İSTANBUL, (DHA) – YKS’ye sayılı günler kala, strese bağlı anksiyetenin sınava girecek olan tüm adayların ortak bir şekilde hissettiği duygu olarak ön plana çıktığını belirten Fizyoterapist Gülşah Konakoğlu, “Üniversite sınavına hazırlık sürecinde stres yönetimi çok önemlidir. Stres yönetiminde, nefes kontrolü ve relaksasyon egzersizlerinin yanı sıra uyku hijyeninin de önemsenmesi son derece önemlidir” diye konuştu.
“Strese sebep olan etken ne olursa olsun, vücut strese hep aynı şekilde reaksiyon verir” diyen Konakoğlu, “Stres karşısında beyin, vücudu aktif olmaya hazırlar. Dolayısıyla kalp atım hızı, kan basıncı ve solunum hızının artması, sindirim yavaşlaması gibi durumlar ortaya çıkar. Bunların hepsi hayatta kalmak ve tehlike olarak görülen durumla baş edebilmek için normal ve gerekli reaksiyonlardır. Eğer bunlar uzar ve aşırı olmaya başlarsa sorunlarda başlar ve vücudun dengesi bozulur. Bu durum daha da uzarsa strese bağlı hastalıklar oluşur” ifadelerini kullandı.
“YÖNETİLEMEYEN STRES YAŞAM KALİTESİ ÜZERİNDE OLUMSUZ ROL OYNAR”
Başarılı olabilmek için bir miktar yorulmanın ve aktivite artışının gerekli ve yararlı olduğuna değinen İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Öğr. Gör. Fizyoterapist Gülşah Konakoğlu, “Ancak bunun fazla olması performansı olumsuz etkiler ve yıpranma, sonuçta hastalık kaçınılmaz hale gelir. Yönetilmeyen stres, kişinin bağışıklık sistemi fonksiyonlarını zayıflatabilir, kronik ağrı, akciğer kanseri ve kardiyovasküler hastalıklara karşı savunmasızlığını artırabilir, yaşam kalitesi üzerinde olumsuz rol oynar” dedi.
“ZAYIF UYKU, ARTAN YORGUNLUK VE SİNİRLİLİK HALİNE NEDEN OLUR”
Üniversite sınavına hazırlık sürecinde stres yönetiminin önemine vurgu yapan Konakoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Stres yönetiminde, nefes kontrolü ve relaksasyon egzersizlerinin yanı sıra uyku hijyeninin de önemsenmesi son derece önemlidir. Zayıf uyku, artan yorgunluk ve sinirlilik haline neden olur. Uyku bozukluklarında çözümler probleme yönelik üretilir. Bu çözümler destekleyici minder ve yastıkların kullanılması, yatma zamanının düzenlenmesi, hafif müzik, ılık banyo/duş, relaksasyon egzersizleri, yatma zamanının en az 2-3 saat öncesinden çay/kahve gibi kafeinli içeceklerin, alkol/sigara gibi uyaranların kesilmesi, yatak odasında televizyon/bilgisayar gibi uyaranların ortadan kaldırılması ve karartmalı perde kullanılması şeklindedir.”
BU HAREKETLERİ UYGULAYIN
Egzersizlere yönelik detay paylaşan Konakoğlu şöyle konuştu:
“Relaksasyon vücudu istirahate sevketme, mental ve fiziksel olarak güçlendirmek ve enerjik hale getirmek için yapılan işlemdir. Aynı zamanda relaksasyonun fizyolojik etkisi, vücudun strese verdiği cevaba tam tersi yöndedir.Aşırı stres altındaki kişinin, çenesi aşağı yöne çekilir, başı öne tilt yapar, omuzları kulaklarına doğru yukarı çekerek sıkar, kollarını göğüs kafesine yakın ve rijit bir şekilde tutar, dirsekler ve gövde bükülü, eller yumruk şeklindedir ya da tekrarlı bir hareket yapmaktadır. Gevşeme programları, bu karakteristik paterni değiştirmeye yönelik olmalıdır.”
“Solunum kontrolü için burundan bir birim sürede alınan nefesi, 2 birim sürede vererek solunum hızını ve derinliğini normalize etmek gerekir” diyen Konakoğlu, “Gevşeme eğitiminde kullandığımız çeşitli fiziksel yöntemler bulunmaktadır. Benim önereceğim gevşeme eğitimi bunlardan biridir. Sert bir zeminde sırtüstü, gözleri kapalı bir şekilde yapılabilir. Hareketler sırasında nefesi tutmamalı, dil ağzının içinde damağa doğru bastırmayacak şekilde gevşek olmalıdır. Her hareketi sırayla istediği sayıda ve sürede yapabilir ve ardından bir sonrakine geçebilir. Omuzlardan başlayarak omuzlarını ayakları yönünde iter ve gevşer. Ardından dilediği sayıda dirseklerini büker ve açar. Parmaklarını gerip, bırakır. Kalçalarını dışa doğru çevirip, bırakır. Dizlerini rahatlayıncaya kadar hareket ettirip, bırakır. Ayak parmak uçlarını aşağıya doğru iter ve gevşer. Burundan aldığı havayı göğsüne aktarır, göğüsteki havayı vermeden diyaframa aktarır ve sonra nefes verir. Vücudunu yere bastırır ve gevşer. Başını yastığa doğru bastırır ve gevşer” diye konuştu.
Egzersizler sırasında odanın sessiz, iyi havalanmış, sıcaklığı uygun ve hafifçe karartılmış olması gerektiğinin altını çizen Konakoğlu, kişinin üstündeki sıkı giysileri çıkarması ve tamamen rahat olması gerektiği konusunda da uyardı.