Özlem YURTÇU KARABULUT, Osman BAKIR, İbrahim MAŞE, Serdar ALTINTEPE / İstanbul (DHA)- İSTANBUL’DA araç sürücülerinin çoğu özellikle kırmızı ışıklarda EDS’ye yakalanırım korkusuyla ambulanslara yol vermek istemiyor, yol vermeye çalışanlar da “fermuar sistemi”nden bihaber, sol şeride geçmeye çalışıp yolu daha da tıkıyor. İstanbul Acil Sağlık Hizmetleri Başkanı Doç. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, Demirören Haber Ajansı’na yaptığı açıklamalarda hem trafik sorununa değindi, hem de Haziran ayından itibaren ortak çağrı sistemine geçilen İstanbul’da artık, jandarma, emniyet, sağlık, itfaiye gibi acil çağrıların tamamının 112 üzerinden yapıldığını söyleyerek çok önemli açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Türkdoğan, günlük 23 bini bulan çağrıların, bu sistem sayesinde 8 binlere kadar düştüğünü söyledi, yeni sistemde aynı anda birkaç birimi birden ilgilendiren acil çağrılarının tek bir tıkla tüm birimlere anında aktarılabildiğini belirtti.
Pandemi kısıtlamaları bitti, okullar açıldı, İstanbul trafiği, gün boyu yine acı ambulans sirenleriyle çınlamaya başladı. İstanbul’daki sürücülerin büyük çoğunluğu hala “fermuar sistemini” bilmiyor. Fermuar sistemine göre araçların, ambulansın bulunduğu şeritten sağ ve sola doğru açılması gerekiyor. Oysa çoğu sürücü direkt sol şeridi boşaltmaya çalışıyor, hatta bunun için bazen ambulansın önüne kırıyor, trafik daha çok tıkanıyor. Bazı sürücüler ise özellikle emniyet şeridinin de bulunmadığı trafik ışıklarının olduğu noktalarda kırmızı ışık yanarken ceza yerim korkusuyla yol vermek istemiyor. İstanbul Acil Sağlık Hizmetleri Başkanı Doç. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, ambulansa yol vermeye çalışırken kırmızı ışıkta geçmek zorunda kalan araçların kesinlikle trafik cezası almayacağını belirtti. Yeni ortak çağrı sistemini de ilk kez Demirören Haber Ajansı’na anlatan Doç. Dr. Türkdoğan, yeni sistem sayesinde eskiden günlük 22-23 bin bandında olan çağrı sayılarının 8-9 bine kadar düştüğünü vurguladı.
“TRAFİK ÇİLESİNE KARŞI İSTASYON SAYIMIZI ARTIRDIK”
İstanbul’da acil sağlık hizmetlerinin aksamaması için yoğun çaba içinde olduklarını anlatan Doç. Dr. Türkdoğan, “333 istasyon ve 5 bin 300 kişiyle çalışıyoruz. Yalnız bazı zamanlarda vatandaşlara ulaşma süremiz biraz artıyor. Özellikle okulların açılmasından sonra, yağmurlu havalarda, trafik yoğunlaştığı için vakaya ulaşma süremiz de artıyor. Bu nedenle çeşitli önlemler aldık. Bunların başında aktif istasyon sayımızın artırılması geliyor. Ama vatandaşlarımızdan da ricada bulunuyoruz, özellikle ambulans sireni duyduklarında veya ambulansı aynalarından gördüklerinde, emniyet şeridi olmayan yerlerde fermuar şeklinde açılsınlar. Emniyet şeridi olmayan yerlerde kırmızı ışıkta yakalandığımızda, trafik fermuar şeklinde arka taraftan açılsa da önde tıkanmalar oluyor. Çünkü araçların kırmızı ışığın önüne geçip sağlı sollu bize yol vermeleri gerekiyor. Ama trafik cezası gelir diye çok çekinen vatandaşlarımız var. Trafik cezası yazılmadığını biliyorum emniyetten de. Çünkü o konuda bize bilgi geliyor. Kavşaklarda ve ışıkların bol olduğu yerlerde gerçekten çok zorlanıyoruz” dedi.
POLİS JANDARMA EMNİYET HEPSİNE TEK HATTAN ULAŞILIYOR
İstanbul’da Haziran ayından bu yana acil çağrıların tümü tek merkezden karşılanmaya başlandı. Artık 155 polis imdat, 156 jandarma, 110 itfaiye gibi tüm acil çağrı numaralarına yapılacak aramalar, tek bir acil çağrı hattından, 112 üzerinden yapılıyor. Burada ilk çağrı karşılayıcılar, gerekli bilgileri alıyor, asılsız ihbarları ayıklıyor, vatandaşın ihtiyacına göre emniyet, jandarma, itfaiye, AFAD gibi ilgili birimlere aktarıyor.
“7 AYRI BİRİME ÇAĞRI AYNI ANDA TEK TUŞLA AKTARILABİLİYOR”
Ortak çağrı sistemi hakkında önemli bilgiler veren Doç. Dr. Türkdoğan, şunları söyledi: “Haziran ayından itibaren ortak çağrıya geçtik İstanbul ili olarak. Ortak çağrının bize çok katkısı oldu. Bunlardan en önemlisi, gereksiz çağrıların azalması oldu. Vatandaşlarımız her türlü acil durum için 112’yi arardı genellikle. Aslında emniyet, jandarma ya da itfaiyeyi ilgilendiren çağrılar da bize gelirdi ve bunları elerdik. Ancak eski sistemde bu kurumlara tek tek ulaşarak vatandaşımızın yaptığı her acil çağrıyı yanıtsız bırakmamaya çalışırdık. Şimdi bu durumları yaşamıyoruz. Ortak çağrı merkezinde ilk çağrı karşılayıcı birim, bunları eliyor. Çağrılar hangi birimi ilgilendiriyorsa, sağlık, sağlık-itfaiye, itfaiye-sahil güvenlik, sahil güvenlik-emniyet, gibi parametreler oluşturarak 7 ayrı mesleki grubu ilgilendiren acil çağrıyı ilgili birimlere dağıtabiliyorlar. Örneğin orman yangını olup orada eğer yaralı da varsa, çağrıyı tek bir tuşla itfaiye, orman müdürlüğü ve sağlığa aynı anda aktarabiliyor. Böylece vatandaşların direkt 112’yi aradığında destek görecekleri ekiplerin hepsi eksiksiz olarak orada oluyor.
ORTAK SİSTEM, İLGİSİZ ÇAĞRILARI 3’TE 1’E DÜŞÜRDÜ
112 Acil Çağrı Merkezi sistemine geçilmesiyle beraber sağlıkla ilgili acil durum çağrı sayısında büyük oranda azalma yaşadıklarını anlatan Doç. Dr. Türkdoğan, bunun da sadece ambulansı ilgilendiren çağrıların kendilerine atanması nedeniyle gerçekleştiğini söyledi ve ekledi: “Ortak çağrıya geçmeden önce gelen aramaların vakaya dönüşme oranları daha düşüktü. Çünkü aslında bizim (ambulansın) çıkışımızı gerektirmeyen çağırıların oranı yüksekti. Ama ortak çağrıdan sonra, çağrıların vakaya dönüşme oranı da arttı. bunun artması, gerçekten ihtiyacı olan vatandaşlarımızın bize ulaştığını gösteriyor. Vakalarımızın yoğunlaşma saati bizim prime-time dediğimiz 16:00-17:00’den itibaren başlıyor, gece 00:00-01:00’lere kadar yoğunluğumuz devam ediyor. Özellikle bu saatlerde daha çok göğüs ağrısı, koroner arter vakaları, trafik kazaları biraz yoğunlaşıyor. Sabah saatlerinde ise trafik kazaları, iş kazaları daha ağırlıkla görülüyor.”