‘Suyun yüzde 77’sini tarımda kullanıyoruz’

suyunyuzde-77sini-tarimda-kullaniyoruz-8RNGc6hq.jpg

Semih ERSÖZLER/ANTALYA, (DHA)- AKDENİZ Üniversitesi’nden (AÜ) Prof. Dr. Harun Kaman, Türkiye’deki su varlığının yüzde 77’sinin tarımsal sulamada kullanıldığını söyledi. Kaman, küresel ısınmanın yanı sıra tarımsal sulamada uygulanan yanlış yöntemler ve kaçak sondajların, yer altı su kaynaklarının azalmasını hızlandırdığını ve önlem alınması gerektiğini belirtti.
AÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harun Kaman, Türkiye’nin kurak- yarı kurak iklim kuşağında olduğunu söyledi. Son yıllarda kuraklığın etkisinin daha şiddetli hissedildiğini aktaran Prof. Dr. Kaman, “Devlet Su İşleri’nin 2020 Yılı Faaliyet Raporu’na göre Türkiye’nin toplam su potansiyelinin 44,25 milyar metreküpü tarımsal sulama suyu, 13,19 milyar metreküpü ise içme, kullanma ve sanayi suyu olarak kullanılıyor. Tarımsal sulamada kullanılan su miktarı, ülkemizin toplam su potansiyelinin yüzde 77’sini oluşturuyor. Yani tarımda ciddi bir su kullanımı söz konusu. Sulama etkinliği yüksek yöntemleri tercih etmemiz lazım” dedi.
‘İLETİM KAYIPLARI SIFIRLANMALI’
Bitkiye ihtiyacından fazla su vermenin israf olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kaman, “Suyun tarlaya iletiminde, iletim kayıplarını sıfırlamamız, dolayısıyla kapalı sistemle suyu taşımamız gerekiyor. Bitki su tüketimi de bu süreçte önemli. Bitkinin ihtiyacından fazla su vermek zaten suyun israf edilmesi demektir. Fazla su verdiğiniz zaman bitkiden daha fazla verim almıyorsunuz, aksine verim azalıyor. Kuraklık neticesinde kullanılabilir su potansiyelimiz az olduğu için bu durum çok önemli. Tarımsal sulamada basınçlı su yöntemlerini tercih etmemiz lazım” diye konuştu.
‘AZ SU TÜKETEN BİTKİLER EKİLMELİ’
Türkiye’de yağışların düzensiz olduğunu belirten Prof. Dr. Kaman, “Ülkemizdeki her bir metrekare araziden en üst düzeyde verim almaya yönelik üretime yönelmemiz gerekiyor. Araziyi boş bırakmayı doğru bulmuyorum ancak su kısıntından dolayı az su tüketen bitkileri ekmeyi tercih edebiliriz. Yarı ıslatmalı sulama yöntemini deneyebiliriz. Kısıntılı sulama stratejileri uygulayabiliriz. Yağış hasadı yapacak çalışmalara yönelmemiz gerekiyor. Sulama yöntemi olarak da damlama sulama yöntemi uygulayalım” dedi.
JEOFİZİK MÜHENDİSİ YÜKLÜ: SU YOKSULU ÜLKEYİZ
Jeofizik mühendisi Atakan Yüklü ise kuraklığa karşı gerekli önlemlerin alınmadığını söyledi. Yüklü, “20 yıl önce bu tür konulardan bahsederken ‘Su fakiri bir ülkeyiz’ diyorduk ancak şu anda su yoksulu ülkeyiz. Bu durum sadece Antalya’ya has durum değil. Ülke genelinde var olan durum. Biz 20 yıl önce yapmamız gerekenleri yapmadık. Kömürle çalışan termik santral, Antalya’nın harcadığı yıllık su tüketimi kadar su harcıyor. Beton asfaltlardan vazgeçmedik ve suyu denizlere kavuşturduk. Akarsu ve derelerin plansızca denize dökülmesini izledik” diye konuştu.
Kullanılan suyun geri dönüşünün yapılmadığını belirten Yüklü, “En önemlisi aslında yerel yönetimler şu anda kırsaldan su çalıyor. Hemen hemen tüm belediyeler refüjlerin sulanması için yüzlerce sondaj açıyor. Temiz, tatlı suyu refüjlerde, bahçelerde harcıyoruz. Kullandığımız suyun geri dönüşünü başaramadık. Başka ülkeler kullandıkları suyu tekrar sanayiye kazandırıyor. Sanayi tesisleri üretimlerinde temiz, içilebilir su kullanıyor. Oysa temiz su kullanmaya ihtiyaçları yok” dedi.
‘KONYA OVASINDA 200 BİN KAÇAK SONDAJ’
Kaçak açılan sondajların yer altı sularını tehdit ettiğini söyleyen Atakan Yüklü, “Konya’da son zamanlarda oluşan obrukların da sebebi, çevrede yapılan kaçak sondajlardır. Konya Ovası’nda yaklaşık 200 bin kaçak ruhsatsız sondaj var. En kolayını bulup ‘iklim krizi’ diyerek topu iklime attık. Suyu planlamadığımız için su yoksulu bir ülkeyiz. Bununla ilgili çözüm üretecek olan yine bu ülkenin mühendisleridir. Öncelikle arazilerdeki yer altı su havzalarının tespit edilmesi gerekiyor. Atık suların planlamasının yapılması ve kaçak sondajların kapatılması gerekiyor. Havzalardan vahşice su çekimi var” açıklamasını yaptı.

FOTOĞRAFLI

Exit mobile version