ELEKTRİKLİ BATTANİYEDEN ÇIKAN YANGINDA ÖLDÜ
DÜZCE’de Labarnas Alpman (75), yalnız yaşadığı evinde, elektrikli battaniyeden çıkan yangında dumandan zehirlenerek, hayatını kaybetti.
Şehit Hüseyin Kıl Mahallesi Çilimli Caddesi’ndeki 2 katlı binanın alt katındaki evde tek başına yaşayan Labarnas Alpman, elektrikli battaniyeyi çalıştırarak uykuya daldı. Sabah elektrikli battaniyenin tutuşması üzerine evden dumanlar, yükselmeye başladı. Çevredekilerin ihbarıyla bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi. Yangına müdahale eden ekipler, eve girdiklerinde Alpman’ın dumandan etkilenerek, hayatını kaybettiğini belirledi. Yapılan incelemenin ardından Labarnas Alpman’ın cansız bedeni, Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Evin görüntüsü
Olay yerine inceleme ekiplerinin görüntüsü
Polislerin ve itfaiye ekiplerinin görüntüsü detaylar
HABER-KAMERA: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE, (DHA)
==================================
2 YAŞINDAKİ OĞLU CİNSEL İSTİSMARA UĞRAYAN ANNEYE ‘ÇOCUĞUNU KORUYAMADIN’ DAVASI
UŞAK’ta Yaşar Ercan’ın cinsel istismarda bulunduğu 2 yaşındaki P.T.’nin annesi Ceylan T. hakkında ‘suçu bildirmeme’ suçundan 1,5 yıla kadar hapis cezası istendi. Olayın ardından tutuklanan ve hakkında 60 yıla kadar hapis ve ağırlaştırılmış müebbet istenen Yaşar Ercan’ın, birlikte yaşadıkları bir ay boyunca kendisine de şiddet uyguladığını belirten Ceylan T., “Bunlar olurken kilit altında tutuluyordum. Yaşananlardan haberim olmadı” dedi.
İzmir’de yaşayan Ceylan T. (26), 6 ay evli kaldığı eşinden 2 yıl önce ayrılıp, annesinin yanına taşındı. Ceylan T., bir süre sonra sosyal medya üzerinden Yaşar Ercan (33) ile tanıştı. Çocuğunu daha iyi şartlarda büyüteceğini söylediği belirtilen Yaşar Ercan’a güvenen Ceylan T., oğlu P.T.’yi de alarak 8 Mart’ta onun Uşak’taki evine yerleşerek birlikte yaşamaya başladı. Bir ay sonra Ceylan T., oğlu P.T.’yi yerde baygın bulup, hastaneye götürdü. Hastanede oğlunun darbedilip, nitelikli cinsel istismara uğradığını öğrenen Ceylan T. şikayetçi oldu. Gözaltına alınan Yaşar Ercan, tutuklanarak cezaevine kondu.
Olayla ilgili yürütülen soruşturmanın tamamlanmasının ardından Yaşar Ercan hakkında, ‘nitelikli cinsel istismar’, ‘öldürmeye teşebbüs ve eziyet’ suçlarından 60 yıla kadar hapis ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. İddianamede anne Ceylan T. hakkında da ‘suçu bildirmeme’ suçlamasıyla 1,5 yıla kadar hapis cezası istendi.
ŞİKAYETÇİ OLMAMAM İÇİN TEHDİT ETTİ’
Yaklaşık bir ay birlikte yaşadığı Yaşar Ercan’dan şiddet gördüğünü belirten Ceylan T., “Bunlar olurken kilit altında tutuluyordum. Yaşananlardan haberim olmadı” dedi. Ceylan T., olay günü yaşananları şöyle anlattı:
“Mutfaktaydım. İçeri girdiğimde çocuğumu baygın bir halde yerde yatarken buldum. Yaşar, bana çocuğun kanepeden düştüğünü söyledi. Çocuğu komşularımın yardımıyla hastaneye götürdük. Orada bütün gerçekleri öğrendim. Doktorlar, çocuğumun darbedililip, tecavüze uğradığını söyleyince çok kötü oldum. Hastaneye götürdüğümüzde oğlumun kalbi durmuştu. Karakola gidip şikayetçi oldum. Çocuğum yoğun bakımda kaldı, günlerce başında bekledim. Olay ortaya çıktığında bile şikayetçi olmamam için de beni tehdit etti. Cezaevinden çıkarsam ‘hepinizi öldürürüm’ dedi. Korkuyoruz.”
‘BİR ANNE ÇOCUĞU BUNLARI YAŞASIN İSTER Mİ?’
Çocuğuna şiddet uygulamak isteyen Ercan’a karşı koyunca, bu kez de kendisinin şiddet görmeye başladığını anlatan Ceylan T., “Yaşar, ‘Çocuğa banyo yaptırıyorum’ diyerek, beni odaya kilitlerdi. ‘Çocuğumu kendim yıkarım’ deyince de beni dövüyordu. Telefonuma ve kimliğime de el koymuştu. Kimseden yardım isteyemedim. Meğer oğluma tecavüz ediyormuş. Çocuk fenalaşınca bu gerçek hastanede ortaya çıktı. Ancak şu an benim hakkımda da ‘Oğlunu koruyamadın’ denilerek dava açıldı. Bir anne çocuğu bunları yaşasın ister mi? Bize bunları yaşatan bu kişinin en ağır cezayı almasını istiyorum” diye konuştu.
Ceylan T., çocuğunu geçici velayetinin, evli kaldıkları süre boyunca kendisine şiddet uygulayan ve içki kullandığını ileri sürdüğü eşinde olduğunu söyledi. Çocuğunun kendisine gösterilmediğini öne süren Ceylan T., ” Onu çok özlüyorum, neler çektiğimi kimse bilmiyor” dedi.
‘BİZİ ÖLÜMLE TEHDİT EDİYOR’
Cezaevindeki Ercan’ın tehditlerinin sürdüğünü ileri süren Ceylan T.’nin annesi Süreyya Ö. (53) ise, “Kızımı kandırdı Uşak’a götürdü. Kızımı ve torunumu görmeye Uşak’a gittim. Bana, evinin yerini bile göstermedi. Onu gördüğümde kötü biri olduğunu hissettim, kızıma eve dönmesini söyledim. Kızım kabul etmedi. Meğer tehdit ediyormuş, telefonuna ve kimliğine el koymuş. Olaylar ortaya çıkıp cezaevine girdi ama çıkarsa bizi yaşatmayacağını söylüyor” dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Nitelikli cinsel istismara uğrayan P.T.’nin fotoğrafı
-Yaşar Ercan’ın fotoğrafı
– Ceylan T. ile röp.
-Süreyya Özmen ile röp.
-Çocuğun odasından görüntü
-Genel ve detay görüntüler
Haber: Eda Ebru NANECİ – Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR, (DHA)-
=========================================
RİZE’DE KİLO FİYATI 5 TL’YE DÜŞEN İSTAVRİT, KASAYLA SATILIYOR
KARADENİZ’de av yasağının sona erdiği ilk gün tezgahta kilosu 30 liradan satılan istavritin fiyatı, yaşanan bollukla 5 TL’ye kadar geriledi. Rizeliler, ucuzlayan istavriti kasa kasa alıp, buzluklara depolamaya başladı.
Denizlerde, 1 Eylül’de başlayan av sezonu sürüyor. Teknelerle denize açılan balıkçılar, ağlarını serin sulara bırakıyor, balık avlıyor. Geçen yıl palamut ile başlayan sezon, bu sene istavritle açıldı. Av yasağının kalktığı ilk gün tezgahlarda kilosu 30 TL’yi bulan istavritin fiyatı, yaşanan bollukla 5 TL’ye kadar geriledi. Rizeliler de ucuzlayan istavriti kasa kasa satın alıp, buzluklarda depolamaya başladı. Kentte tezgahlarda palamudun tanesi 25 TL, mezgit 15 TL, barbunya 25 TL, çinekop 30 TL, az miktar da hamsi ise 15 TL’ye satılıyor.
‘HERKES İSTAVRİT YİYECEK’
Balıkçı Necmettin Duman, “İstavrit 5 TL olunca müşteri kasayla alıyor. Alıp dolaplarına koyuyorlar. Tahmin ediyorum ki Türkiye’nin hiçbir yerinde şu an 5 TL’ye balık satılmıyordur. Rizeliler bugünkü bu fırsatı kaçırmıyor. Herkes istavrit yiyecek” dedi.
Balıkçı Kerim Yavuz da tüketicinin hamsi beklediğini söyleyerek, “Hamsi kısa zaman içinde bolluğunu gösterecek. Bollaştığında tezgahlarımız daha da şenlenecek. Hamsiyi bugün 15 liradan satıyoruz, bugünden sonra da düşmesini bekliyoruz” diye konuştu. Kasayla istavrit alan Ayşe Kuru ise “İstavriti bu kadar ucuz görünce kasayla aldım. Dolaba koyacağım, bir daha bu kadar ucuz bulamam. Balık fiyatları bence şu an gayet güzel. Bu yıl bol bol balık yiyeceğiz” dedi.
Salih Yılmaz da “Karadenizli olarak tabi ki tercihimiz, hamsi ama şu anda istavrit çok bol ve ucuz. Hamsi ucuzlayana kadar istavrite devam” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Tezgahtan detaylar
-Bağıran balıkçılar
-Müşteriler
-Balık alanlar
-Kasayla balık alan müşteri
Röportajlar
-Muhabir anonsu(ARZU ERBAŞ)
HABER:ARZU ERBAŞ KAMERA:RUKİYE MEYVECİ/RİZE-DHA
=================================
SARIMEHMET BARAJ GÖLÜ’NDE BALIK ÖLÜMLERİNE İNCELEME
VAN’ın Muradiye ilçesindeki Sarımehmet Baraj Gölü’nde, son günlerde yüzlerce ölü balık, kıyıya vurdu. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nce balık ölümlerinin araştırılması için bölgeye ekip gönderildi.
Muradiye sınırlarında bulunan, 1 milyon 150 bin metreküp su kapasiteli, 10 bin metrekarelik alana sahip Sarımehmet Barajı, yaz aylarında 12 bin hektarlık alanı sulamak için kullanılıyor. Baraj gölünde aynı zamanda ağ kafes balıkçılığı da yapılıyor. Baraj gölünde 3 gündür ise balık ölümleri yaşanıyor. Baraj gölünde yüzlerce ölü balık kıyıya vururken, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, balık ölümlerini araştırmak üzere bölgeye ekip gönderdi. Ekipler, bölgede inceleme yapıp, numune aldı. Barajda ağ kafes yöntemiyle alabalık yetiştiriciliği yapan Turan Karagülle, ilk defa böyle durumla karşılaştığını ve ölen balıkların da hemen hemen hepsinin sazan olduğunu söyledi.
Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin gelip, inceleme yaptığını belirten Karagülle, “Balıklar önce kıyıya yanaşıyor daha sonra ölüyorlar. Bu barajın tüm kıyıları ölü balıklarla doldu. Ölen balıkların çoğu sazan balığı. Balıkların neden öldüğünü bilmiyoruz. Acaba bir hastalık mı var; bilmiyoruz. Ekipler buraya gelip incelemelerde bulundular. 1 hafta sonra ölüm nedenleri açıklanır, diye bekliyoruz. Biz burada ağ kafes yöntemiyle alabalık yetiştiriyoruz. Şu anda bizim balıklarda bir sıkıntı yok ama ilerleyen günlerde ne olur, bilmiyoruz” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Sarı Mehmet baraj gölünden genel görüntüler
-Su üstüne çıkmış balıklar
-Karaya vuran ölü balıklar
-Ölü balıklardan detaylar
-Kıyıya vuran ölü balıklardan detaylar
-Tarım Müdürlüğü ekiplerinin incelemesi
-Alabalık tesisi çalışanı Turan Karagülle ile röportaj
-Kıyıya vuran balıklardan detaylar
-Detaylar
HABER: Gülay KUYUCU- Orhan AŞAN/ VAN, (DHA)-
====================================
HARŞENA KALESİ’NDE 600 YILIK KÜLLİYE KEŞFİ
AMASYA’da, Harşena Kalesi ve Kızlar Sarayı’nda devam eden kazı çalışmalarında 600 yıllık Osmanlı Külliyesi keşfedildi. Kazı ekibi, külliyenin gün yüzüne çıkarılması için çalışma başlattı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle 9 yıl önce başlatılan, Harşena Kalesi ve Kızlar Sarayı’ndaki kazı çalışmaları devam ediyor. İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emine Naza Dönmez başkanlığında sürdürülen kazı çalışmalarında bugüne kadar 15’inci yüzyıla ait cami, zaviye, imarethane, soğuk hava deposu ve ocak kalıntısı gün yüzüne çıkarıldı. Bu sezon yapılan kazı çalışmalarında ise 600 yıllık Osmanlı Külliyesi keşfedildi. Kazı ekibi, tarihi yapının gün yüzüne çıkarılması için çalışma başlattı.
‘AMASYA İÇİN ÖNEMLİ KEŞİFLER’
Kazı Başkanı Emine Naza Dönmez, çalışmaların devam ettiği alanda külliyeyi birbirine bağlayan sokak dokusunu ortaya çıkarmaya başladıklarını belirtti. Dönmez, “Gerek seyahatnamelerde gerekse tarihi kaynaklarda yukarı kalede olduğu bilinen Osmanlı’nın ilk camisi Yıldırım Camii’nin bulunduğu alanı tespit ederek, bunun etrafındaki yapı kalıntılarına ulaşmaya çalışıyoruz. Cami ve caminin yukarısında zaviyeli bir yapı ortaya çıkardık. 15’inci yüzyıldan itibaren düzgün sokak dokusu olarak yapılaşmaya başlamış ve külliye olarak nitelendirilen kompleksi yavaş yavaş gün yüzüne çıkarıyoruz, bu da Amasya için önemli keşiflerden biridir” dedi.
‘İLK CAMİ HARŞENA KALESİ’NDE YAPILMIŞ’
Külliyenin ortalama 600 yıllık olduğunu kaydeden Doç. Dr. Dönmez, “1382 yılında Yıldırım Bayezid tarafından Amasya Osmanlılara katıldı. İlk cami olan Yıldırım Camii’nde Harşena Kalesi’nde yapılmıştı. Bundan dolayı gün yüzüne çıkardığımız külliye kompleksine 600 yıllık, diyebiliyoruz. Harşena Kalesi’ndeki tarihi yapılaşmayı Selçuklu ve Danişmentli dönemine kadar indirgeyebiliriz. Bizim burada bulduğumuz ve birbiriyle bağlantılı yapılar kompleksi, Osmanlı Dönemi’nin yapılarını yansıtıyor. Biz de yavaş yavaş Osmanlı Dönemi yapılarını ortaya çıkarıyoruz” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-Harşena Kalesi ve Kızlar Sarayı’ndan detaylar
-Kazı alanından detaylar
-Bulunan külliye alanından detaylar
-Kazı çalışmalarından detaylar
-Kazı ekibinden detaylar
-İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. ve Kazı Başkanı Emine Naza Dönmez’in röportajı
-Detaylar
Haber-Kamera: Serap Şerife KARA/AMASYA, (DHA)
