İSTANBUL (DHA) – Midesi hassas olan kişilerde ağrı kesiciler; mide ve bağırsak ülserine, gastrite ve mide kanamasına neden olacağını söyleyen Prof. Dr. Vedat Göral, “Ayrıca karaciğerde harabiyet yaparak karaciğer enzimlerinde artışa, böbreklere olumsuz etki yaparak böbrek hasarına ve idrar yollarında kanamaya yol açabilir” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji Bölümünden Prof. Dr. Vedat Göral, bilinçsiz ağrı kesici kullanımına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Göral, “Toplumda çok sık ve yanlış kullanılan ağrı kesiciler, mide ve bağırsaklara çok büyük zarar veriyor. Midesi hassas olan kişilerde ağrı kesiciler; mide ve bağırsak ülserine, gastrite ve mide kanamasına neden olabilir. Bize mide kanaması ile başvuran hastaların çoğunda, ağrı kesici veya ani stres söz konusudur” şeklinde konuştu.
“ÜLSERE HATTA KANAMAYA NEDEN OLABİLİR”
Midesinde reflü, ülser ve gastriti olanların büyük risk altında bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Göral, şöyle devam etti:
“Özellikle yaşlılarda eklem ve kas ağrıları, kemik erimesi olduğundan dolayı sık olarak vücut ağrıları için ağrı kesici kullanırlar. Bu nedenle en çok kanama olasılığı yaşlılardadır. İleri yaş grubunda böbrek fonksiyonu bozulmuş hastalar ve gizli karaciğer hastaları da ağrı kesici kullanırken çok dikkat etmeli. Genelde romatizmal kas ve eklem hastalıklarında, baş ağrısında, migren, bel fıtığı, kırık ve zedelenmelerde, adet sancılarında, diş ve diğer bölge ağrılarında ağrı hemen geçsin diye çok kuvvetli ağrı kesiciler alınıyor. Bu kullanım bazen de çok ciddi mide ve bağırsak kanamalarına, ülserlere neden olabiliyor.”
“MİDE KORUYUCU HAP DA KULLANILMALI”
Prof. Dr. Göral, ağrı kesicilerin mutlaka hekime danışarak, bol suyla ve tok karnına alınması gerektiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
“Mide hastalığı varsa çok ağır olmayan ağrı kesiciler tercih edilmeli, gerekirse mide koruyucu hap veya şurup ile beraber alınmalıdır. Ağrı kesiciler ayrıca karaciğerde harabiyet yaparak karaciğer enzimlerinde artışa, böbreklere olumsuz etki yaparak böbrek hasarına ve idrar yollarında kanamaya neden olabilir. Özellikle yaşlılarda ağrı kesicilerin sık ve uzun süreli kullanımı daha ağır tablolara, ülser ve kanamalara neden oluyor. Ağrı kesici kullanımında başlangıçta yan etkisi çok az olan, mide ve bağırsağı kanatmayan, diğer organlara önemli yan etkisi olmayan ağrı kesiciler seçilmeli. Bu amaçla parasetamol grubu ağrı kesiciler tercih edilmeli. Bunlara rağmen ağrı geçmezse orta etkili ağrı kesiciler kullanılır. Bunlarla da ağrı geçmezse daha etkili ağrı kesiciler, mide koruyucular ile beraber kullanılır. Bu kararı ilgili hekim verir. Hekim görüşü dışındaki tavsiyeler ciddiye alınmamalı.”
“ASLA AÇ KARNINA ALMAYIN”
Ağrı kesicilerin asla aç karnına alınmaması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Göral, “Ağrı kesici hapı, eş-dost-komşu tavsiyesi ile almamak gerekir. Bu yüzden ilaçlar mümkün olabildiğince doktor kontrolünde ve tavsiye edilen dozlarla kullanılmalıdır. Midede ülser veya gastriti olan hastalar, ağrı kesici almak zorundaysa tok karnına ve beraberinde mide koruyucu hap veya şurup ile beraber almalıdır. Alkol ile beraber asla alınmamalıdır. Hafif ağrılarda en ağır ve en kuvvetli ağrı kesici kullanılmamalıdır. Kronik romatizmal hastalıklar gibi durumlarda uzun süreli ağrı kesici ilaç almak gerekiyorsa, mutlaka endoskopi de yapılarak, midede helikobakter pilori adı verilen bakteri araştırılmalıdır. Çünkü midede helikobakter pilori varsa ağrı kesicilerin olumsuz etkileri daha fazla artar” ifadelerini kullandı.