MÜŞTEKİ AVUKATLARININ İDDİALARI TAMAMLANDI
Avukat Can Atalay’ın beyan ve taleplerinin ardından konuşan müştekilerden bazılarının avukatları dosyanın olası kast ve cinayet dosyası olduğunu, kısa sürede sonuçlanarak sanıkların cezalandırılmasını isteyerek tutukluluk hallerinin devamını ve tutuksuz yargılanan A.R.E.C.’nin de tutuklanmasını talep etti. Söz hakkı isteyen Y.C. ise sobataj iddiasını yineleyerek tahliyesini talep etti. Y.C.’nin beyanlarının sonrasında duruşmaya yarın sabah saat 10.00’a kadar ara verildi. Yarınki duruşmada sanık avukatlarının dinlenmesi bekleniyor.
Y.C. İDDİALARA CEVAP VERDİ
Müşteki avukatlarının beyan ve taleplerinin ardından söz hakkı isteyen tutuklu sanık Y.C., “Davaya eşim ve yeğenimin çekilmesi için uğraşılıyor. Eşim ve yeğenimin ifadeleri dosyada mevcuttur. 5 dakika içerisinde fabrikada hiç kimse kalmadı. Herkes can havliyle kaçtı. Sadece ben ve depo sorumlusu olmak üzere toplamda 3 kişi kaldık. Bu olayda devletimiz bizim yanımızda durdu. Allah razı olsun. Antalya’dan arama kurtarma ekibi geldi. Cumhurbaşkanımızın talimatı ile fabrikaya birçok bakanımız gelerek burada kriz masası kurduk. Helikopterler ile yangın söndürülmeye çalışıldı. İsim listelerini çıkarması için bilgisayarı oğluma verip Sakarya’ya gönderdim. Kriz masası konteynerin içindeydi. 70-80 kişi o an hastanedeydi ve 65-70 kişi kayıptı. Kayıp olunca herkes bu kişilerin öldüğünü düşündü. Bana bakanımız bunların nerede olduğunu sordu. Bende fındıklığa kaçarak evlerine gittiklerini söyledim. İsim listesiyle de tespit ettik ve olay çözüldü. Ben bu olayı kabul etmiyorum. Gerekiyorsa Hendek Başsavcılığı’na bu olayı sorabiliriz. Burada 3 günde her şeyi öğrendim. Benim suçum varsa cezamı çekeyim. Kim suçluysa cezasını çeksin. Hatta suçlulardan ben de şikayetçi oluyorum. İspatlanmamış suç, hiçbir yerde suç değildir. Benim suçlu olduğum sadece iddiadır. Kimin suçlu olduğu belli değil. Biz anlatacağız mahkemede, kimin suçlu olduğuna heyet karar verecek. Herkesin konuştukları iddiadır. O yüzden konuşurken dikkat edip ortalığı germemek lazım. Bir saygısızlık yaptıysam mahkeme heyetinden de özür diliyorum” dedi.
‘YALAN BEYANLARDA BULUNANLARDAN DA BEN ŞİKAYETÇİYİM’
Havai fişek fabrikasının patlayıcı madde fabrikası olması nedeniyle sorumlu müdür çalıştırmak zorunda olduğunu söyleyen Y.C., “Biz sorumlu müdür çalıştırmak zorundayız. Ben patlama olacağını tahmin edip sorumlu müdür yapmadım kimseyi. Herkes işine geldiği gibi konuşuyor. Bize 46 kere ceza kesildiği iddiası var. Onu mahkeme heyetine de sunsunlar, ben de bileyim. Bana göre 3 gündür daha konuya giriş yapamadık. Bizim konumuz bu patlama nerede oldu, nasıl oldu? Bizim bu konulara gelmemiz lazım. Öyle bir senaryo hazırlanmış ki. Çin Mahallesi’nden başladı patlama. Volkan bölümünde, havai fişek bölümünde çalışanlar, muskada patlama olduğunu söylüyorlar. Hepsi de aynı kişilerden şikayetçi oldu. Bir de eminler patlamanın muska bölümünde olduğundan. Muska bölümünde çalışanlar da muska da patlama olduğunu iddia ediyorlar. Patlamalar 5 saat sürdü. Bu insanlar 5 dakikada fabrikayı boşalttığı için hiçbir şey göremediler. En son yangın uçağı gelerek söndürdü yangını. En son muska bölümünde patlama olduğunu ben gördüm. Hayret ediyorum. Bu insanlar yönlendirilerek yalan beyan verilmiştir. Muska bölümü şu anda fabrikanın en sağlam bölümlerinden birisidir. Patlama muska bölümünden olmamıştır. Ben ara verilmesini ve muska bölümünün incelenmesini talep ediyorum. Eğer ki muska bölümünde patlama olmadıysa da muska bölümünde patlama olduğunu beyan edenlerden şikayetçiyim. Bu olayın mutlaka incelenmesini ve senaryonun ortaya çıkmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.
‘FABRİKADA EN AZ ÜRETİLEN MALZEME MUSKADIR’
Çalışanlardan bazılarını patlama anında olduğu yerde bırakarak kaçtığı iddialarını kabul etmeyen Y.C., “Benim insanları fabrikada bırakıp kaçtığım söylendi. Bana en çok o dokundu. Ben patlamada merdivenlerden inerken oğlumu gördüm. Geri döndüm ve Melike Taş odasında yoktu. Tuvaletlerin orda saklandığını görünce oğlumu da oraya bırakarak, ‘Ben size haber verene kadar buradan çıkmayın’ dedim ve gittim. Patlamanın hemen ardından da telefonla arayarak ‘Hemen çıkın oradan’ dedim. Oğlum da onlarlaydı. Kendi oğlumun da mı canına kast ettim? İSG uzmanları da düzenli olarak eğitimleri yapardı. Her bölümün eğitimi farklıydı ve çalışanların eğitim belgeleri elimizde mevcut. Öyle bir anlatılıyor ki sanki sadece muska üretiliyor fabrikada. Fabrikada en az üretilen malzeme muskadır. Müştekiler hep ondan duydum, bundan duydum diyor. Kendisi söyleyen ya da şahit olan yok hiç” diye konuştu.
‘SABOTAJ İDDİALARININ ARAŞTIRILMASINI TALEP EDİYORUM’
Fabrikada meydana gelen patlamada sabotaj iddiasında bulunan Y.C., “Sanki biri bombaları binalara koyarak sırayla patlattı. Benim gördüğüm bu. Biri bana mesaj attı. Mesajda, ‘Ateşin çocuklarının ‘Hendek’te havai fişek fabrikasını patlattık.’ paylaşımı vardı. Ben ateşin çocuklarını daha önceden bilmiyordum. Patlama sonrası sosyal medya hesabında PKK’nın hesabı olduğunu anladım. Bu paylaşımı ilgili yerlere attım. Bu grup daha önce de farklı olayları gerçekleştirdiği görüldü. Hatay’daki orman yangının da aynı grup üstlendi. Ben de ‘Hendek’te havai fişek fabrikasını patlattık’ paylaşımını görünce bunu söyledim. Sabotaj ihtimalinin araştırılmasını ve bu ihtimalin göz önünde bulunmasını ve tahliye olmamı talep ediyorum” dedi.
FOTOĞRAFLI