TÜİK Başkanı Sait Erdal Dinçer, milletvekillerinin, TÜİK’in çeşitli konularda paylaştığı veriler konusundaki eleştirilerine “Biz verilerimizi iki ana gruptan elde ederiz. Birisi kendimiz, doğrudan elde ederiz. Diğeri ise idari olarak, kamu kuruluşlarından, STK’lardan elde ettiğimiz veriler. Bu veriler içerisinde kendi elde ettiğimiz verilerle ilgili sıkıntım yok. Diğerlerinden elde edilen bilgilerde eksiklikler, ricalar, yapılan protokoller sonucunda istenilen boyuttaki tüm veri miktarına ulaşılamayabiliyor” dedi.
TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Komisyonu, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık başkanlığında toplandı. Komisyon; TÜİK, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü ile Kamu Denetçiliği Kurumu’nun istatistiki verilerini, çözüm önerilerini ve değerlendirmelerini dinledi. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç Dr. İlknur Yüksel Kaptanoğlu, 2008 ve 2014 yıllarında gerçekleştirdikleri ‘Türkiye’de Kadına Yönelik Aile Şiddet Araştırmaları’na ilişkin sunum yaptı. Kaptanoğlu, araştırma sonuçlarına göre; kadınların, yaşam boyu birlikte oldukları erkeklerden maruz kaldıkları şiddet düzeyinin 10 kadından 4’ünü etkilediğini söyleyerek, yaşı daha ileri olan kadınların daha fazla şiddete maruz kaldıklarını da gördüklerini kaydetti. Kaptanoğlu, eğitim düzeyiyle şiddetin azalması arasında bir ilginin olup olmadığının çok tartışıldığını bildirerek, “Sonuçlarımıza göre, şiddete maruz kalma düzeyinin eğitimi yüksek olan kadınlarda daha düşük düzeyde olduğunu söylemek mümkün. Bunu tabii yaşam boyu en az bir kere maruz kaldıkları şiddet açısından söyleyebiliyoruz. Eğitimli olsun, olmasın kadınlar arasındaki şiddetin çok da büyük oranda değişmediğini gördük. Eğitimli olmanın kadınların şiddetten korunması anlamına gelmediğini söylemek için bu konudaki veri önemli” dedi.
‘VERİLER TİTİZLİKLE ANALİZ EDİLİYOR’
TÜİK Başkanı Sait Erdal Dinçer, milletvekillerinin, TÜİK’in çeşitli konularda paylaştığı verilerle ilgili eleştirilerine yanıt verdi. Dinçer, bir ay önce göreve geldiğini belirterek TÜİK’in yayımladığı verilerin, sürekli olarak yanlış veya hatalı, eksik veya fazla olduğu şeklindeki ifadelerin kendisini üzdüğünü kaydetti. Dinçer, şöyle konuştu:
“Kurumu dışarıdan izlediğimde benim de pek çok kişi gibi bununla ilgili şüpheler içerisine zaman zaman düştüğüm olmuştu. Ancak kurumun içerisinde 4 bine yakın çalışanı, 26 bölgede merkezi ve 81 ili bilfiil kapsayan büyük bir kurum içerisinde, bu işlerin, bu veri akışının, veri evresinin ve bunların hazırlanmasının, sunulmasının, raporlarının ne kadar ciddi ve titiz bir şekilde gerçekleştirildiğini bizzat görmek kaydıyla inanılmaz mutlu oldum. Çalışan arkadaşların inanılmaz özverileri, sahadan başlamak kaydıyla veri girişini, veri girişinden analizlerini, düzenlenmesini, örneklem ve anket formlarına varana kadar titizlikle hazırlanmasına ve bunlarla ilgili yapılan çalışmalarda hiçbir an ve zaman içerisinde herhangi bir şahsın veya başka bir şekilde müdahalenin edilemediğini görmekten inanılmaz keyif aldım.”
‘TÜM VERİ MİKTARINA ULAŞILAMAYABİLİYOR’
Dinçer, hali hazırda eksikliklerin olduğunu bildiğini ifade ederek, “Gelişen şartlarda TÜİK’in yerine getirmesi gereken son derece önemli, kendini yenilemesi gereken alanların olduğunun farkındayız. Bunlarla ilgili çalışmalarımızı gerekli projeler altında hayata geçirmeye başladık. Maalesef ki 5 yıl içerisinde birden fazla başkanın kuruma gelmiş olması, herkesin aklında şüphe oluşturur. Gördüm ki her gelen başkanımız aynı titizlikle bu işlevi gerçekleştirmek için elinden gelen çabayı bilfiil sarf etmiş. Biz verilerimizi iki ana gruptan elde ederiz. Birisi kendimiz, doğrudan elde ederiz. Diğeri ise idari olarak, kamu kuruluşlarından, STK’lardan elde ettiğimiz veriler. Bu veriler içerisinde kendi elde ettiğimiz verilerle ilgili sıkıntım yok. Diğerlerinden elde edilen bilgilerde eksiklikler, ricalar, yapılan protokoller sonucunda istenilen boyuttaki tüm veri miktarına ulaşılamayabiliyor” ifadelerini kullandı.
Haber: Nursima ÖZONUR/ ANKARA, (DHA)