İSTANBUL, (DHA)- Mide kanserinin kanser ölümleri arasında 2’nci sırada yer aldığını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tarık Zafer Nursal, vücuttaki gizli tehlike “helikobakter pilori” bakterisine dikkat çekti. Bu bakterinin mide içinde yerleşerek ülsere neden olduğuna dikkat çeken Nursal, “Endoskopi ile tanısı konan bu bakterinin ilaçlarla temizlenmesi sadece ülserin tedavisi için değil, mide kanseri sayısı azaltılmasında önemli yarar sağlar” dedi.
Bütün kanserlerde olduğu gibi az bulgu veren ve hızlı ilerleyebilen mide kanserlerinde erken tanıyla başarı yakalanabileceğini söyleyen Emsey Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tarık Zafer Nursal, mide yakınmaları ve istemsiz kilo kaybı en önemli belirtileri arasında olduğunu vurgulayarak, mide kanserinin tanısında en önemli ilk yöntemin endoskopi olduğuna dikkat çekti.
“SAĞLIKLI BESLENME İLE KANSER ÖNLENEBİLİR”
Helikobakter pilori adlı bakterinin mide içinde yerleşerek ülsere neden olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tarık Zafer Nursal, “Endoskopi ile tanısı konan bu bakterinin ilaçlarla temizlenmesi sadece ülserin tedavisi için değil, mide kanseri sayısı azaltılmasında önemli yarar sağladığını belirtti. Mide kanserlerinin uzak doğu ülkelerinde daha fazla görüldüğünü ve erken endoskopik tarama tanı yöntemleriyle bu ülkelerde mide kanserine bağlı ölümler daha az yaşanıyor” diye konuştu.
“TANISINDA EN ÖNEMLİ ARAÇ ENDOSKOPİ”
Taze sebze ve meyve tüketilmesi, düşük tuzlu diyet, işlenmiş et ürünlerinin azaltılması ile kilonun dengede tutulması mide kanseri riskini azaltılabildiğini söyleyen Prof. Dr. Nursal sözlerine şöyle devam etti:
‘’Karın ağrısı, mide yanması, çabuk doyma, kan düşüklüğü, dışkıda kan görülmesi ve dışkının siyah renk alması ve istemsiz kilo kaybı en önemli belirtileridir. Mide kanserinin tanısında en önemli araç endoskopidir. Bu yakınmaları olan bireylerin mutlaka doktora başvurması ve endoskopi yaptırması önem arz etmektedir.”
“TEDAVİDE AMELİYAT ÖNEMLİDİR”
Ameliyatın, mide kanseri tedavisinde önemli bir basamak olduğunu belirten Prof. Dr. Tarık Zafer Nursal, “Standart ameliyat midenin alınması ve çevre lenf düğümlerinin temizlenmesidir. Çoğu zaman midenin hepsi alınır ve yemek borusu ile ince bağırsak arasında yeni bir yol oluşturulur. Midenin çıkartılması bazı sindirim sorunlarına yol açsa da ameliyatı başarılı geçen çoğu hasta normal bir beslenme düzeniyle ömürlerini sürdürürler. Kapalı yöntemle de (laparoskopik) yapılabilen mide kanseri ameliyatlarında kemoterapi alması gereken hastaların tedavisi kanserin durumuna göre ameliyat öncesi ya da ameliyat sonrası dönemde uygulanabilmektedir. Radyoterapi (ışın tedavisi) de kullanılabilen tedaviler arasında yer alır. Diğer Kanserlerde olduğu gibi az bulgu veren ve hızlı ilerleyebilen mide kanserlerinde erken tanıyla başarı yakalanabilir” ifadelerini kullandı.