İlknur SARGUT-Ömer HASAR/İSTANBUL, (DHA)- Virüsleri 5 ila 7 dakika arasında yok ederek ortamı güvenli hale getirmeyi hedefleyen Far-UVC özellikli sistemin deneme çalışmalarında başarı elde edildi. Sistemi geliştiren ekipte yer alan Kardiyolog Prof. Dr. Ayhan Olcay, “Far-UVC’nin 10 yıldır canlılara zarar vermediği düşünülüyor. Biz bunu giyilebilir tekstil ile kombine ettik ve UVC geçirmeyen panço ile test ettik ve Far-UVC’nin güvenli bir şekilde kullanım yolunu bulduk. Anjiyografi ünitesinde 11 hasta ve 4 sağlık personelinin gözünde ve cildinde ise hasar gözlenmedi” dedi.
Başta Kovid-19 olmak üzere virüs ve mikropların olmadığı güvenli alan sağlamak için çalışma yapan İstanbul Aydın Üniversitesi’nden Kardiyolog Prof. Dr. Ayhan Olcay, Beyin Cerrahı Prof. Dr. Serdar Baki Albayrak, Makine Mühendisi Dr. Öğretim Üyesi Vedat Öztürk ve Bezmialem Vakıf Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Müdürü Onur Yolay virüs ve mikropları yok eden Far-UVC ışığı üzerinde araştırmalar yaptı. Ekip, ışığı bir sistemde toplamayı başararak bu sistemin patentini aldı. Normalde Far-UVC altında 1-2 saat güvenli kalabilen ortam, giyilebilir tekstil ürünleriyle tüm gün kullanılabilir hale geldi. Initus-V adı verilen ve insan üzerinde denenmemiş sistemin gerekli yasal izinler sonrası hastalar üzerinde denemelerine Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği, İstanbul Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin Cerrahisi Kliniği ve Diş Hekimliği Fakültesi ile Medicana Bahçelievler Hastanesindeki doktorlar tarafından başlandı.
“UVC TEKNOLOJİSİNİ TEKSTİL İLE BİR ARAYA GETİRDİK”
Sistemin ilk denemelerini paylaşan Kardiyolog Prof. Dr. Ayhan Olcay, şunları söyledi:
“Sisteme Initus-V adını verdik. Şu anda insan deneylerini yapıyoruz. Sistem temelde içerisinde Far-UVC adını verdiğimiz dalga boyunda ışığı yayan bir lamba. Beraberinde ise bu ışınlardan koruyacak tekstil ürününü içeriyor. Temelde yaptığı şey 100 yıllık bir teknoloji olan 254 nanometre (nm) UVC teknolojisi canlılara zarar verdiği için insanların olduğu ortamda kullanılamıyor zarar veriyor. Far-UVC adlı 222 nm dalga boyunun 10 yıldır canlılara zarar vermediği düşünülüyor. Hayvan deneylerinde cilde ve göze zarar vermiyor ama insanda geniş çalışmaları yok. Bu nedenle bu teknoloji uzun süredir kenarda bekliyordu. Biz farklı olarak bunu tekstil ile kombine ettik. İçerisinde insan bulunan ortamda giyilebilir tekstil ürünleri ile beraber kullanarak güvenli ameliyathane, poliklinik, seyahat ve yoğun bakım ortamı gibi ortamlar oluşturmak istedik. Bu kavramı dünya literatürüne soktuk. Farklı kongrelerde sunumlarını yaptık. Etik kurul onayları sonrası üniversiteler, devlet hastaneleri ve özel hastanelerden oluşan çok merkezli çalışmaların ilkini tamamladık.”
“11 HASTA 4 HEKİM ÜZERİNDEKİ ÇALIŞMA BİR AY SÜRDÜ”
İlk etapta yaklaşık 50 hasta üzerinde deneme planladıklarını ifade eden Prof. Dr. Ayhan Olcay, “Biz burada 11 hasta ve çalışmaya dahil olan 4 sağlık personeli üzerinde denemiş olduk. Bu tip çalışmalar genellikle küçük gruplar halinde başlıyor. Kardiyoloji hekimiyim sahada çalışıyorum. Dolayısıyla koronavirüs sürecinde hem hastaların hem hekimlerin hayatı felç oldu. Bu nedenle de sisteme ‘Kovid-19 kalkanı’ adını verdik. Temel olarak yaptığı 5 ila 7 dakika içerisinde ortamdaki koronavirüsü öldürmesi. Ortamı hem hasta hem de biz hekimler için güvenli bir hale getiriyor. Ben anjiyo işlemlerini yaparken 11 hastayı bu lambaların olduğu ve UVC koruyucu tekstili giydiğimiz ortamda gerçekleştirdim. 11 hastanın deneme süresi bir ay sürdü. Bu hastaların öncesi ve sonrasında göz ve cilt muayeneleri yapıldı. Tüm dünyadaki yasal limitler korumasız ciltte bu teknolojinin günde belli bir saat kullanımına müsaade ediyor. Ama tekstil ile kombine ettiğimizde serbestçe kullanılabilir hale geliyor” ifadelerini kullandı.
“GÖZ VE CİLTTE HASAR YOK TOPLU ALANLARDA KULLANILABİLİR”
11 hasta ve 4 sağlık personelinin göz ve cildinde herhangi bir hasar yaşanmadığını anlatan Prof. Dr. Olcay, “Bu teknoloji çıplak tenle bile zararlı olmayabilir fakat bu uzun yıllar sürecek çalışmaları gerektiriyor ama şu dönemde tekstil ile kombine ederek güvenli hastane ortamı, güvenli seyahat ile bir an önce bunu gündelik hayata sokmak istiyoruz. Bu teknoloji uçak seyahatlerimizi normalleştirebilir. Her ne kadar şirketler tarafından panço giymek biraz hantal gibi görünse de insanlara sorduğumuzda ‘güvenli olsun beni rahatsız etmez’ diyor. Toplu seyahat edilen alanlar, kültür sanat aktivitelerinin yapıldığı alanlarda üzerinize bir panço giyerek ışıkların altında koronavirüs açısından güvenli bir alanda bulunmak avantajlı ve hayatın normalleştirilmesi açısından da önemli olacaktır. Deneme ilk aşamada hastanelerde başladı önceliğimiz hastaneleri güvenli alan haline getirmek ama bu sisteme hayatın normalleştirilmesi açısından önümüzdeki 1-2 yılda ihtiyaç duyacağız gibi görünüyor” değerlendirmesinde bulundu.