İSTANBUL, (DHA) – Göz Doktoru Op. Dr. Birtan Öztürk, “Sarı nokta hastalığı, genellikle kalıtımla geçen, 55 yaş sonrası kişilerde, sigara içenlerde ve yetersiz beslenenlerde sık görülen, ilerlemesi durumunda görme kaybına yol açabilen bir rahatsızlıktır” dedi.
Gözde makula ismi verilen bölgenin bozulmasıyla karakterize bir retina rahatsızlığı olan sarı nokta hastalığının nedenlerini, alınması gereken önlemleri ve tedavi seçeneklerini anlatan Göz Vakfı Bursa Yıldırım Göz Merkezi’nden Göz Doktoru Op. Dr. Birtan Öztürk, dünyada 30 milyon kişinin bu hastalıktan etkilendiğini dile getirdi.
EN ÖNEMLİ GÖRME KAYBI SEBEBİ
Sarı nokta hastalığının görme kaybıyla sonuçlanan göz hastalıkları arasında üçüncü sırada yer aldığını belirten Op. Dr. Öztürk, “Gelişmiş ülkelerdeki en önemli görme kaybı sebebidir. Dünyada bu hastalıktan etkilenen kişi sayısı yaklaşık 30 milyondur. Daha çok 50 yaş üzerini etkiler. Kronik ve ilerleyicidir. Dünyada ve Türkiye’de ortalama yaşam beklentisinin daha da uzayacağının öngörüldüğü bir ortamda, bu hastalığın giderek daha ciddi bir klinik tablo oluşturacağını tahmin etmek zor değildir” diye konuştu.
Op. Dr. Öztürk, “Sarı nokta hastalığında erken teşhis, tedavi ve düzenli kontrol, görmenin korunması ve iyileştirilmesi açısından çok önemlidir. Makula, gözün arkasında retinanın merkezinde yer alan, gözün ayrıntılı, merkezi ve renkli görmesinden, görme keskinliğinin yüzde doksanından sorumlu olan bölgesidir. Makulanın korunması göz hastalıklarında tedavilerde en önemli hedeftir” ifadelerini kullandı.
2 TİPİ VAR
Yaş ve kuru olmak üzere sarı nokta hastalığının iki tipi olduğunu aktaran Op. Dr. Öztürk, “İlki kuru tipi, hastalığın sık görülen formudur ve bu durum yavaş, ancak ilerleyen görme bozukluğuyla sonuçlanır, yüzde 85-90 bu tiptir. Yaş tipi ise hastalığın daha ciddi bir şeklidir ve hızlı ilerler. Bu hastalık ileri yaşlardaki görme kaybının başlıca sebebidir ve hastaların yaklaşık yüzde 10-15’inde görülür, Gözün arka tarafındaki kan damarlarının anormal gelişimiyle meydana gelir. Bu damarlardan makulaya kan ve sıvı sızıntısı merkezi görmede kayıp oluşmasına neden olabilir. Uzak ve yakın görmede cisimler bakarken büyüme, küçülme. Yamulma gibi görüntüde farklılıklar ortaya çıkarır” dedi.
GÖRÜLME SIKLIĞI VE RİSK FAKTÖRLERİ
Sarı nokta hastalığının sıklığının ilerleyen yaşa paralel olarak artığını vurgulayan Op. Dr. Öztürk, “Sarı nokta hastalığının 65-74 yaşlarında yüzde 15, 75-84 yaşlarında yüzde 25, 85 yaş ve üzerindeki kişilerde ise yüzde 30 oranında görülür. 75 yaşın üzerindeki her üç kişiden birinde sarı nokta hastalığı görülmektedir. Ailesinde sarı nokta hastalığı bulunan kişilerde bu hastalığın gelişme riski daha yüksektir. Sigara kullanımı, vitamin eksikliği, beyaz ırkın sarı nokta hastalığına bağlı görme kaybı riski siyah ırka göre daha yüksektir” diye konuştu.
KADINLARDA RİSK DAHA YÜKSEK
Kadınların sarı nokta hastalığı için aynı yaştaki erkeklere kıyasla daha fazla risk taşıdığını söyleyen Op. Dr. Öztürk, “Açık renk göz, şeker hastalığı, kolesterol, yüksek tansiyon, damar sertliği, kalp büyümesi gibi riskler. Klinik çalışmalar erken ve ara evre sarı nokta hastalığının ileri evreye ilerlemesi ile obezite arasında bağlantı olduğunu ortaya koymaktadır. Sarı nokta hastalığından korunmak için erken yaşlardan itibaren yüzde 100 ultraviyole korumalı güneş gözlükleri kullanılmalıdır. Eğer 50 yaş ve üzerinde iseniz düzenli olarak göz muayenesine gitmeniz ve özellikle makula yani göz dibi açısından muayene edilmeniz anlamlı olacaktır” ifadelerini kullandı.