Nevra UÇKAÇ/ İZMİR (DHA)- İZMİR’de kadınlar, hamilelik sürecinde hem fiziksel hem de ruhsal olarak rahatlamalarını sağlayan yogadan pandemi döneminde de vazgeçmedi. Yoga eğitmeni Manolya Öğüt, kadınların yogaya ilgisinin arttığını belirtip, “Salgın nedeniyle online derslere başladık. Hamile yogasının bilinirliği gitgide artıyor” dedi. Hayatlarının en önemli dönemlerini yaşayan kadınlar da yoga sayesinde kendilerini doğuma hazır hissettiklerini söyledi.
Yoga eğitmeni Manolya Öğüt, yaklaşık 5 yıldır hamile kadınları yogayla doğuma hazırlıyor. Hem grup hem de özel dersler veren Öğüt, stüdyodakilerin yanı sıra koronavirüs salgını nedeniyle Zoom üzerinden online seanslar düzenliyor. Yoga sayesinde kadınların hamilelik ve lohusalık sürecini daha konforlu atlatabildiğini ifade eden Öğüt, “Pandemi nedeniyle stüdyoda olan grup derslerinin mevcut sayısı düştü. En fazla 4 kişilik gruplarla ders yapıyorum. Onun haricinde online derslere başladık. Bilgisayar üzerindeki platformdan, öğrenciler tablet, bilgisayar ya da telefondan katılabiliyor derslere. Böylelikle izolasyon süreçlerini yalnız geçirmemiş oluyorlar. Kendileri gibi hamilelik sürecinde olan kişilerle sosyalleşme fırsatı buluyorlar hem de bu dönemde fiziksel ve psikolojik açıdan desteklenmiş oluyorlar” dedi. İzmir’deki hamile kadınların yogaya büyük ilgi gösterdiğini anlatan Öğüt, hamile yogasından fayda görenlerin, arkadaşlarına anlatmasıyla katılımın arttığını belirtti. Hamile yogası yapanlardan olumlu geri dönüşler aldıklarını söyleyen Öğüt, hareket kabiliyetleri azalmayan kadınların hamilelik sürecinde de günlük hayatına devam edebildiğini aktardı. Yoganın sırt kaslarını da çalıştırarak emzirme döneminde kadınların konforlu bir lohusalık dönemi geçirdiklerini dile getiren Öğüt, şöyle devam etti:
“Normal yogayla hamilelik yogası arasında çok fark var. Bunun için özel bir eğitim almak gerekiyor. Çünkü karın içi basıncın azalmaması lazım. Karın kaslarına yönelik birebir uygulama kesinlikle yapmıyoruz. Nefes çeşitlerinde de farklılıklar var. Kol, sırt ve bacak kasları kuvvetlendiriliyor. Aynı zamanda gevşemeyi öğreniyoruz. Çünkü günlük hayatta hızlı bir tempomuz var. Hep kaslar kasılı. Normal doğumda kasları bırakmamız gerekiyor. Gevşemeyi öğrenmeliyiz. Bunun daha önceden tecrübe edilmesi gerekir. Hamilelik sürecinde oluşabilecek bel ve sırt ağrıları en aza indirilerek bacak kramplarının azalmasına fayda sağlıyor. Yoga doğumdan sonra bedenin daha kolay toparlanmasını sağlıyor.”
‘İYİ Kİ BAŞLAMIŞIM’
Hamileliğinde ilk 3 aylık kritik dönemi geçirdikten sonra yogaya başladığını anlatan Hatice Altıner Ökçün (36), koronavirüs döneminde uzun süredir evde kapalı kaldığı için yoga sayesinde fiziksel ve biyolojik olarak rahatladığını ifade etti. Ökçün, “Hamileliğimin 35’inci haftasındayım. 16’ncı haftadayken yogaya başladım. Yani ilk 3 aylık kritik dönem geçmişti. Çok memnunum. Fıtıklı bir insan olarak beni hem fiziksel hem mental olarak çok rahatlattı. Genel olarak çok memnunum. Hamilelikte yaptığım en iyi şey bu diyebilirim” dedi.
Yogayla sakinleşip huzur bulduğunu söyleyen Gizem Var (29) da kendisini daha dingin ve enerjik hissettiğini belirterek şunları anlattı:
“Hamileliğin 18’inci haftasındayım. Yogaya, 14’üncü haftada başladım. Daha önce de yogayla ilgili araştırmalarım vardı. Hamile olunca da hamile yogasına dönük bir araştırma yapıp, doktorun izniyle başladım. Her şey çok güzel gidiyor. Bebeğimin hissettiğini biliyorum. İyi ki başlamışım. Daha sakin bir hamilelik geçirmeyi ve doğuma giderken daha hazırlıklı olmayı amaçlamıştım. Amacıma ulaştım. Herhangi bir sporu yaparken sadece spora odaklısınız ama yogada bebeğe odaklanıyorsunuz. Dışardaki dünyaya kulaklarınız kapalı oluyor. Sadece bebeğinizi ve kendinizi düşünüyorsunuz.”
FOTOĞRAFLI