İSTANBUL, (DHA) –Yerli ve milli araç üstü ekipman üreticisi Kademe A.Ş. Genel Müdürü Kenan Çelik, imalat sektöründeki bazı firmaların, ithal ürünleri yerli üretim yapıyormuş gibi göstererek sahtecilik yaptıklarını söyledi. Çelik, “Bu firmalara karşı mücadele başlattık. Ürünlerini yüzde 85 oranına kadar yerli üretimmiş gibi gösterip, ihale kazanıyorlar” dedi.
İstanbul’da 2011 yılında kurulan, Türkiye genelinde belediyelere yol süpürme ve araç üstü ekipman üreten Albayrak Grubu şirketlerinden Kademe A.Ş Genel Müdürü Kenan Çelik, imalat sektöründeki bazı firmaların, ithal ürünlerin Türkiye’de montajını yaparak, yerli üretimmiş gibi gösterdiğini iddia ederek, bu sahteciliğe karşı mücadele başlattıklarını duyurdu. ‘Yerli ve Milli’ ünvanının önemine değinen Çelik, bu firmaların ithalatçı olduğuna dikkat çekerek, ürünlerini yüzde 85 oranına kadar yerli üretimmiş gibi gösterip, ihale kazandıklarını öne sürdü.
“HAKSIZ REKABET OLUŞUYOR”
Bu durumun yerli ve milli üretim yapan firmalara karşı haksız rekabet oluştuğunu vurgulayan Çelik, bu konuda Ticaret Odası ile görüştüklerini, gerekirse de hukuki yollara başvuracaklarını aktardı. Çelik, “Bizim yüzde 84’leri bulan yerlilik oranımız var. Fakat diğerlerinde bu oran yüzde 20’lerde. Yurt dışından getirdikleri parçaları Türkiye’de montajlayıp, belge üzerinde işçiliği yüksek gösterip, yerlilik yüzdesini yukarı çekiyorlar” diye konuştu.
“İTHALLERDE YÜZDE 15 FİYAT AVANTAJI SAĞLIYORLAR”
İmalat sektöründe en fazla yerlilik oranının motor üretiminden sağlandığını belirten Çelik, belgede sahtecilik yapan firmaların motosiklet motorunu, araç motoruymuş gibi gösterdiklerini de öne sürdü. Bu sayede Çelik, bu firmaların motor üretimi belgesiyle yerlilik oranında ciddi artış sağladıklarını, ihalelerde yüzde 15 fiyat avantajı sağladıklarını da ifade etti.
BELGELERDE İŞÇİLİK ORANI YÜKSEK TUTULUYOR
Gerçek anlamda yerli üretim yapan firmaların bu durumdan ciddi mağduriyet yaşadığına dikkat çekerek süreci anlatan Çelik, “Ürüne ilişkin belgeleri Ticaret Odası’na ibraz ediyorlar, buranın herhangi bir otokontrolü yok. Belgeler doğru mudur, değil midir diye kontrol edilmiyor. Böyle olunca evrakların doğru olduğu kabul ediliyor. Araçlarda kullanılan parçaların yerlilik oranını düşük, işçiliği yüksek tutarak ‘yerli ürün’ diye sunuluyor. Böylece de ruhsat alınıyor. Ticaret Odası’na şikayette bulunduk. Onlar yetkiyi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden (TOBB) aldığını söylüyor. Yetki çerçevesinde hareket ettiklerini, kendilerine ibraz edilen belgeyi doğru kabul ettiklerini söylüyorlar. Araç üzerinde herhangi bir inceleme yapmaya yetkileri olmadığını da belirttiler. Şartlarımızı zorluyoruz gerekirse hukuki yollara başvuracağız” ifadelerini kullandı.
ÜRÜNÜN İBRAZ EDİLEN BELGELERLE EŞLEŞTİRİLMESİNİ İSTİYORUZ
Aracı oluşturan parçaların hangi ülkeye ait olduğuna dair kontrollerin yapılması gerektiğine dikkat çeken Çelik, “Bu ürünler yerli mi yoksa yurt dışından mı gelmiş, görülmesi gerekiyor. Ticaret Odası, kendisine belge geldiği zaman ürünü yerinde kontrol etmelidir. Bitmiş ürünü, ibraz edilen belgelerle bir makine mühendisi veya akredite olmuş kurumlardan yetkililerin gidip yerinde eşleştirme yapmasını istiyoruz. Bu yapılsa zaten her şey ortaya çıkacaktır” dedi.
TÜRKİYE’DE OLAN BİR PARÇANIN, İTHALİNİ KULLANMAK YASAK
Rakip firmaların haksız kazanç elde etmek için böyle bir yola başvurduklarını belirten Çelik, “Şirket olarak 60 mühendis istihdam ediyoruz. Bizde, Türkiye’de var olan bir parçanın ithalini kullanmak yasaktır, kurum kültürü böyle. Diğer firmaların bu kadar mühendis istihdam edecek gücü yok, kolay yolu seçiyorlar. Kurumlar da kontrol etmediği için haksız kazanç elde etmiş oluyorlar” diye konuştu.
ÜRÜN 42 ÜLKEYE İHRAÇ EDİLİYOR
Kenan Çelik, “Ürünü 42 ülkeye ihracat ediyoruz. Düne kadar bu ürünler ithal ediliyordu. Fransa, Hollanda ve ABD’den alınan ürünler artık Türkiye’de yapılıyor. İthalatın önünü keserek, ihracat yapan ülke konumuna geçiyoruz. Her yıl yaklaşık 100 milyon lira ülkemizin ekonomisini kara geçiriyoruz” ifadelerini kullandı.
RAKİP FİRMALAR ARACIN MOTORUNU İTHAL EDİYOR
Temizlik araçlarında fosil yakıtla çalışan dizel motorun bulunduğunu söyleyen Çelik, “Bu ürünü Türkiye’de yapan TÜMOSAN firmasından alıp kullanıyoruz. Rakip firmalar ise motoru ithal ediyor. Zaten ürünün değeri aracın yüzde 20’lik bir kısmını oluşturuyor. Ülkemizde yerli üretici olup olmadığını her zaman araştırıp, öyle hareket ediyoruz” dedi.
AYDA 6 ARAÇ ÜRETİLİYOR; YÜZDE 10 KAR EDİLİYOR
Üretim hakkında bilgi veren Çelik, “1 ayda 5-6 adet araç üretiyoruz. Kapasiteyi de gittikçe artırıyoruz. Bu yıl hedefimiz sayıyı ayda 8 adet e çıkartmak. Her araçtan yüzde 10 kar ediyoruz. Satış fiyatımız ise ithal ürünlere göre yüzde 50 daha uygun. Yurt dışında 100 bin Euro olan ürün bizde 50 bin Euro civarındadır. Şimdiye kadar ülkelerden olumsuz bir dönüş almadık. Ülkemize yeni ‘know-how’lar oluşturuyoruz. Şuanda yeni bir ürün çıkarıyoruz, bir önceki seriyi gören müşteriler, yeni ürünü görmeden, şimdiden sipariş oluşturdu” diye konuştu.
