– 16 yıl önce iş yerinde çıkan yangında ağabeyini kaybetti; adalet savaşçısı oldu
– İhmal kurbanı ağabeyi için hukukçu oldu
Şerife Berna KOCABAŞ- Harun UYANIK / İSTANBUL (DHA) – 16 yıl önce iş yerinde çıkan yangında ağabeyini kaybeden Enver Evrenkaya, kendisini ve ailesini sarsan bu olay nedeniyle avukat olmaya karar verdi. Ağabeyi Erkan’ın ihmal nedeniyle hayatını kaybettiğini ifade eden Enver Evrenkaya, benzer acılar yaşayan insanların yanında olmak istediği için avukatlık mesleğini seçtiğini söyledi.
Malatyalı bir ailenin üçüncü çocuğu olan Enver Evrenkaya, 2005’te çalıştığı iş yerinde çıkan yangında ağabeyini kaybetti. Hayatı maddi zorluklarla geçen aile, iş verenin de olayı ‘kaza’ olarak nitelendirip sorumluluğu kabul etmemesi nedeniyle mağdur oldu. Acı olayın ihmal nedeniyle yaşandığını anlayan Evrenkaya, ailece maruz kaldıkları maddi-manevi mağduriyetle yaşadıklarını sorgularken avukat olmaya karar verdi.
Meslek lisesinin bilgisayar bölümünden mezun olduktan sonra bir üniversitenin adalet bölümünü kazanan Evrenkaya, Dikey Geçiş Sınavı’na (DGS) girerek Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandı. Üniversite masraflarını karşılamak için akaryakıt istasyonunda da çalışan Evrenkaya, buradan başarıyla mezun oldu. Bir hukuk bürosunda avukat olan Evrenkaya, yaşadıklarını DHA’ya anlatarak bir daha bu tür ihmallerin yaşanmaması ve kendileri gibi başka ailelerin de mağdur olmaması için çalışacağını söyledi.
“AĞABEYİMİN MEZARINA GİDİP ADALET İÇİN SAVAŞACAĞIMA SÖZ VERDİM”
16 yıl önce yaşanan olayı anlatan Evrenkaya, “Belki Türkiye’de çoğu kişinin hukuk okuyup, avukat olmak gibi bir hedefi vardır. Benim bu hayali kurmam, hedefi belirlememde ağabeyimin vefatının büyük bir etkisi var. Ağabeyimi, 2005’te çalıştığı gümüş yıkama atölyesinde çıkan bir yangında kaybettik. Çapa Hastanesi’nde 21 gün yaşam mücadelesi verdi. Olayın iş kazası olduğu söylendi, fakat ihmaller zinciri vardı. Dava dosyası da geç açıldı. Bu noktada bizim de hatamız büyük. Çünkü ailem, maneviyata önem veren insanlar. ‘Kazadır, olmuştur’ diye düşünerek onlar da bu konuyu ihmal ettiler. Ben o zaman çocuktum, büyüdükçe bazı şeylerin farkına vardım” diye konuştu.
Ağabeyinin ölümünün kendilerini derinden sarstığını dile getiren Evrenkaya, avukat olmaya karar verdiği süreci şöyle anlattı:
“Böyle acı olaylar insanı derinden etkiliyor. Aramızda 6 yaş vardı. Hem olaylar sırasında hem de olaylardan sonra yaşananlardan çok kötü etkilendik. Ben ağabeyimin mezarına gittim, orada ona adalet için savaşacağıma dair bir söz verdim. Belki o dönemde benim için imkansızdı ama bir şekilde yapabileceğime inanıyordum. Hukuk okumak hayalim oldu ve bu hayal artık uğurunda mücadele edilecek bir amaca, hedefe dönüştü. Sınava girip, adalet bölümünü bitirme kararı aldım. Oradan da Dikey Geçiş Sınavı (DGS) ile hukuk fakültesine geçecektim. Çünkü bunu yapmak zorundaydım.”
“HAYATIM İŞ, DERSHANE VE KÜTÜPHANEDEN İBARETTİ”
Üniversiteyi kazandıktan sonra da harçlığını çıkarmak için çalışmak zorunda olduğunu dile getiren Evrenkaya, “Adalet bölümünü kazanmıştım. Sonrasında ise okul harçlığımı çıkarmam için de çalışmam gerekiyordu. DGS için de dershaneye yazılıp yardım almam gerekiyordu. Sabah dershaneye, öğlen iş yerine, akşam kütüphaneye, ardından eve gidip birkaç saat uyuyup sabah tekrar dershaneye gidiyordum. Hayatım artık böyle bir döngüye girmişti. O hedefin verdiği enerjiden olsa gerek hiç yorulmadım. Bir kere bile ‘Çok yoruldum’ demedim. Bir şeyleri başarabileceğime odaklanmıştım, bu yolun sonunun güzelliklere çıkacağına inanmıştım” dedi.
“EN MUTLU ANIM HUKUK FAKÜLTESİNİ KAZANDIĞIMI ÖĞRENDİĞİM AN”
Üniversite döneminde yaşadığı zorluk ve tecrübeleri de anlatan Evrenkaya, “DGS sonucumu, çalıştığım akaryakıt istasyonunda gece vardiyasındayken öğrendim. Hemen ailemi arayıp haber verdim. ‘Ben hukuk fakültesini kazandım’ dedim. O mutluluğu tarif edemem. Hayatımın en mutlu anını sorsalar, sınav sonucumu öğrendiğim anı anlatırım. İnanılmazdı. Çünkü çok zor bir süreçti. Bir şekilde üstesinden gelmem gerekiyordu. Üniversiteye kaydoldum. Çalışmaya devam edip okulun ücretini kendim ödüyordum. Ama ikinci sene param bittiği için kaydımı dondurmak zorunda kaldım. Bir sene sonra yeniden devam ettim. Üniversitem beni bu çabamda yalnız bırakmadı. Şu anda avukat olabildiysem verdiğim mücadelenin katkısı yadsınamaz” diye konuştu.
“BİZİM YAŞADIKLARIMIZI YAŞAYAN İNSANLARIN YANINDA OLACAĞIM”
Hayalini gerçekleştiren genç avukat Enver Evrenkaya, bundan sonraki hedeflerini şöyle anlattı:
“Bundan sonrası için hedefim, benim yaşadıklarımı yaşayan insanların yanında olup, hukuk ve adalet çerçevesinde haklarını savunmak. Bir ihmalin kurbanı olanların, hukukun üstünlüğüyle, yanında olacağım. Hayatım şimdiye kadar hiç kolay geçmedi ama hukuk okumak ve savcı olmak istiyordum. Oysa şimdi küçüklüğümde de yaşadıklarım, gördüklerim nedeniyle sessiz kalmış emekçi kesimin ve mağdur olmuş kadınların sesi olmam gerektiğini hissediyorum. İşçi-işveren arasındaki davaların çözümünde sesini çıkaramayan emekçinin yanında olmak için çalışacağım. Bunu serbest avukat olarak daha etkili yapabileceğime inanıyorum.”