İSTANBUL (DHA) – İSTEK İzmir Okulları 6. sınıf öğrencisi Jülide Çiçek, TÜRÇEV tarafından yapılan Uluslararası Çevrenin Genç Sözcüleri programı kapsamında ve Meraklı Çocuk Bilim Akademisinin kolaylaştırıcılığında geliştirdiği ‘Hiçbir Şey Yapma Tarımı’ adlı projeyle Türkiye birincisi oldu. Projesiyle UNESCO Green Citizens Programına Türkiye’den kabul alan ilk projenin de yürütücüsü olan Çiçek, Danimarka’da Türkiye’yi temsil edecek.
İstek İzmir Okulları 6. sınıf öğrencisi Jülide Çiçek, gıda krizine çözüm olması için ‘Hiçbir Şey Yapma Tarımı’ adlı bir proje geliştirdi. TÜRÇEV tarafından yapılan Uluslararası Çevrenin Genç Sözcüleri programı kapsamında ve Meraklı Çocuk Bilim Akademisinin kolaylaştırıcılığında geliştirdiği projeyle, Türkiye birincisi oldu. UNESCO Green Citizens Programına Türkiye’den kabul alan ilk projenin de yürütücüsü olan öğrenci, Danimarka’da Türkiye’yi temsil edecek.
Projesinin çıkış noktasını anlatarak sözlerine başlayan Jülide Çiçek, “Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak yakın gelecekte görülebilecek bir gıda krizine nasıl hazırlıklı olabiliriz? Böylesi bir duruma karşı bireyin ve toplumun direnci nasıl artırılabilir?” sorularına yanıt bulmak adına yola çıktığı projesinde Japon filozof/çiftçi Fukuoka’nın metodundan ilham aldıklarını söyledi. İklim krizi ve ona bağlı olarak gıda krizi konusunda endişelendiğini dile getiren Çiçek “Arkadaşımla birlikte sürdürülebilirlikle ilgili bir proje hazırlamak istedik. Bu sorunu araştırırken Masanobu Fukuoka’nın ‘Do Nothing! Farming’ ile ilgili yaptığı çalışmalara denk geldik ve bu konuda araştırma yapmaya karar verdik. İnsanların kendi kendine yetişen yenilebilir bitkilerden faydalanması, gıda tüketimini yıllarca erteleyebilir. Makine, gübreleme, bakım vb. kullanımlar olmadan bir gıda kaynağı öneriyor bu çözüm” diye konuştu.
ESKİ ALIŞKANLIKLARI YENİDEN YAŞAMA GEÇİRMEK MÜMKÜN
Jülide Çiçek projesini şöyle anlattı:
“Bu çalışmada tarım, hatta bilindik anlamda bir ‘üretim’ yok. Doğada özellikle dağlık alanlarda kendiliğinden yetişen besin değeri yüksek ve birçoğu da şifalı
otu, bitkiyi yeniden sofralarımızla buluşturma düşüncesi var. Binlerce yıl insanların doğal olarak sürdürdükleri beslenme alışkanlıklarını yeniden yaşama geçirmek mümkündür. Biz bunu göstermek istedik. Toprağa, doğaya hiçbir zarar vermeden, kimyasallar ya da katkı maddeleri kullanmadan da sağlıklı beslenmek mümkün. Biz bu bitkileri yerinde görerek, yerli halkla birlikte yeniden tanıdık. Adlarını öğrendik. Nasıl kullanılacaklarını öğrendik. Çalışmamızın devamında yeniden keşfettiğimiz bu ot ve bitkilerin karışımıyla yeni besin maddelerine de ulaşacağız. İşte o zaman çalışmamız bir çeşit üretim aşamasına da geçmiş olacak.”
“PROJEMİZ GENİŞ KİTLELERE ULAŞACAK”
Aldığı başarının büyük bir sürpriz olduğunu söyleyen Çiçek “UNESCO’nun geniş kitlelere ulaşma potansiyelinden dolayı projemiz oldukça fazla sayıda kişiye ulaşacaktır. Projemizin bir çözüm olabileceğine inandığımız için daha da gururluyuz” sözleriyle duygularını ifade etti.