İSTANBUL (DHA) – Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre her yıl yaklaşık 8 milyon insan, hava kirliliği sebebiyle hayatını kaybediyor. Can kayıplarının yaklaşık 3 milyonu ise kapalı ortam hava kirliliğine bağlı. Konuyla ilgili uyarıda bulunan Froumann Profesyonel Hava Temizleme Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Burak Yakupoğlu, “Evlerimizde bile, bulunduğumuz tüm kapalı ortamlarda, hava yerine zehir soluyoruz” diyerek, alınabilecek önlemlere dikkat çekti.
Dünya Sağlık Örgütü’nün raporuna göre her yıl dünyada yaklaşık 8 milyon insan hava kirliliği sebebiyle hayatını kaybediyor. Bu kayıpların çoğunun sebebi dış ortamdaki havanın kirliliği olsa da yaklaşık 3 milyon kişinin hayatını kaybetme nedeni de kapalı ortamdaki havanın kirli olması.
İç ortamdaki kirli havayı solumaktan kaçınmanın yolları ve alınabilecek önlemler hakkında bilgi veren Froumann Profesyonel Hava Temizleme Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Burak Yakupoğlu, kapalı ortamdaki hava kirliliğinin dış mekanlara göre daha fazla olabildiğini belirterek, “Kirli havayı soluma nedeniyle gelişen hastalık ve ölümlerle ilgili veriler, hava yerine zehir soluduğumuz konusunda bizleri uyarıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘görünmez katil’ olarak adlandırdığı hava kirliliğine dayalı hastalıklardan her yıl milyonlarca insan yaşamını kaybediyor. Özellikle de çocuklar, yaşlılar, kronik hastalıkları olan insanların sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Dışarıdaki hava kirli olunca evler, ofisler ve kamuya açık alanlardaki kapalı ortam havasının da kirli olması kaçınılmaz. Kullanılan temizlik ürünleri, yemek buharları, saç spreyleri, evcil hayvanlar, yapı malzemelerinin salgıladığı gazlar gibi saymakla bitiremeyeceğimiz birçok etken, kapalı ortam havasının kalitesini ciddi ölçüde düşürüyor” dedi.
Yakupoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bütün bunlara ek olarak kapalı ortamlarda, hava kalitesini artırmak yerine, sadece içerideki mevcut havanın dolaşımını sağlayan ısıtma – soğutma sistemleri de oluşacak risklerin artmasına neden oluyor. Kapalı ortam havasının kalitesi Çevre Koruma Ajansı (EPA)’nın belirlediği değerlerde tutulmalı. Dolayısıyla hem bunu sağlayacak hem de ortam havasındaki virüs ve bakterileri çekerek filtreleyebilen havalandırma sistemleri de bir gereklilik halini aldı.”
HAVA ÖLÇÜMLEMESİNİ DE GÖSTERİYOR
Kapalı ortam havasının kalitesini artırmak için sık sık camların açılarak dışarıdaki havanın içeri girmesini sağlamanın da yeterli olmadığını söyleyen Yakupoğlu, kapalı ortam havasında bulunan ve insan sağlığını tehdit eden partikülleri filtreleyen Froumann Profesyonel Hava Temizleme Cihazları’nı kullanmanın önemine dikkat çekti. Yakupoğlu, “Günümüzde hava kirliliğinin ciddi boyutlara ulaşmasına ek olarak yaşadığımız pandemi süreci, kapalı ortam havasının kalitesi konusunda bir bilinç oluşmaya başlamasını sağladı. Froumann cihazları kapalı ortamdaki kirli havayı çekip filtreleyerek, temiz hava olarak ortama geri veriyor. Üstelik üzerindeki göstergelerle bulunduğunuz ortamdaki havanın ölçümlemesini de görmenizi sağlıyor” diye konuştu.
“300 METREKAREYE KADAR TÜM KAPALI ORTAMLARDA ETKİLİ”
Burak Yakupoğlu, geliştirdikleri cihazların bu özelliği ile ofis, ev ve kamuya açık alanlar için de umut olduğunu vurgulayarak şu bilgileri verdi:
“Modern tasarımlarıyla dikkat çektiği kadar, odalar arası taşınabilme özelliğiyle de konforlu kullanış imkanı sunan Froumann Profesyonel Hava Temizleme cihazları ile ‘güvenli nefes alanı’ oluşturarak, kaliteli havayı güvenle içinize çekebilirsiniz. Froumann, Sağlık Bakanlığı tarafından Yetkilendirilmiş Kovid-19 Tanı Laboratuvarı olan İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Moleküler Mikrobiyoloji Laboratuvarı’nda yapılan testlerle Kovid-19’u yüzde 99 oranında filtre ettiğini üniversite testiyle kanıtlayan ilk marka. Kapalı ortam havasında uzun süre asılı kalabilen ve virüsler dahil tüm kirleticileri filtreleyebiliyor. Farklı büyüklükteki mekanlarda kullanılabilecek, N100 SDS, N90 SDS, N100, N90, N80 olmak üzere beş farklı tipte cihazımız var. 100 metrekareden başlayarak 300 metrekareye kadar olan tüm kapalı ortamlarda havayı filtreleme imkanı sağlıyoruz. Bu açıdan bakıldığında cihazın okul, hastane ve postane gibi kamuya açık alanlar için önemi daha da belirginleşiyor.”