Gizem KARADAĞ/ANKARA, (DHA)-ANKARA’da İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Mısırlıgil, “Atmosferdeki polen konsantrasyonu arttığında Covid-19 enfeksiyonunda artış olduğu gözlendi. Polen mevsiminde solunum yolları virüs enfeksiyonlarında artış görülür. Polen mevsiminde koronavirüs enfeksiyonunda da artış görülebilir” dedi.
Liv Hospital Ankara Hastanesi İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Mısırlıgil, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 31 ülkeden 130 merkezin verilerine göre bildirilen havadaki polen konsantrasyonlarının yüksek olmasıyla ilişkili olarak Covid-19 enfeksiyonun görülmesinde ve yayılmasında riskin artması ile ilgili çalışma hakkında bilgi verdi. Mısırlıgil, “Veriler değerlendirildiğinde atmosferdeki polen konsantrasyonu arttığında Covid-19 enfeksiyonunda artış olduğu gözlendi. Polen mevsiminde solunum yolları virüs enfeksiyonlarında artış görülür. Polen mevsiminde Covid-19 enfeksiyonunda da artış görülebilir. Burundan giren polen tanesi üst solunum yolu epitelinde virüslere karşı korunmada etkili olan gamma interferon yapımını baskılar. Bağışıklık sisteminin virüslere karşı koruyucu etkisi azaldığından alerjisi olmayan kişilerde bile solunum yolu enfeksiyonlarında artış görülebilir. Pandemiye yol açan koronavirüs burundan vücuda girerek üst solunum yolu epiteline yerleşir. Epitelde antiviral etkili gamma interferon yapımı baskılanmış ise, bu sitokine duyarlı olan virüsün yayılması kolaylaşır. Aynı dönemde polene ve koronavirüse maruz kalındığında doğal bağışıklık sistemindeki olumsuz ortak etkilerinden dolayı virüsün yayılmasının kolaylaştığı bildirilmişti” dedi.
POLEN ALERJİSİ OLANLARIN SALGINDAN ETKİLENMEMESİ İÇİN YAPMASI GEREKENLER
Prof. Dr. Mısırlıgil, polen mevsiminin başlaması ile polenlere duyarlı alerjik nezlesi olan kişilerde hapşırık, burun kaşıntısı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, gözlerde kaşıntı, kızarıklık, sulanma gibi yakınmalar başlayabileceğini belirterek, “Atmosferdeki polen konsantrasyonu ile ilişkili olarak bu yakınmaların şiddeti değişkenlik gösterebilir. Alerjik nezle ve alerjik konjunktiviti olan kişilerin koronavirüs salgınından etkilenmemeleri için hapşırık ve kaşıntı yakınmaları olduğunda ellerini sık olarak burunlarına, ağızlarına ve gözlerine götürmemeleri önerilir. Hekimleri tarafından önerilen ilaçlarını almaları uygundur. Antihistaminik almalarında ve nazal kortikosteroid (alerjide kullanılan ilaçlar) içeren burun spreyleri kullanılmalarında virüsün bulaşması açısından bir risk yoktur. Aksine yakınmalarını baskılayarak bulaşma riskini azaltacaktır” diye konuştu.
COVİD-19 İLE POLEN ALERJİSİ NASIL AYIRT EDİLİR?
Prof. Dr. Mısırlıgil, Covid-19 ile enfekte olan kişide boğaz ağrısı, kuru öksürük, titreme ve özellikle yüksek ateş olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
“Kas ağrıları ile baş ağrılarından ve yorgunluk hissi ile halsizlikten yakınırlar. Tat ve koku kaybı olabilir. Burunda akıntı veya tıkanıklık bazen olabilir ama hapşırık, burun kaşıntısı olmaz. Genellikle semptomlar 7-25 gün devam eder. Öksürük ve nefes darlığı göğüste baskı gibi yakınmalar görülebilir. Alerjik nezlesi olanlarda ise, titreme ve ateş olmaz. Sık hapşırık, burunda kaşıntı, akıntı, gözlerde kaşıntı ve sulanmadan yakınırlar. Boğaz ağrısı nadir olur. Semptomlar duyarlı olduğu polen mevsimi boyunca görülür. Özellikle dış ortamda bu yakınmalar artar. Öykülerinde benzer yakınmalarının önceki yıllarda da olması, ailede alerjik kişilerin bulunması ayırıcı tanıda önemlidir. Genellikle öksürük, nefes darlığı ve kas ağrıları görülmez. Bazen halsizlik görülebilir. Tat ve koku kaybı nadirdir. Hatta kokular nedeniyle hapşırık olabilir.”
‘COVİD-19’UN ASTIMI TETİKLEDİĞİ BİLDİRİLMEMİŞTİR’
Polenlere alerjisi olan astımlı hastalarda polenlerin solunum yoluna girmesi ile öksürük, hırıltılı solunum ve nefes darlığı atakları olabildiğini de işaret eden Prof. Dr. Mısırlıgil, şöyle konuştu:
“Covid-19 enfeksiyonunda da kuru öksürük ve nefes darlığı olması ile yakınmaları benzerlik gösterse de boğaz ağrısı, kas ağrıları ve ateşin olması en önemli ayırıcı belirtilerdir. Astımda yakınmaları, polenler dışında birçok faktör tetikleyebilir. Virüslerin astım için en önemli tetikleyici olduğunu biliyoruz ama bugüne kadar Covid-19’un astımı tetiklediği bildirilmemiştir. Astım tanılı hastaların tedavilerinde önerilen solunum yolu ile aldıkları kortikosteroid içeren ilaçlarını aksatmamaları önemlidir. Bu ilaçlarını almalarının bağışıklık sistemlerine olumsuz bir etkisi olmadığı ve Covid-19 için bir risk oluşturmadığı bildirilmiştir. Aksi takdirde ilaç aksatmaları durumunda hastalığın kontrolü bozulur ve astım atağı olur. O zaman sistemik kortizonlu ilaçların verilmesi gerekebilir. Bu ilaçların da uzun süre kullanılması immün sistemi baskılayarak enfeksiyon riskini arttırdığından önerilmemektedir.”
FOTOĞRAFLI