerleyen hafif ticari araçlar
-Minibüsün araçların arasından geçmek istemesi
-Minibüsün araca çarpması
-Aracın devrilmesi
-Çevredekilerin olay yerine koşması
=======================
5- (Ek bilgi ve fotoğraflarla) MALTEPE’DE KAYIP KADININ BOĞAZININ KESİLEREK ÖLDÜRÜLMESİNE İLİŞKİN 2 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Cengiz ÇOBAN – Gamze ŞİMŞEK – İsa ALMAÇAYIR / İSTANBUL (DHA)- MALTEPE Başıbüyük Barajı’nın yanındaki yeşillik alanda polise kayıp başvurusunda bulunulan 37 yaşındaki Şahigül Buluş, boğazı kesilerek öldürülmüş halde bulundu. Kadının en son evinden birlikte çıktığı 2 kişi gözaltına alındı.
Olay Maltepe Başıbüyük Barajı yakınında dün saat 14.30 sıralarında meydana geldi. Baraja balık tutmaya gelenler yarı çıplak hareketsiz yatan kadını görerek polis ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri kadının hayatını kaybettiğini belirledi. Polis ekipleri güvenlik şeridi çekerek çevredekileri uzaklaştırdı. Olay yeri inceleme ekiplerinin yaptığı ilk incelemede kadının boğazının kesilerek öldürüldüğü anlaşıldı.
KAYIP İLANI VERİLMİŞ
Polisin olayla ilgili yaptığı soruşturmada, cesedin dün kayıp ilanı verilen 37 yaşındaki Şahigül Buluş’a olduğunu tespit etti. Polis çevrede geniş çaplı delil çalışması yaptı. Çevredekiler, polisin çalışmalarını film izler gibi izledi. Polis ekipleri, barajın üst tarafında çalışmaları izleyenleri uzaklaştırdı. Olay yeri ve savcının çalışmasının ardından ceset, Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.
2 ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI
Polis Şahigül Buluş’un, M.T.(28) isimli erkek ve S.B. isimli kadın ile birlikte 3 Haziran 2021 tarihinde saat 21.30 sıralarında ikametinden ayrıldığı tespit etti. 2 şüpheliyi yakalanarak, gözaltına alındı. Polisin olayla ilgili soruşturması devam ediyor.
EK GÖRÜNTÜLER
/////////////////////////////
-Şüphelilerin fotoğrafı (Ek görüntü)
-Öldürülen kadının fotoğrafı
(GEÇİLEN GÖRÜNTÜLER)
-Polis ekiplerinden görüntü
-Güvenlik şeridi çekmesi
-Barajdan görüntü
-Olay yeri inceleme ekiplerinden görüntü
-Delil çalışması yapan polislerden görüntü
-Polisin çalışmalarını izleyen vatandaşlardan görüntü
-Cesedin götürülmesi
-Cenaze aracına konması
-Genel ve detay görüntüler
=====================
6- (ÖZEL) GÜNGÖREN’DE TEKSTİLCİLERİN KABUSU OLAN HIRSIZ KAMERADA
Cemil ÖZDEMİR-Murat SOLAK/İSTANBUL,(DHA)- GÜNGÖREN’de birkaç aydır tekstil firmalarına dadanan ve esnafı canından bezdiren hırsızlardan biri polisin fiziki takibi sonucu suçüstü yakalandı. Tekstil firmalarında yaşanan hırsızlıklar güvenlik kameralarına yansırken, daha önce 6 iş yerine girdiği tespit edilen hırsızın yakalanması cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
Merkez Mahallesi’ndeki tekstil firmalarında birkaç aydır süren hırsızlık olayları esnafı canından bezdirdi. Birkaç kişi tarafından yapıldığı düşünülen hırsızlıkların önüne geçemeyen esnaf durumu polise bildirdi. İş yerlerindeki güvenlik kameralarını inceleyen Güngören İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, Emre Y. Olduğunu tespit ettikleri bir hırsızı fiziki takibe aldı. Takip edildiğinden habersiz olan Emre Y. 29 Mayıs Cumartesi günü gece 03.00 sıralarında Ziya Gökalp Caddesi üzerindeki bir iş yerine girmek üzereyken polis ekiplerini fark etti. Dur ihtarına uymayan Emre Y. koşarak bir binanın çatısından iş yerine girdi. Çevrede güvenlik önlemi alan polis, 2 saat süren uğraş sonucu Emre Y’yi çatıdan indirdi. Gözaltına alınan Emre Y.’nin farklı tarihlerde 6 iş yerinden hırsızlık yaptığı tespit edildi.
“15 İŞ YERİNDE HIRSIZLIK OLDU”
“Geçen hafta oldu, bizim 80 bin liralık malımız gitti” diyen iş yeri sahibi Davut Bulut sözlerine şöyle devam etti: “Adamlar gelip çalıp çalıp gidiyorlar. Kendi malları gibi dolduruyor alıp götürüyor. Yukarıdaki sokaklarda da öyle. 15 iş yerinde hırsızlık oldu. Zaten iki bayram arasında yapıyorlar bu hırsızlığı, gittiler ama gene gelip çalarlar. Buradan çalmazlarsa başka bir yerden çalarlar. Yazık günah. Sabah 06.00’da kalkıp geliyoruz. Gece gündüz çalışıyoruz. Hal böyleyken bir tanesi gelip çalıp gidiyor.”
“PARAM VE ALTINLARIM ÇALINDI”
Gül Bulut ise, “Geçen hafta bu sokakta bir hırsızlık oldu. Yaklaşık 15 dükkan soyuldu. Benim de param ve altınlarım çalındı. Ama benimki daha önce gündüz oldu. Esnaf olarak muzdaribiz. Dün de alt sokaklara girilmiş. 3 bin lira param ve altınlarım çalındı” dedi.
“HIRSIZLIK YAPMADAN ÖNCE KEYİF YAPIYOR”
Necati Akçeken da” Bu hırsız rahat artık. Burayı kendi mahallesi bellemiş. Herhalde 13-14 tane dükkan oldu. Kafasına göre hem keyif yapıyor hem hırsızlık yapıyor. Bizim buradan aşağı yukarı 20-25 bin lira paramızı aldı. Kimi yerden 50 bin lira almış, kimi yerden mal almış. Oturuyor kahve içiyor, parfüm sıkıyor. Hırsızlık yapmadan önce bir keyif yapıyor. Herkes şikayetçi herkesin polis tutanakları var” diye konuştu.
“HIRSIZLAR İKİ HAFTADIR BURAYA DADANDI”
İmdat Demirel “İki haftadır dadandı hırsızlar buraya, her sabah geldiğimizde ya para ya bir bilgisayar komşularda birinde çalınıyor. Burasıda bizim komşumuzun yeri, burası 3.kat olmasına rağmen demirlerden tırmanıyor. Pencerede demir yoktu, yeni yapıldı demir. Burada giriyor. Çikolatasını da çalıyor. Alarm çaldıktan sonra 3 bin liralık bilgisayarı çalıyor kaçıyor. Çoğu komşumuzun bayağı zararı var. 50 bin lira 60 bin lira zararı olan var. Kendi keyfine göre kahvesini dahi içiyor içeride” dedi.
Emniyetteki işlemlerinin ardından Bakırköy Adliyesine sevk edilen Emre Y. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Polis, diğer şüphelilerin yakalanması için çalışmalarını sürdürüyor.
Görüntü Dökümü
————–
(GÜVENLİK KAMERASI)
-İş yerinin kepengini kırarak içeriye giren hırsızlar
-Hırsızların iş yerindeki malları, geldikleri araca taşıması
-Başka bir iş yerinin önüne gelen hırsızın sigara içmesi
-Hırsızın demir korkuluklardan tırmanması
-Başka bir iş yerinin penceresinden giren hırsız
-Hırsızın çekmeceleri karıştırması
-Bilgisayarı çalarak kaçması
(CEP TELEFONU KAMERASI)
-Suçüstü polise yakalanan hırsızın yere oturtulması
(AKTÜEL)
-Tekstil esnafı ile röportajlar
-Tekstil iş yerlerinden aktüel görüntüler
-Genel ve Detaylar
====================
7- LGS HEYECANI SONA ERDİ; KORONAVİRÜS KARANTİNASINDAKİ ÇOCUKLAR SINAVLARININ GÜZEL GEÇTİĞİNİ SÖYLEDİLER
Gülseli KENARLI – Osman BAKIR / İSTANBUL, (DHA)
KAĞITHANE Ziyapaşa İlkokulu’nda sınava giren koronavirüs hastası ya da temaslısı öğrenciler, sınavın kolay olduğunu ve güzel geçtiğini belirttiler. LGS için Kağıthane’de koronavirüs hastası ya da temaslısı öğrenciler için Ziyapaşa İlkokulu belirlendi. Okulda 10 öğrenci sınava alındı. 09.30’da başlayan LGS’nin ilk oturumunun ardından, 11.30’da da ikinci oturumu gerçekleştirildi. Sınav 12.40’da sona erdi. Her çocuk, sınava tek başına alındığı sınıfta katıldı. Sınavın ardından okuldan çıkan öğrenciler alınan önlemlerden memnun olduklarını belirtti. Sınavdan çıkan Alican Adlım, “Sınav iyiydi, sözelde zaman biraz yetmedi ama kolaydı. Öğretmenler bize karşı sanki yoğun bakımdaki gibi hazırlanmışlardı. Birbirimize yaklaşmamıza izin vermiyorlardı” dedi. İrem Sultan Sarı, “Sınavım güzel geçti. Ama sayılsa biraz zorladı beni, onun dışında gayet güzel. Basit sorular, çıkmış sorular. Çözdüğüm testlerden de çıktı. Güzeldi yani. Bütün temizlik önlemleri alınmıştı. Öğretmenler de güzel ilgilendiler bizimle” diye konuştu. Eren Ekici ise, “Zorluydu. İyiydi, elimizden geleni yaptık. İyi bir şey bekliyorum. Hayalim iyi bir lise. Beşiktaş Anadolu ve iyi gelirse, olmazsa ortaokulda aldığım puanlarla gireceğim” şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
———————
– Velilerden öğrencilerden detaylar
– Sınava çıkışı öğrenciler
– Öğrencilerle röportaj
– Detaylar
=====================
8- BAYRAMPAŞA VATAN MAHALLESİ’NDEKİ MUHTARLIK SEÇİMİNDE, 5 ERKEK ADAYA KARŞI TEK KADIN ADAY YARIŞIYOR
Murat SOLAK – Ömer ÇETİNASLAN/İSTANBUL,(DHA) İstanbul’da 14 mahallede gerçekleştirilen muhtarlık seçimlerinde, Bayrampaşa Vatan Mahallesi’nde 5 adaya karşı yarışan tek kadın aday Dilek Teksoy, “Halkımız takdir görürse, seçileceğiz inşallah” dedi.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından bugün yapılan ara seçimlerinde, ölüm ya da farklı nedenlerle muhtarlıkları düşen toplam 753 mahalle ve köylerde vatandaş sandığa gidiyor. İstanbul’da da 14 mahallede yapılan seçimlerde 71 bin seçmen oy kullanacak. 11’i kadın 62 muhtar adayının yarıştığı İstanbul seçimlerinde seçim heyecanı yaşanan mahallelerden biri de Bayrampaşa Vatan Mahallesi oldu. 1’i kadın 6 adayın yarıştığı Vatan Mahallesi’nde 6530 seçmen oy kullanacak.
“TEK KADIN ADAY OLDUĞUM İÇİN ÇOK MUTLUYUM”
6 aday arasındaki tek kadın aday olan Dilek Teksoy, “Seçim heyecanı yaşıyoruz. Vatan Mahallesi Muhtarlığı’nda, 2014 yılından beri hem azalık hem de sekreterlik yapmaktayım. 6 adayın 5’i erkek, tek kadın aday olarak burada bulunmaktayım. Halkımız takdir görürse, seçileceğiz inşallah. Bayrampaşa ilçesinde, tek kadın aday olduğum için çok mutluyum. Neden bir ilk olmasın? Neden kadın muhtar olmasın? Bu yarışta ben de varım” dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
——————
-Seçim yapılan okul bahçesinden detaylar
-Oy kullanan vatandaşlardan görüntü
-Muhtar adayları röp
-Genel ve detaylar
======================
9- ŞİŞLİ’DE EVDEN HIRSIZLIK YAPAN KADIN KAMERADA
Hasan YILDIRIM – Özgür EREN / İSTANBUL, (DHA) ŞİŞLİ’de evden hırsızlık yaptığı belirlenen kadın, güvenlik kamerasından tespit edilerek yakalandı. 15 ayrı suçtan kaydı olduğu belirlenen şüpheli kadın güvenlik kamerasına da yansıdı.
Olay, Mecidiyeköy Mahallesi’nde 25 Mayıs’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir evden hırsızlık ihbarı alan Şişli Emniyet Müdürlüğü ekipleri, evde ve bina çevresindeki güvenlik kamerası görüntülerini incelemeye aldı. Görüntülerden hırsızlık şüphelisinin F.K. isimli kadın olduğu belirlendi. F.K. 2 Haziran günü yakalanarak gözaltına alındı. Kuştepe Polis Merkezi’ne götürülen F.K.’nın “Cumhurbaşkanı’na hakaret’inde içinde bulunduğu 15 ayrı suçtan kaydı olduğu belirlendi.
Görüntü Dökümü:
————————
-Güvenlik kamerası
-Şüphelinin eve gelişi
-Aktüel görüntü
-Şüphelinin polis merkezinden çıkışı
=======================
10- İSTANBUL’DAKİ VANLILAR, ‘DÜNYA KAHVALTI GÜNÜ’NDE YER SOFRASINDA BULUŞTU
İhsan DÖRTKARDEŞ / İSTANBUL, (DHA) VAN’a özgü ‘Van kahvaltısının’ tanıtımına katkı amacıyla haziran ayının ilk pazar günü kutlanan ‘Dünya Kahvaltı Günü’nde, Esenyurt ve Avcılar’daki Vanlılar, yer sofrasında hazırlanan kahvaltıda buluştu.
Van’da, 1 Haziran 2014 tarihinde 51 bin 793 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen kahvaltı, rekor kırarak, Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. ‘Dünyanın en kalabalık kahvaltı sofrası’ rekorunun kırılmasıyla da her yıl haziran ayının ilk pazar gününün ‘Dünya Kahvaltı Günü’ olması kararlaştırıldı. Van Ticaret ve Sanayi Odası’nın çağrısı üzerine İstanbul Avcılar ve Esenyurt’ta yaşayan Vanlılar, bu sabah, Esenyurt’taki Van Kültür Evi’nde bir araya geldi. Esenyurt Kaymakamlığı’ndan alınan izin ile gerçekleştirilen kahvaltıda, otlu peynir, karakovan balı, un, tereyağı ve yumurta karışımıyla hazırlanan ‘murtuğ’ ve tereyağı ile öğütülmüş buğdayla yapılan ‘kavut’ gibi yöreye özgü 24 çeşit yiyecek ikram edildi. Kahvaltıyı hazırlayan Fatih Sarp, katılan yaklaşık 100 konuktan kahvaltı sofrasının görüntülerini sosyal medya hesaplarından paylaşmalarını istedi.
Görüntü Dökümü:
———————–
-Van Kültür Evi’nden görüntüler
-Van Kahvaltısı hazırlanırken
-Van Kahvaltısı servis edilirken
-Yerde bağdaş kuran konuklar
-Fatih Sarp servis yaparken ve açıklama yaparken
-Yer sofrasından görüntüler
-Genel ve detay görüntüler
=======================
11- BAŞAKŞEHİR’DE SU TANKERİ YOL KENARINA DEVRİLDİ
Serdar ALTINTEPE / İSTANBUL(DHA)BAŞAKŞEHİR’de plakasız su tankeri, başka bir aracın sıkıştırması sonucu, yol kenarındaki araziye devrildi. Sürücü, kazayı yara almadan atlattı.
Kaza, 12.30 sıralarında Gazi Mustafa Kemal Bulvarı2nda meydana geldi. Plakasız su tankeri, iddiaya göre başka bir araç tarafından sıkıştırıldı. Sürücü de önündeki araca çarpmamak için direksiyonu sağ kırdı. Ancak tanker, yol kenarındaki araziye devrildi.
Sürücünü yara almadan atlattığı kazanın ardından bölgeye tedbir amaçlı itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kaza yerine çağrılan çekici ile tanker, bulunduğu yerden kaldırıldı.
Görüntü dökümü:
————–
Yan yatan kamyondan görüntü
Sürücüden görüntü
Kamyonun kaldırılması