Rojda ALTINTAŞ – Mertcan ÖZTÜRK / İSTANBUL,(DHA)- KASIMPAŞA’da bulunan Zindan Arkası Mezarlığı’nda Şeyh Ahmed Efendi ile Balmumcu Dâmadı Ali Efendi’nin mezar taşları çürümeye terk edildi. Her yerinde çöp bulunan mezar taşları, yerinden sökülmüş ve mezar yerleri kaybolmaya yüz tutmuş durumda.
Kasımpaşa’da bulunan Zindan Arkası Mezarlığı’ndaki silindir şeklindeki mezar taşlarından biri 16. yy’da yaşamış imam ve şeyh Ahmed Efendi’ye, diğeri ise 1760’lı yıllarda yaşamış Balmumcu Dâmadı Ali Efendi’ye ait. Yıllardır bakımı yapılmayan mezar taşları yerinden sökülmüş durumda. Mezarların taşları kırılmış halde. Tarihi mezarlara yönelik ilgisizliğinin yanında bazı kimselerin de attıkları çöpler de toplanmıyor.
“MEZAR TAŞI ÇOK GÜZEL BİR HAT SANATIYLA YAZILMIŞ, MUHTEMELEN AHMED EFENDİ TANINMIŞ BİRİ”
Yüksel, mezar taşlarının sahipleri hakkında bilgi vererek, “Silindir şeklinde olana üstüvani deniyor, taş güzel bir yazıyla yazılmış. Ahmed Efendi’ye ait taş olduğu görülüyor. Ahmed Efendi bir imam ve şeyh dolayısıyla önemli bir adam. Mezar taşı büyükçe ve çok güzel bir hat sanatıyla yazıldığı için Ahmed Efendi muhtemelen tanınmış bir şahsiyet. Ahmed Efendi’nin yaşadığı yıllar 16. yy sonları ile 17. yy başlarına denk gelebilir. Ahmed Efendi muhtemelen hem bir cami imamıdır hem de bir tarikat şeyhidir. Ahmed Efendi muhtemelen ilmiye sınıfından çünkü mezar taşında öyle bir şey gösteriyor. Eğer mezar taşı tam okunabilirse kimliği daha da açığa çıkacak ve eserleri olan bir şahsiyet olarak karşımıza çıkar. Diğer bir taş daha var orada. O da 1760’lı yıllara ait, başındaki kavuktan saray görevlilerinden birisine ait olduğunu anlayabiliyoruz” dedi.
“BİR TAŞ BİLE TARİHİ VERİLERİ DEĞİŞTİREBİLİR BU YÜZDEN TAŞLAR KORUMAYA ALINMALI”
Yüksel, mezar taşlarının tarihi bilgilere erişmek için çok önemli olduğunu vurgulayarak,” Mezar taşlarının bazen tarihi şahsiyetlerin varlığını ortaya koyabilir. Bir taş bile tarihi bir verileri değiştirebilecek bir şeye sahip olabiliyor. Çok önemli tarihi veriler, biyografik malzemeler, sanat eseri olanlar, hat eseri olanlar kayboluyor ve bir daha yerine ikame edilemiyor. Dolayısıyla bu veriler biyografik malzeme anlamında dönemin sosyal yapısını belirleyebiliyor. Mesela meslekler ortaya çıkıyor. Bazı şahsiyetlerin babalarından ailelerinden veriler elde ediliyor ancak mezar taşları kaybolduğu zaman verilere ulaşma imkanınız olmuyor. Mezarlıklar son 80 yılda bilinçsiz bir şekilde yok edildi. Dolayısıyla bunların kayıpları gerçekten çok büyük kayıp oluyor. Onun için bunların korunması lazım. Sağa sola atılmış yeri belli olmayanların ise korumaya alınması lazım. Envanterleri korunarak müzeye konulması lazım” diye konuştu.