Sevda SARIKAYA-Kubilay ÖZEV/İSTANBUl,(DHA) DÜNYANIN ilk kadın savaş pilotu ve Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’i vefatının 20’nci yıl dönümünde manevi oğlu tarihçi yazar Eriş Ülger bilinmeyen fotoğraflarıyla anlattı. Sabiha Gökçen’e çok düşkün olduğunu ve öz annesinden ayırt etmediğini söyleyen Eriş Ülger, “Ölüm yıl dönümünde her evladın annesini kaybettiği andaki yaşadığı duyguları eksiksiz ben de yaşıyorum” dedi.
Cesareti, ilk kadın savaş pilotu olması ve güçlü duruşundan dolayı “Yürekli Kadın” seçilen Sabiha Gökçen’in 22 Mart 2001’de vefat etti. Sabiha Gökçen’in manevi oğlu tarihçi yazar Eriş Ülger, Gökçen’in hiç bilinmeyen fotoğraflarını ölümünün 20’nci yıl dönümünde DHA ekibi ile paylaştı.
“ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİNİ OKUMAK İÇİN KARTAL TİBET İLE YARIŞTIM”
Şu an 84 yaşında olan ve Sabiha Gökçen’in kendisini nasıl manevi oğlu olarak kabul ettiğini anlatan Eriş Ülger, “Ben 12 yaşındayken bütün Türkiye’de bir yarışma yapılmıştı. En son elene elene iki arkadaş kaldık. Hatta o arkadaş artist olmuş adı Kartal Tibet idi. Bizi yarıştırdılar neticede ben kazandım. Atatürk’ün naaşı Ankara Etnografya Müzesi’nden alınıp Anıtkabir’e nakledildiği sırada Anıtkabir’de Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni okudum. Fakat son paragrafını ağlaya ağlaya okudum. Daha sonra Sabiha Gökçen, ‘O çocuk kim’ diye sormuş beni bir yüzbaşı vasıtasıyla evine davet etmişti. Gittiğimde ‘Niye bu kadar Atatürk’e bağlısın’ diye sordu, arkadaşlarımı, hangi kitapları okuduğumu sordu. Bana sempatiyle baktı. Zaten kendi çocuğu da yoktu, ondan sonra da bağımız hiç kopmadı ve o gün beni manevi oğlu olarak kabul etti” dedi.
“ANNEMLE KONUŞURKEN KARŞIMDA SANKİ ATATÜRK KONUŞUYORMUŞ GİBİ GELİRDİ”
Kendisini manevi evladı olarak kabul ettiği günden vefatına kadar aralarındaki ilişkinin hep çok güzel olduğunu söyleyen Eriş Ülger, Sabiha Gökçen’den Atatürk’ün nasıl sevileceğini öğrendiğini belirtti. Atatürk ile ilgili 38 kitap yazdığını, her yazdığı kitapta Atatürk’ün bir başka yönünü öğrendiğini anlatan Ülger, Mustafa Kemal Atatürk’ü birinci ağızdan dinlediği için çok şanslı olduğunu da söyledi. Ülger, “Annemle konuşurken karşımda sanki Atatürk konuşuyormuş gibi gelirdi. Ayrıca ben Atatürk’ün yaveri Salih Bozok’un oğlu Cemil Salih Bozok’un da manevi oğluyum. Sabiha Gökçen’i sadece Mustafa Kemal’e hayran, onun kızı diye sınırlamak mümkün değil. Sabiha Gökçen muhteşem bir hanımefendiydi. Hayatının sonuna kadar Mustafa Kemal Atatürk’ü hem ilgi duyanlara, hem de kamuoyuna elinden geldiğince doğru anlatmaya çalışırdı. Bunu kendisine görev olarak görmüştü ve görevini sevgiyle, huşu, saygı ve sevgiyle yapan tek ve Atatürk’ün en çok sevdiği kızlarından birisiydi. Sabiha Gökçen kalbiyle, aklıyla, düşünceleriyle giyimi ve davranışlarıyla Atatürk’e gerçekten yakışan bir hanımefendi, bir evlat olmuştur. Çok rahatlıkla söyleyebilirim ki Atatürk’ün manevi evlatları arasında en çok sevdiği kişi Sabiha Gökçen’dir” dedi.
“SABİHA GÖKÇEN DE BENİM GERÇEK ANNEM KADAR KIYMETLİYDİ”
Manevi annesi Sabiha Gökçen ile etle tırnak gibi olduklarını söyleyen Ülger, “Her evladın annesini kaybettiği anki duyguları eksiksiz ben de yaşıyorum. Gerçi manevi oğluydum ama kendisiyle o kadar yakın ilişkilerimiz oldu ki, etle tırnak gibi olduk. Annem bana Atatürk’ü anlatırken ağlardı. Ben ondan daha fazla ağlardım. O üzülürdü ben de üzülürdüm. Elbet benim de kendi annem de vardı. Benim annem de tabii ki çok kıymetliydi ama Sabiha Gökçen de benim gerçek annem kadar kıymetliydi. O tarihlerde de bu tarihlerde de ancak bir fabrika kurulabilecek parayla Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Para yoktu, asker yoktu, ama düşman çoktu, Mustafa Kemal Atatürk bunların hepsinin üstesinden gelip laik Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur” dedi.
(FOTOĞRAFLI)