BURSA’DA SAĞANAK, SABAH SAATLERİNDE ETKİSİNİ ARTTIRDI
BURSA’da etkili olan sağanak, sabah saatlerinde etkisini arttırdı. Bazı yollarda su birikintisi oluşurken, sağanağa sokakta yakalananlar ise zor anlar yaşadı.
Kent genelinde dün akşam saatlerinde başlayan sağanak, sabah saatlerinde etkisini artırdı. Yağış nedeniyle kentteki bazı yollarda su birikintisi oluştu. Rögarların tıkanmasıyla birlikte bazı sokaklarda su birikintisi taşkınlara neden oldu. Sağanağa sokakta yakalananlar ise zor anlar yaşadı. BUSKİ ekipleri, tıkanan rögarları açmak için çalışmalara başladı.
Görüntü Dökümü:
——————————
-Su birikintisi olan yollardan görüntüler
-Araçlardan görüntüler
-Şemsiye ile yürüyenlerden görüntüler
-Detaylar
İsmail Hakkı SEYMEN/BURSA,(DHA)-
=======
125 DEREYE ‘TAŞKIN ERKEN UYARI SİSTEMİ’ KURULUYOR
KARADENİZ Bölgesi’nde sellere neden olan ani taşkınların önüne geçebilmek için 3 ilde pilot uygulama ile dere yataklarına kurulan ‘erken uyarı sistemi’, ultrasonik sensörün uyarı göndermesi ile ani su yükselmelerini önceden bildirdi. Taşkın yerleşim yerine ulaşmadan önlem alınmasını sağlayacak sistemin 125 dereye kurulması için çalışma başlatıldı. Devlet Su İşleri (DSİ) Trabzon Bölge Müdürü Dr. Emre Akçalı, “Sistem uyarı verdiğinde dere kesin taşacak, vatandaşlar ve ilgili ekipler hemen uyarılacak” dedi.
Doğu Karadeniz’de deniz suyu sıcaklığının mevsim normallerinden fazla ısınıp buharlaşarak lokal şiddetli yağışlara neden olduğunun tespit edilmesi üzerine, Tarım ve Orman Bakanlığı sel ve taşkın olaylarına neden olan derelerdeki ani su yükselmelerinin erken haber alınmasına yönelik proje geliştirdi. Taşkınların önüne geçebilmek için uzun yıllardır derelere taşkın ve rusubat kontrol tesisleri yapan DSİ Trabzon 22’nci Bölge Müdürlüğü, ani taşkın tehlikesini haber vermek üzere de dere yataklarına ‘erken uyarı sistemi’ kurdu. Pilot bölge olarak seçilen Trabzon, Rize ve Giresun’da 3 dereye yerleştirilen ‘erken uyarı sistemi’ ultrasonik sensörlerin su seviyesi yükselip dere yatağının taşmasına 50 santimetre kala merkeze uyarı gönderdi.
Bu sistemle; taşkın tehlikeleri önceden tespit edilerek yerleşim birimlerine ve yetkili ekiplere haber verilecek, gerekli tedbirlerin alınması için süre kazanılacak. Taşkın yerleşim yerine ulaşmadan önlem alınmasını sağlayacak sistemin 125 dereye kurulması için çalışma başlatıldı.
‘125 İSTASYON KURULUYOR’
DSİ Trabzon 22’nci Bölge Müdürü Dr. Emre Akçalı sistemin su yüklemesi durumunda alarm verdiğini belirterek, “Yoğun yağışlarda Meteoroloji Genel Müdürlüğü taşkın uyarıları veriyor. Biz de DSİ olarak bu yağışların akışa geçip geçmediğini kontrol ediyoruz. Eğer bir su yükselmesi varsa kurduğumuz istasyonlar sayesinde erken uyarı veriyoruz. Halkımızın ve ilgili kurumların gerekli tedbirleri almasını sağlıyoruz. Bölgemizde 125 istasyon kurulum çalışmalarına başladık” dedi.
‘SİSTEM UYARI VERDİĞİNDE 15 DAKİKA SÜRE VAR’
İstasyonların yerleşim yerlerine 3 kilometre mesafeye kurulacağını kaydeden Akçalı, “Sistem uyarı verdiğinde 12-15 dakika kadar süremiz olacak. Su, yerleşim yerlerine ulaşmadan önce halkımız ve ilgili kurumlar gerekli tedbirleri almış olacak. Sistem, dere suyunun yüksekliğini baz alarak çalışıyor. Suyun dere yatağındaki duvarları aşmasına 1 metre, 50 santimetre kala uyarı vermeye başlıyor. Uyarı ilk önce merkezdeki birimimize ulaşıyor, kontroller yapılıyor ve bir risk durumunda gerekli birimlere ve belediyelere uyarılar yapılıyor. 125 istasyon il ve ilçe merkezleri gibi yoğun yerleşimlerin olduğu dere güzergahlarına kuruluyor” diye konuştu.
‘TAŞKIN İÇİN SON UYARI’
Sistemin erken uyarı adını taşıdığını, ancak son uyarı anlamına geldiğini belirterek “Sistem uyarı verdiğinde dere kesin taşacak anlamına geliyor. Sistem sayesinde tedbirler alınıyor. 2 yıl boyunca Rize, Trabzon ve Giresun’da pilot uygulamalar yaptık. Buradaki su yükselmelerini tespit ettik, gerekli uyarıların sağlıklı bir şekilde ulaştığını gördük. Sonrasında bu sistemin yaygınlaştırılmasına bakanlığımızca karar verildi. Yüksek taşkın riski olan yoğun yerleşimin olduğun yerlerde ilk olarak uygulanmaya başlandı. Bu sistemin faydalarını yıllar içerisinde görerek daha da yaygın hale getirilecektir” dedi.
Görüntü dökümü
—————————-
-Taşkın uyarı sistemi kurulu dereden detaylar
-Sistem cihazlarından detaylar
-Sinyal gönderilen bilgisayardan detay
-Taşkın görüntüleri
-DSİ 22. Bölge Müdürü Dr. Emre Akçalı röportaj
-Muhabir anonsu (Arzu ERBAŞ)
HABER:ARZU ERBAŞ KAMERA:EMİRHAN PEHLİVAN RİZE-DHA
=========
DEDE VE TORUNUN MAVİ KAPAKLARINI ÇALAN ŞÜPHELİ YAKALANDI
ESKİŞEHİR’de, topladıkları mavi kapaklarla engellilere tekerlekli sandalye sağlayan işçi emeklisi Halit Aydoğan (74) ile üniversite öğrencisi torunu Melike Sarıtaş’ın (18) evlerinin önünden 30 çuval mavi kapak çalan M.T.A. (20), yakalandı. M.T.A.’nın evinde bulunan kapaklar dede ve torununa teslim edildi. Sevinçte gözyaşlarına hakim olamayan Halit Aydoğan, “Kaybolduğunda engelli kardeşlerim için üzülmüştüm. Şimdi ondan seviniyorum” dedi.
?Eskişehir’de 14 yıldır topladıkları plastik mavi kapaklarla aldıkları tekerlekli sandalyeleri 500’ün üzerinde engelli bireye ulaştıran Melike Sarıtaş ile dedesi Halit Aydoğan’ın Odunpazarı ilçesine bağlı Sümer Mahallesi’ndeki evlerinin önünden 30 çuvalda bulunan 160 kilo ağırlığındaki mavi kapaklar önceki gün çalındı. İhbar üzerine harekete geçen İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, çevredeki güvenlik ve mobese kameralarının görüntüleri üzerinde yaptığı incelemede, şüphelinin M.T.A. olduğunu tespit etti. Şüphelinin evin önünden geçerken, çuvallardaki kapakları kullandığı elektrikli ve kasalı bisikletine doldurduğu daha sonra da oradan uzaklaştığı tespit edildi. Yakalanıp gözaltına alınan M.T.A.’nın evinde yapılan aramada çaldığı kapaklar bulundu. M.T.A. sağlık kontrolünden geçirilerek ifadesi için emniyete götürüldü. Kapaklar ise Melike Sarıtaş ve dedesi Halit Aydoğan’a teslim edildi.
BU KEZ SEVİNÇTEN AĞLADI
Halit Aydoğan, şüphelinin yakalanıp, kapakların bulunmasına çok sevindiklerini söyledi. Sevinç gözyaşları döken Aydoğan, “Tüm emniyet teşkilatından Allah razı olsun, iğneyle kuyu kazar gibi aradılar ve buldular. Geçen sefer üzüntüden ağlamıştım ama bu sefer sevinçten ağlıyorum. Türkiye’deki tüm engelli kardeşlerimi sevindirmeye çalışıyorum. Mutluluğum ondan, kaybolduğunda engelli kardeşlerim için üzülmüştüm. Şimdi ondan seviniyorum. Herkese çok teşekkür ederim. Polis ekiplerimiz kısa sürede buldu ve getirdi” dedi.
‘İYİLİK ER YA DA GEÇ YERİNİ BULUR’
Üniversite öğrencisi Melike Sarıtaş ise kapakların bulunabileceğinden çok ümitli olmadığını, ancak polis ekiplerinin kısa sürede bulduğunu söyledi. Sarıtaş, “Çok mutluyuz kapaklarımız bulunduğu için. Açıkçası pek ümitli değildik. Alan çoktan götürmüştür diye düşünüyorduk. Ama emniyet birimlerimiz sağ olsun en kısa sürede bulup getirdiler. Valimiz Erol Ayyıldız ve Emniyet Müdürü Engin Dinç’e çok teşekkür ederiz. Çok mutluyuz bugün, sonuçta bu kapaklarla birçok engelliye adım attıracağız. Onlar özgürlüğe açılan penceresi olacaktık. Bizim, engellilerin umutlarını çalmışlardı ama iyilik er ya da geç yerini buldu” diye konuştu.
Soruşturma sürüyor.
Görüntü Dökümü:
-Kapakların polis aracından indirilmesi
-Duvara yığılan kapaklar
-Dede Halit Aydoğan röp.
-Melike Sarıtaş röp.
-Dede ve torunun birbirine sarılmaları
-Bulunan kapaklardan detaylar
-Kapakları çalanın araç fotoğrafları
-Güvenlik kamerası görüntüsü
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Engin ÖZMEN/ESKİŞEHİR,(DHA)-
===========
‘KATİL’ GAL ARISI KASTAMONU’DA GÖRÜLDÜ
KESTANE üreticileri arasında ‘katil arı’ olarak bilinen ve kestane ağaçlarının tamamen kurumasına neden olan ‘gal arısı’ Kastamonu ormanlarında görüldü. Geçimini arıcılıkla sağlayan vatandaşlar yetkililerden yardım istedi.
Anavatanı Çin olan ve Türkiye’de ilk defa Yalova ile Bursa bölgesinde görülen gal arısı, Kastamonu’nun Cide ilçesinde de tespit edildi. Kestane ağaçlarının tomurcuklarına yerleşerek, çiçek açmasını engelleyen ve arıcılar arasında katil arı diye adlandırılan gal arısı, zamanla kestane ağaçlarının kurumasına da neden oluyor.
Bölgede görülen gal arısı sonrası Beltepe köyüne gelen Kastamonu Arıcılar Birliği üyesi ve Cide temsilcisi Bahri Kısa, kestane ormanlarını gezerek gal arısının ağaçlara verdiği zararları inceledi. Bahri Kısa, gal arısı nedeniyle yüzde 70’e varan verim kayıplarının olacağını ifade ederek, “Gal arısı dediğim illet Cide’ye de ulaştı. Arıcılarımızın ve kestane meyvesiyle geçinen ailelere, yüzde 70 oranında bal ve kestane meyvesi kaybı vereceğini düşünüyoruz. Daha önce Zonguldak ve Bartın illerinde de görülen bu hastalık sonrası oralarda biyolojik bir çalışma başlatılmış. Yetkililerden en yakın zamanda Cide’de de aynı çalışmanın başlatılması, bal ve kestane meyvesiyle geçimini sağlayan köylülerin bu illetten kurtulmanı istiyoruz” diye konuştu.
‘BİYOLOJİK MÜCADELEYİ BEKLİYORUZ’
Geçimini arıcılıkla sağlayan, gal arısını bölgede ilk tespit eden Ali Yalçın, “4 yıldan beri arıcılıkla uğraşıyorum. Kestane ağaçlarında gal arısını ilk tespit eden benim. İnternet üzerinden bu arıyı daha önce görmüştüm, kendi kestane ağaçlarımızda var mı diye baktığımda gal arısını gördüm. Durumu birlik başkanımıza, Kastamonu Arıcılar Birliği’ne ve Orman Bölge Müdürlüğümüze bildirdik. Biyolojik mücadeleyi bekliyoruz” dedi.
400 kovan arısı bulunan Muharrem Gürçay ise gal arısı hakkında çok bilgi sahibi olmadıklarını belirterek, “3 tane geçim kaynağımız, fındık, kestane ve arıcılık. Bunun içinde kestane iki defa geçiyor, balı ve meyvesiyle. Böcek hakkında çok bilgimiz yok ama ülkemizde her geçen gün çoğalıyor. Ağaçlara larvalarını bırakıp meyve vermesini engelliyor ve sonunda ağacın komple kurumasına neden oluyor” ifadelerini kullandı.
‘ÇÖZÜM İSTİYORUZ’
Arıcılıkla geçimini sağlayan Erhan Aksoy da, “Birinci uğraşımız ve geçim kaynağımız arıcılık. Şu an arılarımızın mevcut durumları önceki yıllara göre sıkıntılı. Memleketimizde görülen hastalık kestane ağaçlarımıza yayılmış durumda. Yetkililere sesleniyor ve çözüm istiyoruz” dedi.
Kestane meyvesi toplayarak geçimini sağlayan Kerem Yılmaz da şunları söyledi:
“Kendimi bildim bileli hem kestanenin meyvesini topluyorum hem de arıcılıkla geçiniyorum. Zaten 25 yıldır süren dal kanseri denilen hastalıkla mücadelemiz var. Maalesef bu yıl gal arısı denen böcek de musallat oldu kestaneye. Bunun biyolojik bir mücadelesi varmış. Torymus Sinensis adlı böcek salınıp bunun mücadelesi yapılıyormuş. Yetkililerden Cide’ye laboratuvarının kurulup buraya salınmasını istiyoruz”
Görüntü dökümü:
——————————-
-Bahri Kısa ile röportaj
-Ali Yalçın ile röportaj
-Muharren Gülçay ile röportaj
-Erhan Aksoy ile röportaj
-Kerem Yılmaz ile röportaj
-Genel ve detay
Haber-Kamera: Mehmet SALMAN /CİDE(Kastamonu),(DHA)
==============
ŞAMPİYON DEVE KURBANLIK OLDU
MANİSA’da deve yetiştiren Süleyman Mertsoylu (49), Kurban Bayramı öncesi Ege Bölgesi’nde 4 şampiyonluğu bulunan, 1 ton ağırlığındaki dövüşçü devesini satışa çıkardı. Güreş ve sünnet törenlerinin iptal edilmesi nedeniyle devesini satmayı düşündüğünü dile getiren Süleyman Mertsoylu, “Devemi kurbanlık olarak vermeyi düşünüyorum. Nasip olursa 40 bin liraya satacağım” dedi.
Çamlıca Mahallesi’nde deve yetiştiren Süleyman Mertsoylu, güreşler ve sünnet düğünleri için yetiştirdiği çiftliğindeki gözde devesi ‘Çapkın’ı, Kurban Bayramı öncesi satışa çıkardığını duyurdu. Mertsoylu, Ege Bölgesi’nde 4 şampiyonluğu bulunan 19 yaşında ve 1 ton ağırlığındaki devesine 40 bin lira istiyor. Koronavirüs nedeniyle güreş ve sünnet düğünlerinin iptal edilmesinden dolayı devesini satmayı düşündüğünü dile getiren Süleyman Mertsoylu, “Devemi kurbanlık olarak vermeyi düşünüyorum. Nasip olursa 40 bin liraya satacağım. Devem 1 ton civarında, 19 yaşında. Çok uysal ve deve güreşlerinde şampiyonluğu var ama Covid-19 pandemisi nedeniyle ne güreşler var ne de sünnet cemiyetlerine gidebiliyorum. O yüzden kurbanlık olarak satmaya karar verdim” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
– Süleyman Mertsoylu, devesiyle ilgilenirken detay
– Çapkın’ isimli deveden detay
– Süleyman Mertsoylu’nun konuşması
Haber-Kamera: Ersan ERDOĞAN/ MANİSA, (DHA)