Hüsnü Ümit AVCI-Alperen YILDIZ/SİVAS, (DHA)- SİVAS’ta yaşayan ve 8 yaşındayken
babasının yanında başladığı demircilik mesleğini, dört nesildir sürdüren Kadir Demirezen (63),
ilerleyen yaşına rağmen gençlere taş çıkartıyor. Soyadını da mesleğinden alan Demirezen,
demircilik mesleğinin gün geçtikçe kaybolmaya yüz tuttuğunu söyledi.
Evli ve 5 çocuk babası olan Kadir Demirezen, Hafik ilçesi Bayramtepe köyünde 1966 yılında, babası Aziz Demirezen’in yanında demircilik mesleğine başladı. Okula gittiği halde boş zamanlarında babasına yardım eden Demirezen, 1973 yılında ise kendi dükkanını açarak demircilik mesleğine adım attı.
SICAK HAVADA OCAK BAŞINDA ÇALIŞIYOR
Dört nesildir demircilik yapan aile, soy ismini de bu nedenle ‘Demirezen’ olarak seçti. Kentin sayılı demir ustalarından Kadir Demirezen, dükkanında, sıcak havaya rağmen ocak başında çalışıyor. Sabahın erken saatlerinde iş yerini açan Demirezen, müşterilerinin getirdiği balta, nacak, kürek ve keser gibi aletleri de tamir ediyor. Sol kolunun güçlü olduğunu söyleyen Demirezen, körüklü ateşte kızdırdığı demiri özveriyle dövüyor. Demirciliğin bir sanat olduğunu söyleyen Kadir Demirezen, “Ben bu sanatı 4’üncü nesil olarak devam ettiriyorum. Bu meslek dedem Mahmut Demirezen’in babasıyla başlamış ve dedemle devam etmiş. Sonrasında babam ve son olarak ben devam ediyorum. 1970 yılına kadar Hafik Bayramtepe köyünde babamın yanında çalışıp mesleği öğrendim. 1970’ten sonra buraya taşındık ve ben 1973 yılında babam emekli olunca işi tamamen devraldım” dedi.
‘SANATA GÖRE SOY İSİM TAKMIŞLAR’
‘Soyadı Kanunu’ çıktığında o dönem, mesleklerine göre isimlendirme yapıldığını söyleyen Demirezen, “O zamanlar köylerde sanata göre isim takmışlar. Bizim sülale de demirci olduğu için bize bu soy ismini vermişler. Babam 4 kardeş ve hepsi de demirciydi. Şimdi şehirde 3 tane demirci kaldı. Meslekte sanat ve sanatçı kalmadığı için işimiz yoğun ve yetiştiremiyoruz. Eleman da yetiştirilmediği için yıpranıyoruz. Ben sabah 05.30’da geliyorum ve saat 12-13 gibi bırakıyorum, çünkü havayla ocağın sıcağına dayanılmıyor. 63 yaşıma geldim artık yürümüyor. Ağır bir iş ve ben ona göre bakım yapıyorum, ona göre besleniyorum. Güç istiyor, beden
yoruluyor, kafa yoruluyor ve akşama kadar ayaktayız. Gençler şimdi bu işi yapamaz. Her sanat çıraklıktan gelir, çekirdekten yetişir. Şimdiki nesil bunu bilmiyor. Eskiden kaynak yoktu, elektrik yoktu, ocaklarda yanan kömürü toplayıp eski körüklerde çekerdik ve demir ormanda eritiliyordu. Ne yaparsak tek parça yapılırdı. O zaman yapılan sanatı şu an ben bile zor yaparım. Şimdi bunun tüm tekniği var ama sanat yok” diye konuştu.
FOTOĞRAFLI