Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack-boost domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114

Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
Parmak emme alışkanlığı çocukları peltekleştiriyor – Haberolduk.com – Son Dakika Haberler

Parmak emme alışkanlığı çocukları peltekleştiriyor

parmak-emme-aliskanligi-cocuklari-pelteklestiriyor-O4HJcSFY.jpg

İSTANBUL (DHA) – Çocuklarda parmak emme davranışının 4 yaştan sonra sorun haline geldiğine dikkati çeken Uzm. Dr. Emin Çağlar, “Emilen parmaklarda, diş ve ağız yapısında bozulma meydana gelebilir. Ön dişlerde meydana gelen açıklık çocukta halk arasında ‘peltek konuşma’ diye bilinen probleme neden olabilir. Eğer tedaviye kritik dönemde başlanmaz ve parmak emme davranışı ilerleyen yaşlara kadar sürerse bu problemler kalıcı hale gelebilir” dedi.

Çamlıca Medipol Üniversite Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıları bölümünden Uzm. Dr. Emin Çağlar, çocuklarda parmak emme alışkanlığının ilerleyen dönemde tedavi edilmesi gereken bir sorun olduğunu belirterek aileleri uyardı. Dr. Çağlar, parmak emme alışkanlığının çocukluk döneminde görülen sorunlardan birisi olduğuna değinerek, “Özellikle okul öncesi dönemde ve ilkokul yıllarında görülen bu durum anne-babaları endişelendirebilir. Ancak çocuk için temel bir refleks olan emme davranışı, yaşamın ilk yıllarında normal kabul edilirken ilerleyen yıllarda devam etmesi durumunda müdahale edilmesi gereken bir sorun haline gelebilir. Çocuklarda parmak emme davranışı 3-4 yaşlarına kadar herhangi bir sorun olmaksızın sürebilir. Özellikle bu yaşlarda yüzde 23 ila 46 oranında parmak emme davranışı gözlenebilir. Dolayısıyla uzmanlarca sıklıkla 4 yaş ve üzerinde olan çocuklar değerlendirmeye alınır ve tedavi planı uygulanır. Bunun yanında parmak emme davranışı genelde 9-10 yaşlarına kadar devam edebilirken, çok nadir de olsa ilerleyen yaşlarda da görülebilir” diye konuştu.

BİBERON VE EMZİK BAĞIMLILIĞINDAN KAYNAKLANABİLİR

Parmak emme davranışının genelde stresli durumlarda ortaya çıktığına işaret eden Dr. Çağlar, şöyle devam etti:

“Uyku zamanı çocuklar için oldukça stresli bir zaman dilimi olmaktadır. Dolayısıyla yatma zamanı geldiğinde çocuklarda emme davranışı görülebilir. Yine stres oluşturan bir diğer durum da yeni bir kardeşin gelmesidir. Bebeklik dönemine özgü kabul edilen bir davranış olan emme davranışını kardeşinde gözlemleyen çocuk, kaybettiği anne-baba ilgisini yeniden kazanmak için önceki yaşlara ait davranış olan parmak emme davranışı gösterebilir. Parmak emme davranışı her zaman psikolojik bir problemin sonucu ya da nedeni olmayabilir. Tamamen bebeklik dönemindeki emme davranışının devamı da olabilir. Özellikle bebeklik döneminde yalancı meme ya da uzun süren biberon kullanımının bir devamı ya da bu objelerin yoksunluğu olarak da devam edebilir. O yüzden yapılan klinik gözlem ve görüşmelerin sonucunda herhangi bir psikiyatrik soruna rastlanmayabilir.”

PELTEK KONUŞMAYA VE DİŞ PROBLEMİNE NEDEN OLABİLİR

Dr. Çağlar, parmak emen çocukta görülebilen bozulmaları ise şu şekilde anlattı:

“Emilen parmaklarda ciddi tahriş ve yapısında bozulma görülebilir. Ayrıca dişlerde ve ağız yapısında bozulma, buna bağlı olarak ses ve konuşmalarda bozulmalar meydana gelebilir. Ön dişlerde meydana gelen açıklık çocukta halk arasında ‘peltek konuşma’ diye adlandırılan bir problem yaşamasına sebep olabilir. Eğer tedaviye kritik dönemde başlanmaz ve parmak emme davranışı ilerleyen yaşlara (9-10 yaş) kadar devam ederse bu ağız-diş problemi kalıcı hale gelebilir. Parmak emme davranışı sebepleri ve sonuçları itibariyle sadece psikolojik kökenli bir problem olarak değerlendirilmemeli. Dolayısıyla uygulanacak tedavi planı birden çok branşın katılımı olduğunda daha etkili sonuç alınabileceği belirtilir. Çocuk psikiyatri ve diş hekimi ile birlikte çalışıldığında sonuçlar daha parlak olur. Çünkü tedavi aslında iki temel bileşenden oluşur. Birincisi diş hekimin yürüteceği fiziksel tedavi; ikincisi bu davranışın altında yatan psikolojik alt yapının çalışıldığı psikoterapik tedavidir.”

BİRÇOK TEDAVİ YÖNTEMİ MEVCUT

Dr. Çağlar, tedavi yöntemleri hakkında da bildi verdi. Dr. Çağlar, “Parmağa aparey uygulanmasında emilen parmağa çocuk ikna edilerek aparey denilen zararsız bir aparat takılır. Çocuğun bu apareyi ağzına sokması zor olduğu gibi parmak emmeyi durdurmada davranışçı bakış açısıyla düşünülerek, parmağını ağzına götürdüğünde hatırlatıcı (uyarıcı) görevi yapar ve emme davranışının azaltılmasına yardımcı olur. Dişlere ark uygulamasında da parmağa takılan apareye benzer amaçla kullanılan bu aparat, çocuğun dişlerine diş hekimince yerleştirilir. Bu arklar aparey gibi ola işlevinin yanında bozulan diş ve ağız yapısının düzelmesinde de etkilidir. Psikolojik tedaviler ise temelde iki boyutlu yapılır. Bunlardan ilki aileye yönelik bilgilendirme esaslı yapılan destek çalışmalarıyken; ikincisi aileyle işbirliği içerisinde yürütülen davranışçı tedavilerdir. Öncelikle aileye parmak emme davranışı ile ilgili temel bilgiler verilir. Bunun yanında aile içi dinamikler ve aile sistemini anlamaya yönelik görüşme yapılır. Aile içindeki işlevsizlikler ya da aileye yeni gelen bir kardeş durumundan kaynaklı parmak emme durumunda aileye çocuğa nasıl yaklaşımda bulunacağına ilişkin destek verilir. Davranışçı tedavideki temel amaç da çocuğa parmak emmeyi durdurmasını öğretmektir. Küçük adımlarla ve aileyle işbirliği kurularak yürütülür. Ailelerin bilmesi gereken en önemli şey, bu davranışın bir anda ortadan kalkmayacağıdır. Ancak düzenli takip ve işbirliği ile bu sorun ortadan kaldırılabilir” dedi.

Exit mobile version