Özcan ÇİRİŞ/BİTLİS, (DHA)- BİTLİS Eren Üniversitesi (BEÜ) Sağlık Yüksekokulu Öğretim Üyesi Dr. Cihan Önen, dünyanın 2’nci, Türkiye’nin ise en büyük krater gölü olma özelliği taşıyan Nemrut Krater Gölü yakınlarında yaşayan ve geçen yıl vatandaşların elleriyle beslediği görüntülerle gündeme gelen ayılarla ilgili önemli uyarılarda bulundu. Önen, “Bunlar vahşi hayvanlar. Onları bir evcil hayvan gibi görüp, beslemek ve yanaşmak doğru değil. Bir anda saldırarak insanlara ciddi zararlar verebilirler. Bunun birçok örneğini geçtiğimiz yıl yaşadık” dedi.
BEÜ Sağlık Yüksekokulu Öğretim Üyesi Dr. Cihan Önen, yavru halde iken vatandaşların sık sık elle beslediği ve geçen yıl Nemrut Krater Gölü’nde çekilen fotoğraf ve görüntülerle gündeme gelen ayıların, bu yıl genç ayılar olduğunu ve insanlara artık zarar verebilecek konumda olduğunu belirterek, önemli uyarılarda bulundu.
Dr. Öğretim Üyesi Önen, kendi mesleğinin dışında doğa fotoğrafçılığı ve vahşi yaşamla ilgili belgesel için doğada çekimler yaptığını, geçen yıl Nemrut’taki ayılarla ilgili çok önemli bir çalışma başlattığını söyledi. Ayıların doğal ortamlarının yanında, geçen yıl yiyecek bulmak için insanların bulunduğu bölgelere sık sık geldiklerini belirten Önen, “İnsanlar bunları bir kedi ya da köpek gibi elle besleyerek, sevme eğiliminde oluyor. Bunlar vahşi hayvanlar. Onları bir evcil hayvan gibi görüp, beslemek ve yanaşmak doğru değil. Bir anda saldırarak insanlara ciddi zararlar verebilirler. Bunun birçok örneğini geçtiğimiz yıl yaşadık. Hayvanları doğal ortamlarında bırakarak, insanların yaşam alanlarını sınırlandırmak gerekir. Yıllardan beridir bu coğrafyada canlı popülasyonu ile ilgili gözlemler yapmaktayım. Bu gözlemleri yaparken, bir takım korkutucu olaylarla da karşılaştım. Bölgedeki bazı hayvanlar çok vahşi iken, bazıları da yarı vahşi konumdadır. İnsanlar bunu bir kedi, ya da köpek gibi görüp beslenme eğilimine giriyor. Yavru bir ayıyı kucaklama girişimi olabiliyor. Tabi bu insanlarımızın güzel duygularıdır. Bu hayvanları elle beslerken onların doğal beslenmelerine zarar verebiliyoruz. Aynı zamanda bunu besleyen insanlar da ciddi şekilde saldırıya maruz kalabilir. Bazılarına tanık olduk. Ciddi bir şekilde yaralanan vatandaşlarımız da oldu. Bazıları da hafif yaralandı. Ama çok şükür ölen olmadı. Burada vatandaşlarımız şefkatle yaklaşıyorlar. Ancak bu hayvanlar doğal ortamlarında bu yiyecekleri zaten bulabiliyorlar” dedi.
‘DOĞRU TANITIMLA HEM KORUYUP HEM DE TURİZME KAZANDIRABİLİRİZ’
Doğadaki ayıları yavru hallerinden yetişkin hallerine kadar takip ettiğini anlatan Önen, “Ben bu ayıların her hallerine tanıklık ettim. Bu hayvanlar kolay kolay evcilleşmez. Bu hayvanların yarı evcil olmaları insanların yanaşmalarına neden oldu. Bazen de saldırarak insanlara ciddi şekilde zarar verdi. Kuduz aşısı olanlar oldu, ciddi şekilde yaralananlar oldu. Kesi ve pençe yaraları oldu. Bu hayvanlar kolay kolay evcilleşmez. İnsanlar bunların o görüntülerine aldanıp, çok yaklaşmasınlar. Doğru tanıtım yapılması durumunda turizme ciddi katkılar sağlayabilir. Dünyada çok ciddi örnekleri var. Örneğin bazı ülkeler dünyada nesli tükenmekte olan hayvanları çoğaltıp, doğal ortamlarında turizme kazandırıyorlar. Özellikle Çin’de panda popülasyonu artırılarak, turizme kazandırılıyor. Biz de bu coğrafyada bu hayvanları korumanın yanında turizme bu şekilde kazandırabiliriz. Bölgeyi vahşi hayvanların yaşam alanı olarak görüp, insanların alanlarını sınırlandırarak, turizm açısından ciddi kazançlar elde edebiliriz” diye konuştu.
FOTOĞRAFLI