Burçak BOZKUŞ – Doğan GÜNDOĞDU / İSTANBUL (DHA) – EURO 2020’de Danimarka ile Finlandiya arasında oynanan maçta Christian Eriksen, kalbinin durmasına karşın yapılan erken müdahaleyle hayata geri döndü. Uzmanlar da yaşanan bu talihsiz olay sonrasında oyuncuya uygulanan tedaviye dikkat çekti. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Metin Esen, “Sporcuya solunumunu en rahat sağlayabilecekleri pozisyonu vererek ‘Otomatik External Defibrilasyon’ dediğimiz şoklama cihazıyla şoklama yaptılar. O şoklamayla da sporcunun yaşama tutunduğunu görebiliyoruz. Bu sporcunun yanına 5 – 10 dakikalık sürelerle ulaşılmış olsaydı maalesef sporcunun ölüm haberini okuyor olacaktık” dedi. Esen, profesyonel spor kulüplerinin sporcularını mutlaka her yıl düzenli kalp kontrolünden geçirmesi gerektiğini de belirtti.
EURO 2020’de oynanan Danimarka-Finlandiya maçında Danimarka’nın deneyimli futbolcusu Christian Eriksen, müsabakanın 42. dakikasında bir anda kendini yere bıraktı. Sağlık görevlileri sahaya girdi ve Danimarkalı futbolcuya kalp masajı yaptı. Müdahale esnasında OED cihazının önemi ön plana çıktı. Cihazın açılımı Otomatik Eksternal Defibrilatör olarak biliniyor. Hayati ritim bozukluğu olan ventriküler fibrilasyonu otomatik olarak tanıyıp elektroşok vererek kalbi hayata döndürme görevini gerçekleştiriyor. Stadyumlar ve havalimanlarında bu cihazlar bulunuyor ancak uzmanlar stadyumlar, AVM’ler, büyük ibadet merkezleri gibi kalabalık yerlerde de kullanılması gerektiğinin altını çiziyor.
“O ŞOKLAMAYLA DA SPORCUNUN YAŞAMA TUTUNDUĞUNU GÖRÜYORUZ”
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Metin Esen, “100 bin sporcuda her yıl 1 veya 2 ani ölüm görülüyor. Bu yaşla da artıyor. 35 yaştan sonra bu olaylar meydana geldiği zaman kalp krizi 1’inci sırada yer alıyor ve diğer nedenler sıralanıyor. Dünkü maçta sporcu pozisyona girmeye çalışıyor, birkaç adım atıyor. Sonra duraksıyor ve yavaşça yana doğru düşüyor. Burada sanıyorum sporcu bir şeylerin ters gittiğini çok anlık olarak hissedip ayakta duramayacağını anlayıp kendini kontrollü bir şekilde yere bırakıyor. Sağlık ekibi hızla yanına geliyor. Sporcuya solunumunu en rahat sağlayabilecekleri pozisyonu vererek ‘Otomatik External Defibrilasyon’ dediğimiz şoklama cihazıyla da şoklama yaptılar. O şoklamayla da sporcunun yaşama tutunduğunu, sonrasında transfer olurken bilincinin açılmaya başladığını görüyoruz. Futbolcunun 29 yaşında olduğunu biliyoruz. Henüz genç bir yaş. Ritim bozukluğu ile de böyle bir durumun ortaya çıktığını görüyoruz. En büyük şansı hemen uygulanabilecek bir şoklama cihazının ekip tarafından kullanılabilir olması ve bu sayede yaşama tutunması” diye konuştu.
“BU SPORCUNUN YANINA 5 – 10 DAKİKALIK SÜRELERLE ULAŞILMIŞ OLSAYDI MAALESEF SPORCUNUN ÖLÜM HABERİNİ OKUYOR OLACAKTIK”
Kardiyoloji Uzmanı Esen sözlerine şöyle devam etti: “Bu otomatik şoklama cihazları eğer 3 dakika içerisinde kalbi duran kişiye bu cihazla şoklama yapılabilirse, yüzde 80 oranında kişinin hayatını kurtarabiliyoruz. Bu 3 dakikadan sonra geçen her bir dakikada bu başarı maalesef yüzde 10 ile 12 oranında azalıyor. Bu sporcunun yanına 5 – 10 dakikalık sürelerle ulaşılmış olsaydı maalesef sporcunun ölüm haberini okuyor olacaktık.”
“OLUŞAN PROBLEM CİHAZ TARAFINDAN ALGILANARAK KENDİLİĞİNDEN ŞOKLAMA YAPIYOR”
Cihazın özelliklerini anlatan Prof. Dr. Esen, “Bu cihaz ani bir ritim bozukluğu ile durma noktasına geldiği zaman ve kalp ritmindeki durma ile beraber kalbin mekanik fonksiyonlarının da ortadan kalktığı bir süreç oluştuğu zaman, kendi kendine özel bir dijital bir sensör ile bağlantılı pedler kişinin göğüs bölgesine yapıştırılıyor. Oluşan problem cihaz tarafından algılanarak kendiliğinden şoklama yapıyor. Tam otomatik cihazlarda herhangi bir uygulayıcının şoklama yapmasına gerek kalmadan cihaz kendisi hissediyor, kendisi ayarlıyor ve şoku kendisi veriyor” ifadelerini kullandı.
“KALABALIK ORTAMLARDA KULLANILMASI ÖNERİLİYOR”
Cihazın kalabalık ortamlarda da kullanılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Esen, “Bu cihazı ilk yardım yapmayı öğrenen, sertifikası olan herkes kullanabilir. Dolayısıyla kalabalık ortamlar, stadyumlar, AVM’ler, büyük ibadet merkezleri gibi kalabalık yerlerde kullanılması bir süredir uluslararası ilgili otoriteler tarafından öneriliyor” dedi.
NE YAPILMALI?
Prof. Dr. Ali Metin Esen, ani kalp ölümlerin önüne geçmek için yapılması gerekenleri anlattı. Prof. Dr. Esen, “Profesyonel spor kulüpleri sporcularını mutlaka her yıl düzenli kalp kontrolünden geçirmeli. Geçiriyorlar ama daha dikkatli, daha özenli yapılmalı. Özellikle ailelerinde ani kalp ölümü, kalp krizi hikayesi olanlarda bu yapılmalı. Su anda kalp kontrollerinde efor testi ve ekokardiyografi sadece yapılıyor. Mesela kalp emarından da yararlanılabilir. Doku çalışmaları yapılabilir. Sporu profesyonel olarak değil amatör olarak yapan ve yapmayı düşünenler de hipertansiyon hastalığı, kalp hastalığı, ani ölüm gibi ailelerinde öyküsü olanlar, kendilerinde göğüs ağrısı, çarpıntı gibi bulguları zaman zaman hissedenler, özellikle 30 yaştan sonra spor yapmaya karar vermişlerse mutlaka kalp kontrollerini yaptırsınlar” diye konuştu.
(Fotoğraf)