İSTANBUL (DHA) – Sonbaharın gelişiyle birlikte günlerin kısalmasının gece yeme bozukluğunu tetiklediğini söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Pınar Çoban Çinko, “Yapılan araştırmalarda kadınların erkeklere oranla gece yeme bozukluğuna daha yatkın olduğu tespit edilmiştir. Kadınların yaşadıkları hormonel değişikler gece yeme eğilimini artırır. Toplum içinde gün ışığının aktif olduğu zamanlarda sürekli besin talebinde olmaktan kaçınmaları, bu davranışı herkes uyurken gizli yapma isteğini doğurur” dedi.
Yeme bozukluklarından biri olan gece yeme bozukluğu sendromunun kişinin gece uykusundan uyandıktan sonra akşam yemeğini yediği halde, geç saatlerde çok fazla yemek tüketmesi olarak tanımlandığını belirten VM Medical Park Pendik Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Pınar Çoban Çinko, uyarılarda bulundu.
SEBEBİ SABAH TOK UYANMA İSTEĞİ
Gece yemek yeme sendromu olan kişilerde en sık görülen durumların başında sabah tok uyanma isteğinin geldiğine dikkat çeken Diyetisyen Çinko, bunun kişinin birkaç öğün atlamasına neden olduğunu, böylece toplum içinde çok yiyen ve sürekli besin tüketen bir kişi olarak görünmeyi de gizlediklerini ifade etti.
Sabahları kahvaltı yapmayan ve gün içinde sık besin tüketmeyen bir kişinin beslenme ihtiyacını akşam veya gece karşılamak için karşı konulamaz bir arzu hissedeceğini vurgulayan Diyetisyen Çinko, “Sabah tok uyanan kişi, günlük alması gereken kalori miktarını akşam yemeğinden sonra yediği atıştırmalıklarla alır” diye konuştu.
ARKASINDA PSİKOLOJİK SORUNLAR OLABİLİR
Gece yemek yeme sendromunun arkasında sadece fizyolojik değil psikolojik sebeplerin de olabileceğinin altını çizen Diyetisyen Çinko, uyku düzensizliği, insomnia, depresyon, anksiyete, psikolojik sorunlar, diyabet, düzensiz beslenme alışkanlığı, obezite ve hormonal nedenlerin gece yeme bozukluğunun sebepleri arasında sayılabileceğini söyledi.
GECE YEME BOZUKLUĞU SENDROMU NASIL ANLAŞILIR?
Bir kişide gece yeme bozukluğu olduğunu düşünmek için 4 kriterin bulunması gerektiğine işaret eden Diyetisyen Çinko, bunları şöyle sıraladı:
“Kriter 1: Enerji miktarının yüzde 25’inden fazlasının akşam yemeğinden sonra karşılanması, haftada en az iki kez gece yemek yeme davranışı (en az biri bulunmalı.)
“Kriter 2: Akşam ve gece yemek yeme davranışının farkında olma ve hatırlama.
“Kriter 3: Sabahları iştahsızlık ve/veya haftada 4 veya daha fazla kez kahvaltı öğününün atlanması, akşam yemeğinden gece yatana kadar veya geceleri de dâhil olmak üzere iştahta artış, haftada 4 kereden fazla uykuya dalışta zorluk, uykuya geçiş için yeme zorunluluğunun olduğuna karşı duyulan inanç, akşam ve sonrası duygu durumunun kötüleşmesi (en az 3’ü bulunmalı).
“Kriter 4: Bozukluk, gündelik fonksiyonda dikkate değer miktarda rahatsızlık ve bozulma ile ilişkilidir.
“Kriter 5: Bozulmuş yeme düzeninin en az 3 ay boyunca sürmesi gerekir.”
Gece yeme bozukluğunun genellikle sonbahar mevsiminde tetiklendiğini vurgulayan Diyetisyen Çinko, “Yaz ayının bitip sonbaharın gelmesiyle kışa geçtiğimiz aylarda artan sorumlulukların etkisi, günlerin kısalması sonucu gün ışığını daha az kullanmamız ve gecenin daha uzun olduğu kış aylarının gelişi nedeniyle gece yeme bozukluğu artışa geçmeye başlar” dedi.
KADINLARDA VE ERGENLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Yapılan araştırmalarda kadınların erkeklere oranla daha fazla gece yeme bozukluğuna yatkın olduğunun tespit edildiğini sözlerine ekleyen Diyetisyen Çinko, “Kadınların yaşadıkları hormonel değişikler gece yeme eğilimini artırmaktadır. Toplum içinde gün ışığının aktif olduğu zamanlarda sürekli besin talebinde olmaktan kaçınmaları, bu davranışı herkes uyurken gizli yapma isteğini doğurur. Ayrıca ergenlik dönemindeki kişiler de gece yeme sendromuna daha eğilimlidir. Bu sendrom 10’lu yaşların sonlarından 20’li yaşların sonlarına kadar süren erken yetişkinlik döneminde başlar ve uzun süre devam eder. Genellikle en riskli yaşlar 14-15 yaşlarıdır” diye konuştu.
GENELLİKLE YATMAYA YAKIN BAŞLIYOR
Kişilerin genellikle akşam yemeğini yedikten sonra yatmaya yakın saatlerde, uykuya dalmadan önce gece yemek yeme ataklarını yaşadıklarını vurgulayan Diyetisyen Çinko, şöyle devam etti:
“Kişiler alınan besinlerin ağırlığı ile birlikte yorgunluk hissi ile uykuya daha hızlı daldıklarını düşünürler. Bazıları ise gece yemek için herkesin uyumasını bekler ve o zaman daha rahat besin tükettiğini düşünür.”
KARBONHİDRAT AĞIRLIKLI BESİNLER TERCİH EDİLİYOR
Kişilerin gün içinde kalorisi yüksek birçok besini tercih etmelerine rağmen geceleri özellikle ekmek, sandviç ve rafine şeker içeren kek, bisküvi, pasta gibi besinleri yediklerinin bilindiğini sözlerine ekleyen Diyetisyen Çinko, gece yeme bozukluğunun birçok hastalıkla bağlantılı olabileceğini vurgulayarak şu bilgileri paylaştı:
“Alınan besinlerin karbonhidrat ağırlıklı olması ve yenildikten sonra hemen uyunması sebebiyle kişide obezite sorunu olabilir, hipoglisemiye girme korkusu ile geceleri yemesinden dolayı diyabete rastlanabilir veya uykuyu yeterli alamamasına bağlı olarak (melatonin hormonu, uyku döngüsünü ve biyolojik ritmi düzenleyen, insan psikolojisinde olumlu etkileri olan bir hormondur) psikolojik rahatsızlıklar görülmektedir.”
Genellikle gece yeme bozukluğunun psikolojik bir sorun olduğuna dikkat çeken Diyetisyen Çinko, “Kişi gerçekten aç olduğunda tekrarı olmadan süreci yönetilebilir ama düzenli ve birbirini takip eden şekilde gece yemek yemek isteği oluyorsa, psikolojik olarak oluşan bir bozukluk görülmeye başlar” dedi.
BESLENME DESTEĞİ VE PSİKOLOJİK TERAPİLERLE ÖNLENEBİLİR
Gece yeme bozukluğu için farmakolojik ve farmakolojik olmayan tedavi seçenekleri olduğunu belirten Diyetisyen Çinko, sorunun serotonin gerialım inhibitörleri (SSGI), topiramat, bilişsel davranış terapisi, gevşeme terapisi ve ışık terapisi, psikolojik danışmanlık ve beslenme desteğiyle önlenebileceğini veya tedavi edilebileceğini söyledi.
KARBONHİDRAT TÜKETİMİ AZALTILMALI
Diyetisyen Çinko, gece yeme bozukluğundan korunmak için dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle anlattı:
“Öncelikle gün içerisindeki yeterli ve dengeli beslenmeli, metabolizmanın en yavaş çalıştığı akşam saatlerinde yemek yeme krizleri için önlem alınmalı, kişiyi bu duruma iten stres faktörlerinden uzak durulmalı, pirinç, patates gibi basit şeker içeren karbonhidrat tüketimi olabildiğince azaltılmalı, tatlı gıdalardan uzak durulmalı, yatmadan 2-3 saat önce hafif bir ara öğünle yemek yeme arzusu bastırılmalı, gece kan şekerini dengeleyebilmek amacıyla protein ve karbonhidratın dengede olduğu bir beslenme düzeni benimsenmeli, ara öğünlerde lifli besinler tüketmeye özen gösterilmeli.”