İSTANBUL (DHA) – Yapay zekanın yeni sistemin merkezine oturacağını söyleyen Dr. Levent Uysal, eğitimin geleceğine dair değerlendirmelerde bulundu.
Yapay zeka ve ona eklemlenen algoritmalar, robotikler ve sensör teknolojileri gibi kavramların büyük bir ekosistem dönüşümü yaratacağını ve yapay zekanın yeni sistemin merkezine oturacağını söyleyen Nişantaşı Eğitim ve Kültür Vakfı (NEV) Kurucusu Dr. Levent Uysal, “Büyük veri analizleri ve yapay zeka kullanımı ile birlikte eğitimin doğasındaki pek çok zorluk ortadan kalkıyor. Örneğin her öğrenci kişiselleştirilmiş bir eğitim deneyimine kavuşabilecek. Üstelik kişiselleştirilmiş bir eğitim alan öğrencinin, öğrenme süreci kolaylaşacak, motivasyonu yükselecek, dolayısıyla başarı oranları artacaktır. Dünyanın çeşitli üniversitelerinde öğrencilerin sorularına cevap vermesi için sohbet botları kullandıklarını görüyoruz. Bu uygulama hem kurumların işini kolaylaştırıyor hem de öğrenci memnuniyeti artırıyor. Araştırmalar, soruların %91’den fazlasının doğru cevaplandığını ve bot kullanımına dair öğrenci talebinin de arttığını söylüyor. Bu sonuçlar da gösteriyor ki, dönüşüm başlamalı. Üniversiteler, eğitimin kişileştirildiği, zaman mekan kavramının kırıldığı, her şeyi en baştan kurgulayacak birtakım pratiklerle çalışmak zorunda” diye konuştu.
“YAPAY ZEKA EĞİTİMDEKİ TEKRARA DAYANAN RUTİN GÖREVLERİ AZALTACAK”
Öğrencilerin omuzlarındaki tekrarlayan, rutine dönüşen görevleri yapay zekanın devralacağını kaydeden Uysal, “Hem eğitmenler hem de öğrenciler, yaratıcı, bilişsel ve duygusal zeka becerilerine daha fazla eğilebilecekler. Büyük veri analizleriyle, üniversiteler öğrencilerine kariyer yolculuklarında ihtiyaçları olacak bilgi, beceri ve yetenekler konusunda daha doğru yönlendirmeler yapabilirler. Bu alanın tüm dünyada bir dönüşüme ihtiyacı var, neden tetikleyici yapay zeka olmasın?” dedi.
Uysal sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kitabım ‘5.0 Önde Başlamak’ta da vurguladığım gibi, yapay zeka sayesinde öğrencilerin kendi araçlarını seçmesi için özgürlükleri olacak. Öğrenciler, kendi kişiselleşmiş öğrenme süreçleri için gerekli olan araç-gereçleri keşfedecek ve kullanabilecek. Bu süreç boyunca, öğrenmeyi öğrenecek ve öğrenmenin keyfine varabilecekler. İlgilerini çekmeyen, tekdüze bir öğrenme sistemi yerine, kendi öğrenme modellerini yaratabilecekler. Bu uluslararası alanda, ‘blended learning’, ‘BYOD (Bring Your Own Device)’ ve ‘flipped classrooms’ gibi projelerle birlikte kullanılan bir yöntem. Yapay zeka bunları mümkün kılacak.”