RIZA BEY APARTMANI’NIN İNŞAAT ALANINA HİÇ GİTMEMİŞLER
İZMİR’de, geçen yıl meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde, 36 kişinin öldüğü Rıza Bey Apartmanı ile ilgili 4’ü tutuklu 9 sanığın ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebep olmak’ suçundan 20’şer yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün görüldü. Projede, binanın sürveyanı (gözetmen) olarak imzası bulunan tutuklu sanık Durak Kayar ile statik-betonarme proje müellifi İnşaat Mühendisi Tamer Peker, savunmalarında Rıza Bey Apartmanı’nın inşaatına hiç gitmediklerini söyledi.
Ege Denizi’nde Seferihisar açıklarında, geçen yıl 30 Ekim’de meydana gelen, 115 kişinin hayatını kaybettiği 6.6 büyüklüğündeki depremde Bayraklı ilçesindeki 8 katlı Rıza Bey Apartmanı’nda 36 kişi yaşamını yitirdi, 17 kişi de yaralandı. Depremin ardından başlatılan soruşturma kapsamında 4’ü tutuklu 9 kişi hakkında, İzmir 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak’ suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
‘İNŞAATI KONTROL ETMEK GİBİ BİR ZORUNLULUĞUM YOK’
Davanın bugün görülen ikinci duruşmasında, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla davacılar ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Projede, binanın sürveyanı olarak imzası bulunan tutuklu sanık Durak Kayar ile bir diğer tutuklu sanık, statik-betonarme proje müellifi İnşaat Mühendisi Tamer Peker, savunmalarını yaptı. İlk olarak ifadesi alınan Peker, projeyi kendisinin yaptığını belirtip, “Projeyi hazırladım ve teslim ettim. Daha sonra kontrol için inşaat alanına hiç gitmedim. Projeyi bitirdikten sonra inşaat alanına kontrol için gitmem için bir talep olmadı. Böyle bir zorunluluğum ve sorumluluğum da yoktu. Fenni mesul olarak sorumlu bir arkadaş vardı. İmzaladık, projeyi verdik, inşaatı nasıl yaptılar bilmiyorum. O dönemdeki kanunlara göre bundan fenni mesul sorumludur. Her yaptığım projede, kendim veya akrabalarım oturacakmış gibi çalıştım. ‘Müteahhidin cebinden para çıkmasın’ diye ben neden uğraşayım? Her malzemeyi bir üst kaliteden yazdım” dedi.
Bir müşteki avukatının, “İnşaatın projeye uygun yapılmadığını görüp, uyarsaydınız sonuç farklı olur muydu?” sorusuna sanık Peker, “3 bin proje hazırlamışımdır. Hepsini kontrol etme imkanım yok. O inşaatın fenni mesulü, müteahhidi vardır. Telefonum hep açıktır. Sorsalardı” yanıtını verdi.
‘BİNAYA YÜKLER GETİREN BALKON KAPATMALARIN OLDUĞUNU GÖRDÜM’
Peker, binanın yıkılışını televizyondan izlediğinde, zemin kattan yıkılmaya başladığını gördüğünü belirtip, “Binanın üzerinde projesine uygun olmadan yapılan, binaya ek yükler getiren balkon kapatmaların olduğunu gördüm. Bunlar tehlikeli olabilir. Ciddi inşaat hataları var. Yıkılmasındaki sebep binanın 1999 ve 2005 depreminde hasar almasına rağmen gereği yapılmamış. Suçlu olmadığımı düşünüyorum. O yıllarda 27 sene önce deprem fay hattıyla ilgili bilgimiz yoktu. O zamanki deprem yönetmeliği bugünküne göre çok farklıydı, ilkokul kitabı gibiydi” dedi.
Mahkeme başkanı, avukatlara Peker’e soru sormak için izin verdiği sırada sanık avukatı savunma yapmaya başladı. Başkanın uyarılarına rağmen Peker’in avukatı savunmaya ısrarla devam edince, mahkeme başkanı salondaki polis memurundan avukatı dışarı çıkarmasını istedi. Gerginlik üzerine duruşmaya ara verildi.
‘SÜRVEYANLIK GÖREVİYLE İLGİLİ YARIM BİLGİM VARDI’
Aradan sonra, projede binanın sürveyanı olarak imzası bulunan Durak Kayar savunmasını yaparak, “Görevim masa başında çalışmayı gerektiriyordu. Binaya ruhsat alabilmek için birisinin sürveyan olarak imza atması gerekiyordu, ben de attım. Fiili olarak sürveyanlık yapmadım. İnşaat alanında da hiç bulunmadım” diye konuştu.
Müşteki avukatlarının, sürveyanlık görevinin yerine getirilmesi için inşaat alanında bulunulması gerektiğini, bu görevin ne olduğu hakkında bir bilgisinin olup olmadığını sorması üzerine Kayar, “Sürveyanlık için imza atmadan önce, bu görevin ne anlama geldiği konusunda yarım bilgim vardı, tam bilgim yoktu” dedi.
Kayar’ın savunmasının ardından söz alan müşteki avukatları, inşaatı yapan şirket hakkında tüm avukatların katılımıyla suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
– Adliyeden binasından görüntü
Haber: Davut CAN – Kamera: Ahmet Turhan ALTAY / İZMİR, (DHA)
====================================
TUNCELİ’DE 25 OKULDA GÜÇLENDİRME ÇALIŞMASI
TUNCELİ genelinde onarım ve güçlendirme çalışması yapılan 25 okulda öğrenim gören öğrenciler, başka okullara nakledilerek ikili eğitime geçildi. İl Milli Eğitim Müdürü Gürsel Ekmekci, bu durum nedeniyle eğitimde hiçbir aksaklık yaşanmayacağını söyledi.
Tunceli’deki 60 okulun 25’inin deprem ve performans analiz sonuçlarının olumsuz çıkmasından dolayı, okullarda güçlendirme çalışmaları başladı. İl ve ilçelerde, çalışmaların başladığı okullardaki 2 bin 242 öğrenci, başka okullara sevk edilip ikili eğitime geçildi. Öğrenci velileri güçlendirme çalışmalarının okulların açıldığı zamana denk gelmesine tepki gösterdi.
İl Milli Eğitim Müdürü Gürsel Ekmekci, bu durumdan dolayı eğitimde hiçbir aksaklık yaşanmayacağını belirtti. Deprem analizlerini yapacak olan firma yetkililerinin çeşitli sebeplerden dolayı kente gelmediğini belirten Ekmekci, “2021 yılının afet yılı ilan edilmesiyle Sayın Cumhurbaşkanı’mızın önderliğinde tüm Türkiye’de analiz çalışmaları başlamıştır. Bizim de ilimizde 60 tane kurum ve eklentilerinde bu deprem analizleri 9 aylık süreç içerisinde numuneler alınmış ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’mıza ve İl Müdürlüğü’müze iletilmiştir. Buradan gelen sonuçlar bakanlığımıza gönderilmiştir, bakanlığımızdan 25’inin güçlendirme onayı gelmiştir. Sayın Valimizin talimatıyla açık ihaleleri yapılmıştır. Bu beklenen ihale süreleri tamamlanmıştır, firmalar şu anda okullarımızda güçlendirme çalışmalarına devam etmektedir” dedi.
Güçlendirme çalışmalarının 2 ay süreceğini belirten Ekmekci, “25 kurum içerisinde eğitim ve öğretim kesinlikle yoktur. Tüm tedbirler ilçelerde kaymakamlığımızca, il merkezinde de Sayın Vali’mizce organize edilmektedir. Bu süreç yaklaşık en fazla 60 gün olarak ihale şartnamesine konulmuştur. Bu 2 aylık sürecin sonucunda çocuklarımız, sağlıklı ve güvenli bir şekilde güçlendirilmiş okullarına tekrar geri döneceklerdir. Güçlendirme çalışmalarını yapmamızın en önemli nedeni çocuklarımızın, öğretmenlerimizin ve personelimizin can güvenliğidir. Can güvenliği bütün durumların önündedir. Eğitimde de herhangi bir aksama olmamıştır. Sadece birçok okulda ikili eğitime geçilmiştir” diye konuştu.
Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ise, 1,5 yıldır okullarda eğitim görülmediğini ve güçlendirme çalışmalarının da o dönem yapılması gerektiğini dile getirerek, tepki gösterdi.
Çalışmalardan dolayı çocuğunun başka bir okula gittiğini belirten Senem Yerlikaya ise, “Çocuğum 6 yaşında ve okula yeni başladı. Kendi okulunda tadilat yapıldığı için buradaki okula geçici olarak getirdik. İnşaatın sanırım 40 gün ya da 2 aylık bir süresi var, yetkililer bunu söyledi bize” ifadelerini kullandı.
8’inci sınıf öğrencisi Irmak Çılgın, güçlendirme çalışmalarının okulların açılmasıyla başlamasından üzüntü duyduğunu ifade etti.
Görüntü Dökümü
————————
Muhabir Serhat Ozan Yıldırım’ın anonsu
Güçlendirme yapılan binalar
Okullardaki tadilatlar
Okulların içi ve yıkılmış duvarlar
Okul bahçesi
Muhabir Serhat Ozan Yıldırım’ın anonsu
Irmak Çılgın’ın konuşması
Senem Yerlikaya’nın konuşması
Mustafa Sarıgül’ün konuşması
Gürsel Ekmekci’nin konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Serhat Ozan YILDIRIM/TUNCELİ, (DHA)
==========================================================
FETÖ HÜKÜMLÜSÜNÜN PARA ÇANTASINDAN ‘BAYRAM HARÇLIKLARINIZ’ NOTU ÇIKTI
DENİZLİ’de FETÖ/PDY üyeliğinden hakkında kesinleşmiş hapis cezasıyla aranan H.B. ile yakalama kararı bulunan eşi O.B., gizlendikleri hücre evinde polis tarafından yakalandı. Evde yapılan aramada bir çantada 17 bin 150 euro ile birlikte ‘Gözlerinizden öpüyorum, bayram harçlıklarınız’ yazılı not bulundu.
İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, FETÖ üyesi olmak suçundan hakkında 6 yıl 3 ay kesinleşmiş hapis cezasıyla aranan eski öğretmen H.B. ile yakalama kararı bulunan kocası eski öğretmen O.B.’nin İstiklal Mahallesi’nde bir hücre evinde saklandığını tespit etti. Belirlenen adrese dün operasyon düzenleyen ekipler, O.B. ile H.B.’yi yakalayıp gözaltına aldı. Evde yapılan aramada bir çantada 17 bin 150 euro ile ‘Gözlerinizden öpüyorum, bayram harçlıklarınız’ yazılı not bulundu. Para ve notun, FETÖ’nün üst düzeydeki kişiler tarafından gönderildiğinin sanıldığı belirtildi. Sorgularının ardından H.B. sevk edildiği adliyede tutuklanırken, kocası O.B. ise arandığı Manisa Emniyet Müdürlüğü’ne teslim edildi.
Görüntü dökümü:
-Karı kocanın emniyetten çıkarılmaları
-Bulanan para ve not kağıdından resimler
Haber: Ramazan ÇETİN/DENİZLİ, (DHA)
===========================================
ANTALYA’DA HAVADAN TRAFİK DENETİMİ; 65 SÜRÜCÜYE 45 BİN LİRA CEZA
ANTALYA Jandarma Komutanlığı Trafik Şube Müdürlüğü ekipleri, okulların açılmasıyla oluşan trafik yoğunluğunu havadan denetledi. Manavgat ve Alanya ilçelerinde, okul çevrelerindeki denetimlerde, kural ihlali yapan 65 sürücüye 45 bin lira ceza uygulanırken, 6 araç trafikten menedildi.
İl Jandarma Komutanlığı Trafik Şube Müdürlüğü’nce okulların açılmasıyla yoğunlaşan trafik, Aydın Filo Komutanlığı’ndan gelen özel maksatlı helikopterle havadan denetlendi. Manavgat ve Alanya ilçelerindeki okullar bölgesinde ve servis araçlarının yoğun olarak geçtiği yollarda gerçekleştirilen denetimlerde, kural ihlali yaptığı havadan tespit edilen sürücüler, kontrol noktalarında trafik timlerince durduruldu. Bu sürücülere idari para cezaları uygulandı.
6 ARAÇ TRAFİKTEN MENEDİLDİ
Trafikte emniyet kemeri takmayan, cep telefonuyla konuşan ve hatalı sollama yapan sürücülerin tespitinin yapıldığı denetimlerde, 1650 araç kontrol edildi. Kural ihlali yaptığı tespit edilen 65 sürücüye toplam 45 bin TL ceza uygulandı, 6 araç ise trafikten menedildi.
Uygulamanın 2021- 2022 eğitim ve öğretim yılı boyunca devam edeceği belirtildi.
Görüntü dökümü:
————————
– Helikopter içinden ve kokpitten
– Havadan akan trafik görüntüsü
– Öğrenci servis denetimlerinden görüntü
– Kokpitten görüntü
– Helikopterin yerde dış plan
– DHA Muhabiri Aslı Duran’ın anonsu
HABER: Aslı DURAN-KAMERA: Burak YALMAN/ANTALYA,(DHA)
====================
YANGINDA 5’İNCİ KATTAN ATLAYAN KADININ EŞİ: HERKESTEN DUA BEKLİYORUZ
*- Afyonkarahisar’daki TOKİ Gazeteciler Sitesi 7’nci Blok’ta meydana gelen yangında 5’inci kattan 2 yaşındaki çocuğunu komşularının aşağıda açtığı battaniyeye bırakan, ardından kendisi atlayan Sultan Gümüş, yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor.
*- Eşi Mehmet Gümüş, kızının durumunun iyi olduğunu belirterek, “Herkesten eşim için dua bekliyoruz” dedi.
Afyonkarahisar Dörtyol Mahallesi’nde bulunan TOKİ Gazeteciler Sitesi 7’nci Blok’ta dün akşam saatlerinde yangın çıktı. Bodrum kattaki elektrik panosunda başlayan ve yan taraftaki temizlik malzemelerinin bulunduğu odaya sıçrayan yangın nedeniyle apartman boşluğu dumanla dolarken, aşağı inmekte zorlanan apartman sakinleri dairelerinin balkonlarına çıkmak zorunda kaldı. İhbar sonrası bölgeye polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi.
KIZINI BATTANİYENİN ÜZERİNE BIRAKTI
Ekiplerin gelmesini beklerken panikleyen Sultan Gümüş, diğer bloklarda bulunan komşularının yönlendirmesi sonrası kızı 2 yaşındaki Sultan Asel Gümüş’ü, 5’inci kat balkonundan komşuların aşağıda açtığı battaniyenin üzerine bıraktı. Komşuların battaniyeyle tutmayı başardığı Sultan Asel Gümüş yara almadan kurtuldu. Sultan Gümüş ise aynı şekilde atladığı sırada battaniyenin yırtılması nedeniyle yere düştü. Vücudunda kırıklar oluşan Sultan Gümüş, olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne götürülerek, ameliyata alındı. Annesinin battaniyenin üzerine attığı Sultan Asel Gümüş de tedbir amaçlı hastaneye sevk edildi.
‘HERKESTEN DUA BEKLİYORUZ’
Sultan Gümüş’ün eşi Mehmet Gümüş, eşinin tedavisinin yoğun bakım servisinde sürdüğünü, kızının durumunun ise iyi olduğunu söyledi. Mehmet Gümüş, “Eşimin ağrıları var, kırıkları var” dedi. Çok kötü bir olay yaşadıklarını anlatan Mehmet Gümüş, “Allah kimsenin başına vermesin. Eşim şu an yoğun bakımda, acil şifa bekliyoruz. Çocuğum iyi çok şükür, onda bir sıkıntı yok. Eşimin de bir an önce iyileşip yanımıza gelmesini istiyorum. Herkesten dua bekliyoruz. Ben evde değildim. Bana telefon geldi, ‘Apartmanda yangın çıktı, eşin de hastanede’ dediler. Ben de arabayla bir an önce geldim, çocuğumuun yanına gittim” dedi.
‘İNŞALLAH BİR AN ÖNCE İYİLEŞİP YANIMIZA GELİR’
Eşinin iyileşip evine dönmesini beklediğini aktaran Mehmet Gümüş, “Bir defa gördüm, iyi çok şükür kendinde. Arıları var, kırıkları var, bayağı zedelenme var. İnşallah bir an önce iyileşip yanımıza gelir. Ameliyatının iyi geçtiğini söylediler. Birkaç gün sonra servise çıkma ihtimalini söyleyecekler. Hayırlı haberler almayı bekliyoruz” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————–
– Sultan Asel Gümüş detay,
– Mehmet Gümüş konuşma,
– Mehmet Gümüş detay
– Çocuktan detay görüntü
– Olay yerin
HABER -KAMERA: Ali Fuat GÜÇLÜER/AFYONKARAHİSAR, (DHA)
=====================
KADINLARIN ‘TERS BAKMA’ KAVGASI KAMERADA
BURSA’da, ‘ters bakma’ nedeniyle iki kadın grubu arasında çıkan kavga, cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. Kavgayı çevredekiler güçlükle ayırdı.
Olay, öğle saatlerinde, İnegöl ilçesine bağlı Fatih Mahallesi Nisanur Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre, yoldan geçen iki kadın, kadın kuaförünün önünde duran kadınlara ters bakıp, laf attı. Bunun üzerine iki grup arasında çıkan tartışma, kısa sürede kavgaya dönüştü. Çevredekiler, kavgayı güçlükle ayırdı. İhbar üzerine polislerin geldiğini gören kadınlar ise koşarak, uzaklaştı.
Öte yandan kavga anı, cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. Görüntülere, kadınların birbirlerine vurduğu ve saçlarını çektiği anlar yansıdı.
Görüntü Dökümü:
——————————-
-Kadınların kavga ettiği andan cep telefonu görüntüsü
Haber: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL (Bursa), (DHA)
=============
GÖRME ENGELLİ ABSOLUT KULAK EKREM’İN EN BÜYÜK HAYALİ FAZIL SAY İLE PİYANO ÇALMAK
ADANA’da hobi olarak org çalarken, absolut kulak (mutlak, kusursuz kulak) olduğu keşfedilen, doğuştan görme engelli Ekrem Özcan Yılmaz (16), akrabalarının yardımıyla alınan piyanosuyla çalışıp Güzel Sanatlar Lisesi’ni kazandı. Şu an 10’uncu sınıfta eğitim gören Yılmaz, en büyük hayalinin, idolü, sanatçı Fazıl Say ile tanışıp aynı sahnede beraber piyano çalmak olduğunu söyledi.
Seyhan ilçesinde dünyaya gelen Ekrem Özcan Yılmaz, doğarken yaşanan yüksek göz tansiyonu nedeniyle görme yetisini kaybetti. Yüzde 90 görme engelli olan Yılmaz, annesi Günay Erdem’in (42) destekleriyle hayata tutundu. 4 yıl önce annesinin aldığı orgla hobi olarak müziğe başlayan Yılmaz, önce tek elle çaldığı enstrümana hakim olup, kendi kendine çift elle kullanmayı öğrendi. Oğuz Kağan Köksal Görme Engelliler Ortaokulu’ndaki öğretmeni Nadir Kanmaz’ın kendisini keşfetmesiyle de absolut kulak olduğunu öğrenen Yılmaz, piyanoya başlamak istedi, ancak ailesinin maddi durumu yeterli olmadı. Akrabalarının yardımıyla aldığı piyanoyla kendini geliştiren Ekrem Özcan Yılmaz, daha sonra özel yetenek sınavını kazanıp Çukurova Güzel Sanatlar Lisesi’nde okumaya başladı.
Müzik ve eğitimin serüvenini anlatan Ekrem Özcan Yılmaz, “Müzik macerama, ünlü piyanistlerin videolarını dinleyip, kendi kendime taktikler geliştirerek başladım. Güzel Sanatlar Lisesi’ne girdiğimde engelli olduğum için ilk başlarda tedirgindim ama arkadaşlarım ve öğretmenlerimle çabuk kaynaştım. Müzik öğretmeni olup ileride gençlere müziğin ilmini öğretmek istiyorum. En büyük hayallerimden bir tanesi ise Fazıl Say ile tanışmak. Fazıl Say hocamın çalışmalarının çok sıkı takipçisiyim ama hiçbir konserini canlı olarak izleme imkanım olmadı. Bestelerini dinledikçe çok iyi hissediyorum ve beni motive ediyor. Hatta onun kızı için bestelediği Kumru isimli balladını kendi kendime öğrendim. Sevgili hocam, seninle tanışmayı gerçekten istiyorum. Bestelerini, albümlerini çok iyi takip ediyorum. Seninle 1-2 dakika da olsa beraber piyano çalmayı, sohbet etmeyi çok istiyorum” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
—————
– Ekrem Özcan Yılmaz ile röp
– Piyano çalması
– Kıyafetini giymesi
– Evinden çıkışı
– Detay görüntüler
Haber:Nuri PİR-Kamera:Eser PAZARBAŞI/ADANA,(DHA)
==========================