Caner ÜNVER/ ANKARA (DHA)- TARIM ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye’nin tarım ve gıda ürünlerinde net ihracatçı bir ülke olduğunu belirterek, “Tarım ve gıda ürünleri ihracatımız, 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5 artışla 20,7 milyar dolara ulaştı. Dış ticaret fazlası ise yüzde 9 artışla 5,5 milyar dolar olarak gerçekleşti” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Capital ve Ekonomist dergileri tarafından düzenlenen ‘Uludağ Ekonomi Zirvesi’ne çevrim içi konuşmacı olarak katıldı. Koronavirüs pandemisinin geçen yıl dünyada tüm ekonomileri olumsuz etkilediğini ve her alanda olduğu gibi tarım ve gıda sektörünün de bundan nasibini aldığını ifade eden Pakdemirli, “Katıldığım birçok toplantıda altını çizerek söylediğim bir söz var; ‘Tarım ve gıda, savunma sanayi kadar önemli bir sektördür.’ İşte bu süreçte, ülkeler sınırlarını kapattı, tarım ve gıdaya erişimde, lojistik ve tedarik zincirlerde büyük aksamalar yaşandı. Gıdaya erişim endişesi, insanları doğal olarak bir karmaşaya itti, hatta bazı ülkelerde paniğe neden oldu. Birçok ülkede uzun market kuyruklarını, boş rafları, bir paket makarnanın peşinde koşan insanları gördük. Aslında dünyada yeterli gıda vardı, fakat tedarik ve üretim süreci iyi yönetilememişti. Türkiye ise bu süreci, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başarıyla yürüttü ve yürütmeye de devam ediyor. Tarım ve gıda alanında tam 106 tedbiri hayata geçirdik. Gıda tedarik ve lojistik zincirlerini doğru yönlendirerek, vatandaşımızın ihtiyacı olan gıda ürünlerine rahatça ulaşmasını sağladık” diye konuştu.
‘TARIMSAL HASILADA AVRUPA’DA 1’İNCİ, DÜNYADA İLK 10 İÇİNDEYİZ’
Bakan Pakdemirli, Türkiye’nin coğrafi konum açısından büyük bir avantaja sahip olduğunu ve dünyada nadir biyoçeşitliliğe sahip ülkelerden biri olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemiz bulunduğu konum itibariyle 1,9 trilyon dolarlık tarımsal ticaret hacmine sahip bir bölgede yer alıyor. 4 saatlik bir uçuş mesafesi ile dünya nüfusunun yüzde 40’ına ulaşma imkanımız var. Tarımsal alan bakımından dünyada 17’nci sıradayız ama buna rağmen tarımsal hasılada Avrupa’da 1’inci, dünyada ilk 10 içindeyiz. Kısacası iyi bir potansiyelimiz, güçlü bir insan kaynağımız var. Bunu, daha çok üretime ve ihracata çevirmeliyiz.”
2020 yılında pandemi ve meteorolojik kuraklığa rağmen yatırımlar sayesinde, bitkisel üretimin 9 milyon ton artışla 126 milyon tona yükselerek, Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını bildirdi. Hayvancılık sektörünün ise büyümeye ve gelişmeye devam ettiğini dile getiren Pakdemirli, “Büyükbaş hayvan varlığımız 2020 yılında 18,2 milyon başa yükselerek Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştı. Küçükbaş varlığımız ise son bir yılda yüzde 12 artışla 54,1 milyon başa yükselerek son 30 yılın en yüksek rakamına ulaştı” dedi.
‘AVRUPA’DAKİ LİDERLİĞİMİZ DEVAM EDİYOR’
Tarım sektörünün 2020 yılında yüzde 4,8 ile son 3 yıldaki en yüksek büyüme rakamına ulaştığını belirten Pakdemirli, “Tarımsal hasılamız bir önceki yıla göre yüzde 20 artarak 333,3 milyar liraya yükseldi ve Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Tarımsal hasılada Avrupa’daki liderliğimiz devam ediyor. Tabi bu makro gelişmelerin arkasında, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin getirdiği hızlı karar verme ve etkin uygulama anlayışının olduğunu da özellikle vurgulamak istiyorum” açıklamasında bulundu.
Pakdemirli, olumsuz gelişmelere rağmen tarım ve gıda ürünleri ihracatını artırdıklarını dile getirerek, “Türkiye tarım ve gıda ürünlerinde net ihracatçı bir ülkedir. Tarım ve gıda ürünleri ihracatımız, 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5 artışla 20,7 milyar dolara ulaştı. Dış ticaret fazlası ise yüzde 9 artışla 5,5 milyar dolar olarak gerçekleşti” ifadelerini kullandı.
‘3 YILDA TARIMSAL DESTEKLERİ 24 MİLYAR LİRAYA ÇIKARDIK’
2002 öncesi tarımsal desteklerin neredeyse olmadığını ve birkaç müdahale alımı yapıldığını söyleyen Pakdemirli, “2002 sonrası ise artan destekler ve sınırlı müdahale alımı vardı. Cumhurbaşkanlığı sistemi sonrasında hem desteklerde artış hem de etkin müdahale alımlarını birlikte uyguluyoruz. Son 3 yılda tarımsal destekleri yüzde 65 artışla 24 milyar liraya çıkardık. Müdahale alımlarında ise üretici dostu politikalar yürütüyoruz ve bunu da müdahale kurumlarımızı, zarar ettirmeden yapıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
FOTOĞRAFLI