KOMŞUNUN ÇOCUĞUNA KÜMESTE İSTİSMAR SANIĞINA 31 YIL HAPİS
İZMİR’in Gaziemir ilçesinde, komşunun 8 yaşındaki kızı N.Y.K.’ye götürdüğü kümeste nitelikli cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle İzmir 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu yargılanan Turan Şimşek (46), 31 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Duruşma çıkışı basın açıklaması yapan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) Başkanı Saadet Özkan, “Bugün 6 yaşında bir çocuk bir istismarcının sonunu getirdi. Ona yapılan istismarı söyledi ve bugün istismarcı 31 yıl ceza aldı. Konuşun çocuklar, sesinizi çıkarın. Bu alçak ve sapkınların sonunu hep birlikte getireceğiz” dedi.
Gaziemir’in Sarnıç Mahallesi’nde yaşayan Turan Şimşek, iddiaya göre, komşusunun 8 yaşındaki kızı N.Y.K.’ye 2020 yılı eylül ayında önce elle cinsel istismarda bulundu. Bu olaydan birkaç gün sonra N.Y.K.’nın anne ve babası, kızlarının kıyafetlerinde kan olduğunu fark etti. Anne ve babasına durumu anlatan N.Y.K., Şimşek’in kendisini kümese götürüp cinsel istismarda bulunduğunu söyledi. Aile savcılığa suç duyurusunda bulundu. Soruşturma kapsamında N.Y.K., Çocuk İzlem Merkezi’nde (ÇİM) alınan ifadesinde başından geçenleri anlattı. Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan tetkiklerde, N.Y.K.’nin ifadesi ile birebir örtüşen sonuçlara rastlandı.
‘EVLADIMI KISKANIYORDU’ SAVUNMASI
Olayın ardından gözaltına alınan Turan Şimşek, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne verdiği ifadesinde Şimşek, hakkındaki suçlamaları reddedip, “Böyle bir şey yapmadım. Evladıma aldığım oyuncukların hepsini N.Y.K. de istiyordu. ‘Bana da alır mısın’ diye sürekli söylüyordu. N.Y.K., çocuğumu kıskanıyordu. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Çocuğun kafasında kurmasından başka bir şey değil” dedi. Şimşek, tutuklandı.
Şimşek hakkında İzmir 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ‘Çocuğun zincirleme nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından dava açıldı.
31 YIL HAPİS CEZASI
Davanın dün görülen karar duruşmasında, N.Y.K.’nin anne ve babası ile taraf avukatları yer aldı. Tutuklu sanık Turan Şimşek ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. DNA’sı N.K.Y.’nin iç çamaşırı üzerinde bulunan Şimşek, “Küçük kızı sevmek için kucağıma aldım. Bu sırada bulaşmış olabilir” dedi.
Şimşek, suçlamaları kabul etmedi, beraatini istedi. Mahkeme heyeti, sanık Turan Şimşek’e ‘Çocuğun zincirleme nitelikli cinsel istismarı’ suçundan 25 yıl, ‘Kişiyi hürriyetten yoksun kılma’ suçundan da 6 yıl olmak üzere, toplamda 31 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti, bu cezada herhangi bir indirime gitmedi.
Duruşma çıkışında basın açıklaması yapan UCİM Başkanı Saadet Özkan, “Bugün 6 yaşında bir çocuk bir istismarcının sonunu getirdi. Ona yapılan istismarı söyledi ve bugün istismarcı 31 yıl ceza aldı. Konuşun çocuklar, sesinizi çıkarın. Bu alçak ve sapkınların sonunu hep birlikte getireceğiz. İstismarcı, davada her istismarcının söylediği gibi boş laflar etti. Avukatı, ‘DNA’lar karışmıştır’ dedi ama Adli Tıp raporu çocuktaki istismara ait bulguları belgeleriyle sundu. Bugün bu davada çocuk için cansiperane mücadele eden avukatlarımıza minnettarım. Bizler, çocuklar için sesimizi çok gür çıkaracağız ve istismarcıların kökünü kazımaya devam edeceğiz” dedi.
‘ÜST MAHKEMELERDE DE ONANACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ’
Ailenin avukatı Ozan Karakaya ise en başından beri bu davada, ‘çocuğun anlattıklarının gerçek olmama ihtimali yok’ diye söylediklerini vurgulayıp, “‘Her şey çok net’ dedik. Dosyayı uzatmak anlamında bir rapor istendi, bu rapor alındı ve o raporun sonucunda net bir şekilde istismarın gerçekleştiği ortaya çıktı. Mahkeme de 31 yıl ceza vererek olması gerekeni yaptı. Başka çocukların hayatlarına en azından aynı kişi tarafından ceza verilme ihtimali ortadan kalktı. Bu kararın üst mahkemelerde de aynı şekilde onaylanacağını düşünüyoruz. Bundan sonra da elimizden geldiği kadar toplumumuzu korumaya çalışacağız. Bu olayın sonuna kadar takipçisi olmaya ve çocuklarımızı korumaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Görüntü dökümü:
————————-
– UCİM Başkanı Saadet Özkan’ın açıklamasından görüntü
– N.Y.K. ve ailesinin avukatı Ozan Karakaya’nın açıklamasından görüntü
– Genel ve detay görüntüler
Haber: Davut CAN – Kamera: Ahmet Turhan ALTAY / İZMİR, (DHA)
=======================================
‘ESKİ SEVGİLİM’ DEDİKODUSU CİNAYETİNİN FİRARİ 2 ŞÜPHELİSİ DAHA YAKALANDI
ADANA’da ‘eski sevgilim’ dedikodusu nedeniyle komşu iki aile arasında başlayan husumetin ardından İsmail Demir’in (36) öldüğü, 3 kişinin de yaralandığı silahlı saldırının firari şüphelileri Ö.A. (17) ile M.Ç. (17) yakalandı. Şüpheli Ali B.’nin (24) yakalanması için de çalışmalar sürüyor.
Olay, 3 Eylül günü saat 18.30 sıralarında, Yüreğir ilçesi Yeşilbağlar Mahallesi’nde meydana geldi. Ali B., kardeşi Y.B. ile akrabaları Ö.A. ve M.Ç., yanlarına aldıkları silahlarla husumetlileri Hüseyin Demir (24) ile ağabeyleri İsmail Demir ve İbrahim Demir’in evini bastı. Taraflar arasında tartışma çıkınca Y.B., yanında getirdiği hafif makineli tüfekle, ağabeyi Ali B. ise tabancayla ateş açtı. Demir kardeşlerle bu sırada misafir olarak eve gelen Ayşe G. yaralandı. Yüzlerini maskelerle gizleyen şüpheliler, saldırının ardından havaya ateş açıp geldikleri motosikletlerle kaçtı. O anlar iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı, bir kişi tarafından da cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
Çağırılan ambulanslarla hastaneye kaldırılan yaralılardan İsmail Demir hayatını kaybetti.
HUSUMETİN NEDENİ ‘ESKİ SEVGİLİM DEDİKODUSU’
İki aile arasında yıllar önce başlayan husumetin, saldırıda yaralanan Hüseyin Demir’in, saldırganlardan Ali B. ile Y.B.’nin ağabeyi Ahmet B.’nin (26) dini nikahla birlikte yaşadığı Nazlı A. ile daha önceden sevgili olduğu ve bu konuda dedikodu yaptığı için başladığı öne sürüldü.
Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Y.B.’yi gözaltına aldı. Y.B.’nin, ifadesinde, “Barış sağlanmasına rağmen ağabeylerimi yaraladılar. Bunun üzerine tehdit mesajları göndermeye devam ettiler. Biz de ağabeyim Ali B. ile birlikte evlerine gittik. Her ihtimale karşılık da yanımıza silah aldık. Hüseyin ile İsmail Demir bize ‘Ecelinize mi susadınız? Gidin buradan’ diye bağırıp küfretti. Sonra İsmail Demir, elini beline götürünce silah çıkaracağını zannedip ateş açtık” dediği öğrenildi. Y.B., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
SON ŞÜPHELİ DE ARANIYOR
Polis ekipleri, silahlı saldırıda motosikletleri kullandıkları öne sürülen Ö.A. ile M.Ç.’yi de düzenlenen operasyonla yakaladı. Şüphelilerin işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği belirtildi.
Öte yandan saldırının son firari şüphelisi Ali B.’nin yakalanması için de çalışmaların sürdüğü bildirildi.
Görüntü Dökümü
———————–
– Şüphelilerin adli tıp birimine getirilmesi
– Şüphelilerin motosikletle sokağa gelmesi
– Motosikletten inip silahlarla koşmaları
– Motosikletli şüphelilerin beklemesi
– Şüphelilerin saldırının ardından motosiklete binip kaçması
– Şüphelilerin ateş açarak kaçması vatandaş kamerası
Haber: Anıl ATAR – Kamera: Yusuf KANTARLI/ADANA, (DHA)
==========================================
ALANYA’DA KANLI GECE GÜVENLİK KAMERASINDA
ANTALYA’nın Alanya ilçesinde çıkan kavgada bir kişi pompalı tüfekle bacağından vuruldu. Kavga civarda bulunan bir iş yerinin güvenlik kamerasına anbean yansıdı.
Alanya’nın Mahmutlar Mahallesi’nde 5 Eylül gecesi 3 kişi arasında ‘kız meselesi’ nedeniyle çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine taraflardan Ergün B., yeğeni olduğu öğrenilen Tuğrul B.’nin aracından aldığı pompalı tüfekle Talat G.’yi (31) bacağından vurdu. Kavganın ardından Ergün B. ve yeğeni Tuğrul B. bacağından yaraladıkları Talat G.’yi araca bindirmeye çalıştı. İkili, bir süre sonra Talat G.’yi araca bindirmekten vazgeçerek olay yerinden ayrı araçlarla ayrıldı. Yaralanan Talat G., çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen 112 Acil Servis ekibince Alaaddin Keykubat Üniversitesi Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaralının durumunun iyi olduğu öğrenildi. Tuğrul B., olaydan 5 gün sonra jandarma ekiplerine teslim oldu. Diğer şüpheli Ergün B.’nin yakalanması için çalışmaların sürdürüldüğü öğrenildi.
O ANLAR GÜVENLİK KAMERASINDA
Şüphelilerin karşılıklı tartıştıkları ve Talat G.’nin pompalı tüfekle bacağından vurulduğu anlar, bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde Ergün B.’nin Talat G.’yi yaraladığı, sonrasında yeğeni Tuğrul B. ile araca bindirmeye çalıştıkları anlar yer alıyor.
Görüntü dökümü:
————————-
– Talat G.’nin vurulma anı
– Ergün B. ve Tuğrul B.’nin yaraladıkları Talat G.’yi arabaya bindirmeye çalıştıkları anlar
HABER: Engin ANAK-Ceren ŞAHİN-KAMERAB ALANYA,(Antalya)(DHA)-
===========================================
ADLİYE BAHÇESİNDE İKİ GRUP KAVGA ETTİ
ŞANLIURFA’nın Siverek ilçesinde adliye binası önünde iki grup arasında kavga çıktı. Polisin müdahalesiyle taraflar ayrılırken, kavga cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
Olay, sabah saatlerinde Siverek Adliyesi bahçesinde meydana geldi. Duruşma için adliyeye gelen Yaygın ve Türk ailesi arasında tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede yumruklu kavgaya dönüştü. Yaklaşık 15 kişinin birbirine girdiği kavga, polisin müdahalesi ile sona erdi. Birbirinden davacı olan taraflar, gözaltına alınarak emniyete götürüldü. Kavga, adliye bahçesindeki vatandaşlar tarafından cep telefonu kameralarıyla görüntülendi.
Görüntü dökümü
——————————
– Yaşanan kavga
– Polisin müdahalesi
– Kadınların bağrışmaları
– Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet SEZGİN –ŞANLIURFA-DHA)
=========================================
TUTUKLU VE HÜKÜMLÜLERDEN RADYOYA GELEN 7 BİN MEKTUP KİTAPLAŞTIRILDI
VAN’da yayın yapan bir radyoya, Türkiye’nin farklı illerindeki cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerden gelen 69 mektuptan 7 bini seçilerek kitaplaştırıldı. Bin adet basımı yapılan ‘Dört duvardan Tutku’ya şiirler’ adlı kitap başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adalet ve İçişleri Bakanlığı ile cezaevlerine gönderilecek. Kitaptan elde edilecek gelir ise cezaevindeki tutuklu ve hükümlülere bağışlanacak.
Van’da yayın yapan, Ağrı ve Bitlis’in Tatvan ilçesinde de dinlenen Tutku Radyo’da Genel Yayın Yönetmeni Salih Geçken ve Tuba Arslan’ın sunduğu, ‘Dört duvar’ programı ilgiyle takip ediliyor. Programı dinleyen hükümlü ve tutuklular, yazdıkları mektup ve şiirleri programa gönderiyor. Mahkumlardan son 16 yılda 69 bin mektup geldi. Aşk, hasret, sevgi, dışarıda özgürce gezme ve aile özleminin anlatıldığı mektuplar arasında 7 bini seçildi. Bu mektuplar ve içindeki şiirler, kitaplaştırıldı. İlk etapta bin adet basımı yapılan ‘Dört duvardan Tutku’ya şiirler’ adlı kitap, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları, cezaevleri yönetimi ve tutukluların ailelerine gönderilecek. Genel Yayın Yönetmeni Salih Geçken’in derlediği kitabın dağıtımına ise başlandı.
GELEN MEKTUPLARDA AF KONUSUNU DİLE GETİRİYORLAR
Geçken, cezaevinde kalan mahkumlara yönelik 16 yıldır aralıksız devam eden ‘Dört duvar’ programının büyük ilgi gördüğünü ifade ederek, “Programımıza, cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlülerden çok güzel mektup ve şiirler geliyor. Biz de bunları kitaplaştırmak için çalışma başlattık. Son bir yılda gelen 7 bin mektubu kitap haline getirdik. Son bir yıldaki mektupları seçmemizin amacı, pandemi döneminde kısıtlamadan dolayı aileleriyle görüşme alanları kısıtlıydı. ‘Dört duvar’ programını 16 yıldır yapıyoruz. Bugüne kadar 69 bin mektup geldi. Tutuklu ve hükümlülerden gelen mektupları radyodan okuyoruz. Haftada bir gün yaptığımız yayın 10 saat sürüyor. Yakınlarının gönderdiği sesli mesajları da radyo aracılığıyla paylaşıyoruz. Yurt dışında Avustralya, ABD, İran, Kanada, Almanya ile Türkiye’nin batı illerinden de mesajlar alıyoruz. Programın içeriğinde özlem, hasret, sevgi ve pişmanlık var. Mektuplarında af konusunu dile getiriyorlar. Ama cezaevine girdikleri için de pişmanlıklarını yazıya dökerek dile getirmişler. Mektupları okuduğumuz zaman aileleri dinliyor. Ailelerinin gönderdiği sesli mesajları da radyo aracılığıyla paylaşıyoruz. Bu programımız bu yıl uluslararası ilgi de kazandı. Çünkü bu program internet aracılığıyla dünyanın her tarafında dinlenebiliyor” dedi.
GELİR TUTUKLU VE HÜKÜMLÜLERE BAĞIŞLANACAK
Salih Geçken, ilk etapta basılan bin adet kitabın gelirinin cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülere bağışlanacağını ifade ederek, “Bu kitapları başta Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Adalet ve İçişleri Bakanlıkları ile Cezaevleri Tevkif Genel Müdürlüğü’ne, cezaevlerine, milletvekillerine ve mahkumların ailelerine gönderilecek” diye konuştu.
MEKTUPLARDA AŞK, HASRET, ÖZLEM VE PİŞMANLIK VAR
Program sunucusu Tuba Arslan ise 7 yıldır programda sunuculuk yaptığını belirterek, “Bu programla aileler ve mahkumları bir araya getiriyoruz. Mahkumlardan gelen mektupların içeriğinde özlem, aşk, hasret var. Radyo yönetimi kitaplardan gelen geliri mahkumlara bağışlayacağını söyledi. Ama ben şöyle bir talepte bulunacağım. Cezaevlerinde anneleriyle yaşayan birçok çocuk var. Gelirin bu çocukların ihtiyaçlarına yönelik kullanılması taraftarıyım. O yüzden böyle bir öneri sunacağım” ifadelerini kullandı.
Görüntü dökümü
————————-
-Radyoya gelen mektuplar
-Mektuplara bakan sunucu Tuba Arslan
-Kitaplardan detaylar
-Radyoda program yapan Salih Geciken ve Tuba Arslan kitaplara bakarken
-Geçen ile röportaj
-Tuba Arslan ile röportaj
-Detaylar
Behçet DALMAZ/VAN, (DHA)-