Gülşah ÖZGEN/ADANA, (DHA)- ÇUKUROVA Üniversitesi (ÇÜ) Adana Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Ziraat Mühendisi Prof. Dr. Nigar Yarpuz Bozdoğan, kişisel koruyucu ekipman ve önerilen makineler kullanılmadan yapılan tarımsal ilaçlamaların, uzun dönemde insan üzerinde kronik zehirlenmeler ile çeşitli sağlık problemlerine neden olabileceğini bildirdi. Bozdoğan, ilaçlama makineleri kullanan operatörlerde yaptıkları araştırmada en çok el, kol ve ayak bölgelerinin ilaç kalıntısına maruz kaldığını tespit ettiklerini söyledi.
Tarım ilacı olarak adlandırılan ve zararlılarla mücadelede kullanılan bir kimyasal madde olan pestisitler, önerilen dozda, doğru ilaçlama makineleriyle uygulanmadığında ve çiftçinin kişisel koruyucu ekipman kullanmaması sonucunda çevre ve insan sağlığına ciddi riskler oluşturuyor. Tarımsal faaliyetlerin yoğun olarak yapıldığı ve romanlara konu olan sarı sıcakların yaşandığı Çukurova Bölgesi’nde bazı çiftçilerin şort ve terliklerle ilaçlama yaptığına şahit olduklarını belirten ÇÜ AOSB Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Ziraat Mühendisi Prof. Dr. Nigar Yarpuz Bozdoğan, pestisitlerin deri, solunum ve temas yoluyla vücuda alındığında kronik veya akut zehirlenmelere yol açtığını kaydetti.
‘KORUYUCU EKİPMANLAR KULLANILMALI’
İlaçlama yapılırken operatörlerin ya da çiftçilerin uyması gereken kuralları anlatan Prof. Dr. Bozdoğan, “Pestisit uygulamaları yapılırken doğru ilaçlama makineleri ile önerilen dozda pestisit kullanmak zorundayız. İlaçlama yapan kişilerin mutlaka kişisel koruyucu ekipman kullanması gerekiyor. Örneğin sıcak havada şort ve terlik ile ilaçlama yapan kişiler var ama bu durumda pestisitlerin cilde temas etmesi sonucu zehirlenme vakalarına yol açıyor. Eğer açık kabinli traktörle ilaçlama yapılıyorsa tulum giyinilmesi, maske, gözlük ve eldiven kullanılması gerekiyor. Bu ekipmanlar kişiye özel olmalıdır. Tulumların tek kullanımlık olması, eldiven ve gözlüklerin yıkanabilir olması gerekiyor. Şapka kullanılıyorsa su geçirmez özellikte olmalı. Burada amaç pestisitlerin doğrudan cilde temasını önlemektir” dedi.
‘SOLUNUMLA, İÇ ORGANLAR ZARAR GÖREBİLİR’
Çukurova’nın iklimi çok sıcak olduğundan bazı çiftçilerin ilaçlamada iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymadığına değinen Prof. Dr. Bozdoğan, tehlikenin boyutlarını şöyle anlattı:
“Pestisitlerin temas, solunum ya da cilde bulaşması gibi yollarla insan vücuduna olumsuz etkileri oluyor. Ya uzun vadede kronik zehirlenme etkisi yaratılıyor ya da kısa vadede akut zehirlenme olabiliyor. 25 yıllık deneyim ve gözlemlerime dayanarak kanser hastalığına kadar yol açabilme durumu olduğunu söyleyebilirim. Temas yoluyla olduğu zaman ciltte yanmalar, kızarıklıklar olabiliyor. Solunum teması olduğunda tamamen iç organlarının olumsuz etkilenmesi söz konusu. O yüzden solunum yoluyla etkilenmeleri minimize etmek için özel filtreli maskeler kullanıyoruz. Böylelikle pestisiti solumayı engellemiş oluyoruz. O filtrelerin her kullanımdan sonra yıkanıp temizlenmesi ya da kullanım ömrünü tamamladıysa yeni bir filtre ile değiştirilmesi gerekiyor.”
‘TEMASTA, EN ÇOK AYAKLAR ETKİLENİYOR’
Seralarda ya da açık alanda yapılan ilaçlamalarda operatörlerdeki pestisit miktarını belirlemek için çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Bozdoğan, “Tulum olarak veya akademideki metotları kullanarak bir insan vücudunun en fazla hangi noktasına pestisitlerin ulaştığıyla ilgili çalışmalarımız oluyor. Kullanılan ilaçlama makinesinin çeşidine göre bu farklılık arz ediyor. Örneğin seralarda sırt atomizörleri ile yapılan ilaçlamalarda el, kol ve ayak kısımlarının pestisite maruz kaldığını gördük. Bunu bilimsel platformlarda paylaşıyoruz ve aynı zamanda üreticilerimize, operatörlere sonuçlar hakkında bilgilendirme verip, kişisel koruyucu ekipmanların önemini daha iyi anlatma şansımız oluyor” diye konuştu.
‘HER FISATTA İLAÇLAMA YAPMAYIN’
Çiftçilere ilaçlama uygulamaları ile ilgili de tavsiyelerde bulunan Ziraat Mühendisi Prof. Dr. Bozdoğan, şöyle devam etti:
“Her fırsatta ilaçlama yoluna gitmemelerini öneriyorum. Önerilen dozda pestisitlerin kullanılması çok önemli. Zararlı yoğunluğuna bağlı olarak önerilen dozda uygun ilaçlama yapmaları gerekiyor. Yani ‘ne kadar çok ilaç atarsam zararlı ile o kadar çok mücadele ederim’ mantığından kurtulmaları lazım. Her pestisit ambalajı üzerinde önerilen doz yazılır. Çiftçiler bu doza uymalılar ve önerilen ilaçlama makinelerini kullanmalılar. Son ilaçlama ile hasat arasındaki süreye dikkat etmeliler. İlaçlamadan hemen sonra ürün hasat edilmemelidir. Rüzgarlı havalarda ilaçlama yapılmamalı ve düşük riskli doğa dostu pestisit kullanılmalıdır.”
FOTOĞRAFLI