Yücel BULUT/GAZİPAŞA (Antalya), (DHA)- ANTALYA’nın Gazipaşa ilçesinde, bir asırdan fazladır bölge halkı tarafından kullanılan değirmen, teknolojinin gelişmesiyle kapatıldı. Dedesi ve babasından sonra yıllarca işlettiği değirmenin kapısına kilit vuran Nuri Özdemir (65), “Dedemden sonra babam ve ben, 2000 yılına kadar bu değirmende buğday, arpa ve mısır öğüttük. Yeniliklerle birlikte un değirmenleri ve fabrikaları çıkınca biz de bıraktık” dedi.
Gazipaşa ilçesine yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Doğanca Mahallesi Değirmen Deresi mevkisinde, yaz kış kurumayan dere önüne, taştan inşa edilen asırlık su değirmeni, tarihe de ışık tutuyor. Dik arazi üzerindeki akarsu kenarına yaklaşık 150 yıl önce inşa edilen ve iki bölümden oluşan değirmenin bir bölümü buğday, diğer bölümü ise mısır öğütme için tasarlandı. Dereden içeri aktarılan suyun çember konumda ve yaklaşık 1 ton ağırlığındaki iki taşın dönmesini sağladığı ve yıllarca buğday, arpa, mısır gibi ürünlerin öğütüldüğü değirmen, bugün ise teknolojiye yenik düştü. Bir asırdan fazladır bölge halkının ihtiyacını karşılayan değirmenin kapısına kilit vuruldu.
‘2000’E KADAR DEĞİRMENDE BUĞDAY, ARPA, MISIR ÖĞÜTTÜK’
Dedesinden babasına, ondan da kendine kalan ata mesleğini 22 yıl sürdüren ve modernleşmeyle su değirmeninin kapısına kilit vuran Nuri Özdemir, “Bu değirmen atalarımızdan, dedemizden kalma. 1978 yılından bugüne bizde. Babamla yaklaşık 40 yıl bu su değirmenini işlettik. Babam rahmetine kavuşunca bizler de bıraktık. Çocukluğum bu değirmende geçti. Gazipaşa’nın birçok mahallesinden eşek ve katırlarla bu değirmene buğday getirenler olurdu. Günlerce değirmen sırası beklerlerdi. O yıllarda modern un değirmenleri yoktu. Modern un değirmen ve fabrikalar açılınca su değirmenleri bitti. Dedem 1978 yılına kadar bu değirmeni işletti. Dedemden sonra babam ve ben 2000 yılına kadar bu değirmende buğday, arpa ve mısır öğüttük. Yeniliklerle birlikte un değirmenleri ve fabrikaları çıkınca biz de bıraktık” dedi.
FOTOĞRAFLI