Turgay İPEK/ERZURUM, (DHA)- TÜRKİYE’nin en soğuk kentlerinden Erzurum’da ‘kesintisiz iletişim’ için Turkcell ekiplerinin verdiği mücadele, film sahnelerini aratmadı. Ekipler, deniz seviyesinden 2 bin metre yükseklikte, hava sıcaklığının sıfırın altında 10 dereceyi gösterdiği karla kaplı doğada, bazen yürüyerek bazen kar motosikletleriyle bazen de iş makinelerini ile baz istasyonlarına ulaşabiliyor. Ekipler, zorlu doğa koşullarında baz istasyonlarının bakım ve onarımını periyodik olarak yapıp, ülke genelinde iletişimi sağlıyor.
Türkiye’nin dört bir tarafında konuşlandırılan Turkcell ekipleri, bakım ve onarımları kısa sürede giderebilmek için kar kalınlığının yer yer 2 metreyi aştığı Erzurum ve ilçelerinde de 24 saat hazır bekliyor. Baz istasyonlarını sık sık kontrol eden ekipler, önlerine çıkan her engeli aşarak istasyonlara ulaşıyor. 24 saat boyunca dönüşümlü çalışan saha ekipleri, onarım çalışmalarına gidebildikleri noktalara kadar araçla gittikten sonra aracın ulaşamadığı metrelerce karla kaplı yolları ise kar motosikletiyle ya da sırtlarında taşıdıkları malzemeyle yürüyerek aşıyor. Bölgeye zorlu kış şartlarında ulaşan ekipler, iletişimin kesilmemesi için yoğun çaba sarf ediyor. Ekiptekiler yaşadıkları zorluğu, vatandaşları kaliteli ve kesintisiz iletişime kavuşturduklarında unuttuklarını söylüyor.
‘TEK AMACIMIZ HER KOŞULDA HİZMET SUNMAK’
Şartlar ne kadar zor olursa olsun kesintisiz iletişim sunmak için Turkcell ekibinin canla başla çalıştığını kaydeden Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gediz Sezgin, “Rakım yaklaşık 2 bin metre ve Erzurum Palandöken dağlarındayız. Pandemi dönemindeyiz ve iletişimin özellikle de mobil iletişimin çok önemli olduğu kritik zamanlardan geçiyoruz. Çünkü iş hayatımız, eğitim hayatımız, alışveriş, eğlence kısaca her şey online. Böyle bir ortamda tabii servis kalitesinin sürekliliği oldukça önemli ve bunlar iklim, doğa şartları da dinlemiyor. Gördüğünüz gibi dağların ve karların arasında bir baz istasyona ulaştık. Türkiye çapında 1300’ün üzerinde saha ekibimiz iletişimin sürekliliğini sağlamak için 7/24 çalışıyor. Tabii ki kar ve hava şartları nedeniyle birçok zorlukla karşılaşabiliyoruz. Enerji kesintileri bizi en fazla etkileyen durumlardan biri. Hava şartlarından dolayı radyo link hatlarındaki buzlanmalar da mücadele verdiğimiz durumlar arasında yer alıyor. Arkadaşlarımız bu zorlu koşullarda iklim şartlarıyla mücadele ederek gerekirse yol açıyor, gerekirse de sahalara araç ile gidilemiyorsa kar motoruyla veya yürüyerek ulaşıyorlar” diye konuştu.
Zorlu hava şartlarında ve engebeli arazilerde Turkcell ekibinin verdiği mücadeleyi anlatan Sezgin, “Ekiplerimiz ilgili bölgeye ulaştıktan sonra istasyonun bakımını yapıyor. Eğer enerji ile ilgili bir aksiyon alınması gerekiyorsa hazırda bulunan 3 bin 700 adet mobil ve sabit jeneratör parkurumuz sayesinde sahada iletişimin sürekliliğini sağlıyoruz. Jeneratörlerin yakıt ikmalini yine arkadaşlarımız düzenli olarak kontrol ediyor. İhtiyaç olması durumunda ise yaklaşık 110’un üzerindeki mobil baz istasyonumuzdan gerekli olanları ilgili bölgelere yönlendiriyoruz. Bütün bunları yaparken tek bir amacımız bulunuyor. Bu da iletişimin sürekliliğini ve kalitesini sağlamak. Hayatın evlerde ve online yaşandığı bu dönemde herkesin iletişimden hızlı ve kaliteli biçimde yararlanması için çalışıyoruz” dedi.
‘PANDEMİ DÖNEMİNDE 4.5G İLE KESİNTİSİZ VE HIZLI İLETİŞİM SAĞLADIK; HEDEFİMİZ 5G’
Mobil şebeke kalitesinin pandemi dönemindeki önemine vurgu yapan Sezgin, 5G’ye de hazır olduklarını belirterek şunları söyledi:
“Saniyede 1.4 Gbps’lik hız sunan mobil şebekemiz ile dünyanın bu alandaki en hızlı operatörlerinden birisiyiz. Üstün şebekemiz bu dönemde çoğunlukla iş dünyasında ve eğitimde kullanılan uygulamaların kesintisiz çalışmasını sağlıyor. Tabii ki şebekemizi geleceğe de hazır hale getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu anlamda mevcut teknolojik altyapımız ve bulut şebeke mimarimiz ile Türkiye’nin 5G’ye en hazır operatörüyüz. Biz sadece var olan kendi alt yapılarımızı geliştirmekle yetinmiyoruz. 5G’nin yeni teknolojilerde kullanılması için standartları belirleyen 3GPP, GSMA, NGMN gibi uluslararası kuruluşların da etkin üyesiyiz. Turkcell olarak ülkemizi bu alanlarda da başarıyla temsil ediyoruz. Sahada elde ettiğimiz beceri ve bilgi birikimiyle yerli teknolojinin ülkemizde gelişmesi ve yaygınlaşması için ciddi katkı sağlıyoruz. Ayrıca bugün şebekemizde ilk yerli baz istasyonu olan ULAK’ı etkin olarak kullanıyoruz. Bu bölgede de oldukça fazla sayıda ULAK baz istasyonumuz mevcut ve şu an abonelerimize hizmet veriyor. Sadece baz istasyonu değil, yine yerli firmalarımızla birlikte geliştirdiğimiz ve dizayn ettiğimiz yerli baz istasyonu antenleri ile yerli radyo linkleri kullanarak servislerimizi kaliteli bir şekilde tüm abonelerimize ulaştırıyoruz.”
‘GÜÇLÜ FİBER AĞLARIMIZ TÜM TÜRKİYE’Yİ SARDI’
Turkcell’in sunduğu mobil hizmetleri ayrıntılı şekilde anlatan Sezgin, fiber alt yapıya da vurgu yaparak, “Fiber ağlarımız tüm Türkiye’ye yayılmış durumda. Turkcell’in ülke genelinde 50 bin kilometrenin üzerinde fiber ağı bulunuyor. Bu güçlü fiber alt yapımızla da hizmet kalitemizi artırıyoruz. Bugün sadece baz istasyonlarına değil, evlere de fiber altyapımız üzerinden saniyede 10 Gbps’lik hızlarla internet hizmeti sunuyoruz. Yani bu anlamda Avrupa’nın en yüksek hızını abonelerimize taşıyoruz. Bahsettiğim hız kalitesini Türkiye’de ilk kullanan ve abonelerine sunan operatörüz. Fiber alt yapının olmadığı noktalarda ise yine çok güçlü olan 4.5G mobil altyapımızı kullanarak, mobil şebekeler üzerinden fiber hızında sabit ev interneti servisimizi Superbox adıyla abonelerimizle buluşturuyoruz. Superbox, özellikle pandemi döneminde yoğun talep ve ilgi gören bir servisimiz oldu. Superbox’ın bugün 600 binin üzerinde abonesi bulunuyor” dedi.
FOTOĞRAFLI