Arzu ERBAŞ-Emirhan PEHLİVAN/RİZE, (DHA)- RİZE’de, ‘tam kapanma’ dönemini, köy ve yaylalarda geçirenler için uyarı yapıldı. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşegül Çopur Çiçek, “Köydeyiz, açık havada bir şey olmaz diyerek iç içe bulunmayalım. Sıkı tedbirleri uygulamazsak süreç uzar” dedi.
Rize’de, Sağlık Bakanlığı’nca yayınlanan koronavirüs risk haritasında 24- 30 Nisan tarihleri arasında 100 bin kişide görülen vaka sayısı 508,19’dan 353,70’e geriledi. Kentteki yüzde 30,40’lık vaka gerileme oranı, bölgede, Artvin ve Gümüşhane’den sonra vaka düşüşü en az olan il oldu. Tam kapanma döneminde köylere ve yaylalara çıkanların bir araya gelmesi ile virüsün yayılmasından endişe ediliyor.
RTEÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşegül Çopur Çiçek köylerde kalanların, tam kapanmayı ve açık havayı, bir arada yaşama tarzıyla aleyhlerine çevirmemeleri gerektiğini belirterek, “Rize’de vakaların pik yaptığı dönemlerdeki istatistiksel veriler gösterdi ki; köy ve ilçelerdeki vaka sayısı şehir merkezlerinden daha yüksek. Sıkı bir şekilde tedbirleri uygulamak gerekiyor. Açık alan yalancı güven hissi oluşturmamalı. Birlikte iftar yapma, kuzine başlarında toplanma, kayıkhaneler de buluşma gibi yaşam tarzlarından bu süreçte vazgeçmemiz gerekiyor. Köydeyiz, açık havada bir şey olmaz diyerek iç içe bulunmayalım. Sıkı tedbirleri uygulamazsak süreç uzar” dedi.
‘İÇ İÇE YAŞAM TARZINDA BULUNMAYALIM’
Çay tarımından dolayı üretici ve işçilerin bölgeye göçü ile birlikte, virüsün bulaştırma riski ve virüs hareketliliğinin de arttığını kaydeden Doç. Dr. Çiçek, şunları dedi:
“Geçen yıl pandemi başladığında biz çay tarımının başlayacağı süreci kontrollü bir şekilde geçirdik. Bu yılın geçen yıldan çok önemli bir farkı var. Şu an başlangıçtaki virüsle karşı karşıya değiliz. Farklı farklı mutasyonlarla bulaştırıcılığı iki katına çıkmış, hastalık yapıcı özelliği artmış bir virüs ile karşı karşıyayız. Bu mutant virüslerin bölgemize çay göçü ile birlikte gelme olasılığı çok yüksek. Korktuğumuz da bu aslında. Bunun için tedbirlere çok daha fazla dikkat etmeliyiz. Bölgeye gelenlerin en az 10 gün izolasyonda kalmaları gerekir. Köy havası temiz, açık alan diye düşünmemek gerekiyor. Yine maske ve en az 2 metrelik mesafe kuralına katı bir şekilde uymak gerekiyor. Tam kapanma sürecinde iç içe yaşam tarzında bulunmamak gerekiyor.”
‘İZOLASYONUMU SAĞLIYORUM’
İstanbul’dan geldiğini ve kendi izolasyonunu sağlamaya çalıştığını belirten Erdal Tavukçuoğlu, “Kendi izolasyonumu sağlıyorum, kimseyle görüşmüyorum. Köylerde insanların zaten bir sürü işi gücü var. Bağ bahçe ile uğraşıyorlar. O yüzden de birbirlerini görmeye çok da zamanları yok. İnsanlar pandemi kurallarına riayet ediyor” dedi.
‘KÖYLER KALABALIKLAŞTI’
Selahattin Erbaş ise, “Tam kapanma sürecinde evlerdeyiz, insanlardan olabildiğince uzak bu süreci geçiriyoruz. Bu hastalığı ancak böyle atlatacağız. Ancak bu tam kapanma sürecinde insanlar şehirlerden köylere kaçtı, bayağı bir kalabalık var” ifadelerini kullandı.
‘DURUMUN FARKINDAYIZ’
Nuriye Şeker de, “Ramazan ayındayız. Öğleye kadar evin işleri, yemekle uğraşıyoruz, öğleden sonra da bağ bahçe işleriyle zaman geçiriyoruz. Herkes kendi işinde gücünde kimseyle bir araya geldiğimiz yok. Çay zamanı yaklaşıyor, bundan sonra herkes gelecek daha kalabalık olacak. Ama herkes birbirinden kaçıyor, yaşadığımız durumun farkındayız” dedi.
FOTOĞRAFLI